Türkiye, OECD ve G20'de en hızlı büyüyen ekonomi oldu

Türkiye, yılın 3. çeyreğinde verisi açıklanan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi oldu

(AA)
(AA)
TT

Türkiye, OECD ve G20'de en hızlı büyüyen ekonomi oldu

(AA)
(AA)

AA'nın OECD ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye, temmuz-eylül döneminde sergilediği performansla ekonomik büyümesini 13. çeyreğe taşıdı.

Türkiye'nin yüzde 5,93'lük büyüme oranı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Avrupa Birliği (AB), OECD ve G20 ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığı görüldü.

OECD'de Türkiye'yi, yüzde 5,9'luk büyüme oranıyla Kosta Rika takip etti. Bu ülkeyi yüzde 3,4 ile İsrail, yüzde 3,2 ile Meksika ve yüzde 2,9 ile ABD izledi. OECD ülkeleri ekonomilerinin ortalama büyümesi yüzde 1,7 olarak hesaplandı.

(AA)

OECD'de ekonomisi en çok küçülen ülke ise yüzde 1,5 ile Norveç oldu. Ekonomisi en fazla daralan ikinci ülke yüzde 1,3 ile İsveç olarak hesaplandı.

G20'de de zirvede

Türkiye, 3. çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de ilk sırada yer aldı. Türkiye'yi, yüzde 4,9 ile Endonezya ve Çin takip ederken bu ülkeleri yüzde 3,2 ile Meksika izledi.

Söz konusu dönemde AB'de ortalama büyüme yüzde 0,1 oldu. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında Romanya'nın yüzde 2,1 ile ilk sırada yer aldığı, bu ülkeyi yüzde 1,9 ile Portekiz'in takip ettiği görüldü. Türkiye ekonomisi, AB ülkelerinden daha hızlı ve güçlü büyüme performansı sergiledi.



Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC