Elon Musk, Twitter'ı satın aldığı dönemde SpaceX'ten 1 milyar dolar kredi çekmiş

Musk daha önce de girişimlerinden birini desteklemek için başka bir girişiminden para almıştı

Elon Musk (Reuters)
Elon Musk (Reuters)
TT

Elon Musk, Twitter'ı satın aldığı dönemde SpaceX'ten 1 milyar dolar kredi çekmiş

Elon Musk (Reuters)
Elon Musk (Reuters)

Wall Street Journal'a göre Elon Musk, artık X diye bilinen Twitter'ı satın aldığı ay, kendi şirketi SpaceX'ten 1 milyar dolarlık kredi çekmiş.

Journal'a göre SpaceX, Musk'ın şirketteki hisselerinin bir kısmıyla güvence altına alınan krediyi Ekim 2022'de onayladı. Musk aynı ay içinde hepsini çekti.

Journal'ın haberinde SpaceX'in kurucusunun bir ay sonra 1 milyar doları faiziyle şirkete iade ettiği belirtildi.

Halihazırda ve sosyal medya devini devraldığı Ekim 2022'de dünyanın en zengin kişisi olan Musk'ın bu krediyi neden çektiği bilinmiyor. Musk'ın sosyal medya şirketini 44 milyar dolara satın alması, en zengin kişiler listesinin üst sırasındaki yerini yitirmesine katkı sağlamış gibi görünüyordu. SpaceX'in patronu Haziran 2023'te dünyanın en zengin kişisi unvanını geri kazandı.

Medya kuruluşu ayrıca Musk'ın krediyi geri ödediği Kasım 2022'de bir başka şirketi olan Tesla'da da 3 milyar 950 milyon dolarlık hisse sattığını kaydetti. Musk ertesi ay 3 milyar 580 milyon dolarlık Tesla hissesi daha sattı. Milyarder iş insanı o yıl nisandan itibaren yaklaşık 23 milyar dolar değerinde Tesla hissesi sattı. Bu durum, fonların muhtemelen sosyal medya platformunu satın almak için harcanacağı yönündeki spekülasyonları körüklüyordu.

Musk daha önce de girişimlerinden birini desteklemek için başka bir girişiminden para almıştı.

2009'da Musk'ın Tesla'yı desteklemek için SpaceX'ten 20 milyon dolar borç aldığı belirtilmişti.

SpaceX daha yakın zamanda, 2015 ve 2016'da, Musk'ın güneş paneli şirketi SolarCity'ye 330 milyon dolarlık tahvil verdi. Tesla, SolarCity'yi 2016'da satın aldı.

Geçen ay ABD Adalet Bakanlığı'nın işe alımda ayrımcılık uyguladığı iddiasıyla SpaceX'e dava açması üzerine şirket yakın zamanda sert eleştirilere maruz kaldı. Dava dosyasında SpaceX'in "ayrımcı işe alım uygulamalarının rutin, yaygın ve uzun süreli olduğu, sığınmacı ve mültecilere zarar verdiği" belirtildi.

The Independent, yorum için SpaceX'le temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe



Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)

Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanmasıyla ABD-Çin ilişkilerinin nasıl şekilleneceği belirsizliğini korurken Pekin, Washington'ın "arka bahçesi" Güney Amerika'daki yatırımlarına devam ediyor. Çin'in finansmanıyla Peru'da inşa edilen mega liman da Washington'ın radarında. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte, Chancay Limanı'nın açılışını 14 Kasım'da gerçekleştirdi. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin analizinde, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında inşa edilen mega limanın "Kuzey Amerika'yı devre dışı bırakacak yeni ticaret rotaları oluşturabileceği" ifade ediliyor. 

Şi'nin açılışa katılmasının, Pekin'in bu limana ne kadar değer verdiğinin göstergesi olduğu yorumu da yapılıyor. Boluarte ve Şi, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında bir araya gelmişti. Chancay Limanı'nın açılışı da zirveye damga vurdu. 

Şi, Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtirken, Boluarte de limanın açılışını "Peruluların gurur duyduğu tarihi bir an" diye niteledi.

BBC'nin analizinde, ABD'nin Güney Amerika'daki "komşularına ve onların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmasının bedelini ödediği" değerlendirmesi paylaşılıyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Monica de Bolle, Pekin'in hamlesine ilişkin şu yorumu yapıyor: 

ABD, Latin Amerika'da uzun süredir etkin değil, Çin de çok hızlı adımlar attı, son 10 yılda bölgedeki durumu gerçekten yeniden şekillendirdi. Amerika'nın arka bahçesinde doğrudan Çin'le ilişki kuruluyor. Bu sorun yaratacak bir durum.

Çin devletine ait Cosco Shipping'in yürüttüğü 3,5 milyar dolarlık proje, Peru'nun Pasifik kıyısındaki balıkçı kasabası Chancay'ı devasa bir lojistik merkezine dönüştürdü. Peru'nun başkenti Lima'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeyindeki mega liman, iki ülke arasındaki tek yönlü nakliye süresini 35 günden 23 güne indirdiği gibi, lojistik maliyetlerinde de yüzde 20'den fazla tasarruf sağlayacak. 

Ayrıca Peru'da her yıl 8 binden fazla kişinin doğrudan istihdama katılmasına ek olarak yıllık 4,5 milyar dolar gelir yaratması öngörülüyor. 

"Şanghay'dan Chancay'a" sloganıyla inşa edilen mega liman, 15 güvertesiyle Latin Amerika'nın en büyük derin deniz limanı olacak. Tüm aşamaları tamamlandığında bu mega liman sadece Peru'nun değil Şili, Ekvador, Kolombiya ve Brezilya'nın ürünlerinin de Asya'ya ulaşmasını sağlayacak.

ABD'li yetkililer, bu limanın askeri amaçlarla kullanılabileceğini de öne sürüyor. Britanya gazetesi Financial Times'ın (FT) görüştüğü ABD Güney Komutanlığı'ndan emekli General Laura Richardson, Çin donanmasının buraya gemi konuşlandırarak limanı "çift fonksiyonlu" şekilde kullanabileceğini savunuyor. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal, Çin'in Arjantin'den lityum, Venezuela'dan ham petrol ve Brezilya'dan demir cevheriyle soya satın aldığını hatırlatarak, Pekin'in Güney Amerika'daki projelerinin toplam değerinin 286 milyar doları bulduğuna işaret ediyor. 

ABD'nin Güney Amerika ülkelerini "ikinci plana atması" sebebiyle Pekin yönetiminden birçok diplomat ve bürokratın bölgede yoğun faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor. WSJ'ye konuşan Washington'ın eski Panama Büyükelçisi John Feeley, ABD'nin bölgeye yönelik politikasını değiştirmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: 

ABD, Latin Amerika'ya bir fırsat gözüyle değil bir sorun olarak bakıyor.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, Financial Times, RT