Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

TCMB, politika faizini 500 baz puan artırarak %40'a yükseltti

Türkiye Merkez Bankası jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğunu söyledi (Merkez Bankası internet sitesi)
Türkiye Merkez Bankası jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğunu söyledi (Merkez Bankası internet sitesi)
TT

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Türkiye Merkez Bankası jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğunu söyledi (Merkez Bankası internet sitesi)
Türkiye Merkez Bankası jeopolitik risklerin enflasyon baskılarını canlı tuttuğunu söyledi (Merkez Bankası internet sitesi)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 40'a çıkardı.

TCMB/PPK, Kurulun, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirdiğini, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağını bildirdi.

Kredi kartı azami faiz oranları ve üye iş yeri komisyon oranlarında yıl sonuna kadar değişim gerçekleşmeyecek

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından (TCMB) yapılan duyuruda, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları ile üye iş yerlerine uygulanacak azami komisyon oranlarının hesaplanmasında kullanılan referans oranın, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2020/4) kapsamında belirlenen yöntem ile hesaplanarak ilan edildiği hatırlatıldı.

Referans oranın, 32-45 gün vadeli Türk lirası (TL) mevduata bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı ile politika faiz oranının yüzde 10 fazlasının düşük olanı dikkate alınarak hesaplandığı ve her ayın sondan 5. iş günü ilan edildiği belirtilen duyuruda, referans oranın, en son ilan edilen orandan aşağı ya da yukarı yönde yüzde 5'ten fazla değişmesi halinde güncellendiği kaydedildi.

Duyuruda, "Referans oran hesaplamasında kullanılan 32-45 gün vadeli Türk lirası mevduata bankaların uyguladıkları ağırlıklı ortalama akım faiz oranı gerçekleşmesine göre aralık ayı için ilan edilecek referans oranın sabit kalacağı hesaplanmıştır. Buna göre, kredi kartı azami faiz oranları ve üye iş yeri komisyon oranlarında yıl sonuna kadar değişim gerçekleşmeyecektir. Aralık ayı için referans oran, ayın sondan 5. iş günü olan 24 Kasım 2023'te ilan edilecektir." ifadeleri yer aldı.

İhracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetine üst sınır getirildi

TCMB'den yapılan duyuruya göre, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde iskonto oranı, azami yüzde 25,93'te sabit tutuldu.

21 Temmuz 2023 ve 12 Eylül 2023 tarihlerinde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi günlük kullanım limitinde yapılan güncellemelerle günlük limitler önceki düzeyine göre toplamda 10 kat artırılarak 3 milyar TL seviyesine yükseltilmişti. Ayrıca, reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırılmış ve reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutulmuştu.

Söz konusu düzenlemeyle TCMB, ihracatçı firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam ediyor.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC