Petrol birkaç ayın en yüksek seviyelerinden gerilerken, doların gücü talebi zayıflatıyor

Brent ve West Texas Intermediate ham petrolü Ekim sonundan bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı (AP)
Brent ve West Texas Intermediate ham petrolü Ekim sonundan bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı (AP)
TT

Petrol birkaç ayın en yüksek seviyelerinden gerilerken, doların gücü talebi zayıflatıyor

Brent ve West Texas Intermediate ham petrolü Ekim sonundan bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı (AP)
Brent ve West Texas Intermediate ham petrolü Ekim sonundan bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı (AP)

Petrol fiyatları, güçlenen doların yatırımcı talebini azaltması ve bir önceki seansta standart ham petrolün birkaç ayın en yüksek seviyelerine yükselmesinin ardından tüccarların paranın bir kısmını masadan çekmesiyle düşüş yaşadı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Mayıs teslimi Brent ham vadeli kontratları GMT 07:11 itibarıyla 28 sent veya yüzde 0,3 düşüşle varil başına 87,10 dolara geriledi.

Nisan teslimi ABD West Texas Intermediate (WTI) vadeli ham petrol kontratları da 47 sent veya yüzde 0,6 düşerek varil başına 83,00 dolar oldu.

Daha aktif olan Mayıs ayı West Texas Intermediate ham petrol kontratı 32 sent düşüşle varil başına 82,41 dolara geriledi.

Auckland merkezli bağımsız analist Tina Teng, “Kar alma, bugünkü aşağı yönlü hareketin bir nedeni olabilir” diyerek, son fiyat artışının, iyileşen talep görünümü ve arz azalması işaretleri tarafından desteklendiğini ekledi.

Son veriler ABD ekonomisinin dirençli olduğunu gösterdikten sonra, Asyalı alıcıları etkileyen, ABD doları endeksinin üst üste beşinci seansta da yükselişi oldu.

Doların güçlenmesi, diğer para birimlerini elinde bulunduran yatırımcılar için petrolü daha pahalı hale getirerek talebi zayıflatıyor.

Yatırımcılar, yılın geri kalanına ilişkin faiz oranlarına dair işaretler için FED’in bugün ilerleyen saatlerde yapacağı faiz oranı duyurusunu sabırsızlıkla bekliyor.

Hem Brent hem de WT, piyasa katılımcılarının Ukrayna’nın Rus rafinerilerine yönelik silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırılarının ham ve petrol arzı üzerindeki etkisini değerlendirmesiyle, bir önceki seansta Ekim sonundan bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı.

Aralarında Warren Patterson’un da bulunduğu ING analistleri bir notta şu ifadeleri kullandı;

“OPEC+’nın ek gönüllü kesintilerinin 2024’ün ikinci çeyreğine uzatılmasının ardından piyasanın sıkılaşmaya hazır olduğu bir dönemde, Rus rafine ürünlerine ilişkin arz riskleri destek sağlamaya devam ediyor.”

Ticaret kaynaklarının dün Reuters’e verdiği bilgiye göre, hava saldırıları sonucunda Rusya’nın rafineri kapasitesindeki düşüş, ülkeden ham petrol ihracatında artışa yol açtı.

Kaynaklar, Rusya’nın batı limanlarından yapılan petrol ihracatının, Mart ayında günde neredeyse 260 bin varil artarak, başlangıçtaki aylık plana göre günde 2,22 milyon varile çıkacağını belirtti.

Warren Patterson, “Bu kesintiler uzun sürerse, bu durum Rus üreticileri ham petrolün tamamını ihraç edemezlerse arzı azaltmaya zorlayabilir. Bu saldırılar, yakın vadede rafine ürünler için daha fazla yükselişe işaret ediyor” yorumunda bulundu.

Kaynaklara göre ABD Petrol Enstitüsü, ABD ham petrol ve benzin stoklarının geçen hafta düştüğünü, distilat stoklarının ise arttığını bildirdi.

Reuters’ın geçen hafta analistlerle yaptığı bir ankete göre stokların yaklaşık 10 bin varil artması bekleniyor.



ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
TT

ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)

Washington ve Moskova arasındaki karşılıklı yaptırımların ardından Çin, Rusya'dan uranyum ithalatını üç katına çıkardı.

Rus devletine ait haber ajansı RIA Novosti'nin incelediği gümrük verilerine göre Çin, son 10 ayda Rusya'dan 849 milyon dolar değerinde zenginleştirilmiş uranyum satın aldı. Bu da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık üç katlık bir artışa denk geliyor. 

Çin'in sadece ekimde Rusya'dan aldığı zenginleştirilmiş uranyumun değeri, 216 milyon doları buldu. Bir önceki aya göre neredeyse iki kat artış kaydedildi. 

Güney Kore de yılın ilk 10 ayında Rusya'dan 650 milyon dolar değerinde uranyum satın aldı. Böylelikle Güney Kore, Rus uranyumunun ikinci büyük ithalatçısı konumuna geldi. ABD ise üçüncü sıraya geriledi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2022'de Rusya, ABD'nin ticari nükleer reaktörlerine yakıt sağlayan zenginleştirilmiş uranyumun neredeyse 4'te birini ihraç ediyordu. Ancak aynı yıl başlayan Ukrayna savaşıyla ikili ilişkiler kötüleşti. 

Kongre, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını Aralık 2023'te onaylamıştı. Başkan Joe Biden da tasarıyı mayısta imzalamıştı. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu adımla sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığı azaltmayı, enerji ve ekonomi güvenliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını bildirmişti. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu yıl eylülde bu adıma karşılık belirli kısıtlamalar getirileceğini açıklamıştı. Rusya, kasımda ABD'ye zenginleştirilmiş uranyum ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Çin'in, Rusya'dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyumu ABD'ye ihraç ederek Washington'ın Moskova'ya uyguladığı yaptırımı deldiği öne sürülmüştü. Washington, bu yıl eylülde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirmişti. 

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu verilerine göre, Kongre'nin Rusya'dan ithalat yasağını onayladığı Aralık 2023'te Çin'den ABD'ye 242 bin 990 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sevkiyatı gerçekleştirilmişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Washington'ın başlattığı incelemeyle ilgili analizinde, 2020-2022'de Çin'in ABD'ye hiç zenginleştirilmiş uranyum göndermediğine dikkat çekmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iddialar doğrudan reddedilmezken, "Çin ve Rusya arasındaki işbirliğinin iki egemen ülkenin kendi kararları doğrultusunda yürütüldüğü ve üçüncü bir ülkenin hedef alınmadığı" belirtilmişti.

Independent Türkçe, RT, Reuters