ABD'nin Suriye'deki saldırıları petrol piyasalarını da vurdu

Petrolün varil fiyatı 2 dolardan fazla arttı

Küresel petrol ürünleri nakliyatının yüzde 17'si Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor (Reuters)
Küresel petrol ürünleri nakliyatının yüzde 17'si Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor (Reuters)
TT

ABD'nin Suriye'deki saldırıları petrol piyasalarını da vurdu

Küresel petrol ürünleri nakliyatının yüzde 17'si Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor (Reuters)
Küresel petrol ürünleri nakliyatının yüzde 17'si Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor (Reuters)

ABD'nin Suriye'de İran'a ait hedefleri vurduğunu duyurmasının ardından Ortadoğu'da çatışmaların genişleyeceği endişesi petrol fiyatlarına da yansıdı.

TSİ 13.00 itibariyla brent petrol fiyatları dün kıyasla varil başına 2 dolardan fazla artış göstererek 89,96 dolara kadar ulaştı.

Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatıysa 1,89 dolar artış göstererek 85,1 dolara tırmandı.

Ortadoğu'da yaşanan gerilim şu ana kadar tedarik zincirini doğrudan etkilemese de, Gazze'deki çatışmaların büyük petrol üreticilerinden İran'a sıçrayacağı endişesi petrol piyasalarında belirsizlik yaratıyor.

Uzmanlar, çatışmaların yoğunlaşmasının dünyanın en büyük petrol ihracatçısı konumundaki Suudi Arabistan'dan yapılan sevkıyatı da etkileyebileceğine dikkat çekiyor.

Goldman Sachs'tan analistler, 2024'ün ilk çeyreği için brent petrol fiyat tahminini varil başına 95 dolar olarak belirlese de, İran'dan yapılan ihracatın düşmesi durumunda taban fiyatlarda yüzde 5'lik bir artış daha görülebileceğini belirtiyor.

Bankaya göre, Hürmüz Boğazı'ndaki ticaretin aksaması durumundaysa petrol fiyatlarında yüzde 20'lik bir tırmanma görülebilir. Ancak bu senaryo pek olası olarak değerlendirilmiyor.

Dün gece saaatlerinde ABD'ye ait iki savaş uçağı Suriye'de İran destekli milis güçlere ait silah ve mühimmat depolarını vurmuştu.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dün BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İsrail'in Hamas'a yönelik saldırılarını durdurmaması halinde, ABD'nin de "bu ateşten kaçınamayacağını" dile getirmişti.

Dün Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki iki kasabasına isabet eden roketler de, bölgedeki çatışmaların kontrolsüz bir şekilde genişleme riski taşıdığını ortaya koyan gelişmelerden biri olmuştu. Roketlerin kim tarafından fırlatıldığı henüz bilinmiyor.

Independent Türkçe



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC