Suudi Arabistan: Terörizmle mücadele ve birlikte yaşama için dini söylemin yenilenmesi

Suudi Arabistan: Terörizmle mücadele ve birlikte yaşama için dini söylemin yenilenmesi
TT

Suudi Arabistan: Terörizmle mücadele ve birlikte yaşama için dini söylemin yenilenmesi

Suudi Arabistan: Terörizmle mücadele ve birlikte yaşama için dini söylemin yenilenmesi

Dini söylem ve bu söylemin yenilenmesinin önemi, düşünce ve medya dünyasındaki en önemli konulardan biri olarak yerini koruyor. Bu konu, belki de Suudi Arabistan'da ilk kez kendine özgü bir sorun olarak ele alındı.
Riyad, ‘Cenadiriye 33’ kültür festivali kapsamında, dün ‘Dini söylemin Yenilenmesi Forumu’na ev sahipliği yaptı. Forumda, Suudi Arabistan Yüksek Alimler Heyeti Üyesi Şeyh Saad eş-Şetri ve Kabe İmamı Abdurrahman es- Sudeys ile Moritanya Müftüsü Ahmed Veled el- Murabıt konuşmacı olarak katıldılar.
Ülkelerindeki resmi dini kurumların önemli temsilcilerinden olan katılımcılar, dini söylemin zaman ve mekanın değişmesiyle uyumlu olarak yenilenmesinin öneminden bahsetti. Konuşmalarda, İslami söylemlerin yumuşak olması gerektiğinin altı çizildi. Din adamları ve medya aracılığıyla verilen mesajların radikal akımlardan koruyucu olması gerektiğine vurgu yapıldı.
Şeyh Saad eş- Şetri, ‘Terörizm ideolojisi ve dünyadaki dayanakları’ başlıklı bildirisinde, “Terör metinleri, ayetleri, indiriliş amacına uygun olmayan bir şekilde kullanarak temeli olmayan iddialar içeriyor. Terör örgütlerinin medya mesajları, suça teşvik eden ögeler barındırıyor. Terör örgütleri, yöntem olarak yalnızca dini kullanmıyor. Ayrıca şöhret ve para elde etmek için etnik kimlik, psikolojik faktörler ve intikam duygusu gibi bazı etkenleri de kullanarak krizlere neden oluyorlar” şeklinde konuştu.
Şetri, gençlerin aşırılık yanlısı örgütlerin kurbanı olduğunu belirterek; bu nedenle, gençlere yönelik dini söylemin, dinin temel değerlerine dokunulmadan günün gereklerine uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Terörle ilgili mevcut çalışmaların, İslam hukukçularının da yardımıyla örgüt liderleri ve uygulamalarını tanımakla başladığı, ardından söz konusu akımlara bağlanıp ilişkisini kesen kişilerin tanıklıklarına başvurulduğunu söyledi.
Kabe İmam Hatibi Abdurrahman es- Sudeys ise; ‘Söylemin yenilenmesi...Kuralları, itidal ve ılımlılığın güçlendirilmesi üzerine etkisi’ başlıklı bildirisinde, “Yenileme, Nebevi sünnette de mevcut. Söylemleri yenilemenin önemi, yaşam konusunda eksiklikler, radikalizme meyil veya sabit değerlerin çözülmesini hedef alan söylemler ortaya çıktığında artar” ifadelerini kullandı. Sudeys, dini söylemin zaman ve mekana göre farklılık gösterdiğini belirterek, Sabitelerden taviz vermeden alt konular hakkındaki söylemleri modernize etmenin gereğine vurgu yaptı. Dini söylemden maksadın, İslam alemine hitap eden uluslararası söylem olduğuna dikkat çeken Sudeys, güzel ahlaka ve dinin ılımlılığına vurgu yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Moritanya Müftüsü Ahmed Veled el- Murabıt da ‘Şerii söylem, eleştiri ve modernizasyon’ başlıklı bildirisinde, söylemde dengenin önemine vurgu yaptı. İnsanları durağan ve monoton konuşmalardan korumak gerektiğinin altını çizerek, birlikte yaşama ve hoşgörüyü destekleyen dini söyleme ağırlık vermenin ve partizan söylemlerden uzak durmanın önemine vurgu yaptı. Ilımlı söylemlerin yaygınlaşması gerektiğini savunan Murabıt, ruhsat verilen (kesinlik olmayan) alanlarda aşırılıktan kaçınmanın gerekli olduğunu belirtti.



Kral Selman, Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını ağırlama talimatı verdi

Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
TT

Kral Selman, Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını ağırlama talimatı verdi

Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz, İslami İşler, Davet ve İrşat Bakanlığı tarafından yürütülen İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Hac ve Umre Konukları Programı kapsamında, Hac ibadetlerini yerine getirmek üzere Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını masrafları kendisine ait olmak üzere ağırlama talimatı verdi.

Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşat Bakanı, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Hac ve Umre Konukları Programı Genel Sorumlusu Dr. Abdullatif Al eş-Şeyh, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’a, kardeş Filistin halkına yönelik sürekli ilgi ve alakalarını ve Suudi liderliğinin Filistin davasına her düzeyde sağladığı sınırsız desteği yansıtan bu cömert jest için teşekkür ve takdirlerini sundu.

Bu ev sahipliğinin, liderliğin Filistin halkının Hac ibadetini yerine getirmesini kolaylaştırma konusundaki istekliliğinin bir uzantısı olduğunu vurgulayan eş-Şeyh, bakanlığın direktifin yayınlanmasının hemen ardından, Filistinli hacılara ülkelerinden ayrılışlarından başlayarak ibadetlerini yerine getirdikten sonra dönüşlerine kadar, Mekke ve Medine'de kaldıkları süre boyunca bir sistem dahilinde tesis ve hizmet sağlamak için entegre bir uygulama planı geliştirmeye başladığına işaret etti.

Eş-Şeyh, programın başlatıldığı 1997 yılından bu yana dünyanın farklı ülkelerinden (64) binden fazla hacı adayını ağırladığını, bunun da Suudi Arabistan liderliğinin İslam'a ve Müslümanlara hizmet etme ve İslam dünyasının kalbi ve Müslümanların kıblesi olarak konumunu güçlendirme yönündeki sürekli çabalarını yansıttığını belirtti.