Kuzey Kore, peruk satarak uluslararası yaptırımları nasıl deliyor?

Kuzey Kore'de üretilen peruk ve takma kaşların, dünya piyasasında "Çin malı" olarak satıldığı belirtildi (AP)
Kuzey Kore'de üretilen peruk ve takma kaşların, dünya piyasasında "Çin malı" olarak satıldığı belirtildi (AP)
TT

Kuzey Kore, peruk satarak uluslararası yaptırımları nasıl deliyor?

Kuzey Kore'de üretilen peruk ve takma kaşların, dünya piyasasında "Çin malı" olarak satıldığı belirtildi (AP)
Kuzey Kore'de üretilen peruk ve takma kaşların, dünya piyasasında "Çin malı" olarak satıldığı belirtildi (AP)

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian, Kuzey Kore'nin peruk, sakal ve takma kaş ticaretiyle uluslararası yaptırımların yükünü hafiflettiğini yazdı. 

Haberde, son yıllarda bu alandaki ticarette yaşanan artışla, Kuzey Kore'nin izole ekonomisini ayakta tutmayı ve nükleer faaliyetlerini fonlamayı sürdürdüğü savunuldu. 

Perukların genelde Çin'den ithal edilen saçlarla Kuzey Kore'de düşük maliyetlerle üretildiği belirtildi. Bunların daha sonra tekrar dünyanın dört bir yanına ihracat yapan Çinli işletmelere satıldığı yazıldı. 

Kozmetik kategorisindeki bu ürünlerin Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarına tabi olmadığına dikkat çekilerek, Pyongyang'ın satışlarla "hem döviz kazandığı hem de yaptırımların darbesini hafiflettiği" belirtildi. 

Pekin'e ait gümrük verilerine göre Kuzey Kore, geçen yıl Çin'e 1680 tonluk takma kirpik ve sakal ihracatı yaptı. Ayrıca 167 milyon dolar değerinde peruk da satıldı. 

Perukların ve diğer saç ürünlerinin, Çin'e gönderilen malların neredeyse yüzde 60'ını oluşturduğuna işaret edildi. 

BM, 2006'dan beri nükleer silah ve balistik füze denemelerini engellemek için Kuzey Kore'ye yaptırım uyguluyor. 

Kuzey Kore'nin son bilinen nükleer füze testi 2017'de yapılmıştı. Ancak Pyongyang, bu tarihten beri nükleer kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürmüştü. 

Ülke geçen yıl balistik füze denemelerine devam etmiş, yörüngeye casus uydu fırlatmış ve taktiksel nükleer denizaltı geliştirmişti. 

Çin ve Rusya ise Pyongyang yönetiminin nükleer silahları bırakması için öncelikle yaptırımların hafifletilmesi gerektiğini savunuyor.

Haberde, yaptırımların Kuzey Kore'nin nükleer programını durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

Güney Kore'nin başkenti Seul'deki Ewha Üniversitesi'nden Leif-Eric Easley, şu değerlendirmeleri yaptı: 

Yaptırımlar Kuzey Kore'yi durdurmadı çünkü Kim Jong-un rejimi, halkının çektiği acılarla ayakta kalabilen ve hatta gelişebilen bir yönetim sistemi inşa etti. Pyongyang ayrıca, özellikle Rusya ve Çin gibi ülkeler yaptırımlar konusunda giderek daha gevşek davrandıkları için kaçakçılık ve siber korsanlık yoluyla yaptırımlardan kaçmakta da ustalaştı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) şubatta yayımladığı raporda, Kuzey Kore'nin düzenlediği siber saldırılardan elde ettiği gelirle nükleer silah programını fonladığı da öne sürülmüştü.

Çalışmada, Kuzey Kore'nin 2017-2023'te kripto para firmalarına 58 kez siber saldırı düzenlediği, bunlardan yaklaşık 3 milyar dolar gelir elde ettiği savunulmuştu. Pyongyang yönetiminin bunları nükleer silah geliştirme programında kullandığı iddia edilmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters



Piyasalar temkinli... Trump, Fed'i kontrol etmek için ‘gölge başkan’ mı kullanacak?

