Türkiye ile Almanya arasında yeni bir çekişme noktası: Gazze

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım'da Berlin'de ortak basın toplantısında iken (Reuters)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım'da Berlin'de ortak basın toplantısında iken (Reuters)
TT

Türkiye ile Almanya arasında yeni bir çekişme noktası: Gazze

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım'da Berlin'de ortak basın toplantısında iken (Reuters)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Kasım'da Berlin'de ortak basın toplantısında iken (Reuters)

Ömer Önhon

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ikili ve uluslararası ilişkiler düzeyinde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen Almanya ziyareti, Erdoğan'ın 2020 yılından bu yana yaptığı ilk ziyaret olup yalnızca bir gün sürdü.

Erdoğan ve Alman Şansölyesi Olaf Scholz, görüşmeler yaptılar. Toplantılarından önce ortak basın toplantısında, esas olarak İsrail'in Gazze'deki askeri macerasına odaklandılar.

Erdoğan, ziyaretini İsrail'i destekleyen ABD, Almanya ve diğer ülkeler üzerinde baskı kurmak için kullandı. Bu durum, Müslüman ülkeleri de aynı şeyi yapmaya teşvik etti. İki lider, iki devletli çözüm ve sivillerin korunması konusunda anlaştılar, ancak diğer konulardaki anlaşmazlıkları yerinde kaldı.

Almanya, diğer birçok ülke gibi Ukrayna'daki savaşta Türkiye'nin rolünü, özellikle de tahıl anlaşmasındaki rolünü takdir ediyor. Ancak, Gazze'deki diğer büyük uluslararası krizle ilgili durum farklı. Almanya, İsrail'in yanında net bir şekilde duruyor. Ateşkes çağrısına karşı çıkıyor ve bu tutumunda Yahudi rehineleri ve İsrail'in güvenliğini gerekçe gösteriyor. Türkiye ise Filistinlilere en güçlü ifadelerle destek veriyor.

Almanya, birçok ülke gibi Hamas'ı terör örgütü olarak kabul ederken Erdoğan, Hamas'ı vatanını kurtarmak için mücadele eden siyasi bir örgüt olarak tanımlıyor.

Erdoğan, Almanya ve diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerini İsrail'in sivilleri hedef almasına karşı seslerini yükseltmemekle suçladı.

Almanya, AB'nin önde gelen üyesi olarak, Türkiye'nin üyelik sürecini önemli ölçüde etkileme gücüne sahip. Almanya, Türkiye ile birçok ortak ilgi ve bağa sahip olmasına rağmen, üyelik konusunda her zaman temkinli bir tutum sergiledi.

Ülkesinin Batılı ülkelerin aksine tarihsel olarak Yahudilere borçlu olmadığını hatırlatarak İkinci Dünya Savaşı'nda 6 milyon Yahudi'nin öldürüldüğü Nazi Holokost'una açık bir gönderme yaptı. Almanlar bu açıklamaları kendilerine hakaret olarak değerlendirmiş olmalı.

Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geleceği, özellikle toplantının Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin üyeliğine ilişkin bir rapor yayınlamasının planlanmasından günler önce gerçekleşmesi nedeniyle, Erdoğan-Scholz görüşmelerinin her zaman olduğu gibi önemli bir gündem maddesiydi.

Fotoğraf Altı:  Sahip olmak istenen Eurofighter Typhoon (Reuters)
Sahip olmak istenen Eurofighter Typhoon (Reuters)

Türkiye, AB için jeopolitik açıdan son derece önemli bir ülkedir. Ortak çıkar ve işbirliğini ilgilendiren pek çok konu var. Ancak, Türkiye'nin AB’ye tam üyelik süreci, 2019'dan bu yana dondurulmuş durumda. Bunun temel nedeni, Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler arasındaki gergin ilişkilerdir.

Almanya, AB'nin önde gelen üyesi olarak, Türkiye'nin üyelik sürecini önemli ölçüde etkileme gücüne sahip. Almanya, Türkiye ile birçok ortak ilgi ve bağa sahip olmasına rağmen, üyelik konusunda her zaman temkinli bir tutum sergiledi.

Almanya, Türkiye'nin AB’ye aday ülke statüsünü vurgulamakla birlikte, katılım müzakerelerinin ‘kapsamının belirsiz’ olduğunu düşünüyor.

Almanya, Türkiye'ye silah satışlarına yaptırımlar uyguladı veya bunlara kısıtlamalar getirdi. Örneğin, bu silahların Türkiye sınırlarının dışında kullanılmasına izin verilmedi. Bu kısıtlamalar hala yürürlükte.

Almanya ve Türkiye arasındaki savunma ilişkileri önemli olmakla birlikte, bazı sorunlara da sahiptir. Almanya, bazı durumlarda, Türkiye'ye silah satışlarına yaptırımlar uyguladı veya bunlara kısıtlamalar getirdi. Örneğin, bu silahların Türkiye sınırlarının dışında kullanılmasına izin verilmedi. Bu kısıtlamalar hala yürürlükte bulunuyor.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, iki gün önce TBMM’de 2024 bütçesi görüşmeleri sırasında yaptığı açıklamayla herkesi şaşırtmıştı. Almanya'nın da aralarında bulunduğu 4 Avrupa ülkesinin ortak projesi olan 40 adet Eurofighter Typhoon uçağını Türkiye'nin satın alma planlarını açıklamıştı. Milli Savunma Bakanı, İngiltere, İspanya ve İtalya'nın Türkiye'ye satış yapmak istediğini ve bu konuda Almanya'yı ikna etmeye çalıştıklarını belirtti.

Görünen o ki Türkiye, F-35 uçağındaki kaybı ve ABD'den F-16 uçağı alımında yaşanan gecikme ve zorlukları kısmen de olsa telafi etmek amacıyla Eurofighter'ı satın almaya çalışıyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısında, bir Alman gazetecinin satın alma işlemiyle ilgili sorusuna yanıt veren Erdoğan, "Bunu bize tehdit olarak sunmayın. Almanya, savaş uçağı satan tek ülke değil" dedi. Bu, Erdoğan'ın bu konuyla ilgili gerginliğini gösteren bir başka işaretti.

Savunmayla ilgili ortak ilgi alanlarından biri de İsveç'in NATO üyeliği konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak İsveç'in NATO'ya katılımıyla ilgili protokolü TBMM’ye gönderdi.

Türkiye ve Almanya arasında ortak ilgi alanlarından biri de göçmen ve sığınmacı meselesidir. Almanya, Avrupa'daki ana sığınma varış noktasını temsil ediyor ve birkaç yıl önce, yüz binlerce Suriyeli oraya sığındı.

Almanya ziyaretinden önce Dışişleri Komisyonu'nda yapılan bir tartışma ilk adımı oluşturdu. Komisyon üyeleri, Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın yaptığı olumlu sunuma rağmen, konuyla ilgili görüşmelerini belirsiz bir tarihe ertelemeye karar verdiler.

Türkiye'nin Eurofighter Typhoon savaş uçağı satın alma planını ve İsveç'in NATO üyeliği konusundaki görüşmelerini duyurmasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ziyaretiyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor.

Türkiye ve Almanya arasında ortak ilgi alanlarından biri de göçmen ve sığınmacı meselesidir. Almanya, Avrupa'daki ana sığınma varış noktasını temsil ediyor ve birkaç yıl önce, yüz binlerce Suriyeli oraya sığındı.

Almanya, AB ve Türkiye arasında, Türkiye üzerinden yasadışı yollarla seyahat eden kişilerle ilgili varılan anlaşmadan büyük ölçüde yararlanıyor. Bu konu, iki ülke arasındaki işbirliğinin temel unsurlarından birini oluşturuyor.

İlgili olarak, Türkiye, AB ile vize serbestliği için çalışıyor, ancak özellikle AB ve Almanya'ya ziyaret vizesi başvurularının reddedilme oranları artıyor. Almanya, bu sorunun teknik olduğunu, konsolosluklarının ve büyükelçiliklerinin başvuru sayısında yaşanan muazzam artış nedeniyle aşırı yük altında olduğunu iddia ediyor.

Almanyalı yetkililere göre Türkler, farklı nedenlerle de olsa, sığınma başvurularında ilk sırada yer alıyor. Bu sayede, Suriyeliler ve Afganlardan daha fazla başvuru yapmışlar. Tüm bunlar, ikili ilişkileri aşan karmaşık meselelerdir.

Son olarak Erdoğan'ın Almanya ziyaretinin ilişkilerin ve iletişimin sürdürülmesi açısından faydalı olduğuna şüphe yok ama sorunların çözümü pek mümkün olmadı. Deyim yerindeyse; iki ülkenin liderleri aynı fikirde olmadıkları konusunda anlaştılar.



Dışişleri Bakanı Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'la görüştü

(AA)
(AA)
TT

Dışişleri Bakanı Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'la görüştü

(AA)
(AA)

Bakanlığın X sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre, Fidan, Brüksel'de düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile bir araya geldi.

Görüşmede Gazze'deki son gelişmeler ve İsveç'in NATO'ya üyelik süreci ele alındı.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre de Blinken, Fidan ile birkaç hafta önce Ankara'dayken çok iyi görüşmeler yaptıklarını dile getirerek bugün de aynı şekilde iyi bir görüşme yapmayı beklediklerini belirtti.

Blinken, herkesin Gazze'deki kriz üzerine çalıştığına işaret ederek "Gelecek hazirandaki zirveye, (NATO'nun) 75. yıl dönümüne doğru ilerlerken burada, NATO'da (toplantısında) İsveç'in üyeliği dahil pek çok meselemiz var. Birçok diğer mesele ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı devam eden saldırıları var." dedi.

Bu konulardaki perspektiflerini paylaşma fırsatı için minnettar olduğunu belirten Blinken, "Önemli ve çok değerli NATO müttefiki Türkiye ile işbirliğimiz için de minnettarım." ifadesini kullandı.

Bakan Fidan da bugün NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak için Brüksel'de bulunduklarını kaydederek "Önümüzde çok önemli konular ve hepimizin çok açık ve net görüşmelerde bulunacağımızdan eminim. Dostluğumuza ve işbirliğimize gerçekten değer veriyoruz." diye konuştu.


Dışişleri Bakanı Fidan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü

(@TC_Disisleri)
(@TC_Disisleri)
TT

Dışişleri Bakanı Fidan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü

(@TC_Disisleri)
(@TC_Disisleri)

Bakanlığın X sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre, Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için bulunduğu Belçika'nın başkenti Brüksel'de Stoltenberg ile bir araya geldi.

Paylaşımda, Fidan ile Stoltenberg arasındaki görüşmenin, bugün düzenlenecek toplantı öncesinde yapıldığı belirtildi.


Sağlık Bakanı Koca: Gazze sınır kapısından başta çocuklar olmak üzere hastaların Türkiye'ye gelebilmesi için çalışıyoruz

(AA)
(AA)
TT

Sağlık Bakanı Koca: Gazze sınır kapısından başta çocuklar olmak üzere hastaların Türkiye'ye gelebilmesi için çalışıyoruz

(AA)
(AA)

Bakan Koca, sosyal medya hesabından, Gazzeli hastalar için yürütülen çalışmaların güncel durumuna ilişkin, şu bilgileri paylaştı:

Gazze'de olan ekiplerimiz, üç bölgeden ikisindeki çalışmalarını bu sabah itibarıyla tamamlamış durumda. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, sahra hastanelerimizin hangi noktalarda kurulacağı ile verilecek sağlık hizmetlerinin altyapısını kararlaştıracağız. Öte yandan, yarın Gazze sınır kapısından başta çocuklar olmak üzere bir grup hastanın daha Türkiye'ye gelebilmesi için gerekli çalışmalara devam ediyoruz.

 


Kathimerini'den Erdoğan analizi: "Ömür boyu iktidarda kalmaya hazırlanıyor"

Analizde, Erdoğan'ın tüm eleştirilerine rağmen Batı'yla bağları koparmadan elini güçlendirmek istediği ifade edildi (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın tüm eleştirilerine rağmen Batı'yla bağları koparmadan elini güçlendirmek istediği ifade edildi (Reuters)
TT

Kathimerini'den Erdoğan analizi: "Ömür boyu iktidarda kalmaya hazırlanıyor"

Analizde, Erdoğan'ın tüm eleştirilerine rağmen Batı'yla bağları koparmadan elini güçlendirmek istediği ifade edildi (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın tüm eleştirilerine rağmen Batı'yla bağları koparmadan elini güçlendirmek istediği ifade edildi (Reuters)

Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemdeki politikalarını değerlendiren bir analiz yayımladı. 

Manolis Kostidis'in imzasını taşıyan "Recep Tayyip Erdoğan ömür boyu iktidarda kalmaya hazırlanıyor" başlıklı analizde, Erdoğan'ın seçim yasasında ve Anayasa'da değişikliklere giderek iktidarını güçlendirmeyi hedeflediği savunuldu. 

Cumhurbaşkanı, 17 Kasım'da Almanya'ya düzenlediği günübirlik ziyaretten dönüşte gazetecilere yaptığı açıklamada, "50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil" demişti.

Buna ek olarak Erdoğan'ın, cumhurbaşkanının görevini beşer yıllık iki dönemle sınırlandıran Anayasa maddesini değiştirmeyi hedeflediği de öne sürüldü.

Analizde, bu hamlelerle Erdoğan'ın Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) desteğine gerek duymadan iktidarını daha da sağlamlaştırmak istediği savunularak, "Erdoğan'ın amacı artık milliyetçilerin işbirliğine bel bağlamamak ve böylece kendisini karşı ağırlıklardan kurtarmak" ifadeleri kullanıldı.

Ancak haberde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söz konusu değişime pek sıcak bakmadığına da dikkat çekildi.

Bahçeli, 21 Kasım'daki açıklamasında bu meseleyle ilgili AK Parti'yle ortak yol haritası oluşturulabileceğini söylerken, duruşunu yineleyerek "Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1'dir" demişti.

Kostidis, Gazze savaşında İsrail'e karşı takındığı sert tavra ve Hamas'a desteğine rağmen Erdoğan'ın aslında Batı'yla bağlarını koparmak istemediğini de yazdı. 

Haberde, Erdoğan'ın 17 Kasım'da Almanya Başbakanı Olaf Scholz'ü ziyaret etmesinin ve 7 Aralık'ta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'le başkent Atina'da buluşma planının da bunun göstergeleri olduğu ifade edildi. 

Erdoğan'ın 25 Ekim'deki AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada Hamas'ı "topraklarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubu" diye tanımlaması özellikle Batı'da geniş yankı bulmuştu. 

Bunun yanı sıra analizde, Ankara yönetiminin F-16 ve Eurofighter savaş jetlerinin tedariki için Batılı ülkelerle birlikte NATO içinde çözüm arayışında olduğu da belirtildi.

Independent Türkçe


Türkiye, Gazze'ye insani desteğin artması için yeni adımlar atıyor

(AA)
(AA)
TT

Türkiye, Gazze'ye insani desteğin artması için yeni adımlar atıyor

(AA)
(AA)

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin Gazze'deki "insani ara" nedeniyle kısmen yavaşlayan Türk vatandaşlarının tahliye süreci yeniden hızlanacak.

Şu ana kadar Türkiye, yoğun diplomatik girişimler sonucunda 500'e yakın Türk ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşını Gazze'den tahliye etti.

Gazze'ye nakledilmek üzere ilgili kurumların eşgüdümünde Mısır'a naklettiği binlerce ton gıda yardımının da ilerleyen süreçte daha sürdürülebilir ve kolay şekilde Gazzelilere ulaşabilmesi için Türkiye, Mısır'da yerel tedarik altyapısını kuruyor.

Bu amaçla Türk yetkililer ile Mısırlı muhatapları arasında temaslar sürüyor.

Gazze'ye sahra hastanesi ve konteyner kent hazırlığı

Türkiye, Gazze'deki on binlerce yaralı sivilin tedavi imkanına kavuşabilmesi için de Gazze içinde bir sahra hastanesi kurmak üzere hazırlıklarını son aşamaya getirdi.

İlgili kurumların yetkililerinin bu amaçla kısa süre içinde Gazze'de teknik incelemeler yapması bekleniyor.

Türk yetkililer ayrıca, havaların soğuması ve kış şartlarının kendini belli etmesiyle ortaya çıkan acil ihtiyaçlarına binaen Gazzeli ailelerin başını sokabilecekleri konteynerlerin konuşlandırılması için de çalışmalar yürütüyor.

Gazze'de konteyner kentler kurulması için fizibilite çalışmaları yapan Türk yetkililer, Katar yönetimiyle bu konuda ve insani yardımların Türkiye'den Gazze’ye gönderilmesi hususunda bir işbirliği zemini oluştuğunu bildirdi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Serim ve İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu Mısır'ı ziyaret etmişti

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Gazze'ye yapılacak ilave insani yardımları ele almak ve Türk vatandaşlarının Gazze'den tahliyeleri konusunda yerinde incelemelerde bulunmak üzere Mısır’ı ziyaret etmişti.

Refah Sınır Kapısı'nda krizin başından bu yana görev yapan ve tahliye işlemlerini yürüten Türkiye'nin Kahire Büyükelçiliği personeliyle bir araya gelen Serim ve Karaloğlu, Türk vatandaşlarının devam edecek tahliyeleri ve hastaların tedavi amaçlı tahliyeleri konusunda da muhataplarıyla görüşmüştü.

Bakan Yardımcısı Serim, Gazze'den Türk vatandaşlarının tahliye operasyonu hakkında Refah Sınır Kapısı'nda basına açıklamalarda bulunmuştu.

Sürecin başından beri Türkiye'nin Gazze'deki insanlara nasıl yardım edilebileceği ve Türk vatandaşlarının bölgeden nasıl çıkarılabileceği konusunda çalıştığını kaydeden Serim, "Sorunun kalıcı çözümü için Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız her platformda girişmelerini sürdürmektedir." ifadesini kullanmıştı.

Serim, işbirlikleri nedeniyle Mısırlı makamlara teşekkürlerini sunarak "Gazze'de tahliye edilmeyi bekleyen kardeşlerimiz bulunuyor. Onların da bir an önce çıkışlarını sağlamak için çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz." şeklinde konuşmuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, İspanya Başbakanı Sanchez ile telefonda görüştü

(AA)
(AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İspanya Başbakanı Sanchez ile telefonda görüştü

(AA)
(AA)

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları, insani yardımların Gazze'ye kesintisiz ulaşması için atılması gereken adımlar ve kalıcı ateşkes ile kalıcı barış çabaları ele alındı.

Görüşmede, İspanya hükümetinin İsrail'in Filistinlilere yönelik gayrimeşru saldırılarına karşı sergilediği duruşun ve Filistin'in tanınmasına yönelik açıklamalarının kıymetli olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin bölgede kalıcı barışı sağlayıcı, garantörlük dahil her türlü sorumluluğu almaya ve İspanya ile bölge barışı için birlikte çalışmaya hazır olduğunu belirtti.


Tajani, Fidan ile görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu

(AA)
(AA)
TT

Tajani, Fidan ile görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu

(AA)
(AA)

Tajani, Barselona'da yapılan Akdeniz İçin Birlik 8. Bölgesel Forumu'nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesine ilişkin "X" platformunda bir paylaşımda bulundu.

Tajani, "Türk Bakan Hakan Fidan ile mükemmel bir görüş alışverişi yaptık. İtalya ve Türkiye, bölgede barış ve istikrar hedefi doğrultusunda işbirliği yapmak istiyor. Gerilimin azaltılmasını teşvik etmek ve çatışmanın yayılmasını önlemek için birlikte çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bu arada, İtalya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tajani'nin Barselona'daki temasları hakkında bilgi verildi.

Açıklamada, Tajani'nin ilk rehinelerin serbest bırakılmasını olumlu karşıladığı ve bunun (İsrail ve Hamas arasındaki) çatışmanın geleceği açısından büyük önem taşıyan diplomatik bir sonuç olduğunu vurguladığı aktarıldı.

Tajani'nin sürdürülebilir çözüm için İsrail-Filistin sürecinin yeniden başlatılması gerektiğinin altını çizdiği kaydedildi.

İtalya Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, Tajani-Fidan görüşmesine dair şu ifadeler yer aldı:

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmede, askeri operasyonların tüm gücüyle yeniden başlaması halinde, Gazze'deki insani durumun ve yerinden edilmiş kişilerin durumunun daha kötüleşebileceğine dair güçlü endişeler ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, insani araların daha uzun süreli, yapısal ve tekrar eden bir halde olması için çabaların birleştirilmesi önemlidir.


Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Savunma Bakanları Toplantısı yapıldı

(AA)
(AA)
TT

Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Savunma Bakanları Toplantısı yapıldı

(AA)
(AA)

Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan Savunma Bakanları 10. Toplantısı Bakü'de yapıldı. Toplantıya, Milli Savunma Bakanı (MSB) Yaşar Güler, Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov ve Gürcistan Savunma Bakanı Juansher Burchuladze katıldı.

Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Hasanov, ortak basın toplantısında, 10. kez yapılan bu görüşmelerin üç ülke arasındaki stratejik diyaloğun bir göstergesi olduğunu söyledi.

Her üç ülkenin bölgesel barış ve istikrara önem verdiğini, her türlü tehlikenin önlenmesi ve işbirliğinin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Hasanov, terör ve bölücülük faaliyetlerinin bölgesel barış ve istikrara, ekonomik kalkınmaya tehdit oluşturduğunu, bununda tehlike arz ettiğini vurguladı.

Hasanov, “Bölge dışı devletlerin gerginliği tırmandırmaya yönelik çabalarını kabul edilemez bulduk. Tüm sorunların uluslararası hukuk temelinde, özellikle egemenlik, toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı gibi ilkeleri dikkate alarak, barışçıl yollarla çözülmesi gerektiği bir kez daha ifade ettik” dedi.

Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında askeri, eğitim ve sağlık alanlarında iş birliklerinin ele alındığını, yeni tatbikatların düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Hasanov, "Üçlü düzeyde tatbikatların ve eğitim programlarının daha sıkı ve saha koşullarında gerçekleşmesinin önemini vurguladık. Bu tür tatbikatlar, askeri birimlerimiz arasında operasyonel uzlaşıya katkı sağlayacağı gibi üçlü işbirliğini yeni düzeye çıkarılması için temel oluşturulacak. Böylece bölgesel güvenliğe katkı sağlanacak. Azerbaycan olarak 2024 yılında üçlü düzeyde çeşitli askeri etkinlik planlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Hasanov, üç ülke arasındaki dostane ilişkilerin ve karşılıklı güvenin barış adına tüm taraflara bir örnek olduğunu belirterek, "Üçlü faaliyetimiz bölgesel istikrarın korunmasına yönelik bir barış mesajı olarak değerlendirilmelidir." diye konuştu.

Gürcistan Savunma Bakanı Burchuladze de üç ülke arasında askeri tatbikatların sürdürülmesi gerektiğinin önemine değindi.

Bu sene Gürcistan'da 7 uluslararası tatbikatın düzenlendiğini hatırlatan Burchuladze, Türkiye ve Azerbaycan'ın tatbikatlarda aktif katılımcı olmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Türkiye ve Azerbaycan'ın, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü desteklediğini vurgulayan Burchuladze, "Bu bizim için çok önemli. Tüm formatlarda bu tutumunuzu açıkladığınız için sizlere teşekkür ediyoruz. Devletlerimizin sarsılmaz iradesinin göstergesi olarak, karşılıklı olarak toprak bütünlüğünü destekliyoruz." ifadesini kullandı.

Burchuladze, Gürcistan'ın her zaman Güney Kafkasya'da barış ve istikrara katkıda bulunduğunu ve bölgesel barıştan yana olduğunu vurguladı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü

(AA)
(AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maldivler Cumhurbaşkanı Muizzu ile görüştü

(AA)
(AA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye ziyarette bulunan Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Külliyesi'ndeki görüşme basına kapalı yapıldı.


BAE Devlet Bakanı Emiri, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır ile bir araya geldi

(AA)
(AA)
TT

BAE Devlet Bakanı Emiri, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır ile bir araya geldi

(AA)
(AA)

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Bakanlık binasında bir araya gelen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Halk Eğitimi ve İleri Teknolojilerden Sorumlu Devlet Bakanı Sare bint Yusuf el-Emiri, görüşme öncesi yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kuruluşunun 100. yılını kutlayarak "Bu, ülkenin son yüzyılda yaptığı muazzam yatırımı gösteriyor." dedi.

Türkiye ile BAE ilişkilerinin 50. yılında olduğuna işaret eden Emiri, "Devlet başkanlarımız birlikte çalışmaya devam ederken, biz de bakanlıklar ve kurumlar olarak süregelen işbirliğimizi genişletecek mekanizmalar bulmak için çaba göstermeye devam ediyoruz." ifadesini kullandı.

Emiri, iki ülkenin de uzay sektörüne önem verdiğine işaret ederek bu konuda ortak çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

Uzay keşfinin öncelikli çalışma alanlarından biri olduğuna dikkati çeken Emiri, ülkesinin asteroit kuşağına yönelik misyonunun 2028'de gerçekleşmesinin öngörüldüğünü hatırlattı.

Çalışmalar iki taraf için de yararlı

Emiri, "Biz uzayın keşfi ve bilim ve teknolojinin ilerlemesine yatırım yapmayı sürdürürken, uzay programlarımızın gelişmeye devam etmesi için uzaya erişim gündemimizde yüksek bir öncelik olarak yer alıyor." diye konuşarak yeryüzü gözlem sistemlerinin yanı sıra uzay taşıtlarının yerli üretimi ve veri kullanımı için yatırım yaptıklarını aktardı.

Ülkesinin uzay programının hem bölgesel hem de küresel etkiye sahip, ticari olarak uygulanabilir bir program olması için çalıştıklarının altını çizen Emiri, ortak çalışma grubunun, uzaya erişim kapasitelerinin ve ticari olarak tarafların rekabet edebileceği bir uzay istasyonunun geliştirilmesi için çalışacağını dile getirdi.

Emiri, ortak çalışmanın ülkeler arası ilişkilerin gücünü sergilediğini vurgulayarak "Bu hem iki millet hem de bir bütün olarak bölgenin istikrarı için yararlı." diye konuştu.