Cezayir’de cami imamlarının maaşları ve yaşam koşulları için alınan tedbir, ülkede yoğun tartışmaları beraberinde getirdi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika imamların maaşlarına yönelik ‘haksızlığın kaldırılacağını” belirtirken, Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanı Muhammed İsa petrol gelirlerindeki düşüş sebebiyle ortaya çıkan devletin finansal sıkıntısını dikkat çekerek ‘sabırlı olunması’ gerektiğine dikkat çekti.
İsa sosyal medya aracılığı ile İmamlar Sendikasına eleştiride bulunarak, “Burada farkında olmaları için doğrudan imamları ele alıyorum. Onları temsil ettiğini iddia eden kuruluşlara defalarca söylediğim şeyleri tekrarlıyorum. İlk olarak, imamların maaşları hükümetin almış olduğu bir karar olup bakanlığın almadığı bir karar. İkincisi, imamların maaşlarının arttırılması, 2008 yılında çıkarılan temel kanunun gözden geçirilmesi ile olur. Hükümet, kararın onaylamasından bu yana herhangi bir temel yasayı gözden geçirme yetkisi vermedi. Yalnızca Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanlığı değil, diğerlerine de. Sendikacılar gerçekleştirilen bu istisnanın genelleştirilemeyeceğini biliyorlar” dedi.
İmamlar Sendikası, Cezayir’in 2014 yılından bu yana ekonomik sıkıntı yaşadığını belirterek Savunma Bakanlığı çalışanlarına yönelik maddi imtiyazların sağlanmasına karşılık kendilerine böyle bir durumdan hiçbir zaman bahsedilmediğini belirtti.
Bakan İsa imamlara, Cezayir’in ekonomik ve mali koşullarının hali hazırda Kamu Hizmeti Temel Kanunu’nun revize edilmesine müsaade edilmemesi sebebiyle sabırlı olmaları gerektiği çağrısında bulundu.
Cezayir İmamları Sendikası Başkanı Cellul Huceymi, “İmamların kendi söylemlerini sendika ile paylaşmasından ötürü sevinçliyim. Ancak, imamların, şeyhlerin isimlendirilmesi üslubundan utanıyorum, bu gasp ve pazarlık gibi” dedi.
İsa, İmamlar Sendikası’nın bakanlığın taleplerini kötüye kullanma konusundaki tutumunu yalan olarak nitelerken yaşananlara, “Lider, çölde su ve ot aradığı zamanlarda kabilesine yalan söylemez. Çünkü lider kabilesi ile ortak kaderi paylaşıyor” diyerek tepki gösterdi. İsa ayrıca, “İmamların kaygıları ve cevapları için idare ile iletişime geçmeleri gerektiğini fark ettim. Hepsine inanmaları gerekiyor, bu asil görevin bakanlığın koridorlarından haber almak ve liderlerin efsanesi olmak için imamlar, politikacıların dişleri arasında kaldı. Bu oluşumlar bazı örgütlerin dikkatini çekti ya da gerilimin kışkırtması sınırına ulaştı. Birbirleriyle yüzleşmeleri için onları zorladılar ve meslek hataları nedeniyle bazılarının işten çıkarılmasına sebep oldular” dedi.
Uzmanlar toplantısı Washington-Tahran müzakerelerini kritik bir aşamaya taşıyor
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da düzenlenen yas toplantısında (İran dini liderlik web sitesi)
İki ülke arasındaki müzakerelerin üçüncü turunun arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, durumu geçici olarak niteleyen ve olayların seyrini değiştirme uyarısında bulunan Dini lider Ali Hamaney'in aksine İran ile anlaşma olasılığı konusunda tehdit ve diplomasi arasında ikili mesajlar verdi.
Washington ve Tahran'dan müzakereciler iki hükümeti temsil eden uzmanlar eşliğinde teknik görüşmelere başlamak üzere Cumartesi günü Umman'a gidiyor, ancak anlaşmanın niteliği henüz net değil ve uranyum zenginleştirmenin azaltılması ya da tüm nükleer programın tasfiyesi konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıkabilir.
İki ülke arasında bilinen son doğrudan müzakereler eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde, 2015 nükleer anlaşmasına giden diplomatik çabalar sırasında gerçekleşmişti.
Trump Virginia'da gazetecilere el sallıyor - 24 Nisan 2025 (AP)
Geçtiğimiz hafta iki tarafın olası bir anlaşmanın çerçevesini belirleme konusunda mutabık kaldığı dolaylı ABD-İran görüşmelerinin ardından bugün (Cuma) Time dergisine verdiği mülakatta Trump şunları söyledi: “İran ile bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum.” ABD'li bir yetkili görüşmelerde “çok iyi ilerleme” kaydedildiğini söyledi.
İran'ın dini lideri Ali Hamaney ya da Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olup olmadığı sorusuna Trump olumlu yanıt verdi
İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırısını kendisinin engellediği yönündeki iddiaları ise reddeden Trump, "Hayır, bu doğru değil. Onları durdurmadım. Ama onlara rahat hareket edebilecekleri bir ortam da sunmadım. Çünkü bir saldırıya gerek kalmadan anlaşma sağlayabileceğimize inanıyorum. Belki de saldırmak zorunda kalacağız. Çünkü, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin verilmeyecek." diye konuştu. Ülkesinin bir anlaşmaya varamazsak İsrail'in İran'a karşı başlatacağı olası bir savaşa gönüllü olarak katılabileceğini belirten Trump “Bir anlaşmaya varamazsak ben ön saflarda yer alacağım" dedi.
Hamaney: Geçici bir durum
İran lideri Ali Hamaney ülkesi ile ABD arasındaki görüşmeleri “geçici bir durum” olarak nitelendirdi. Perşembe akşamı Tahran'da düzenlenen matem töreninde konuşan Hamaney, “Bu durum kalıcı değil ve ikiyüzlülüğün bu egemenliği kalıcı bir kader değil, ilahi bir kader içinde geçici bir kaderdir” dedi.
Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Zaman zaman düşüncesiz sözlerimiz, yersiz itirazlarımız, sabırsızlığımız, duruma ilişkin yanlış analizlerimiz tüm bunlar olayların seyrini değiştirebilecek ölçüde, bazen tarihi bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle son derece dikkatli ve özenli olmalıyız.”
Hamaney'in ve Trump'ın açıklamaları arasında anlaşmanın mahiyeti belirsizliğini koruyor ancak anlaşmazlıklar İran'ın zenginleştirme kabiliyetinden tamamen mahrum bırakılması mı yoksa sivil ve barışçıl nükleer programlar için belirli miktarda düşük düzeyde zenginleştirilmiş uranyum kullanmasına izin verilmesi mi gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor.
İran Lideri Ali Hamaney Tahran'da bir yas töreni sırasında (Hamaney web sitesi)
Şarku'l Avsat'ın New York Times'tan aktardığı habere göre Umman'daki teknik toplantıların üçüncü turu, “Trump yönetimi İran'la nükleer bir anlaşma için kabul edilebilir asgari eşiği henüz belirlemeden” başlayacak.
Bu hafta Dışişleri Bakanı Marco Rubio, gazeteci Barry Weiss'e verdiği bir podcast röportajında bu anlaşmazlığa yeni bir yorum getirdi: “Eğer İran sivil bir nükleer program istiyorsa, diğer pek çok ülke gibi zenginleştirilmiş materyal ithal ederek bu programa sahip olabilir.”
Trump'ın 2018'de çekildiği 2015 anlaşması kapsamında İran'ın enerji ve tıbbi amaçlarla düşük seviyeli uranyum zenginleştirmesine izin verilmişti.
Hassas bir aşama
İran medyasına göre Washington ve Tahran arasındaki müzakereler “hassas bir aşamaya” giriyor. Devlet televizyonu Cuma günü Maskat'a giden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ABD ile dolaylı nükleer müzakerelerde ilerlemenin ABD'nin iyi niyet ve ciddiyet göstermesine bağlı olduğunu söylediğini bildirdi.
Arakçi Çarşamba günü yaptığı açıklamada müzakerelerin doğru yönde ilerlediğini ancak nihai bir yargıya varmak için henüz erken olduğunu söylemişti.
ABD özel temsilcisi Steve Witkoff Paris'teki Elysee Sarayı'nda- 17 Nisan 2025 (AP)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Arakçi'nin ABD ile dolaylı müzakereler yürütmek üzere diplomatik ve teknik uzmanlardan oluşan bir heyetin başında Cuma akşamı Maskat'a gittiğini açıkladı.
Bekayi iki taraf arasında, her iki ülkeden üst düzey müzakerecilerin katılımıyla teknik ve uzman düzeyinde bir toplantı yapılması konusunda mutabakata varıldığını kaydetti.
İranlı sözcü müzakerelerde ilerleme kaydedilebilmesi için karşı tarafın iyi niyet, ciddiyet ve gerçekçi olması gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar turu
Washington ve Tahran'dan hükümet uzmanları Cumartesi günü Maskat'ta yapılacak görüşmelerin merkezinde yer alacak ve görüşmelerde daha ince teknik ayrıntılara geçilecek. Tasnim haber ajansının bildirdiğine göre İran heyetine Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mecid Tahterevançi ile Hukuk ve Uluslararası İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Kazım Garipabadi başkanlık edecek.
ABD ekibi ise Dışişleri Bakanlığı ve Hazine'nin yanı sıra istihbarat servisleri de dahil olmak üzere çeşitli bakanlıklardan yaklaşık 12 temsilciden oluşuyor. New York Times'ın haberine göre ekip bu hafta ilk kez Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelerek yönetimin İran'a yönelik taleplerinin Başkan Donald Trump'ın kararını bekleyen henüz tanımlanmamış parametrelerini görüştü.
Politico'ya göre ABD ekibine Dışişleri Bakanlığı'nda politika planlama direktörü olan Michael Antoine liderlik edecek.
ABD basınına göre Trump'ın Make America Great Again ((Amerikayı Yeniden Harika Yap) kampanyasının destekçilerinden olan ve Trump'ın ilk yönetiminde de görev yapan Antoine'ın nükleer konularda bilinen bir uzmanlığı bulunmuyor ancak Antoine iki ülke arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın güçlü bir muhalifi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Antoine'ın neden bu görev için seçildiği sorusuna “Orada olması gerektiği için orada” yanıtını verdi.