Bundesbank: Alman ekonomisi 3'üncü çeyrekte küçülecek

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), Alman ekonomisinin zayıf sanayi ve özel tüketimin yavaş olması nedeniyle üçüncü çeyrekte küçülmesinin beklendiğini bildirdi

(AA)
(AA)
TT

Bundesbank: Alman ekonomisi 3'üncü çeyrekte küçülecek

(AA)
(AA)

Bundesbank'ın ekonomiye yönelik eylül ayı raporu yayımlandı. Raporda, son ekonomik verilerin kısa vadede Alman ekonomisi için pek umut vaat etmediği belirtilerek, yaz çeyreğinde (temmuz-eylül) ekonomide toparlanma olmadığı ifade edildi.

Bundesbank raporunda, "Bir miktar yavaşlayan fiyat artışına, güçlü ücret artışlarına ve iş gücü piyasasındaki iyi duruma rağmen, hanehalkı hala harcamalarını kısıtlıyor" denilerek, buna ek olarak, sanayinin artan zayıflığının da ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturduğu vurgulandı.

Raporda, "Gelen siparişlerdeki düşük ve devam eden düşüşün yanı sıra azalan birikmiş siparişler sanayinin üretimi üzerinde giderek daha belirgin bir etki oluşturuyor. Almanya'nın ekonomik üretiminin 2023'ün üçüncü çeyreğinde hafif daralması bekleniyor" denildi.

İthalat, üretici ve toptan eşya fiyatları gibi ham madde seviyelerindeki önemli düşüşlerin de kademeli olarak tüketicilere yansımasının ihtimal dahilinde olduğu kaydedilen raporda, "Bununla birlikte, güçlü ücret artışına karşı enflasyon oranının orta vadede yüzde 2’nin oldukça üzerinde olması muhtemel” değerlendirmesinde bulunuldu.

Çin'e bağımlılık konusunda uyarı

Bundesbank raporunda, Alman ekonomisinin dış ticarette de sorunlar yaşadığına ve büyük ölçüde ihracata dayalı olan Alman sanayisinin Çin'den gelen ara mallara bağımlılığına vurgu yapıldı.

Raporda satışları daha yüksek olan şirketlerin özellikle Çin'den gelen ara mallara bağımlı olduğu belirtilerek, “Artan jeopolitik gerilimler ve buna bağlı riskler göz önüne alındığında, şirketlerin ve politikacıların gelişen ticaret yapısını yeniden düşünmeleri gerekiyor” denildi.

Bu arada, Alman ekonomisi artan faiz oranları, zayıf küresel ekonomi ve yüksek enflasyon nedeniyle üst üste üç çeyrektir büyüyemedi. Ekonomi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,4 ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 küçülürken, yılın ikinci çeyreğinde büyüme gösterememişti.

Bu yıl için Alman ekonomisinde Ifo yüzde 0,4, Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) ise yüzde 0,5 daralma bekliyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, Almanya, bu yıl küçülmesi beklenen tek G7 ülkesi olacak.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC