New York Yahudileri Gazze'deki savaş konusunda ikiye bölünmüş durumda

Filistinlilere yönelik soykırıma son verilmesi çağrısında bulunan kuruluşlar olduğu gibi İsrail'in gerilimi tırmandırmasından duydukları memnuniyeti ifade eden hahamlar da var

Amerikalı Yahudi örgütleri İsrail ile Hamas arasında derhal ateşkes sağlanması için gösteri yaptı (AFP)
Amerikalı Yahudi örgütleri İsrail ile Hamas arasında derhal ateşkes sağlanması için gösteri yaptı (AFP)
TT

New York Yahudileri Gazze'deki savaş konusunda ikiye bölünmüş durumda

Amerikalı Yahudi örgütleri İsrail ile Hamas arasında derhal ateşkes sağlanması için gösteri yaptı (AFP)
Amerikalı Yahudi örgütleri İsrail ile Hamas arasında derhal ateşkes sağlanması için gösteri yaptı (AFP)

AFP

İsrail dışında dünyadaki en büyük Yahudi topluluğunu oluşturan New York Yahudileri, Hamas'a karşı savaş konusunda, ABD'nin müttefikine sarsılmaz destek verenler ile Filistinlilere karşı "soykırım" korkusu yaşayanlar arasında kalmış görünüyor. İki milyon Yahudi ve yüzbinlerce Müslümanın yaşadığı yaklaşık 9 milyonluk nüfusa sahip kent, bir hafta önce Filistin davasına destek gösterileri ve karşılığında İsrail’le ve Hamas saldırılarında ölen sivillerle dayanışma kapsamında yapılan yürüyüşlerle sarsılmıştı.

Yahudi çağrısı

 Sol görüşlü Yahudi örgütü Barış için Yahudi Sesi’nin daveti üzerine ve New York'taki Amerikan Demokratik Sosyalistleri'nin desteğiyle binlerce kişi, ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Chuck Schumer'in Brooklyn'deki evinin önünde toplandı. Örgüt, Yahudi olan ve diğer parlamenterlerle birlikte İsrail'e gitmesi beklenen senatöre, Tel Aviv ile Hamas arasında binlerce kişinin ölümüne yol açan çatışmada "derhal ateşkes için çalışması" çağrısında bulundu.

AFP’den bir gazeteci, göstericilerin "Yahudiler Filistinlilere yönelik soykırımı durdurun diyor" yazılı pankart açtığını bildirdi. Gösteride onlarca kişi tutuklandı.

 Apartheid

 Barış için Yahudi Sesi, konuya ilişkin açıklamasında, "New York'tan iki temsilci, hahamlar ve İkinci Dünya Savaşı (Holokost) sırasında Holokost'tan sağ kurtulanların torunları da dahil olmak üzere yaşları 20 ile 85 arasında değişen 100 gösterici tutuklandı." ifadelerini kullandı.

Sol görüşlü Yahudi örgütünden Jay Saper şunları söyledi: “Şiddeti sona erdirmenin tek yolu var; o da olup biten her şeyin temel nedenlerine, yani 75 yıllık İsrail askeri işgalini ve Apartheid'i ele almak ve ABD'nin bu sistematik baskıdaki suç ortaklığına son vermektir.”

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Siyasi sahnenin sağında, yaklaşık altı milyon Amerikalı Yahudiyi temsil ettiklerini söyleyen iki büyük Yahudi örgütü, Amerikan Yahudi Komitesi ve Birleşik Yahudi Çağrısı, bu hafta binlerce destekçisini Manhattan'da topladı.

New York'ta yaşayan Kaliforniyalı Philip Wolf (25 yaşında), "Dindar olmayan bir ailede büyümüş olmama rağmen İsrail halkı ve İsrail Devleti ile derin bir bağ hissediyorum" dedi.

 Manevi savaş

 Geçen hafta yaşanan olayların ardından bu bağın güçlendiğini söyleyen Wolf ekledi: "Bir ABD’li Yahudi olarak desteğimi ifade etmem önemli.”

Yürüyüşte hazır bulunan New York Eyalet Valisi Kathy Hochul ve New York Belediye Başkanı Eric Adams, Hamas saldırısını kınayarak, İsrail'in "kötülüğe" karşı savaşının aynı zamanda New Yorkluların da savaşı olduğunu vurguladılar.

Geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen bir konferansta Amerikan Yahudi Komitesi, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısını kınadı ve Amerikan Yahudi Cemaati’nin İbrani devletini desteklemekte gösterdiği dayanışmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Hamas saldırısından iki gün sonra, ünlü Park East Sinagogu'ndan New York Hahamı Arthur Schneier de İsrailli yetkililer gibi Hamas'ı kınadı ve son saldırı için şu ifadeleri kullandı: “1948'deki kuruluşundan bu yana ve Yom Kippur Savaşı'ndan tam 50 yıl sonra İsrail'e yönelik en büyük varoluşsal tehdit. Dünyanın en büyüğü olan Amerikan Yahudi Cemaati’nin özel bir sorumluluğu var.”

New York'lu ilerici haham Melissa Beyer-Whitman da aynı tutumu dile getirerek, Manhattan'daki Emanu-el Sinagogu önünde ölenlerin ruhları için edilen dua sırasında şunları söyledi: “İsrail'e olan inancınızı sürdürün, devleti ve birliği düşünün.”

 Herkese zarar

 Haham Alissa Wise ise Birleşik Yahudi Çağrısı tarafından yayınlanan bir bildiride şunları söyledi: “Birçok kişi için, daha fazla askeri fon göndermek de dahil olmak üzere İsrail'e koşulsuz destek çağrısı derin üzüntü, korku ve endişe dolu bir yerden geliyor. Fakat daha fazla silahın herkese daha fazla zarar vereceğini biliyoruz.”

İlerici ve seküler bir dergi olan Jewish Currents'den gazeteci Alex Keane şunları söyledi: “Soldaki Amerikalı Yahudilerin bir kısmı ve Demokrat Parti seçmenleri yaklaşık 10 yıl önce ‘Filistinlilere yönelik acımasız insan hakları ihlalleri’ nedeniyle İsrail'den uzaklaştı. İsrailli sivillere yönelik saldırıların ve kaçırılmalarının mantıksız olduğunu, aynı zamanda Gazze'ye yönelik toplu cezalandırmanın da mantıksız olduğunu söylemek mümkün ve gerekli.”

Yahudi Seçim Enstitüsü'nün 2021'de 800 seçmenden oluşan bir örneklem üzerinde yaptığı ulusal ankete göre, "İsrail'in bir apartheid devleti olduğuna inanan Amerikalı Yahudilerin" yüzdesi yaklaşık yüzde 25.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.