New York Borsası'nda bir yatırımcı (Reuters)
New York Borsası'nda bir yatırımcı (Reuters)
TT

Piyasalar temkinli... Trump, Fed'i kontrol etmek için ‘gölge başkan’ mı kullanacak?

New York Borsası'nda bir yatırımcı (Reuters)
New York Borsası'nda bir yatırımcı (Reuters)

Yatırımcılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed Başkanı Jerome Powell'ı görevden alma girişiminin, merkez bankasının enflasyonla mücadele ve bağımsız hareket etme kabiliyetine olan piyasa güvenini zayıflatacağı için varlık fiyatlarına büyük bir darbe vurabileceğinden korkuyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre piyasalardaki bazı uzmanlar, böyle bir hareketin zaten zayıflamış olan dolara daha fazla zarar verebileceğini, hisse senetleri üzerindeki baskıyı artırabileceğini, tahvil getirilerini yükseltebileceğini ve potansiyel olarak finansal piyasalardaki gerilimi tırmandırabileceğini söyledi.

Dünyanın en güçlü merkez bankası olan Fed'in güvenilirliği tarihsel bağımsızlığına dayanıyor. Ancak bankayı faiz oranlarını istediği kadar hızlı düşürmediği için defalarca eleştiren Trump, gerektiğinde faiz oranlarını yükseltmeye daha az istekli ya da hızlı bir şekilde düşürmeye daha meyilli yeni bir başkanın enflasyonun hızını artırabileceği endişelerini dile getirdi.

CV Advisors'ın baş yatırım yetkilisi Elliot Dornbusch şunları söyledi: “Powell görevden alınırsa, piyasa bunu muhtemelen enflasyonist bir sinyal olarak yorumlayacaktır. Bu da uzun vadeli faiz oranlarını yükseltebilir ve doların küresel rezerv para birimi statüsünü zayıflatabilir.”

sdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Kasım 2017 tarihinde Beyaz Saray'da Jerome Powell'ı dinliyor. (Arşiv - Reuters)

Harris Financial Group'un yönetici ortağı Jamie Cox, ‘para politikasının siyasi bir araç olmadığını’ vurgulayarak, ‘Powell'ın görevden alınması halinde piyasaların şiddetli bir tepki göreceği’ uyarısında bulundu.

Bu korkuların yansımaları varlık fiyatlarında şimdiden hissedilmeye başlandı. Dolar pazartesi günü üç yılın en düşük seviyesine geriledi, hisse senetleri düştü, Standard & Poor's 500 endeksi şubat ayındaki zirvesinden yaklaşık yüzde 16 değer kaybetti ve gösterge ABD Hazine getirileri yükseldi.

Uzun vadeli ABD tahvillerinin getirileri pazartesi günü yükseldi. Powell'ın görevden alınması, yatırımcıların uzun vadeli tahvil tutmak için talep ettikleri ödül olan ‘vade primi’ üzerinde daha fazla baskı yaratabilir. Enflasyona yönelik piyasa beklentileri ise nispeten sabit kaldı.

Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett cuma günü yaptığı açıklamada, Trump ve ekibinin Powell'ı kovma olasılığını değerlendirdiğini söylerken, Trump pazartesi günü faiz oranlarının derhal düşürülmemesi halinde ekonominin yavaşlayabileceği uyarısında bulundu. Beyaz Saray aynı gün daha fazla yorum yapmayı reddetti.

Uzak bir senaryo ama konuşulmaya başlandı

Bazı yatırımcılar, yasal engellere rağmen Powell'ı görevden alma girişimini ciddiye almaya başladıklarını söyledi. ABD Başkanı’nın, başkan tarafından atanan ve Senato tarafından onaylanan Fed Başkanı’nı görevden almaya yasal olarak yetkili olup olmadığı halen belirsizliğini koruyor.

Yüksek Mahkeme şu anda Trump'ın diğer bağımsız kurumların üyelerini görevden alma girişimleriyle ilgili bir davayı değerlendiriyor.

Analistler, özellikle Trump'ın ticaret politikalarının beklenenden daha sert olması ve piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açmasının ardından, daha önce olası olmayan senaryoların daha olası hale geldiğine inanıyor. Tarifelerin açıklandığı 2 Nisan'dan bu yana Standard & Poor's 500 endeksi yüzde 9 düştü.

Natixis'in ABD baş ekonomisti Christopher Hodge, Trump'ın yorumlarının ardından yaptığı açıklamada, “Daha önce Trump'ın Powell'ı kovma ihtimalinin çok düşük olduğunu düşünüyordum, ancak güvenim aşınmaya başladı” dedi.

Stratejistler böyle bir hamlenin varlık fiyatları üzerinde geniş çaplı bir baskı yaratacağına inanıyor. Jackson Square Capital'in yönetici ortağı Andrew Graham, S&P 500'ün 4.835 puanın altına düşebileceğini, bunun da kapanışına göre yaklaşık yüzde 6'lık bir düşüşe eşdeğer olduğunu tahmin ediyor.

dfgthyju
New York'taki Nasdaq stüdyosu (EPA)

Chicago'daki Cresset Capital'in baş yatırım yetkilisi Jack Ablin, Trump'ın Fed'e sadık birini atamasının ve artan enflasyona rağmen faiz indirimlerine gitmesinin mevcut dalgalanmayı uzatabileceğini söyledi. “Hem hisse senetleri hem de dolar aşırı değerli, bu da onlara bu bağlamda düşmek için daha fazla alan sağlıyor” diyen Ablin, gösterge ABD hisse senedi endeksinin yüzde 10 ila 15 oranında aşırı değerli olduğunu düşünüyor.

Annex Wealth Management'ın baş ekonomisti Brian Jacobsen, böyle bir hareketin ‘ABD dolarına olan güveni artırmayacağını’ söylerken, World Investment Advisors'ın baş yatırım yetkilisi Nate Garrison, Powell'ın Fed'deki performansının tutarlı ve dengeli olduğunu belirtti. Garrison, “Sadece görevden alınma tehdidi bile piyasalar için çok tedirgin edici” dedi.

Powell'ın yerine kim geçebilir?

Trump'ın Powell'ı kamuoyu önünde eleştirme konusunda uzun bir geçmişi var. 2019'da onu ‘düşman’ olarak nitelendirdi, ancak son seçimi kazandıktan sonra onu değiştirmek gibi bir niyeti olmadığını söyledi.

Powell ise gelecek yıl mayıs ayında görev süresi dolmadan istifa etme niyetinde olmadığını ifade ederek, merkez bankasının faiz oranlarına ilişkin kararlar almadan önce, özellikle de gümrük tarifelerinden kaynaklanan enflasyonist baskılar ışığında, ekonomik verileri izlemeye devam edeceğini vurguladı.

Wall Street Journal'ın geçen hafta bildirdiğine göre Trump, Powell'ın yerine eski bir Fed üyesi olan Kevin Warsh'ı atamayı düşünebilir. Ancak habere göre Warsh, Powell'ın görev süresini tamamlaması gerektiğine inanıyor.

Capital Economics, potansiyel adayın Warsh kadar yetkin olması halinde piyasa tepkisinin bu kadar olumsuz olmayabileceğini, ancak bunun ‘Fed'in bağımsızlığını zayıflatmaya yönelik bir ilk adım’ olabileceğini, özellikle de diğer yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması halinde bunun ‘daha şiddetli bir piyasa tepkisine’ yol açacağını savundu.

Bazı piyasa katılımcıları ise Trump'ın en kolay seçeneğinin Powell yerine asıl karar verici olarak görülecek bir ‘gölge Fed başkanı’ yaratmak olacağına inanıyor. Ancak bu senaryo da tepkiyle karşılanabilir.

Tanglewood Total Wealth Management'ta makroekonomik stratejist olan Tom Bruce, “Eğer yeni Fed başkanı para politikasında gevşeme sinyali veriyor gibi görünürse, bu piyasalar için felaket olur” dedi.