2023'te Çin'in ihracatı da ithalatı da azaldı

Çin'de Kovid-19 salgınının ardından ekonomik toparlanmadaki kırılganlığın sürdüğünün işareti olarak 2023'te ihracat ve ithalatta düşüş kaydedildi

Ülkenin ihracatı 2023'te yıllık bazda yüzde 4,6 azalarak 3,38 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 5,5 düşüşle 2,56 trilyon dolara geriledi (AA)
Ülkenin ihracatı 2023'te yıllık bazda yüzde 4,6 azalarak 3,38 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 5,5 düşüşle 2,56 trilyon dolara geriledi (AA)
TT

2023'te Çin'in ihracatı da ithalatı da azaldı

Ülkenin ihracatı 2023'te yıllık bazda yüzde 4,6 azalarak 3,38 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 5,5 düşüşle 2,56 trilyon dolara geriledi (AA)
Ülkenin ihracatı 2023'te yıllık bazda yüzde 4,6 azalarak 3,38 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 5,5 düşüşle 2,56 trilyon dolara geriledi (AA)

Gümrükler Genel İdaresinin açıkladığı verilere göre, ülkenin ihracatı yıllık bazda yüzde 4,6 azalarak 3,38 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 5,5 düşüşle 2,56 trilyon dolara geriledi.

Çin'in 2023 yılı dış ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 5 azalarak 5,94 trilyon dolar oldu.

Aralıkta ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,3 artışla 303,6 milyar dolara, ithalat ise yüzde 0,2 artışla 228,2 milyar dolara çıksa da son aydaki artışlar yıl genelindeki düşüşe etki edemedi.

İhracat ve ithalattaki düşüş yıl boyu sürdü

Çin'in ihracatı, 2023'ün ilk 2 ayında yıllık bazda yüzde 6,8 azaldıktan sonra martta yüzde 14,8 ve nisanda yüzde 8,5 ile beklentilerin üzerinde artış göstermiş, bu tarihten itibaren 6 ay boyunca gerilemişti.

İhracat, mayısta yüzde 7,5, haziranda yüzde 12,4, temmuzda yüzde 14,5, ağustosta yüzde 8,8, eylülde yüzde 6,2 ve ekimde yüzde 6,4 azaldıktan sonra kasımda uzun aradan sonra ilk kez yüzde 0,5 artış kaydetmişti.

Çin'in ithalatı ise, 2023'ün ilk 2 ayında yıllık bazda yüzde 10,2 azalmasının ardından martta yüzde 1,4 düşüşle toparlanma işareti vermiş ancak nisanda yüzde 7,9, mayısta 4,5, haziranda 6,8, temmuzda 12,4, ağustosta 7,3 ve eylülde yüzde 6,2 gerilemişti.

Ekimde yüzde 3 artarak 8 ay sonra ilk kez yükselen ithalat, kasımda yüzde 0,6 azalarak yeniden düşmüştü.

Analistler, ihracatta ve ithalatın yıl sonunda artmasında, büyük ölçüde geçen yıl kış aylarında Kovid-19 kısıtlamalarının etkisiyle dış satımın azalmasının yarattığı düşük bazın etkili olduğuna, genel düşüş eğiliminde değişikliğe işaret etmediğine dikkati çekiyor.

Küresel ekonomik toparlanmadaki durgunluk, dış talepteki zayıflık, jeopolitik risk algısı ve tedarik zincirlerindeki değişimlerin baskısı altındaki Çin'in dış ticaretindeki aşağı yönlü eğilimin 2024 yılında da süreceği öngörülüyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe