Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan Ukrayna'da "gerçekçi" barış çağrısı

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal, Rusya-Ukrayna Savaşıyla ilgili, "Artık daha fazla gecikmeden gerçekçi, sürdürülebilir ve her şeyden önemlisi uygulanabilir bir barış için çaba sarf edilmelidir" dedi

Sedat Önal (AA)
Sedat Önal (AA)
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan Ukrayna'da "gerçekçi" barış çağrısı

Sedat Önal (AA)
Sedat Önal (AA)

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sedat Önal, BM Genel Kurulu'nda, Ukrayna'da işgal altındaki topraklarla ilgili düzenlenen üst düzey katılımlı toplantıda konuştu.

Ukrayna'daki savaşın etkilerinin muharebe alanından öteye gittiğini ve can kaybı ile fiziksel yıkımın her geçen gün arttığını ifade eden Önal, savaşın aynı zamanda uluslararası barış ve güvenlik alanında küresel etkiler yarattığını dile getirdi.

Önal, bu "yıpratma harbinde" nispi bir açmazın hakim geldiğini ve yakın zamanda barış için umut verici sinyal bulunmadığını ifade etti.

"Türkiye, ilk günden itibaren istikrarlı bir tutum sergiledi"

Böyle bir dönemde kararları yönlendiren temel ilkelerin tekrar hatırlanması gerektiğine işaret eden Önal, "Türkiye, ilk günden itibaren istikrarlı bir tutum sergileyerek bu savaşa karşı çıkmış ve Ukrayna'nın topraklarının ilhak edilmesini reddetmiştir." dedi.

Büyükelçi Önal, Türkiye'nin Kırım'ın yasa dışı ilhakından bu yana Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve siyasi birliğini desteklediğini anımsattı.

Savaşın başlamasının ardından Türkiye'nin Karadeniz'de gerginliğin artmasını engellemek için Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin ilgili hükmünü derhal uygulamaya koyduğunu belirten Önal, uluslararası hukuka ve BM'nin kurucu ilkelerine saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi.

Önal, 2'nci yılını dolduran savaşın sonlandırılması için hala diplomatik bir çözüm üretilmediğine dikkati çekerek, "Biz Türkiye olarak müzakereler yoluyla diplomatik çözüm için çabaların artırılması gerektiğini vurguluyoruz." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin bu düşünceyle tarafları savaşın en başlarında Antalya ve İstanbul'da bir araya getirdiğini anımsatan Önal, Türkiye'nin BM Genel Kurulu'nda tüm ilgili kararlara destek verdiğini, bazılarına eş sunuculuk da yaptığını vurguladı.

Önal, diplomatik anlamda başarı sağlamak için barış planının iki tarafın da angajmanını gerektirdiğini göz ardı etmemek gerektiğine işaret ederek, "Artık daha fazla gecikmeden gerçekçi, sürdürülebilir ve her şeyden önemlisi uygulanabilir bir barış için çaba sarf edilmelidir." dedi.

Karadeniz'de yeni güvenlik çerçevesi

Karadeniz Tahıl Girişimi'nin diplomasinin sonuç verdiğini ortaya koyduğunu değerlendiren Önal, "Söz konusu girişimden hareketle Karadeniz'de güvenli ticari seyrüseferin sağlanması için yeni bir güvenlik çerçevesinin nasıl oluşturulabileceğini araştırıyoruz." ifadesini kullandı.

Büyükelçi Önal, Karadeniz'deki istikrarın, daha fazla gerginliği ve küresel gıda pazarının çökmesini engellemek için kilit öneme sahip olduğuna işaret etti.

Mevcut savaşın "donmuş ihtilafa" ya da "sürekli savaşa" dönüşmemesi gerektiğine dikkati çeken Önal, çatışmaya yalnızca savaş cephesindeki dinamiklerin yön veremeyeceğini belirtti.

Önal, "Bu nedenle diplomatik yol, ön planda ve merkezde olmalıdır. Biz adil ve sürdürülebilir barış için aktif rol oynama konusunda kararlılığımızı sürdüreceğiz." diyerek sözlerine son verdi.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.