Bundesbank: Alman ekonomisi 4'üncü çeyrekte küçülecek

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), Alman ekonomisinin zayıf dış talep ve geçen yılki enerji fiyatlarındaki şokun sonuçlarının üretimi yavaşlatması nedeniyle dördüncü çeyrekte küçülmesinin beklendiğini bildirdi

(AA)
(AA)
TT

Bundesbank: Alman ekonomisi 4'üncü çeyrekte küçülecek

(AA)
(AA)

Bundesbank'ın ekonomiye yönelik kasım ayı raporu yayımlandı. Raporda, Alman ekonomisinde zorlu koşulların sürdüğü belirtilerek, ekonominin daha önce yaşanan enerji fiyat şokunun ve yurt dışından gelen zayıf talebin sonuçlarından olumsuz etkilenmeye devam ettiği kaydedildi.

Bundesbank raporunda, "Artan finansman maliyetleri, özel yatırımları ve dolayısıyla sanayi mallarına ve özellikle inşaat hizmetlerine yönelik yurt içi talebi kısıtlamaya devam ediyor." denilerek, sanayide daha önce destekleyici etkisi olan otomobil imalatı gibi sektörlerde üretimin keskin bir düşüş gösterdiği vurgulandı.

Raporda, yaz çeyreğinde (temmuz-eylül) ekonominin yüzde 0,1 küçüldüğü hatırlatılarak, "2023'ün dördüncü çeyreğinde ekonomik üretimin yeniden hafif bir düşüş göstermesi muhtemel" ifadeleri kullanıldı.

Bankaya göre, gelecek yılın başlarında Alman ekonomisinde iyileşme olabileceğine dair bazı işaretler olsa da Avrupa'nın en büyük ekonomisinde toparlanma zorlu olacak. Raporunda yine de yüksek istihdam, güçlü ücret artışı ve istikrara kavuşan ekonomik güvene işaret ederek, gelecek yıl için ihtiyatlı bir iyimserlik öngörüldü.

Artan finansman ve inşaat maliyetlerinin, inşaat hizmetlerine olan talep üzerinde ağır bir baskı oluşturmaya devam ettiği belirtilen raporda, inşaat sektöründe kısa vadeli bir iyileşme ihtimalinin henüz ufukta görünmediği vurgulandı.

Bundesbank, "Gelecek aylarda yıllık enflasyon oranının yatay yönde dalgalanması muhtemel" öngörüsünde bulundu.

Bu arada, Almanya ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde zayıf satın alma gücü ve yüksek faiz oranları nedeniyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralmıştı. Eğer Alman ekonomisi son çeyrekte küçülürse, art arda iki olumsuz çeyrek olarak küçülerek teknik olarak resesyona girmiş olacak.

Hükümet, 11 Ekim'de bu yıl için daha önce yüzde 0,4 olarak açıklanan büyüme beklentisini küresel ekonomideki durgunluktan dolayı eksi yüzde 0,4 olarak güncellemişti.

Uluslararası Para Fonu da Almanya için büyüme beklentisini yüzde eksi 0,3'ten eksi 0,5'e indirerek, bu yıl küçülen tek gelişmiş ülkenin Almanya olacağını bildirmişti.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC