Çin, nükleer enerjide ABD'ye 15 yıl fark attı

Çin, dünyanın ilk 4. nesil nükleer reaktörünü kurarak büyük bir atılım yapmıştı (Weibo)
Çin, dünyanın ilk 4. nesil nükleer reaktörünü kurarak büyük bir atılım yapmıştı (Weibo)
TT

Çin, nükleer enerjide ABD'ye 15 yıl fark attı

Çin, dünyanın ilk 4. nesil nükleer reaktörünü kurarak büyük bir atılım yapmıştı (Weibo)
Çin, dünyanın ilk 4. nesil nükleer reaktörünü kurarak büyük bir atılım yapmıştı (Weibo)

Washington merkezli düşünce kuruluşu Bilgi Teknolojisi ve İnovasyon Vakfı'nın (Information Technology and Innovation Foundation -ITIF) raporunda, Çin'in nükleer enerji alanında ABD'yi geçtiği aktarıldı.

ITIF'ın dün yayımlanan raporunda, Çin'in nükleer enerji alanında dünya çapında öncü ülkeler arasında yer aldığı ifade edildi. 

Çalışmada, Çin'in 2035'e kadar 150 yeni nükleer reaktörü tamamlamayı planladığı, 27 reaktörün inşasının sürdüğü belirtildi. 

Her bir reaktörün ortalama inşaat süresinin 7 yıl olduğu, Çin'in bunları birçok ülkeden daha hızlı şekilde tamamladığı ifade edildi. 

Çin, dünyanın ilk 4. nesil nükleer reaktörünü geçen yıl faaliyete açmıştı. Pekin, Shidaowan'daki Yüksek Sıcaklıklı Gaz-Soğutmalı Reaktör'ün (HTGR) teknolojisinin yüzde 90'ının yerli üretim olduğunu bildirmişti. 

Raporda, Çin'in bu teknolojide ABD'nin 10 ila 15 yıl ilerisinde olduğu değerlendirmesi paylaşıldı. 

Ayrıca Çin'in nükleer enerjiden elektrik üretme açısından 2030'da ABD'yi geride bırakacağı da belirtildi.

Devlet destekli projeler sayesinde Çin'de nükleer enerji yatırımlarının hız kazandığına dikkat çekilen çalışmada, nükleer füzyon teknolojisi alanında Washington ve Pekin'in neredeyse başabaş gittiğine işaret edildi.

Çalışmada görüşlerine yer verilen analist Kenneth Luongo, Pekin'in başarısına dair şunları söyledi: 

Bu devlet finansmanından, devlet destekli tedarik zincirinden ve devletin teknolojiyi doğrudan inşa etme taahhüdünden ibaret. Sihirli değnekleri yok.

Luongo, "Genel kabule göre ABD, nükleer enerji alanındaki küresel hakimiyetini kaybetti" yorumunu da paylaştı. 

Raporun yazarı Stephen Ezell ise ABD'nin nükleer enerji alanında araştırma ve geliştirmeye daha fazla yatırım yapması ve nitelikli işgücünün oluşturulmasını sağlayacak bir ulusal strateji geliştirmesi gerektiğini belirtti. 

Araştırmacı, "ABD geride olmasına rağmen teknolojik açıdan Çin'i yakalayabilir" yorumunu yaptı. 

ABD'de toplamda 94, Çin'deyse 56 nükleer reaktör var. Ancak incelemede, Çin'in son 10 yılda nükleer kapasitesini üç katına çıkararak, ABD'nin 40 yılda sektörüne eklediği nükleer gücü 10 yılda elde ettiği belirtildi.

Independent Türkçe, RT, ITIF, Reuters



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe