Dubai Emiri, yaşam kalitesini iyileştirecek ‘50 Yıllık Tüzük’ programını açıkladı

Tüzük, Emirlik'in stratejik konumundan yararlanmak için Dubai İpek Yolu’nun inşasını içeriyor (Şarku’l Avsat)
Tüzük, Emirlik'in stratejik konumundan yararlanmak için Dubai İpek Yolu’nun inşasını içeriyor (Şarku’l Avsat)
TT

Dubai Emiri, yaşam kalitesini iyileştirecek ‘50 Yıllık Tüzük’ programını açıkladı

Tüzük, Emirlik'in stratejik konumundan yararlanmak için Dubai İpek Yolu’nun inşasını içeriyor (Şarku’l Avsat)
Tüzük, Emirlik'in stratejik konumundan yararlanmak için Dubai İpek Yolu’nun inşasını içeriyor (Şarku’l Avsat)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Dubai'nin 9 maddelik gelecek vizyonunun da yer aldığı “50 Yıllık Tüzük” adlı programı açıkladı.
Al Maktum konuya dair şunları söyledi:
“Çağımızı temsil eden bu bir tüzük, Dubai’deki yaşam kalitesini artırmak ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak için yapacaklarımız konusunda kendim ve Dubai’de iktidarda olan aile adına verilen vaatleri içeriyor.”
Al Maktum, Dubai’deki olağanüstü projelerin duyurulması için söz konusu tüzüğün her yıl 4 Ocak'ta yayınlanacağını belirtti:
“İnsanlara hizmet etme sorumluluğunu üstlendiğim 50 yılın ardından kanun, merhamet ve sevgi ile bir 50 yıl daha yönetilmesi umuduyla adlandırdığım bu yıllık tüzükte çocuklarımızın, torunlarımızın ve gelecek kuşaklarımızın iyiliği ve mutluluğunu sağlamak için her türlü çaba ve katkıyı göstereceğimizi vaat ediyoruz.”
Tüzüğün 9 maddeden oluştuğunu aktaran Al Maktum, hepsinin bizzat Dubai Veliaht Prensi Şeyh Hamdan bin Muhammed Al Maktum tarafından denetleneceğini söyledi. Al Maktum, ilk maddenin İpek Yolu’nu inşa etmek olduğunu duyurdu:
“İlk madde, Emirlik'in stratejik konumundan yararlanmak için Dubai İpek Yolu’nu inşa etmek. Dubai, Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında bir kavşak olacak. Dünyanın en büyük uluslararası havaalanına sahibiz. Burası bizi 200'den fazla şehre bağlıyor. Önümüzdeki 10 yıl boyunca bir milyarın üzerinde yolcu havaalanlarımızdan geçecek. Dünya çapında yüzlerce şehre bağlı yaklaşık 80 liman işletiyoruz. Bir sonraki hedefimiz, kendi İpek Yolu vizyonumuzu dost komşularımızla iş birliği içinde inşa etmektir. Bölgemiz tarihsel olarak bir medeniyet ve bir ticaret konumunda olmuştur. Bu rolün yenilenmesi gerekmektedir. Bu isteği desteklemek için uluslararası alanda iş birlikleri kurmaya çalışacağız.”
Al Maktum’un açıkladığı ikinci madde Dubai’nin jeo-ekonomik konumunu kapsıyor:
“İkinci madde, Dubai için jeo-ekonomik bir harita çizmek. Önümüzdeki aşamada Dubai şehri için bir jeo-ekonomik harita geliştirmek ve tüm şehirde uzmanlaşmış, entegre ekonomik bölgeler oluşturulması için çalışacağız. Şehirdeki her jeo-ekonomik sektör, kendisini yöneten ve pazarlayan kendi konseyine sahip olacak. Her coğrafi sektörün kendi ekonomik ve yatırım hedefleri olacak. Her ekonomik bölge için hedeflerine ulaşılmasının yanı sıra ilerleyişini ve başarısını denetlemek için bir yönetici atanacak.”
Üçüncü madde, sanal ticarete ilişkindi:
“Üçüncü madde, bir sanal ticaret kentinin kurulmasını kapsıyor. Dubai, ikamet etmek zorunda kalmadan bölgede ticari lisans veren ilk sanal ticaret kentinin kurulmasına öncülük edecek. Sanal şehirde 100 bin şirketin olmasını hedefliyoruz.”
Al Maktum’un açıkladığı dördüncü madde eğitimle ilgiliydi:
“Dördüncü madde, her vatandaş için merkezi eğitim dosyası içeriyor. Her vatandaş için, elde edilen tüm akademik dereceleri, dersleri, eğitimi ve katıldığı konferansları belgelemek üzere merkezi bir eğitim veritabanı geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu, vatandaşlarımızın kişisel becerilerine uygun kişiselleştirilmiş eğitim planları tasarlamamıza yardımcı olacak. İnsanların becerilerini araştıran, geliştiren bir eğitim ve öğrenme sistemi kurmayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımız için hedefimiz yaşam boyu öğrenimdir. Böylece dünyadaki hızlı değişimlere uyum sağlama becerilerini ve kapasitelerini geliştirmeye devam edebilirler.”
50 Yıllık Tüzük’ün beşinci maddesi sağlıkla ilgili:
“Beşinci madde, her vatandaşa doktor sağlamaktır. Vatandaşlara, dünyanın her yerinden yüz binlerce doktor ve uzman danışman tarafından 7/24 tıbbi tanı hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Bu akıllı hükümet uygulaması ile kolaylaştırılacaktır.”
Altıncı maddeyle üniversitelerde dönüşüm hedefleniyor:
“Altıncı madde ile amacımız üniversiteleri serbest ekonomik ve yaratıcı alanlara dönüştürmektir. Dubai'nin temeli ticarete dayanıyor. Kamu ve özel üniversitelerimizi öğrencilerin ticari ve yaratıcı aktiviteler gerçekleştirmelerine, bu aktiviteleri eğitim ve mezuniyet sisteminin bir parçası haline getirmelerine ve üniversitelerin etrafındaki entegre ekonomik ve yaratıcı bölgeleri şekillendirmelerine izin veren serbest bölgelere dönüştüreceğiz. Üniversitelerimizin sadece mezun öğrenciler değil aynı zamanda şirketler ve işverenler de oluşturmasını istiyoruz.”
Al Maktum, yedinci maddenin enerji ve beslenme ile ilgili olduğu bilgisini verdi:
“Yedinci madde, su, besin ve enerjide kendi kendine yeterlilikle ilgili. Vatandaşlarımızın evlerinin en az onda birinin su, yiyecek ve enerji açısından kendi kendine yeterli olmalarını sağlayan kapsamlı bir sistem oluşturmak için entegre bir program geliştireceğiz. Bu amacın gerçekleştirilmesi yaşam tarzlarını değiştirmeye yardımcı olacak ve çevremizin korunmasına katkıda bulunacaktır. Dubai'deki evlerde enerji, su ve gıda yeterliliğini en az bir ay daha artıracak yeni bir ekonomik sektör yaratmayı hedefliyoruz.” 
Sekizinci madden hedefinde kooperatifler var:
“Sekizinci madde ile sağlık, eğitim, yemek ve diğer alanlarda vatandaşlara yönelik kooperatif şirketlerinin kurulmasını hedefliyoruz. Vatandaşlarımıza yeni gelir kaynakları sağlamayı, özelleştirme yoluyla bazı hizmetlerin kalitesini artırmayı ve vatandaşların etkin olduğu bazı önemli sektörlerde kooperatif şirketleri kurmayı amaçlayan uzun vadeli bir programa imza atıyoruz.”
50 Yıllık Tüzük’ün dokuzuncu maddesi yardımlaşma ile ilgili:
“Dokuzuncu madde, hayır işlerini ve yıllık ekonomik büyümemizi arttırmaya dair oluşturuldu. Günlük işlerimiz ve projelerimiz, yardıma ihtiyacı olanlara vermeyi unutmamıza izin vermemelidir. Her yıl hayır girişimlerimizi ve yıllık ekonomik büyümemizi en az aynı oranda büyütme sözü veriyoruz. Hayırseverlik, gerçekten toplumların mutluluğunda, ilerlemesinde ve refahın devamlılığında önemli bir faktördür.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.