Freedom House raporu: "Türkiye'deki seçimlerde eşit rekabet yoktu"

"Demokrasideki yetersizlikler yerine muhalefetin eksikliklerine odaklanıldı"

Erdoğan, 14 Mayıs'ta düzenlenen ilk tur seçimlerden iki gün önce İstanbul'da bir miting yapmıştı (Reuters)
Erdoğan, 14 Mayıs'ta düzenlenen ilk tur seçimlerden iki gün önce İstanbul'da bir miting yapmıştı (Reuters)
TT

Freedom House raporu: "Türkiye'deki seçimlerde eşit rekabet yoktu"

Erdoğan, 14 Mayıs'ta düzenlenen ilk tur seçimlerden iki gün önce İstanbul'da bir miting yapmıştı (Reuters)
Erdoğan, 14 Mayıs'ta düzenlenen ilk tur seçimlerden iki gün önce İstanbul'da bir miting yapmıştı (Reuters)

ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House'un raporunda, Türkiye'de geçen yıl düzenlenen genel seçimlerde eşit rekabetin olmadığı savunuldu.

Bugün yayımlanan "Dünyada Özgürlük 2024: Hileli Seçimlerin ve Silahlı Çatışmaların Artan Zararı" adlı raporda, "Seçimlerin manipüle edilmesi, 2023'te küresel özgürlükte gerilemenin önde gelen nedenlerinden biriydi" dendi.

Türkiye, Kamboçya ve Polonya'daki seçimlerin bundan etkilendiği ileri sürülen raporda şu yorumlara yer verildi: 

Muhalefet için eşit olmayan bir oyun alanı yaratan ve artık kökleşmiş seçim manipülasyonu biçimleri, demokrasi adına ciddi bir tehdit olmaya devam etmiş ve Kamboçya, Polonya ve Türkiye'deki seçimleri etkilemiştir.

Mayısta düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, rakibi eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu karşısında yarışı ikinci turda az farkla kazandığı da hatırlatıldı.  

Raporda, seçimde ve sonraki süreçte "ülkenin demokrasi açısından yetersizlikleri yerine muhalefetin eksikliklerine odaklandığı" savunuldu.  

Amerikalı kuruluşun çalışmasında, şu iddialar paylaşıldı:

Türkiye'deki seçimler, uzun süredir muhalefet liderleri ve gazetecilere yönelik taciz, tutuklama ve cezai kovuşturmaların yanı sıra iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) medya üzerindeki hakimiyeti ve devlet kaynaklarını kötüye kullanmasına sahne oluyor.

Raporda, "Nihayetinde muhalefet güçlerinin adil olmayan bir yarışı kazanamaması, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve siyasi muhaliflerin cezai kovuşturmaya tabi tutulması gibi hükümet tarafından sıkça başvurulan büyük sistematik ihlalleri gölgede bıraktı" yorumu da yer aldı.

Araştırmada, 195 ülke ve 15 bölgede 2023'teki özgürlüklerin durumu değerlendirildi. Çalışmada 100 puan üzerinden ülkeler "özgür", "kısmen özgür" ya da "özgür olmayan" kategorileriyle sınıflandırıldı. 

Bulgulara göre dünya nüfusunun yaklaşık 38'i "özgür olmayan" ülkelerde, yüzde 42'si "kısmen özgür" ülkelerde, yüzde 20'siyse "özgür" ülkelerde yaşıyor. 

Avrupa'daki oranlara bakıldığında Finlandiya 100/100, İsveç 99/100, Norveç ise 98/100 puanla "özgür" kategorisinde. Türkiye 33/100 puanla "özgür olmayan" kategorisinin en sonunda yer alıyor. Türkiye'yi 51/100 puanla Bosna Hersek ve 57/100 puanla Sırbistan takip ediyor.

ABD'nin başkenti Washington'da 1941'de kurulan Freedom House'un CIA tarafından fonlandığı da ileri sürülmüştü. 2015'te yayımlanan bir haberde, eski ABD Başkanı Ronald Reagan'ın başkanlık kütüphanesinden çıkan belgelerde, Freedom House'un CIA'in 1980'lerde yürüttüğü propaganda çalışmalarında rol aldığı iddia edilmişti.

Independent Türkçe, AFP, Freedom House, Common Dreams



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.