EPDK elektrikte 2024 için hizmet bedellerini belirledi

Elektrik sektöründe 1 Ocak'tan itibaren çeşitli hizmetler için uygulanacak bedeller belirlendi

(AA)
(AA)
TT

EPDK elektrikte 2024 için hizmet bedellerini belirledi

(AA)
(AA)

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Buna göre, 1 Ocak'tan itibaren geçerli olan güvence, kesme-bağlama, sayaç kontrol, ödeme ve ikinci bildirim bırakma bedelleri belirlendi.

Kurul tarafından 1 Ocak 2024'ten itibaren geçerli olacak güvence birim bedellerinin, sanayi, kamu ve özel sektör abone grubu için kilovat başına 387 lira 10 kuruş, mesken aboneleri için 136 lira 20 kuruş, şehit aileleri ve muharip/malul gaziler için 68 lira, tarımsal faaliyetler, aydınlatma ve diğer aboneler için 183 lira 70 kuruş olmasına karar verildi.

Elektrik kesme-bağlama bedellerinin ise alçak gerilim için 72 lira 60 kuruş ve orta gerilim için 543 lira 60 kuruş olması kararlaştırıldı. Direkt bağlı tek fazlı aktif veya üç fazlı aktif ve/veya reaktif sayaç için kontrol bedeli 100 lira 60 kuruş, akım trafolu ve/veya gerilim trafolu aktif ve/veya reaktif sayaçlar için kontrol bedeli 127 lira 50 kuruş olarak tespit edildi.

Görevli tedarik şirketlerinin dağıtım şirketlerinden aldıkları ödeme bildirimi ve ikinci bildirim bırakma hizmetine ilişkin bedeller de onaylandı.

Buna göre, alçak gerilim için ödeme bildirimi bırakma bedeli 215 kuruş, orta gerilim için 2 lira 15 kuruş oldu. Alçak gerilim için ikinci bildirim bırakma bedelinin 4 lira 31 kuruş, orta gerilim için ise 43 lira 22 kuruş olmasına karar verildi.

Ayrıca EPDK, şebeke işletmecisi başvuru ve yıllık işletim bedeli, görevli tedarik şirketleri yıllık işletim bedeli, şebeke işletmecisi ve görevli tedarik şirketleri işlem bedeli, 50 kilovat ve altı çatı ve cephe uygulamalı güneş enerjisine dayalı elektik üretim tesisleri için proje onay ve kabul işlemleri bedeli ile otomatik sayaç okuma sistemi ilave veri talebi bedelini de belirledi.

Kurum, alçak ve orta gerilim elektrik hatları için bağlantı bedeli, güneş enerjisine dayalı lisanssız elektrik üretim tesisleri için proje onay ve kabul bedeli ve teknik kalite ölçüm hizmet bedelini de onayladı.​​​​



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”