Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ankara'da 7 istasyonlu metro hattını yatırım programına aldık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplam 7 istasyonlu Keçiören Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi metro hattını yatırım programına aldık, yakında ihalesine çıkacağız." dedi.

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ankara'da 7 istasyonlu metro hattını yatırım programına aldık

AA
AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde konuştu.

Ankaralıları selamlayan Erdoğan, konuşmasının başında, dün gerçekleştirilen, Rusya'nın başkenti Moskova'daki terör saldırısını kınadı.

Erdoğan, "Dün Moskova'daki bir konser salonuna yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı dolayısıyla, ülkem ve milletim adına, Rusya hükümetine taziyelerimizi iletiyoruz. Masum sivilleri hedef alan bu menfur terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Terör, kimden gelirse gelsin, faili kim olursa olsun, kabul edilemez. Terörün kanlı ve kalleş yüzünü çok iyi bilen bir ülke olarak, Rus halkının acısını milletçe, devletçe paylaşıyoruz. İnsanlığın ortak düşmanı olan teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Başkentlilerin ramazanını tebrik eden Erdoğan, "Selçuklu'nun paylaşılamayan şehri, Osmanlı'nın emaneti" olarak nitelediği, Cumhuriyet'in başkenti Ankara'nın bugün bir başka güzel olduğunu söyledi.

Alanda 200 bin kişinin bulunduğu bilgisini aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demek ki 31 Mart'ta bu katılım Ankara'da her şeyi biiznillah değiştirecek." sözlerini sarf etti.

Ankara'ya ve Ankaralılara 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na verdikleri destek için teşekkür eden Erdoğan, "Milletvekilliğinde yüzde 47 ve cumhurbaşkanlığındaki yüzde 49'luk oy oranlarıyla, milli irade bayrağını başkentin burcuna bir kez daha diktiniz. Esasen, bizim Ankara'yla aramızdaki gönül bağına baktığımızda, bu oranların çok daha ilerisinde olduğunu görüyoruz. İnşallah, 31 Mart'ta Ankara'yla aramızdaki muhabbetin derinliğine uygun bir sonuçla, bunu telafi edeceğiz. Başkentimize de böylesi yakışır." diye konuştu. 

"Birilerinin iddia ettiği gibi tesadüf eseri değil"

Ankara'nın milli mücadelenin ardından başkent ilan edilmesinin, birilerinin iddia ettiği gibi tesadüf eseri olmadığını belirten Erdoğan, tarihinin her döneminde Ankara'nın, şehir kimliğini muhafaza etmiş bir yer olduğunu hatırlattı.

"Ankara bir bozkır kasabasıydı" diyerek bu şehri küçümseyenlerin, onun gerisindeki parıltılı geçmişten habersiz olduklarını aktaran Erdoğan, "Devlet kuracak organizasyon kabiliyetine ulaşan Ankara Ahilerinin mücadelesi bile tek başına, bu şehri tarihte seçkin bir yere taşımaya yeter." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Marşı'nın "Ankara Ankara güzel Ankara, seni görmek ister her bahtı kara, senden yardım umar her düşen dara" dizelerini okuyan Erdoğan, "Allah'ın izniyle Ankara kıyamete kadar mazlumların ümidi olmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

Dünya şehri Ankara'ya layık olmaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, Ankara'nın, sadece devletin merkezi sıfatıyla sahip olduğu kamu gücünden ibaret olmadığını dile getirdi.

Bunun yanında Ankara'nın, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla, en önemlisi insanıyla Türkiye'nin parlayan yıldızı olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün burada, Başkent Millet Bahçesi'nde bir araya gelen sizler, sadece Ankara'ya, sadece ülkemize değil, tüm dünyaya mesaj veriyorsunuz. Burayı, bu millet bahçesini kim yaptı? Murat Kurum kardeşimiz bakanken o burayı yaptı. Şimdi Murat Kurum nerede? İstanbul'da. Şimdi İstanbul'u kazanmak, Murat kardeşimize de yakışır." dedi.

Keçiören'de de Turgut Altınok'un birçok eserleriyle oraya damgasını vurduğunu kaydeden Erdoğan, en son Keçiören'de Atatürk Cumhuriyet Kulesi'nin açılışını yaptıklarını anımsattı.

Kalabalıkla birlikte "Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan, bir olacağız, iri olacağız, buradaki gibi kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" sözlerini tekrarlayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir asır önce düşman, Ankara'nın kapısına kadar dayanmıştı. Top seslerinin Ulus'taki Meclis'ten duyulduğu o zor günlerde ortaya konan güçlü iradenin yankıları hala sürüyor. Aynı irade, 15 Temmuz gecesi darbecileri sokaklara, meydanlara çıktıklarına pişman eden ruhun adıdır. Bu ruh, hem Milli Mücadele'yi zafere ulaştırdı hem Cumhuriyetimizi kurdu hem tüm demokrasi ve kalkınma atılımlarımıza ilham oldu. Çok partili siyasi hayata geçtiğimizden beri demokrasimizin başına kara bulutlar her toplandığında, baharı önce Ankara başlattı. Ülkenin her karışını ilmik ilmik ördüğümüz yatırımlarımızın hazırlıklarını Ankara'da yaptık. Milletimizin her bir ferdinin hayatına dokunan hak ve özgürlük reformlarımızı burada gerçekleştirdik. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına atıfla hazırladığımız 2023 hedeflerimizi Ankara'yla birlikte fiiliyata geçirdik. Şimdi burada bu meydanda, aynı hissiyatı, aynı heyecanı, ben şu katılımla aynı azmi görüyorum. Allah'ın izniyle, Ankara, Türkiye Yüzyılı'nın inşasına hazır. Türkiye Yüzyılı'yla, ülkemizi dünyanın devler ligine yükseltme mücadelemizde bizimle yol yürüyeceğinize inanıyorum."

Bunun için alandakilerden söz isteyen Erdoğan, "Ankara yanımızda olduğu müddetçe, yedi düvel karşımıza çıksa, evelallah yıkar geçeriz." diye konuştu. 

"Ankara, gören herkesin hayranlık duyacağı bir şehir olmalıdır"

Nüfusu pek çok ülkeden fazla olan Ankara'nın, her şeyin en iyisine, en güzeline, en modernine layık olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz Ankara'yı, altyapısıyla, üstyapısıyla, şehir içindeki ve kırsaldaki mahalleleriyle, Türkiye Yüzyılı'na hazırlamayı vadediyoruz. Başkentimizi, içinde oturanlarının ve çalışanlarının huzurla 'işte benim şehrim' diyeceği konuma getirmek arzusundayız. Sadece bu değil, Ankara, buraya gelen ve gören herkesin hayranlık duyacağı bir şehir olmalıdır, bu potansiyele de ziyadesiyle sahiptir. Caddeleriyle, parklarıyla, ulaşımıyla, altyapısıyla, sosyal ve kültürel donatılarıyla hep birlikte gurur duyacağımız bir Ankara'nın peşindeyiz. Çok mu şey istiyoruz? Hayır, hepsi mümkün. Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı Türkiye'ye yakışır bir başkent için 31 Mart'ta her şey ayağımıza geliyor."

Alandakilere "31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız, kararlı mıyız, gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız, Ankara'yla birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız?" sorularını yönelten Erdoğan, kalabalığın hep bir ağızdan verdiği "evet" yanıtlarının ardından, "İşte benim gönlümün sultanı Ankara budur. Ramazanın bayramı gelmeden, 31 Mart'ı milli irade bayramı haline getirecek Ankara budur." düşüncesini dile getirdi. 

Demokrasi ve kalkınma yolculuğunun, hem uzun hem de meşakkatli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin bu bakımdan talihsiz kesintiler yaşadığını ifade etti.

Erdoğan, Cumhuriyet dönemi boyunca kaybedilen hazine değerindeki yılların telafisinin, ancak son 21 yılda mümkün olabildiğine dikkati çekerek, Ankara'nın, tüm bu süreçlerin en yakın şahidi olduğunu söyledi.

Türkiye'yi büyütmek ve güçlendirmek, milletin hak ve özgürlüklerini genişletmek, insanların refahını artırmak için attıkları her adımda, gizli açık birçok engellemeyle karşılaştıklarını belirten Erdoğan, "Bunların bir kısmını dal budak salmadan bertaraf ettik, bir kısmının üstesinden bedel ödeyerek geldik. Emperyalistlerin ülkemizi dizleri üzerine çökerterek kendilerine tabii kılmak için sahneledikleri oyunlara, maalesef, içeriden destek veren figüranlar da çıktı. Bu aparatlar, kimi zaman vesayet, kimi zaman terör örgütü, kimi zaman darbeci, kimi zaman siyasi, sosyal veya ekonomik tetikçi kisvesiyle arzı endam etti." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Meşhur hikayedir; gövdesine ardı ardına balta darbeleri inen ağaç, duruma şöyle bir bakıp 'sapı bendendir' diye hayıflanmış. Ülkemizin demokrasi ve kalkınma hamlelerine çelme takanların çoğu işte aynı hissiyatı taşıyor. En azından kağıt üzerinde bu ülkenin siyasetçisi, sivil toplum temsilcisi, medya mensubu, sosyal medya kullanıcısı olduğu halde, gece gündüz Türkiye aleyhinde çalışanlar var. Kimi zaman üzüldüğümüz, kimi zaman öfkelendiğimiz bu tiplerle uğraşmak, bizi bir hayli yorsa da yolumuzdan alıkoymadı. En çok da ana muhalefet partisi CHP'nin takındığı tutum, ülkemiz adına endişe vericidir. Bu partinin tek parti faşizmi döneminde işlediği ve milletimizin kalbinde derin yaralar açan günahlarını bir kenara koyuyorum. Sadece son 21 yılda, bu parti, bir dönem vesayetin sözcülüğünü yürüttü. Bu parti, bir dönem FETÖ ihanet çetesinin taşeronluğunu üstlendi. Bu parti, bir dönem PKK'nın ve Suriye'deki uzantılarının savunuculuğuna soyundu. Bu parti, her dönem Amerika'nın, Avrupa'nın, Türkiye husumetiyle maruf uluslararası kuruluşların sesi oldu."

"Cumhur İttifakı, dimdik ayakta, yoluna devam ediyor."

Erdoğan, mayıs ayındaki seçimlerde kurulan Millet İttifakı'na atıfta bulunarak, "Altılı Masa hatırlıyorsunuz değil mi? Altında da ne vardı? HDP. Ne oldu? Hepsi dağıldı mı? Bu dersi kim verdi? Siz verdiniz, siz. Benim milletim istemezse hiç bir şey olmaz. Birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları, Cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadiyle, milletvekilliği kontenjanı dağıtarak, güya aynı masa etrafında bir araya getirdiler. Bay bay Kemal ne oldu; Ama Ankara'da bir apartman dairesi bulmuş, şimdi orada kalıyormuş. Bunların hepsinin akıbeti aynı olacak. Ülke ve millet hayrına herhangi bir ortak payda olmadığı için, seçim bitince hepsi de darmadağın oldu. Halbuki Cumhur İttifakı, dimdik ayakta, yoluna devam ediyor." ifadelerini kullandı.

CHP'nin geçen seçimlerde o zamanki ismiyle HDP'yle gizli ve saklı işbirliği yaptığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu seçimlerde yine utana sıkıla, adını koyamadıkları, ama altta belediye başkanlıklarını, belediye meclis üyeliklerini, belediye bürokrasisini paylaştıkları kirli bir pazarlığa giriştiler. Ortada, kapağını kaldırdıkça sürekli yeni şeyler çıkan bir matruşka ittifakı var ve bundan seçmeninin de haberi yok. Onlar da ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Yeni adıyla DEM'e oy veren vatandaşlarımız da CHP'ye gönül veren vatandaşlarımız da bu karanlık ve kirli ilişkiyi içlerine sindiremiyor. 'Bir varmış bir yokmuş' muamelesi yapılan bu ittifaktan, toplumumuzun her kesimi gibi, bu partilere oy veren vatandaşlarımız da rahatsız."

CHP İstanbul İl binasındaki para sayma görüntüleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin İstanbul İl binasındaki para sayma görüntülerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

CHP'den hiç kimsenin çıkıp bu "para kulelerinin" doğru düzgün izahını yapamadığını belirten Erdoğan, "Mesela, banka uygulamasıyla 30 saniyede yapabilecekleri basit işlem için, neden kendilerine bu kadar eziyet ettiklerinin cevabını veremediler. Öyle ya birine para gönderecekseniz, internet bankacılığı duruyorken, valize, çantaya ve bunları taşımak için 6-7 kişiye ne gerek var? Son derece makul bu soruları cevaplamak yerine, suçu AK Parti'ye yüklemeye kalktılar." dedi.

Parayı getirenin CHP belediyesinin bürokratı, toplayanın CHP belediye başkanının müdürü olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Parayı aldığı söylenen kişinin beyan ettiği rakamlarla, ortadaki meblağın ilgisi yok. Ama suçlu AK Parti. Türk siyaseti çok yüzsüzlük, çok utanmazlık, çok pişkinlik gördü, fakat böylesiyle ilk defa karşılaşıyoruz. Genel başkanları darbe çığırtkanlığı yapar. Adaylarının biri kirli ilişkileri, kibri ve yalanlarıyla ortada gezer. Bir diğeri terör örgütünü över. Bir başkası millete hakaret eder. Ötekisi tembelliğine methiye düzer. Böyle ana muhalefet partisi mi olur? Bu partiye umut bağlayanlara yazık değil mi? Geçmişleri ne olursa olsun CHP amblemi altında seçime girenler, kendilerini tüm bunların vebalinden kurtarabilir mi? Milletimiz 31 Mart'ta CHP'ye de DEM'lendiği ortaklarına da kazanmak değil sadece AK Parti'ye ve Cumhur İttifakına kaybettirmek için ortada dolananlara da hak ettikleri cevabı sandıkta verecektir."

Erdoğan, bugüne kadar millete güvendikleri, inandıkları, sırtlarını daima millete yasladıkları hiçbir konuda hayal kırıklığına uğramadıklarını ve kaybetmediklerini belirterek, "İnşallah, bu sefer de milletimiz tercihini istismar ve istiskal siyasetinden değil, eser ve hizmet siyasetinden yana kullanacaktır." açıklamasını yaptı.

"Ankara'ya son 21 yılda 1 trilyon 91 milyar lira tutarında yatırım yaptık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, il mitinglerini genellikle, o şehre yapılan yatırımların özetini anlatarak bitirdiklerini anımsattı.

Konu Ankara olunca, bu yatırımların listesinin öylesine uzun olduğunu ve ne kadar özetlerlerse özetlesinler, bitecek gibi olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ankara'ya son 21 yılda 1 trilyon 91 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Faaliyete geçirdiğimiz 12 yeni üniversiteyle, toplamda 21 yükseköğretim kurumuna ulaşıp, Ankara'nın eğitim şehri unvanını güçlendirdik. Hizmete açtığımız yaklaşık 30 bin kişilik yurtlar ve 133 spor tesisiyle, gençlerimize sahip çıktık. Sağlıkta, diğer yatırımların yanı sıra, her biri dünya çapında birer eser olan Bilkent Şehir Hastanesi'ni, Etlik Şehir Hastanesi'ni biz yaptık. Bunlar dünyada eşi benzeri olmayan eserler. Ankara'yı sağlığın da başkenti haline getirdik."

Erdoğan, TOKİ kanalıyla yapılıp teslim edilen 87 bin 513 konuta, 6 bin 523 konutun daha ekleneceğine dikkati çekerek, "Yaptığımız 32 yeni atık su arıtma tesisiyle, belediye nüfusunun yüzde 99,5'ine hizmet veriyoruz. Ankara'da 23 millet bahçesi projemizden 13'ünü tamamladık, diğerleriyle ilgili çalışmalar devam ediyor." dedi.

Ulaştırmada şehir sınırları içindeki bölünmüş yol mesafesini 730 kilometre ilaveyle yaklaşık 1200 kilometreye çıkardıklarını belirten Erdoğan, Ankara-Niğde Otoyolunu tamamlayıp hizmete sunduklarını, Ankara-Akyazı Otoyolu'nun proje çalışmalarına başladıklarını, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu'nun da ihalesini yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, "Demiryollarında, Ankara'yı Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas'la hızlı tren hatlarıyla birleştirdik. Afyonkarahisar, Uşak ve Manisa'yı da kapsayan Ankara-İzmir hızlı tren hattının inşası sürüyor. Ankara'yı, Bursa-Osmaneli Hızlı tren hattıyla Bursa'yla, Yerköy-Kayseri Hızlı Tren hattıyla Kayseri'yle birleştiriyoruz." şeklinde konuştu.

Esenboğa Havalimanı-Kızılay metro hattı

Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı'nın, şehrin sembol eserlerinden biri haline geldiğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Başkentray'ın yanı sıra Batıkent-Sincan, Kızılay-Çayyolu, Keçiören-AKM-Gar-Kızılay Metro hatlarını hizmete aldık. Şimdi de Başkentray'ı Yenikent'e kadar uzatıyoruz. Toplam 7 istasyonlu Keçiören Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi metro hattını yatırım programına aldık, yakında ihalesine çıkacağız. Esenboğa Havalimanı ile Kızılay'ı birbirine bağlayacak olan bu metro hattını, inşallah 2028 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Ankara YHT Garı-Etlik Şehir Hastanesi-Ovacık metro hattının etüt projesini hazırlamaya başlıyoruz. Sincan metrosuyla Çayyolu metrosunu birleştirmeyi planlıyoruz."

Erdoğan, gençlik ve sporda bu şehri modern spor tesisleriyle stadyumlarla yüksek öğretim yurtlarıyla kültür merkezleriyle donattıklarını belirtti.

Tarım ve ormanda Ankara'ya, 28 baraj, 2 ı̇çme suyu tesisi, 35 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 77 taşkın koruma tesisi, 10 gölet ve 2 hidroelektrik santral tesisi inşa ettiklerini anımsatan Erdoğan, yapılan yatırımlarla şehrin ı̇çme suyunu garanti altına aldıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayi ve teknolojide 4 yeni organize sanayi bölgesi, 2 endüstri bölgesi kurduklarını belirterek, son 21 yılda hayata geçirilen yatırımlarla, başkenti savunma sanayinin merkezi konumuna getirdiklerini ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz yıl 5,5 milyar dolara ulaşan savunma sanayi ihracatımızın yaklaşık yarısını Ankara yaptı. İstihdamı desteklemek için şehrimizde iş yerlerine 37 milyar lirayı aşkın prim teşviki verdik. Enerjide, nüfusunun yüzde 97'sinin doğal gaz imkanından faydalandığı Ankara'da, bütün ilçelere doğal gaz arzı sağladık. Kültür ve sanatta, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nu hizmete açtık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, bünyesindeki Millet Camii, Kültür ve Kongre Merkezi, Sergi Merkezi ve Millet Kütüphanesi ile Ankara’nın gurur verici eserlerinden biri oldu. Biz buyuz. Sayın Başkan (ABB Başkanı Mansur Yavaş), belediye başkanı olarak yahu sen ne yaptın? Bir de bunu senden duyalım. "Şu metroyu ben yaptım" de be. Melih Bey'in döneminde havalimanından Ankara merkeze yapılan yatırımların dışında sen belediye başkanı olarak ne yaptın; Hiç. Çöp, çukur, çamur, Ankara'nın hali bu."

Mitingden notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok ve Cumhur İttifakı’nın ilçe belediye başkanlarıyla vatandaşları selamladı.

Alana, üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı bulunan "Seni savunmak siyaset değil Milli Mücadeledir", "Bir adam sevdik biz, Allah'tan başka hiçbir güçten korkmayan ve boyun eğmeyen", "Sen bu milletin kabul olmuş duasısın", "Dosdoğru olan yolda, dün bugün ve yarın da Erdoğan'ın yanında" ve "Fatih gibi hırslı, Kanuni gibi adil, Abdülhamid kadar fedakarsın. Biliyoruz usta sen de onlardansın" pankartları asıldı.

Mitinge, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti genel başkan yardımcıları, MHP genel başkan yardımcıları, AK Parti İl Başkanı Hakan Han Özcan, MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan ve AK Parti Ankara milletvekilleri de katıldı.



Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf
TT

Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf

Erdoğan ile bir araya gelmesine ilişkin konuşan Özel, “Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum" dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Görüşme sonrası başkanlar basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesindeki 'boş koltuk' ile ilgili bir soruya yanıt veren Özel şunları kaydetti:

Krizleri yeniden konuşmak anlamlı değil. Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonra sayın Erdoğan'ın CHP'ye bir ziyaret yapma talebini iletmesi ile birlikte olabilecek en iyi şekilde çözülmüş oldu. Artık dönüp bir değerlendirmeyi doğru bulmam. Biz kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini sayın Erdoğan'la görüşme imkanı bulduk. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de sayın Erdoğan'ın değerlendirmelerini dinledik. Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.

Namık Tan'ın görüşmede yer alması

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın görüşmede yer almasının kimin tarafından önerildiği sorulması üzerine Özel, şunları söyledi:

Ben, sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir ziyarette bulundum. Ziyaretimde bir cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma yardım istemek üzerineydi. Kendisinin uyarısı şöyle oldu; Cumhurbaşkanı'nın özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partide bulunan bir büyükelçiyi görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan'ı görevlendirdim.

Deprem Bakanlığı önerisi

Görüşmede Erdoğan'a "Deprem Bakanlığı önerisinde bulunup bulunmadığı" sorulan Özel, şu cevabı verdi:

Deprem üzerine, ismi doğrudan Deprem Bakanlığı olarak konur mu yoksa Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı mı olur bilmiyorum ama bir bakanlık kurulmasını önerdim. Dahasını önerdim. Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi ve deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın nasıl bir adım atacağını bilmiyorum.

Independent Türkçe


Türkiye, İsrail ile tüm ticari işlemlerini askıya aldı

Türkiye, İsrail ile tüm ticari işlemlerini askıya aldı
TT

Türkiye, İsrail ile tüm ticari işlemlerini askıya aldı

Türkiye, İsrail ile tüm ticari işlemlerini askıya aldı

Ankara'nın bugün (Perşembe) itibariyle İsrail’le tüm ihracat ve ithalat operasyonlarını durdurduğunu açıkladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın limanları İsrail'in ithalat ve ihracatına kapatarak anlaşmaları ihlal ettiğini söyledi. Katz “X” platformundan yaptığı açıklamada: “Diktatörün davranışı budur, Türk halkının ve Türk iş adamlarının çıkarlarını hiçe sayar, uluslararası ticaret anlaşmalarını hiçe sayar” ifadelerini kullandı.

Katz, yerel üretime ve diğer ülkelerden ithalata odaklanarak, Türkiye ile ticarete alternatifler bulunması konusunda çalışmak üzere Dışişleri Bakanlığı'na talimat verdiğini söyledi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi ziyaret etti

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi ziyaret etti

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 15.50'de, Bahçeli'nin Beytepe'deki konutuna geldi. Devlet Bahçeli, Erdoğan'ı konutun kapısında karşıladı.

Basına kapalı yapılan görüşme 45 dakika sürdü.

Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, konutun kapısından aracına kadar uğurladı.

Erdoğan'ı uğurladıktan sonra basın mensuplarının yanına gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli, gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Gazetecilerin, sağlık durumunu sorması üzerine Bahçeli, "İyiyim" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret edecek.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Devlet Bahçeli'nin görüşmesi, saat 15.30'da Bahçeli'nin Çankaya'daki konutunda yapılacak.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (NATO Genel Sekreteri seçimi) Kararımızı stratejik akıl çerçevesinde vereceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hollanda, Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda'da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Vahdettin Köşkü'nde baş başa görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte'yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Rutte'yi ve heyetini İstanbul'da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması'nın 100'üncü, İş Gücü Anlaşması'nın ise 60'ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor." diye konuştu.

Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu işbirliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda'da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek, Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda'nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

"Gazze'de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor"

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Gazze'de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze'ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye'nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK'nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim."

Erdoğan, temmuz ayında Washington'da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri'nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri'nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO'nun Avrupa Atlantik Güvenliği'nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesini beklediğinin vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis'le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte'ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

Rutte'nin konuşmasının ardından Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

Basın toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ile Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands ve Hollanda Ulusal Güvenlik Danışmanı Vekili Adriaan Ijsselstein yer aldı.


İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor
TT

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

İstanbul'da kuvvetli yağış nedeniyle trafikte aksamalar yaşanıyor

Kent genelinde geceden itibaren etkili olan kuvvetli yağış nedeniyle kara ulaşımında olumsuzluklar meydana geldi.

Kuvvetli yağış, D-100 kara yolu Güzelşehir mevkisi Kumburgaz istikametinde su birikintileri oluşturdu.

Bu bölgede araçlarıyla seyreden sürücüler, su birikintisini son anda fark edip yolda manevra yapmak zorunda kaldı.

Bu sırada arkadan gelen araç sürücüleri ani fren yaparak, olası trafik kazalarının önüne geçti.

Güzelşehir'de, araçların sıklıkla kullandığı alt geçidi su bastı.

Bazı sürücüler su birikintisine rağmen buradan geçmeye devam etti.

Ana arterlerde trafik yoğunluğu

İBB Cep Trafik Uygulamasına göre, kentteki trafik yoğunluğu saat 13.40 itibarıyla yüzde 63 olarak ölçüldü.

Avrupa ve Anadolu Yakası'nda, D-100 kara yolu, TEM otoyolu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün giriş ve çıkış güzergahları, sahil yolları ile ana arterlerin bazı bölümlerinde araçlar güçlükle ilerledi.

Metrekareye 10 ila 35 kilogram yağış düştü

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezinin (AKOM) yağış ve fırtına raporunda, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altında bulunduğu belirtildi.

Raporda, "İl genelinde sabah erken saatlerden itibaren görülen yağışlar neticesinde İstanbul'un farklı bölgelerinde metrekareye 10 ila 35 kilogram yağış kaydedilmiş olup, en fazla yağış Arnavutköy, Çatalca ve Şile ilçelerimizde gözlenmiştir." bilgisi verildi.

Yağışların, akşama kadar aralıklarla fırtına şeklinde esecek rüzgarla birlikte yer yer kuvvetli şekilde etkili olmasının, ardından bölgeyi terk etmesinin beklendiği aktarılan raporda, halihazırda 10-13 dereceye gerileyen sıcaklıkların, yarından itibaren tekrar artıp yeni hafta boyunca 25 derece civarına ve yaz değerlerine yükseleceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

Raporda, kuvvetli sağanak, yağmur ve fırtına nedeniyle yaşanması muhtemel olumsuzluklara karşı hazırda bekleyen İBB ekiplerinin, 3 bin 272 personel, 1693 araç ve iş makinesiyle il genelinden alınan ihbarlar doğrultusunda müdahale çalışmalarını yaptığı, önemli bir olumsuzluk yaşanmadığı kaydedildi.


Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır
TT

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Dışişleri Bakanı Fidan: Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır

Fidan, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, "Mısır ve Türkiye'nin işbirliği halklarımızın ve bölgemizin fevkalade yararınadır. Biz de iki ülke olarak bu anlayışla ilişkilerimizi daha da ileri taşıma iradesini ortaya koyduk." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta Kahire'ye yaptığı ziyarette bu yöndeki iradenin liderler düzeyinde ortaya koyulduğunu dile getiren Fidan, Kahire'de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin yeniden tesisine ilişkin ortak bildirinin imzalandığını hatırlattı.

Fidan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı vesilesiyle Türkiye'yi ziyaret etmesinin gündemde olduğunu kaydetti.

İsrail-İran geriliminin bölgeye olası etkilerinin sorulması üzerine Fidan, "İsrail'in Filistin topraklarını işgali ve Batı'nın buna kayıtsız şartsız destek vermesi Orta Doğu'daki istikrarsızlık probleminin başlıca nedenlerinden biridir." şeklinde konuştu.

Fidan, bu problemi gözden kaçıracak şeylere itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bir numaralı önceliğimiz İsrail işgalinin sona ermesi ve iki devletli çözüm formülünün hayata geçmesi olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Bu olmadığı takdirde bölgedeki gerilimin artmaya devam edeceğine dikkati çeken Fidan, "Eğer bu kriz hak ettiği şekilde çözülmezse, Filistinlilerin hak ettiği devlet, bağımsızlık ve egemenlik verilmezse bu türden krizler bölgemizde artarak devam edecektir." dedi.

"Diğer ülkeler şöyle bir lüks içine girmesinler. 'Bunlar sadece Orta Doğu'da olacak, bize bir etkisi olmayacak' diye hiçbir şey içerisine girmesinler." diyen Fidan, Filistin konusunda olan her şeyin küresel fay hatlarını tetiklediğini, burada olan bir şeyin dünyanın her yerini etkilediğini bildirdi.

Mısırlı mevkidaşı Şukri ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin toplantısının hazırlıklarını ele alma imkanı bulduklarını söyleyen Fidan, "İkili gündemimizdeki konuları ayrıntılı şekilde görüştük. Özellikle ticaret ve ekonomi işbirliğimizin en güçlü boyutlarından birini oluşturmakta. Mısır'daki yatırımlarımız halihazırda 3 milyar doları bulmuş durumda. Aramızdaki ticaret hacmi ise yaklaşık 8 milyar seviyesinde." ifadelerini kullandı.

Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta Mısır'ın başkenti Kahire'ye yaptığı ziyarette, ortaya 15 milyar dolarlık bir hedef konulduğunu belirterek "Serbest ticaret anlaşmamızın kapsamını genişleterek ve limanlarımız arasında Ro-Ro seferlerini tekrar başlatarak bu hedefe ulaşmayı planlıyoruz." diye konuştu.

İki ülkenin savunma sanayisi alanındaki ilişkilerinin de gittikçe güçlendiğini belirten Fidan, "LNG (sıvılaştırmış doğal gaz) ve nükleer enerji başta olmak üzere enerji alanında da geniş bir imkan, işbirliği imkanı olduğunu düşünmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, görüşmede, bölgesel konuların da ele alındığını söyleyerek "Bunların başında Gazze konusu gelmekte. Sayın Şukri ile hem İslam İşbirliği, Arap Ligi'nin ortak oluşturduğu temas grubu vasıtasıyla hem de ikili diyaloğumuz vasıtasıyla Gazze meselesi üzerine çok düzenli bir koordinasyon ve istişare mekanizması aramızda bulunmakta. Krizin başından beri düzenli şekilde beraber çalışmakta ve koordine etmekteyiz." dedi.

Gazze'deki durumun "vehametinin" ve yapılması gerekenlerin altını çizdiklerini vurgulayan Fidan, "Hangi diplomatik adımlar atılabilir? Hangi insani yardımlar konusunda neler yapılabilir? Uzun vadeli iki devletli çözüm konusunda hangi yöntemlere başvurulabilir? Bu konuları ayrıntılı görüştük." dedi.

Fidan, Mısır'ın "sorunun sıcaklığına" coğrafi olarak en yakın ülkelerden biri olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Özellikle insani yardımlar konusunda Mısır'la olan ilişkilerimiz hayati önem taşımakta. Refah Sınır Kapısı'ndan yardımların ulaştırılması için Mısır'la gece gündüz yardım koordinasyon içerisinde çalışıyoruz. Burada insani yardımlarımızı özellikle Refah'a getirmekte kendileri ve çok büyük yardım sunmaktalar. Ayrıca bunun için Mısır'a teşekkür ediyoruz."

"Somali'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden yeni sorun alanını görüştük"

Öte yandan, Türkiye ve Mısır arasında önemli işbirliği alanları olan ve bölgesel sorunları teşkil eden Libya, Sudan, Somali ve Etiyopya sorunlarının da masaya yatırıldığını söyleyen Fidan, "Libya'da Mısır ve Türkiye olarak ve diğer bölge ülkeleriyle Libya'nın bütünlüğüne ve istikrarına beraber nasıl katkıda bulunuruz, bu konuda nasıl daha düzenli çalışabiliriz, hangi türden teklifleri hayata geçirebiliriz, bunları kendi aramızda istişare etme imkanımız oldu. Aldığımız kararla da bunları daha düzenli bir şekilde görüşmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Fidan, Sudan'da devam eden iç savaşın nasıl durdurulabileceğini, bölgesel etkilerini, ileriye dönük çözüm planlarını ve devam eden müzakere sürecini masaya yatırdıklarını belirterek "Bu konuda da beraber istişarelerimizi artırma ve çalışma kararını aldık. Somali ve Etiyopya arasında başlayan, özellikle Somali'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden yeni sorun alanını da yine beraber görüştük. Burada Somali'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan bağlılığımızı teyit ettik. Türkiye ve Mısır olarak ve bu konuda aradaki siyasal görünen şu anki ihtilafın bir çatışmaya dönüşmeden ne türden adımlar atılabilir bu konuda görüş alışverişinde bulunduk." diye konuştu.

Mısır ile Türkiye arasında sadece ikili ilişkiler bazında değil, coğrafyayı kapsayan diğer konularda da büyük bir işbirliği alanı olduğunu vurgulayan Fidan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu konular iki ülkenin beraber hareket etmesini zorunlu hale getirmiş durumda. Türkiye ve Mısır, Akdeniz'in iki ucunda iki önemli kardeş ülke ve çok büyük işbirliği potansiyelimiz var. İşbirliği sadece halklarımızın ve devletlerimizin menfaatine değil, aslında bölgemizin de büyük menfaatine. Biz buradaki büyük potansiyeli görüyoruz."

"Filistin'deki direniş, ezenlerle ezilenler arasındaki bir mücadele formu"

Filistin meselesinin dünyanın her yerini etkilediğini söyleyen Fidan, "Bunu biz Kızıldeniz'deki ticaret gemileri ile ilgili krizde de gördük. Lojistik zincirinin nasıl kesildiğini gördük. Siparişlerin nasıl geç gittiğini, fiyatların nasıl arttığını gördük. Bunlar daha başlangıç. Eğer bu türden krizlerin yayılmasının önüne geçmek istiyorsak sahici olarak kollarımızı sıvayıp bu sorunun çözülmesi için gereken adımı atmamız lazım." dedi.

Fidan, "Bu konuda bazı devletlerin pozisyon değiştirmesinden ümitvar mıyız? Değerli kardeşimle de konuştuk. Mevcut şartlar böyle devam ettikçe ümitvar olma imkanımız azalıyor." ifadelerini kullandı.

Baskının artırılması gerektiğini belirten Fidan, "Bölge ülkeleri olarak, İslam ülkeleri olarak, diğer Afrika ülkeleri, Latin ülkeleri, Orta Asya ülkeleri, herkes bir araya gelip bu haksızlığa karşı sesini organize bir biçimde yükseltmek zorunda. Bunu yapmadığımız sürece bu haksızlık devam edecek." diye konuştu.

Fidan, "Filistin'deki direnişi, giderek İsrail-Filistin arasındaki bir savaş olmaktan çıkıp dünyada ezenlerle ezilenler arasındaki bir mücadele formu, hüviyeti taşıma başladığını" ifade ederek şunları kaydetti:

"Latin Amerika'dan Afrika'ya, Asya Pasifik'ten Orta Doğu'ya kadar hatta Avrupa başkentlerine kadar birçok yerde kendini ezilmiş, dışlanmış, uluslararası sistemin ikiyüzlülüğüne, adaletsizliğine, hukuksuzluğuna maruz kalmış gören bütün devlet ve devlet dışı aktörlerin artık giderek daha bilinçli bir hale gelmeye başladığını ve farklı organizasyonlar içerisine girerek haklarını arama yoluna girmeye başladığını görüyoruz. Filistin'deki şehit olan kardeşlerimiz, Gazze'deki yıkım, ilk etapta onların elde ettiği neticeyi getiremeyebilir Filistinli kardeşlerimize ama eminim ki onların kanı dünyadaki diğer ezilen halkların, insanların umutlarının yeşermesi için mübarek bir besleyici su olacak."

- "Türkiye başından beri Filistin meselesinin hak ettiği şekilde çözülmesine odaklandı"

Türkiye'nin bugüne kadar Gazze’de oynadığı uluslararası rolün sorulması üzerine Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği günden itibaren sürdürdüğü politikalarla Filistin meselesi ve Orta Doğu'daki istikrarsızlık probleminin hak ettiği şekilde çözülmesine odaklandığını söyledi.

Fidan, "Hükümetlerimiz, devletimiz bu sorunla ilgili çabadan çalışmadan gayretten bir saniye bile vazgeçmemiştir. Bunu duygusallıktan uzak rasyonel bir biçimde Filistin meselesine sahiden katkıda bulunacak şekilde nasıl yapabiliriz hep bunun arayışı içerisinde olduk." ifadelerini kullandı.

Mısır başta olmak üzere bölgesel ortaklarla bu konuda nasıl çalışabileceklerini görüştüklerini kaydeden Fidan, diğer ülkelerin yaptıkları çalışmaları kamuoyuyla paylaşmama hassasiyetleri nedeniyle kamuoyunun gördüğü çabanın görülmeyenden çok daha fazla olduğuna işaret etti.

Fidan, tüm imkanları kullanarak işgalin sona ermesi, ateşkesin sağlanması ve insani yardımların başlaması için çalıştıklarını belirterek Gazze'ye yapılan yardım miktarından ziyade Gazze'nin içine gönderilebilen yardım miktarının önemli olduğunu vurguladı.

İsrail'in Refah'a olası saldırısının başlamaması için neler yapılabileceği, nasıl bir uluslararası baskı oluşturulabileceği yönünde arayışta olduklarını ifade eden Fidan, "Mevcut diplomatik çabalar, insani yardım faaliyetleri çözüm vermeyecekse ilaveten ne yapılmalı, ne türden sahici tedbirler ortaya konulmalı, bunu ilgili muhatap ve ortaklarımızla görüşüyoruz." dedi.

