Türkiye'nin 2022'de doğal gaz abone sayısı 1 milyondan fazla arttı

Türkiye'de 2022'de doğal gaz hizmeti götürülen toplam abone sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık 1 milyon 155 bin 198 artarak 19 milyon 708 bin 901'e yükseldi.

AA
AA
TT

Türkiye'nin 2022'de doğal gaz abone sayısı 1 milyondan fazla arttı

AA
AA

AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) raporlarından derlediği verilere göre, Türkiye'de geçen yıl doğal gaz hizmeti götürülen hem abone sayısı hem de serbest tüketici sayısı artış gösterdi.

Buna göre 2022'de konut abone sayısı 2021'e göre yüzde 6,1 artışla 18 milyon 982 bin 872'ye yükseldi.

İlgili dönemde Türkiye genelinde doğal gaz şebekesine toplam 1 milyon 97 bin 122 yeni konut bağlandı.

Şehir bazlı abone sayısı bakıldığında İstanbul, 113 bin 130 yeni aboneyle ilk sırada yer aldı.

Abone sayısı artışında ilk on şehre bakıldığında İstanbul'u 74 bin 79 yeni abone sayısıyla İzmir, 41 bin 686 aboneyle Bursa, 40 bin 535 ile Ankara, 40 bin 77 aboneyle Konya, 35 bin 736 ile Gaziantep, 34 bin 434 ile Tekirdağ, 32 bin 979 ile Kocaeli, 30 bin 986 ile Antalya, 28 bin 503 ile Balıkesir, 27 bin 824 ile Aydın takip etti.

Doğal gazda serbest tüketici sayısı 60 bine yakın arttı

Öte yandan 2022'de serbest tüketici sayısı bir önceki yıla göre yüzde 8,7 artışla 726 bin 29'a yükseldi.

İlgili dönemde doğal gaz şebekesine 58 bin 76 yeni serbest tüketici eklendi. Bu kapsamda en fazla yeni serbest tüketici 8 bin 464 ile İstanbul'da kaydedildi.

İstanbul'un ardından en fazla serbest tüketici 3 bin 132 ile Bitlis, 3 bin 83 ile Konya, 2 bin 984 ile Bingöl, 2 bin 951 ile Ankara, 2 bin 921 ile Muş, 1334 ile Çorum, 1314 ile Kayseri, 1243 ile Bursa, 1235 ile Gaziantep, 1096 ile Tekirdağ'da kaydedildi.

En yüksek doğal gaz abonesi alımı kasımda oldu

Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, 2022'de doğal gaz toplam abone sayısının artışına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Şehir değiştirmelerin yoğun olduğu ve kış dönemi öncesi olan eylül-kasım aylarında abone alımı diğer aylara göre fazla olmaktadır. Geçtiğimiz yıl en yüksek doğal gaz abonesi alımının yapıldığı ay 171 bin yeni doğal gaz abonesi ile kasım ayı olmuştur." ifadelerini kullandı.

Doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından ulaşılan nüfusa değinen Arslan, "2022 yıl sonu itibarıyla, dağıtım şirketleri tarafından gerçekleştirilen yatırımlar ile ulaşılan nüfus 70,2 milyon olmuştur. Bugün itibarıyla Türkiye nüfusunun yüzde 82'sinin doğal gaza erişim imkanı bulunmaktadır." dedi.

- "2-3 yılda Avrupa'da en fazla doğal gaz abonesine sahip ikinci ülke olacağız"

Arslan, 2021'de aktif doğal gaz kullanan nüfusun 57,1 milyon iken 2022'de 60,7 milyona yükseldiğini ve 2026 sonuna kadar aktif kullanıcı sayısının 71,5 milyona ulaşmasıyla Türkiye'nin İtalya ile birlikte Avrupa'nın doğal gazı en aktif kullanan iki ülkesinden birisi olacağını dile getirdi.

Doğal gaz abone sayısının artışı ve gelecek öngörüsü hakkında açıklamalar yapan Arslan, "2022 yıl sonu itibarıyla Türkiye 19,7 milyon doğal gaz abonesi ile Avrupa'da en çok doğal gaz abonesi olan 3. ülke konumundayız. Abone sayısındaki artışın devam etmesi ile 2-3 yıl içerisinde Almanya'yı geride bırakarak Avrupa’da en fazla doğal gaz abonesine sahip ikinci ülke olacağımızı tahmin ediyorum." dedi.



Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

TT

Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın Washington'daki bahar toplantılarına katılan Lübnan heyetinin başkanı Maliye Bakanı Yasin Cabir, Şarku'l Avsat'a verdiği mülakatta bankalardaki mevduat sahiplerinin paralarının iadesinin birbirini takip eden üç aşamada gerçekleşeceğini doğruladı. Hizbullah'a bağlı Karzı Hasen derneğinin kapatılması yönündeki ABD baskısını kabul eden Cabir, milislerin silahsızlandırılmasını sağlayacak bir savunma politikasının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Lübnan'ın Arap bağrına doğal dönüşünden söz eden Cabir, Arap ülkeleriyle, özellikle de Suudi Arabistan ile ilişkileri “mükemmel” olarak nitelendirdi.

Washington'daki IMF ve Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde yaptığı görüşmeleri genel olarak iyi olarak nitelendiren Cabir, bu ziyaretin yıllar içinde oluşan uçurumun kapatılması açısından önemli olduğunu belirtti.

Lübnan hükümeti tarafından onaylanan “gerekli reformları” sunmak üzere IMF temsilcileriyle yaptığı görüşmeleri anlatan Cabir, “Bunlar aslında birileri için yapmadığımız reformlar, bunları IMF için yapmıyoruz, bunlar ülkemiz için, bizim için ve halkımız için yaptığımız reformlar” dedi.

Cabir : “Elektrik sektöründe reform yapmak istiyorsak, Lübnanlılar jeneratörü açıp kapatmak ve mahalle jeneratörüne abonelik ödemek yerine daha düşük bir fatura ödesin ve 24 saat hizmet alsın, ben kime hizmet ediyorum? IMF'ye mi, yoksa halkıma mı? Pratikte, bu boşluğu doldurma konusunda uzun bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum" dedi. Temsilciler Meclisi'nin bankacılık gizliliği değişiklik yasasını 87 oyla kabul etmesini değerlendiren Cabir “Lübnan hükümetinin gerçekleştirdiği reformlara bir güvenoyu” olarak nitelendirerek, bankacılık sektörünün yeniden düzenlenmesine ilişkin bir başka yasa tasarısı hazırladığını ve bu tasarının hızlı bir şekilde incelenerek Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na sunulmak üzere Maliye Komitesi'ne havale edildiğini söyledi.

Mevduat sahiplerinin fonlarının ülkelerine geri gönderilmesi

Cabir, "Lübnan'ın öncelikleri dikey değil yataydır. IMF ile bir anlaşma, Dünya Bankası ile anlaşmalar, temerrüde düşen dış borçlar konusunun ele alınması, Banka reformu meselesi, mevduat sahipleri meselesi gibi sorunlar önceliklidir. Bizim için her şey önceliklidir” dedi.

Lübnan merkez Başkanı Kerim Said'in bankaların nasıl yeniden yapılandırılacağı ve mevduat sahiplerinin paralarının nasıl iade edileceği konusunda bir çalışma hazırladığını açıklayan Cabir, "Dünyadaki hiçbir bankacılık sektörü tüm mevduat sahiplerine aynı anda tüm parayı iade edemez. Aşamalar olacak: İlk aşama orta gelirli insanlar için olacak, 100 bin dolar ve altında geliri olanlar. Onlara öncelik verilecek çünkü tüm mevduat sahiplerinin yüzde 84'ünü onlar oluşturuyor. Daha sonra ikinci aşama “daha yüksek miktarlar için, belki 500 bin dolara kadar ya da 1 milyon doara kadar ve daha sonra daha yüksek miktarlar için hızlı bir şekilde gelecek. Plan bir bütün olarak yayınlanacak, ancak geri ödeme aşamalı olacak. İşleyen bir bankacılık sektörüne çok ihtiyacımız var. Bu, yeterli sermayeye sahip ve tüm uluslararası standartlara uyan bir bankacılık sektörü olacak. Bu başarılamazsa ‘herhangi bir bankanın başka bir bankayla birleşebileceğini, hedefe ulaşmak için üç bankanın birbiriyle birleşebilecek" dedi.

Para ekonomisi nedeniyle gri listeye alındıklarını ifade eden Cabir, "Gri listeden çıkmak için para bankalara geri dönmeli ve normal bankacılık hayatına dönmeliyiz” şeklinde konuştu.

Amerikalıların Karzı Hasen derneğini kapatma talebiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Bu bizim değil Merkez Bankası Başkanı'nın meselesi. Tabii ki ne olacağını göreceğiz.”

