Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İngiltere'de uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İngiltere'de uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi

AA
AA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İngiltere temasları kapsamında uluslararası yatırımcılar ve fon yöneticileriyle bir araya geldi.

Londra Borsası'nda gerçekleştirilen etkinlikte uluslararası yatırımcı ve fon yöneticileriyle buluşan Yılmaz, Türk ekonomisindeki gelişmeler ve ekonomiyi daha güçlü hale getirmek için atılan adımlara değindi.

Dünyada büyüme ortalamasının 2024'te yüzde 3 olması beklentisine değinen Yılmaz, Türkiye'nin büyümeyi destekleyen politikalar ve tedbirleri kararlılıkla hayata geçirdiğini bildirdi.

Türkiye'nin son 20 yılda 13 dönem üst üste büyüme başarısı gösterdiğini ve ortalama yıllık büyümenin yüzde 5,4 olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye, 2023'ün ilk 9 ayında yüzde 4,7 büyüdü. Orta Vadeli Programda da (OVP) öngördüğümüz üzere yıllık büyüme beklentimiz yüzde 4,4." diye konuştu.

Geçen yıl mal ihracatının tarihi rekor kırarak 256 milyar dolarla OVP'de hedeflenenin üzerine çıktığını anlatan Yılmaz, "Hizmet ihracatında daha da iyi bir durumdayız. Geçen sene hizmet ihracatında 100 milyar dolar sınırını aştık ve hedeflerimizi gerçekleştirdik. Turizm gelirlerimiz de oldukça tatmin edici. Talep sorunları ve jeopolitik gelişmelere rağmen geçen sene 57 milyon turisti geçtik ve yaklaşık 54 milyar dolar gelir ettik." dedi.

"Enflasyonun 2026'da tek haneye düşmesini bekliyoruz"

Geçen yılın işsizlik rakamlarına bakıldığında yıl sonu işsizlik beklentisinin yüzde 10'un altında, tek haneli olarak gerçekleşeceğine işaret eden Yılmaz, bütçe açığının milli gelire oranı 6,4 olarak hesaplanırken, geçen yıl yüzde 5,4 olarak gerçekleştiğini söyledi.

Merkez Bankası rezervinin 134 milyar dolara yükseldiğini belirten Yılmaz, "Uluslararası sermaye girişi, döviz kurundaki hareketliliğin azalmasıyla hızlandı ve finansal koşullar iyileşti. Politikalarımız, özellikle de güncellenen politikalarımız, para birimimizin istikrarını güçlendirdi ve döviz piyasalarımızdaki oynaklığı azalttı." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, kur korumalı mevduatlardan çıkışın da finans piyasalarını etkilemeden yapıldığına dikkati çekerek, "Yeni politikalarımız ve siyasi ortamımızla, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler sonrasında elde edilen başarı ile artan sermaye girişinden faydalanabileceğimize inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'de geçen yıl yapılan seçimlerin ardından belirsizliğin ortadan kalktığını kaydeden Yılmaz, "OVP'nin temel amacı, istikrarlı bir büyüme ortamı oluşturmak, orta vadede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek ve 2024'te yüzde 4'lük bir büyümeyi hedefleyerek hem iç hem de dış dengeyi sağlamak." diye konuştu.

Enflasyonu düşürmeye yönelik uygulanan politikaların sonuçlarını vermeye başladığına da vurgu yapan Yılmaz, "2025'te enflasyonu düşürme politikalarımızın devamıyla yüzde 15'e inmesini, 2026'da tek haneye düşmesini bekliyoruz." dedi.

"Şu ana kadar takip ettiğimiz ekonomik program amaçlandığı gibi çalışıyor"

Bu yıl ihracat gelirinde 267 milyar dolar, turizm gelirlerinde ise 60 milyar dolarlık bir hedeften söz eden Yılmaz, geçen yıl cari açığın bütçedeki payının yüzde 4,2 olduğuna, bu yılki hedefin yüzde 3 olduğuna işaret etti.

Yılmaz, orta vadede hedefin yüzde 2 olduğunun, OVP'de yapısal reformları belirleyip bir takvime bağladıklarının altını çizerek, "Para ve maliye politikaları dışında yapısal reformlara ilişkin de detaylı bir listeye sahibiz. Yapısal reformların orta vadede somut sonuçlarla katkı sağladığını, kısa vadede ise beklentiler oluşturduğuna inanıyoruz. Yapısal reformları başarırsanız bunlar gelecek için daha fazla güven ortamı yaratır ve kısa vadede etkileri olur." ifadelerini kullandı.