"Dünyayı bekleyen asıl büyük kriz Filistin meselesiyle makyajı dökülen uluslararası sistemin ikiyüzlülüğüdür"

Bakan Fidan, uluslararası platformlarda ve dünyadaki tüm diğer ülkelerle Gazze için neler yapabilecekleri yönünde arayışlarının olduğuna dikkati çekerek "Fakat burada şunu görüyoruz. Bütün bu mobilizasyon, bütün bu uluslararası aktörlerin bu konu karşısında 'bu da yanlış' dediği bir yerde bu yanlışın durmaması başlı başına daha büyük bir problem." diye konuştu.

Fidan, "Dünyayı bekleyen asıl büyük kriz Filistin meselesiyle makyajı dökülen, gerçekliği ortaya çıkan uluslararası sistemin ikiyüzlülüğü, uluslararası hukuksuzluk ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş olan hegemonik sistemin işe yaramazlığıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'deki "zulüm ve katliamın" her geçen gün bunun daha açık ve net ortaya çıkmasına sebep olduğunu aktaran Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu mesele artık İsraillilerin Filistinlileri katlettiği bir mesele olarak algılanmaktan çıkıp İsrail'in arkasında duran ve katliamı mümkün kılan işlerle Filistin'i kalplerinde ve kafalarında hisseden, bu zulme karşı, bu ezilmişliğe karşı küresel çapta artık direniş gösterme ihtiyacı hisseden iki tarafın kavgası haline dönüşmeye başlamıştır. "


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile bir araya geldi.

Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti.


Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi
TT

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Fırat Kalkanı bölgesinde 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Gücünü asil milletimizden alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG'li teröristlere karşı operasyonlarına devam ediyor. Fırat Kalkanı bölgesinde tespit edilen 5 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi. Her nerede olursa olsun terör örgütleriyle mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek." ifadeleri kullanıldı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (Filistin'in BM'ye tam üyeliğinin veto edilmesi) ABD'nin İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar Hz. Ali Camii'nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Pazartesi günü Irak'a gerçekleştireceği ziyarete ilişkin bir soru üzerine, Erdoğan bunun ertelenen bir ziyaret olduğunu, seçimin tamamlanmasıyla bunu gerçekleştireceklerini söyledi.

Bağdat'ta Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmeler yapacağını aktaran Erdoğan, "Oradan sonra bir de Erbil ziyareti gerçekleştireceğiz. Erbil'de de Kuzey Irak sorunlarını, aynı zamanda merkezi yönetimle ilgili sorunları görüşme fırsatımız olacak. Bu tabii, aynı zamanda Türkiye-Irak ilişkilerini bir genelleme çatısı altında ele alacağımız konular olacak." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in çarşamba günü Türkiye'ye yapacağı ziyarette konu başlıklarının neler olacağı yönündeki soruya, "Hangi konu başlıkları demeyeyim ama Türkiye-Almanya arasındaki ilişkileri ele alma fırsatımız olacak. Steinmeier'le bizim geçmişten bugüne olan dostluklarımız var. Bu ilişkileri değerlendirme fırsatımız olacak. Bunlar içerisinde siyasi, askeri, ekonomik, ticari birçok konuları ele alacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'nın burada bizimle ilgili yapacağı görüşmelerde de Almanya-Türkiye ilişkilerini daha ileri nasıl taşıyabiliriz, bunları da görüşme fırsatımız olacak." ifadelerini kullandı.

İsrail-İran gerilimi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile İran arasındaki gerginliğine yönelik değerlendirmelerinin sorulması üzerine şunları belirtti:

"Şu anda İsrail farklı şeyler söylüyor. İran aynı şekilde farklı görüşler ortaya atıyor. Yani sahiplenme yok. Konuyla ilgili de gerçekten şöyle akla ziyan olmayan bir açıklama da yok. İran'ın yaptığı açıklamalarda şöyle hakikaten 'Bu doğru söylüyor.' diyemiyorsunuz. İsrail'inkini zaten hiç diyemiyorsunuz. Bu arada tabii Amerika'yı ileri sürüyorlar. Amerika'nın yaptığı açıklamalarda da 'Haberimiz vardı-yoktu' gibi laflar var. Ve çok daha önemlisi Birlemiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde de Amerika'nın, son yapılan açıklamalarda İsrail'in yanında yer aldığını görüyoruz. Burada, herkes Filistin'in yanında yer alırken Amerika ne yazık ki burada yine İsrail'in yanında yer almak suretiyle duruşunu ortaya koyuyor. Zaten farklı bir şey beklemiyorduk. Bunu da çok açık, net şekilde görme imkanımız oldu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile yarın İstanbul'da bir araya geleceğinin hatırlatılması ve "Geçtiğimiz günlerde İsrail saldırısında kendisi çocuklarını, torunlarını kaybetti. İlk arayan da siz olmuştunuz. Peki yarın gündemde neler var efendim?" sorusu üzerine, "İsterseniz o gündemi biz Sayın Haniye ile aramızda tutalım ve ona göre de adımlarımızı atalım." ifadelerini kullandı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in 13 Mayıs'ta Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretle ilgili değerlendirmesi sorulan Erdoğan, "Sayın Miçotakis'in ziyareti bir nevi iadeiziyarettir. 'Bu iadeiziyaret de Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde önemli bir merhaledir.' diyebilirim. Bu önemli merhaleyle ilgili olarak da biz, 'Türkiye-Yunanistan ilişkilerini çok daha iyi bir konuma nasıl taşıyabiliriz?', bunları görüşme fırsatımız olacak." yanıtını verdi.