ABD ve Rusya’nın Ukrayna savaşını sonlandırmak için yeniden temas kurması, Çin’i endişelendiriyor.
Amerikan medya kuruluşu CNN, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le diyaloğu tekrar başlatarak “yıllardır oturmuş ABD dış politikasını altüst ettiğini” yazıyor.
Bu durumun, Çin lideri Şi Cinping’in Washington ve Moskova’yla ilişkilerini kaçınılmaz olarak etkileyeceğine dikkat çekiliyor.
Trump, yaklaşık bir ay önce yaptığı açıklamalarda, Ukrayna savaşının durdurulması için Çin’in desteğinin gerektiğini söylemişti. Pekin’in Rusya üzerindeki etkisinin, çatışmaların sonlandırılması için önemli olduğunu belirtmişti.
Ancak son gelişmelerle Pekin’in “Rusya’nın müttefiki ve küresel güç olarak barış görüşmelerinin dışında bırakıldığı” ifade ediliyor.
Washington’ın, Kremlin’le bağlarını güçlendirerek Rusya’nın İran, Kuzey Kore ve Çin’le ilişkilerini zayıflatmayı amaçlayabileceği yazılıyor. Diğer yandan özellikle Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerin derin olduğu, Washington’ın burada istediğini elde edemeyebileceği aktarılıyor.
Şanghay'daki Doğu Çin Normal Üniversitesi’nden Yu Bin şu değerlendirmeleri paylaşıyor:
Çin ve Rusya ilişkileri kendine has özellikler barındırıyor, özellikle son 10 yıllık dönemde oluşturulan güçlü bir temele ve kurumsal bağlara sahip.
Yu, ABD-Rusya hattında anlaşma sağlanması ve Ukrayna savaşının sonlanması halinde, Washington’ın Pekin’e “yoğunlaşabileceğine” dikkat çekiyor.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, geçen ayki açıklamasında Tayvan meselesine de atıfta bulunarak Çin’in “Hint-Pasifik bölgesindeki saldırganlığıyla mücadele etmeyi” amaçladıklarını söylemişti.
Trump ve Putin arasındaki yakınlaşma sinyalleri, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinde sürecin dışında bırakılma endişesi yaratıyor.
Çin ise Ukrayna’daki barış görüşmelerinin tamamen dışında kalmamak için, Avrupa ülkelerine göz kırparak süreçte “tüm tarafların rol oynaması gerektiğini” bildirmişti.
Independent Türkçe, CNN, Bloomberg