Altının parasallaştırılması yok

Lübnan'ın altın stokları hakkında konuşan Cabir, “Bu stok, Lübnan Merkez Bankası'nın varlıkları olduğu ve doğru rolünü oynadığında gelecek için bir güven kaynağı olabileceği konusunda güven veriyor. Maalesef geçmiş yıllarda eski başkan Riyad Selame aracılığıyla bazı yanlış politikalar uygulandı ve şimdi bunların önüne geçilecek. Altının paraya çevrilmesi artık söz konusu değil. Neden mi? Çünkü ilk olarak, altını paraya çevirme kararı ne Merkez Bankası Başkanı'nın, ne Maliye Bakanı'nın ne de hükümetin elinde. Bunun Temsilciler Meclisi'ne gitmesi ve orada bir karar alınması gerekiyor. Bu konu tartışma konusu değildir" şeklinde konuştu.

Hizbullah ve silahları

ABD yönetiminin Lübnan'da odadaki fil (Oturma odasındaki fil) olarak gördüğü Hizbullah ve silahlarına ilişkin bir soruya Cabir şu yanıtı verdi: “Lübnan ordusunun güneyde konuşlandığını, rolünü yerine getirdiğini ve anlaşmayı ya da BM kararını (1701) doğru bir şekilde uyguladı. Ordunun konuşlanmasını ve ülkeyi elinde tutmasını istiyorsak, orduyu isteriz. Ama ona kabiliyetler vermek istemiyor muyuz, bunu organize bir şekilde yapmak istemiyor muyuz? Cumhurbaşkanı bu dosyadan sorumludur ve bu dosyayı akıllıca ele almaktadır. 8 yılını Genelkurmay Başkanı olarak geçirmiştir ve araziyi, koşulları ve olasılıkları bilmektedir.

Bazen baskı oluyor ve biz hala Bakanlar Kurulu'nun 4 bin 500 yeni asker alma kararını alıyoruz. Bugüne kadar güneye gitmesi için gereken 10 bin askeri tamamlayamadı; bu işler zaman alır ve bence Hizbullah da dahil olmak üzere tüm taraflar orduya saygı duyuyoruz ve onunla işbirliği yapmak istiyoruz diyorlar. Cumhurbaşkanı bir savunma politikası üzerinde çalışacağını, toplantılar düzenleyeceğini söylüyor ama ona zaman verelim.”

Suudi Arabistan ile ilişkiler

Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkilerin başlatılması hakkında konuşan Cabir, “Arapların bağrında olmak bizim için doğaldır çünkü Lübnan bu Arap dünyasına aittir” dedi. Lübnanlılar bugün yüzbinlerce Arap ülkesine dağıldığını ifade eden Cabir ,Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Katar ve Irak gibi ülkelerle ilişkileri ‘çok mükemmel’ olarak nitelendirdi. Cabir, “Elimizi uzatmış durumdayız ve Arap kardeşlerimizle en iyi ilişkilere sahip olmak için çaba göstereceğiz” şeklinde konuştu.

Arap devletlerini “büyük kardeşler” olarak tanımlayan Cabir "Küçük bir ülke olan ve ne yazık ki sahip olduğu tüm imkânları kullanmayan Lübnan'a ilgi duyuyorlar. Arap kardeşlerimizin hem kendi aralarında hem de bizim onlarla yaptığımız konuşmalarda Lübnan'ı çok istediklerini ve Lübnan'ın daha iyi olmasını istediklerini düşünüyorum. Lübnan'a dönmeyi çok istiyorlar" dedi.

Yaşadıklarının hiçbir ülke kaldıramayacağını belirten Cabir, “Lübnan 2019‘da mali bir çöküş yaşadı, 2020’de yarı nükleer bir patlama oldu, Kovid, dünyanın geri kalanı gibi boş boş oturduk, sonra bir cumhurbaşkanlığı boşluğu, karar alamayan bir geçici hükümet, çalışmayan bir parlamento çünkü bir bölüm cumhurbaşkanı yoksa Temsilciler Meclisi'nin de çalışmayacağını söylüyor ve ardından 13 aylık bir savaş. Bunların hepsine birlikte kim dayanabilir.”

iki milyon Suriyeli Arap'ı kucakladıklarını da unutmaması gerektiğini ifade eden Cabir, "Acaba ABD iki yıl boyunca 120 milyon Meksikalıyı kabul etse ne olur? Lübnan çok şeye katlandı. Lübnan tüm sektörlerinde yapısal ve gerçek reformlar gerçekleştirmek için büyük bir çaba sarf ediyor ve Arap kardeşlerimiz ve dünya bunun yanında duruyor" dedi.