Trump ve Macron koordineli bir şekilde geri çekilme ve Kürtlerin korunması hususunda hemfikir

Trump ve Macron
Trump ve Macron
TT

Trump ve Macron koordineli bir şekilde geri çekilme ve Kürtlerin korunması hususunda hemfikir

Trump ve Macron
Trump ve Macron

ABD Başkanı Donald Trump’ın müttefikleri ile görüşmeden Suriye'den çekilme kararı alması, iki ana sebepten dolayı Fransa tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Bu sebeplerden ilki, DEAŞ ile olan savaşın henüz bitmemiş olması ve ikincisi ise Trump’ın söz konusu kararı verirken müttefikleri ile hiçbir şekilde istişare etmemesi.
Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey bir resmi yetkili, “ABD’nin çekilmesi, aynı zamanda bizim de çekilmemiz gerektiği anlamına geliyor. Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yanında savaşan Fransız komando gücü, tek başına ve ABD istihbaratı ve lojistik desteği olmaksızın çalışmasını sürdüremez” dedi.
Bu açıdan bakıldığında ABD’nin geri çekilme kararı Fransa’yı zor bir tercih ile karşı karşıya bıraktı. Resmi yetkili, “Fransa, Avrupa’nın desteğine güvenmediği için SDG içerisinde DEAŞ ile savaşan Kürtler için bir koruma sağlayamayacak. Tüm bunların yanı sıra ortada onların kurban edilmesi ve taleplerinin önüne set çekilmesi için hazır olan birtakım ahlaki ve siyasi sebepler var” ifadelerini kullandı.
Macron’dan Putin’e Kürtler talebi
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Fransız diplomasisi bu nedenle üç hat üzerinde hareket ediyor (Türkiye, Rusya ve ABD) ve geleneksel diplomatik kanallar, Dışişleri Bakanlığı ve son olarak Cumhurbaşkanı Macron'un kişisel katılımı yoluyla temaslarını sürdürüyor. Türkiye’nin Suriye’ye müdahale etme planları nedeniyle Paris’le aralarında yaşanan gerginliğe rağmen Ankara ile temaslar devam ederken, Cumhurbaşkanı Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan temas yoluyla Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor. Macron bu ayın 2’sinde gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesinde, açık bir şekilde Putin’den “İslami terörizmle mücadelede gösterdiği kararlılık nedeniyle özellikle Kürtlerin ve müttefik güçlerin korunmasını” talep etti.
Washington ile olan temaslar ise sürdürülüyor. Macron, önceki gece mevkidaşı Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Dün Elysee Sarayı tarafından yapılan açıklamada, “ABD birimlerinin çekilmesi bağlamında DEAŞ’ın ortadan kaldırılması, taraflar için öncelikli olmaya devam ediyor. Macron, tüm ortakların güvenliğinin sağlanması için uluslararası koalisyonun tarafları arasındaki yakın koordinasyonun önemini vurguluyor” ifadeleri yer aldı. Açıklamada, Macron ve Trump'ın “Suriye'de kimyasal silah kullanımına ilişkin kırmızıçizgiye riayet edilmesi hususunda kararlı olduklarını vurguladıkları” kaydedildi.
Tüm çabalar devam ederken Paris, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun son açıklamaları ile rahat bir nefes aldı. Bunun nedeni, Fransız diplomasisinin arzu ettiği şekliyle bir yandan üzerinde ittifak edilen ve aceleci olmayan bir geri çekilmenin gerçekleşmesi, diğer yandan ise Kürtlerin güvence altına alınmasıdır.
Trump’ın Paris’i rahatlatan kararı
Paris, Trump’ın yaklaşımının değişmesinde rol oynadıklarını açık bir dille belirtmese de, ABD’nin tutumunu değiştirmesi kendilerini oldukça rahatlattı. Fransızlar bu yolla Kürtleri korumak ve Türkiye'ye karşı durmak seçenekleri karşısında kendilerini yalnız bulacakları çözümsüz bir denklemden çıkarttı. Bu Trump’ın Macron ile temasa geçtikten sonra Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşıma da yansıdı. Trump açıklamasında, “ABD kuvvetleri DEAŞ ile savaşmaya devam etmekle birlikte uygun bir şekilde Suriye'den çekilecek. Diğer meseleler ile ilgili olarak da gerekli olan her şeyi yapacak” ifadeleri yer aldı.
Beyaz Saray tarafından yayınlanan ayrı bir açıklamada, her iki tarafın da DEAŞ’a son verilmesi hususunda kararlı oldukları ve ABD kuvvetlerinin sağlam, bilinçli ve koordineli bir şekilde geri çekilme planına bağlı olacağı kaydedildi. Bu ifadeler, ABD’nin açıklamalarında ve pozisyonlarındaki değişiklik göz önüne alındığında temkinli olarak yaklaşılması gereken ifadeler olsa da hali hazırda Fransa'nın çıkarlarına bütünüyle uyuyor. Fransız analistlerin, “ülkesinin dış politikasını iç ve seçim çıkarlarının bir uzantısı olarak görüyor” değerlendirmesinde bulundukları Trump'ın ruh halinin değişmesi, söz konusu temkinli yaklaşımın açık bir sebebidir. Paris için dikkat edilmesi gereken bir diğer mesele ise Washington ile Ankara arasındaki karmaşık ve değişken ilişkilerin niteliği ve kuzeydoğu Suriye'deki oyuncuların çoğalması ve onların çelişkili planlarıdır.



AB: Gazze’deki savaş nedeniyle artan bir terör tehdidiyle karşı karşıyayız

Fransız polisi, Paris’te geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen bıçaklamanın yaşandığı yerde güvenlik önlemleri aldı. (AFP)
Fransız polisi, Paris’te geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen bıçaklamanın yaşandığı yerde güvenlik önlemleri aldı. (AFP)
TT

AB: Gazze’deki savaş nedeniyle artan bir terör tehdidiyle karşı karşıyayız

Fransız polisi, Paris’te geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen bıçaklamanın yaşandığı yerde güvenlik önlemleri aldı. (AFP)
Fransız polisi, Paris’te geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen bıçaklamanın yaşandığı yerde güvenlik önlemleri aldı. (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu İçişlerinden Sorumlu Komiseri Ylva Johansson, Gazze'de devam eden savaş nedeniyle AB’nin şu anda artan bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

AB ülkelerinin içişleri bakanlarının toplantısına katılmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e giden Johansson açıklamasında “İsrail ile Hamas arasındaki savaş ve toplumumuzda yarattığı kutuplaşma göz önüne alındığında, yaklaşan tatil sezonuyla birlikte Avrupa Birliği'nde artan, büyük bir terör saldırısı riski ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

AB yetkilisi, geçtiğimiz cumartesi günü Paris'te meydana gelen ve bir Alman turistin öldürüldüğü, iki kişinin de yaralandığı bıçaklı saldırıya işaretle, daha önce yaşanan olaylara atıfta bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Johansson ayrıca ibadet yerlerinin korunması için ilave 30 milyon euro sağlanacağını bildirdi.

Avrupa Birliği bakanlarının, Gazze ve Ukrayna'daki savaş zemininde blok içindeki güvenlik konusunu tartışması planlanıyor. Gündemde ayrıca Avrupa Birliği içinde serbest, vizesiz dolaşıma yönelik Schengen bölgesi ve bloğun sığınma ve göç prosedürlerinde reform yapılmasında kaydedilen ilerleme de yer alıyor.