İsrail’deki işsizlik oranı savaş nedeniyle ekim ayında üç kat arttı

İsrailliler koronavirüs salgını sırasında Tel Aviv’deki bir pazarda (Reuters)
İsrailliler koronavirüs salgını sırasında Tel Aviv’deki bir pazarda (Reuters)
TT

İsrail’deki işsizlik oranı savaş nedeniyle ekim ayında üç kat arttı

İsrailliler koronavirüs salgını sırasında Tel Aviv’deki bir pazarda (Reuters)
İsrailliler koronavirüs salgını sırasında Tel Aviv’deki bir pazarda (Reuters)

İsrail Merkezi İstatistik Bürosu (CBS), ülkedeki işsizlik oranının ekim ayında yaklaşık üç kat artarak yüzde 10’a yükseldiğini bildirdi.

Hamas hareketi ile savaşın patlak vermesi, Gazze sınırı yakınında yaşayan on binlerce İsrail vatandaşının yerinden edilmesine yol açtı.

CBS’nin bugün açıkladığı verilere göre, ana işsizlik oranı, geçen ay yüzde 3,4 seviyesinde sabit kaldı.

Ancak geçici bir iş kaybı olması beklenen durum dikkate alındığında, 7 Ekim saldırısından önce eylül ayında 163 bin 600 kişi işsizdi. Bu oran, 428 bin 400 işsiz sayısı ile ekim ayında yüzde 9,6’ya ulaştı.

Hamas’ın saldırısının ardından yaklaşık 400 bin İsrailli yedek göreve çağrıldı.

Resmi veriler, son birkaç hafta içinde yaklaşık 80 bin İsraillinin ücretsiz izne çıkarıldığını gösteriyor.

İstihdam oranı, ekim ayında yüzde 61,1’den yüzde 56,5’e düştü.

CBS, kriz nedeniyle geçen ay işgücü anketinde değişiklik yapması gerektiğini, saldırıdan sonraki hafta neredeyse hiç görüşme yapılmadığını, sonraki tüm görüşmelerin de yüz yüze değil telefonla yapıldığını belirtti.

Gazze Şeridi’ne 7 kilometre mesafedeki bölgelerde anket yapılmadığını bildiren CBS, ankete yanıt verme oranının eylül ayında yüzde 66,9 iken, ekim ayında yüzde 55,3’e düştüğünü açıkladı.

İsrail’deki düşük işsizlik oranı, geleneksel olarak ekonomik büyümenin arkasındaki itici güç oldu.

Ancak birçok kişinin işten çıkarılması, izinlerin artması veya iş kayıplarının yaşanmasıyla ekonominin dördüncü çeyrekte daralması ve 2023 yılına kadar sadece yüzde 2,3 büyümesi bekleniyor. Bu, ekonominin büyümesi konusunda beklenenden daha düşük bir oran.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters