'Çingene Kızı' mozaiğinin kayıp parçaları Türkiye'de

ABD'nin Ohio eyaletindeki Bowling Green Eyalet Üniversitesi'nde sergilenen "Çingene Kızı" mozaiğinin parçaları, THY'ye ait tarifeli uçakla Türkiye'ye getirildi.

'Çingene Kızı' mozaiğinin kayıp parçaları Türkiye'de
TT

'Çingene Kızı' mozaiğinin kayıp parçaları Türkiye'de

'Çingene Kızı' mozaiğinin kayıp parçaları Türkiye'de

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında daha önce imzalanan anlaşma uyarınca, törenle Türk görevlilere teslim edilen Zeugma Mozaiklerine ait 12 parça, ABD'nin Chicago kentindeki havalimanına ulaştırıldı.
Havalimanında THY'ye ait uçağa özenle yüklenen mozaik parçaları Türkiye gönderildi.
Atatürk Havalimanı'na gelen uçakta bulunan konteynerler içindeki parçalar, kargo bölümünden indirildi.
Araçlara yüklenen parçalar, Gaziantep'e hareket edecek uçağın bulunduğu aprona götürülüyor.
Gaziantep'teki sis nedeniyle sabah saatlerinde kente ulaştırılması planlanıyor
ABD'den THY'ye ait tarifeli uçakla Türkiye'ye getirilen "Çingene Kızı" mozaiğinin parçalarının, Gaziantep'teki sis nedeniyle sabah saatlerinde kente ulaştırılması planlanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında daha önce imzalanan anlaşma uyarınca, törenle Türk görevlilere teslim edilen Zeugma Mozaiklerine ait 12 parça, ABD'nin Chicago kentinden THY'ye ait uçakla akşam saatlerinde İstanbul'a getirildi. 
Atatürk Havalimanı'ndan tarifeli uçakla Gaziantep'e gönderilecek mozaikler, Gaziantep Havalimanı'nda etkili olan sis nedeniyle uçak seferlerinin iptal edilmesi üzerine THY Kargo Şefliğinde bekletiliyor. 
Mozaiklerin sabah uçakla Gaziantep'te getirilmesi planlanıyor. 
1965'ten beri ABD'deydi
1960'lı yıllarda Nizip ilçesine 10 kilometre mesafedeki Belkıs Mahallesi yakınlarındaki Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma Ören Yeri'ndeki kaçak kazılarda yurt dışına çıkarılan, 1965'te Bowling Green Devlet Üniversitesince 35 bin dolar karşılığında Peter Marks isimli sanat tacirinden satın alınan Zeugma Mozaikleri, o tarihten bu yana üniversitedeki Wolfe Sanat Merkezi girişinde üzeri cam panel içinde döşenmiş halde sergileniyordu.
Eserlerin Türkiye'ye getirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD'nin Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında yaklaşık 5 ay önce protokol imzalanarak çalışmalara başlanmıştı.



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe