Hatay'da depremde 6 kişinin öldüğü bina kaçak inşa edilmiş

AA
AA
TT

Hatay'da depremde 6 kişinin öldüğü bina kaçak inşa edilmiş

AA
AA

Hatay'da depremde yıkılması nedeniyle 6 kişinin yaşamını yitirdiği 3 katlı ruhsatsız binanın yapımından sorumlu arsa sahibi 2 kardeş ve kalıp ustası hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Merkez Antakya ilçesi Küçükdalyan Mahallesi Yeşilevler Caddesi'ndeki 3 katlı binanın Pazarcık merkezli 6 Şubat'ta 7,7 büyüklüğündeki depremde yıkılması sonucu 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.

Tutuksuz sanıklar binanın inşa edildiği arsanın sahipleri Remzi A. (73) ve kardeşi Selim A. (65) ile kalıp ustası Süleyman K. (74) hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istenen iddianame, Hatay 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, yapı ruhsatı bulunmadığı için kaçak yapı niteliğindeki binada kullanılan donatıların nervürsüz (çıkıntısız), etriye (kolon, kiriş gibi taşıyıcıları saran bükülmüş inşaat demiri) sayılarının ise çok az olduğu belirtildi.

Zemin kat ile üstündeki iki katın farklı zamanlarda inşa edildiğinin belirlendiği ifade edilen iddianamede, yapının kolonlardaki ilave kat yükü ve deprem etkisiyle çöktüğü değerlendirmesi yapıldı.

Bina projesiz ve mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilmiş

İddianamede yer verilen ve Karadeniz Teknik Üniversitesince hazırlanan bilirkişi raporunda, şunlar kaydedildi:

"Bina projesiz olarak inşa edildiğinden proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu bulunamadı. Binaya ait mimari, statik, elektrik ve tesisat projeleri ile statik hesap ve zemin etüt raporu da bulunmuyor. Binanın mevcut taşıyıcı sistem elemanlarında donatı detaylandırmalarının donatı tipi, etriye aralığı, kanca açısı yönünden yetersiz. Binanın projesiz ve mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilmesi yıkılmasında büyük etkendir."

Sanık Selim A, iddianamede yer alan savunmasında, binanın 1993'te başlayan yapım işlerini üstlenmesi için ustabaşı Süleyman K. ile anlaştığını anlattı.

Yurt dışında olduğu gerekçesiyle inşa sürecini takip etmesi adına ağabeyi Remzi A'ya vekalet verdiğini öne süren Selim A, "Binanın yapımına sadece parasal katkıda bulundum. Annem adına para gönderdim, ağabeyim de ustaların getir götür işini yaptı. Yurt dışından döndüğümde binanın kaba inşaatı bitmişti." beyanında bulundu.

Remzi A. ise binayı kardeşinin yaptırdığını ve inşaatla genelde onun ilgilendiğini iddia ederek, "Ben kardeşime yardım ettim. Burada olmadığı zamanlarda para gönderdi. Onun söylediği işleri yaptım." ifadesini kullandı.

Süleyman K. de binada çalışıp çalışmadığını hatırlamadığını, Selim A'yı tanımadığını savundu.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.