Yeşil ve dijital dönüşüm ile 2053 hedeflerine de değinen Yılmaz, "Merkez Bankamızın para politikası çerçevesinde uyguladığı sadeleştirme ve sıkılaştırma adımları devam ederek mali istikrarı güçlendirecek ve maliye politikalarımızla eşgüdümlü olarak piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracaktır." değerlendirmesini yaptı.

"Şu ana kadar takip ettiğimiz ekonomik program amaçlandığı gibi çalışıyor." diyen Yılmaz, "Politikalarımız sonuç vermeye başlarken, kalıcı fiyat istikrarını sağlamak için ekonomi politikalarımız, enflasyonla mücadeleyi ön planda tutarak düzenlenmeye devam edecek." diye konuştu.

Yılmaz, fiyat istikrarının sağlanmasına verilen öneme dikkati çekerken, enflasyonu düşürmek için kararlılıkla mücadele edileceğinin altını çizdi.

"Hedefimiz, yatırımların kalitesini ve çeşitliliğini artırarak daha fazla yatırım çekmek"

Yılmaz, Türkiye'de 80 bin civarında uluslararası şirketin bulunduğunu ve son 20 yılda 260 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çektiğini ifade etti.

Çok uluslu şirketlerin faaliyetlerindeki artışa da değinen Yılmaz, "Yatırım ortamının iyileşeceği, yatırımcılar açısından öngörülebilirliğin artacağı ve yatırımcıların beklentilerinin daha yüksek düzeyde karşılanacağı bir ortamın oluşturulması için gerekli tüm adımları atıyoruz." dedi.

İngiltere'den Türkiye'ye 2002-2023 yıllarında toplamda 13,8 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırımın yapıldığını kaydeden Yılmaz, bu miktarın İngiliz yatırımcıların Türkiye'ye duyduğu güvenin bir işareti olduğunu ifade etti.

Yılmaz, Türkiye'nin üç kıtanın ortasında yer alarak önemli bir ticaret merkezi olma potansiyeli bulunduğunu, en gelişmiş 10 Serbest Ticaret Anlaşması ağına sahip ülke arasında yer aldığının da altını çizerek, "Hedefimiz, yatırımların kalitesini ve çeşitliliğini artırarak daha fazla yatırım çekmek. Elektromobilite, yeşil enerji, kimya, petrokimya, bilgi işlem teknolojileri, yüksek kaliteli üretim teknolojileri, savunma ve havacılık, desteklediğimiz öncelikli sektörlerimizdir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin yatırımcılara her türlü desteği vermeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.



Türkiye'deki Fransız okulları iki ülke arasında krize neden oldu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
TT

Türkiye'deki Fransız okulları iki ülke arasında krize neden oldu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (X)

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bugün Haber Türk gazetesinde yayınlanan röportajında, Türkiye'deki Fransız okullarının statüsü konusunda iki ülke arasında yaşanan krizde Fransa'nın "küstahlığını" kınadı.

Tekin, Fransız okullarının statüsü konusunda Ankara ve Paris arasında devam eden müzakereler hakkında "Sorunun çözülmesi için ikili bir anlaşma yapılması gerekiyor, ancak bunu bile istemiyorlar. Kısacası kibirliler. Bu nedenle henüz bir çözüme ulaşamadık" dedi.

"Bu okullar diplomatik misyonlarda çalışanların çocukları için kurulmuştu ancak Türk öğrencileri de kabul etmeye başladılar. Bu yasalara aykırıdır."

Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği, cuma günü öğrencilerin velilerine gönderdiği bir mektupta, "2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren" Türk öğrencilerin, çoğunlukta oldukları İstanbul ve Ankara'daki Fransız okullarına kayıtlarının reddedilebileceği uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı konu hakkında bilgi sahibi bir kaynağa göre anlaşmazlığın temelinde, Fransa'da resmi olarak tanınan Türk okulları açmak isteyen Ankara'nın süregelen "mütekabiliyet" talebi yatıyor.

Bakana göre, müzakerelerin başarısız olması halinde, bu okullar yeni Türk öğrencileri kabul edemeyecek, ancak eski öğrenciler eğitimlerine devam edebilecek.

Yasak uzun vadede, çoğunlukla Türk öğrencilerin devam ettiği bu okullardaki öğrenci sayısının azalmasına neden olacak.

Türk basınında Ankara'nın Fransız okul müfredatına din derslerinin eklenmesini zorunlu kıldığı yönündeki haberleri değerlendiren Tekin, "Bu apaçık bir yalan ve etik dışı bir yanlış bilgilendirmedir" dedi.

Ancak AFP'nin konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Türk hükümeti, Türkiye'deki Fransız okullarının müfredatının "en azından bazı konularda" Türk okullarının müfredatına yakınlaştırılmasını talep etti.