Forbes'un 'Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri' ödüllerinin sahibi belli oldu

Forbes'un 'Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri' ödüllerinin sahibi belli oldu
TT

Forbes'un 'Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri' ödüllerinin sahibi belli oldu

Forbes'un 'Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri' ödüllerinin sahibi belli oldu

Dünyanın en önemli iş ve ekonomi dergilerinden Forbes, 100. yaşı dolayısıyla "Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri" ödülü töreni düzenledi.
Forbes'ten yapılan açıklamaya göre, bir otelde iş hayatının önemli isimlerinin katıldığı törende, Ahmet Çalık, Asım Kibar, Abdullah Kiğılı, Ali Nihat Gökyiğit, Bülent Eczacıbaşı, Cem Boyner, Fuat Tosyalı, Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Hamdi Akın, Hakkı Yıldız, Hüsnü Özyeğin, Mehmet Kutman, Murat Ülker, Mehmet Ziylan, Nihat Özdemir, Nevzat Aydın, Oya Eczacıbaşı, Ömer Koç, Tuncay Özilhan, Suat Günsel, Suzan Sabancı, Ümran Beba, Yahya Kiğılı ve Zeynep Bodur Okyay, "Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri" ödüllerinin sahibi oldu.
Forbes Yayın Yönetmeni Burçak Güven, 100. yaşını kutlayan ekibin bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Forbes'un 100 yaşına basmasında, derginin kurucusu B.C. Forbes'un, yüzü olmayan kurumlar yerine onları yaşatan insanların hikayelerini takip edip kayda geçirme formülünün yattığını vurgulayan Güven, "100 yıl boyunca derginin her kademesinde çalışanlar bu vizyonu izledi. Cesur ve fikir sahibi bir habercilik tarzıyla kapitalizmin eleştirmenliği bakış açısı 100 yıla ulaşmamızın yapı taşlarıdır." ifadelerini kullandı.
Bir marka için 100. yaşın çok önemli olduğuna dikkati çeken Güven, her şeye rağmen Forbes'un zamanını ve enerjisini yüzünü geçmişe dönerek harcamak yerine, bugüne ve geleceğe baktığını aktardı.
Burçak Güven, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bakış açısıyla Türk ekonomi tarihine yön veren, yaptıklarıyla iz bırakan ve önemli değişikliklere imza atan 'Türkiye'nin Yaşayan En Büyük Zihinleri'ni belirledik. Büyük dönüşümler yaratmış, yaptıkları olmasaydı yerlerinde büyük boşluklar bırakacak, bugüne imzalarını atan ve dolayısıyla geleceğe damgasını vuracak bu önemli isimlere yani Türkiye'nin yaşayan büyük zihinlerine Forbes dergisi olarak bir kez daha çok teşekkür ediyorum."



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe