BM: Çocuğunun görüntülerini internette satan aileler var

BM: Çocuğunun görüntülerini internette satan aileler var
TT

BM: Çocuğunun görüntülerini internette satan aileler var

BM: Çocuğunun görüntülerini internette satan aileler var

“Zorla alıkonulduktan sonra, pornografik görüntüleri internet ortamında yayınlanan insanların çoğu çocuk. Bazı dosyalarda ‘insan kaçakçıları’ ebeveynlerin kendileri. Çocuklarının cinsel istismara konu olacak görüntülerini internet ortamında satıyorlar. Örneğin Tayland'da görülen bir davada cep telefonlarıyla kaydedilen görüntüler arasında 500 binden fazla fotoğrafın 10 yaş altı çocuklara ait olduğu ortaya çıktı.”
Bu açıklama, geçen hafta “2018 İnsan Kaçakçılığı Raporu”nu açıklayan Birleşmiş Milletler’e ait. 
142 ülkede yapılan araştırmanın sonuçlarına göre insan kaçakçılığına hedef olanların yüzde 49’u kadın, yüzde 21’i yetişkin erkek, yüzde 30’u da çocuk.
2003-2016 yıllarını kapsayan rapora bakıldığında kadınlar ve kız çocukları, insan kaçakçılığına hedef olan insanların yüzde 70’ini oluşturuyor. Cinsel istismara maruz kalan insan kaçakçılığı kurbanlarının dörtte üçü ise kadın ve çocuk. 
Araştırmanın dört ana bölgesi var: Afrika ile Orta Doğu; Güney, Doğu Asya ve Pasifik; Avrupa ve Orta Asya; Amerika kıtası.
Bu bölgelerin bölündüğü 10 alt bölge ise: Sahraaltı Afrika, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Güney Asya, Doğu Asya, Pasifik, Kuzey Amerika, Orta Amerika, Karayipler, Güney Amerika, Batı/Güney Avrupa, Orta/Güney Doğu Avrupa, Doğu/Orta Asya.

18 yaş altını “çocuk” kabul eden rapor, insan kaçakçılığı nedenlerinin bölgelere göre değiştiğini söylüyor.
Cinsel istismar, dilendirme, zorla çalıştırma, zorla evlendirme, çatışma bölgelerinde ‘savaşçı’ ya da lojistik amaçlarla çalıştırma, yasa dışı evlat edinme bu sebeplerden yalnızca birkaçı.
Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler, yüzde 66 ile çocuk kaçakçılığının en yüksek olduğu bölge.
Aralarında Burkina Faso, Ruanda, Uganda, Kenya, Mali, Nijerya, Senegal gibi ülkelerin de bulunduğu 30 ülkeyi kapsayan Sahraaltı Afrika bölgesi yüzde 55 ile çocukların en fazla zorla alıkonulduğu ikinci ülke.
Kuzey Afrika'da çocuk kaçakçılığı yüzde 44 iken, Ortadoğu'da bu oran yüzde 1.
Küresel düzeyde ise 2016 itibariyle çocuk kaçakçılığı, 2004’e göre iki kattan fazla artmış durumda.
Cinsel istismar ve zorla çalıştırma
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre insan kaçakçılığına hedef olan kadınların yüzde 83’ü cinsel istismara zorlanırken, erkeklerin yüzde 82’si zorla çalıştırılıyor.

Çocuklarda da durum çok farklı değil. İstismar, cinsiyete göre değişiyor. Erkek çocuklar, kaçak işçi olarak çalıştırılırken, kız çocukları cinsel istismarın yanı sıra dilendirme, çocuk askerlik ve suça zorlama gibi konuların öznesi oluyor. 2016 verilerine göre kaçırılan her beş kız çocuktan biri zorla çalıştırıldı.
Çocuk askerler
Çocuklar, silahlı gruplar ve diğer suç örgütlerinin de hedefinde. Bu çocuklar, ‘savaşçı’ statüsünde kullanılmasının yanı sıra cinsel köleliğe ve evliliğe de zorlanıyor.
Kongo ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerin bulunduğu  Sahraaltı Afrika, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Güneydoğu Asya gibi çatışma bölgeleri bu amaçla çocuk kaçıranların birincil destinasyonları.
BM raporu, Ortadoğu kamplarında kalan bazı mülteci kadın ve çocukların komşu ülkelerde evliliğe zorlanarak cinsel istismara konu olduğunu açıklıyor.
“Yemek dağıtımı” gibi lojistik işlerde de kullanılan çocukların kaçakçılığı, birçok silahlı grubun aktivitelerini finanse eden ticari bir unsura dönüşmüş durumda.



‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
TT

‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)

İngiliz gazetesi Financial Times, ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyası sırasında Ukrayna savaşını çözme sözü verdikten sonra, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile ABD'nin Alaska eyaletinde düzenlediği zirvede kritik bir anla karşı karşıya olduğunu yazdı.

Gazete, Trump'ın kendisine ‘anlaşma ustası’ unvanını takmayı sevdiğini de bildirdi. Trump dün, yüksek riskli Alaska Zirvesi’nin bu iddiayı hızla kanıtlayacağını kabul ederek, “Herkesin tutumunu göreceğiz; bunu ilk iki, üç, dört veya beş dakika içinde anlayacağım. Toplantı kötü geçerse, çok çabuk bitecek. İyi geçerse, yakın gelecekte barışa kavuşacağız” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı ile yapılacak toplantı, Trump için hem uluslararası hem de yerel düzeyde kritik bir görüşme olacak. Trump defalarca, 2022'de başkan olsaydı savaşın asla çıkmayacağını ve savaşı sona erdirebilecek tek kişinin kendisi olduğunu iddia etti.

Trump’ın Ukrayna'da bir uzlaşma sağlama konusundaki artan çabaları, bu taahhüdün geçen yıl Beyaz Saray'a adaylık yarışında yaptığı neredeyse tüm seçim konuşmalarının bir parçası olması gerçeğiyle açıklanabilir.

Amerikan Katolik Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Michael Kimmage, “Trump bir şekilde vaatlerini yerine getiriyor ve diplomasi alanında büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyor” dedi.

Trump aynı zamanda küresel bir barış elçisi olduğunu da kanıtlamak istiyor. Ancak 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşen en büyük kara işgalini sona erdiremezse bu iddia geçerliliğini yitirecek.

Trump'ın ikinci döneminin başında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'ye yönelttiği tüm öfkeye rağmen, Putin şu anda bir anlaşmaya varılmasının önündeki engel olarak duruyor. ABD Başkanı, Kremlin'i ateşkes kabul etmeye ikna etmek için mücadele ediyor.

Trump, Moskova'nın ateşkes kabul etmemesi halinde ek yaptırımlar uygulayacağını, Hindistan'ın Rus petrolü satın almasını cezalandırmak için Hindistan'dan gelen ithalatlara gümrük vergisi koyacağını ve Kremlin'i sivil hedeflere saldırdığı için kınadığını açıkladı.

ty6u7
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Ancak Trump, ateşkes için belirlediği son tarih yaklaşırken aniden tutumunu değiştirdi ve Zelenskiy veya diğer Avrupalı liderleri davet etmeden Putin'i ABD topraklarında ağırlamayı teklif etti. Bu da Trump'ın önereceği herhangi bir anlaşmanın Moskova'ya karşı çok dostane olacağı ve Kiev ile ABD'nin Avrupa'daki birçok müttefiki tarafından kabul edilmeyeceği endişelerini yeniden canlandırdı.

ABD'nin eski NATO Daimî Temsilcisi Nicholas Burns, “Trump'ın son haftalarda Ukrayna'ya yönelip Rusya'dan uzaklaşması önemli ve çok memnuniyet vericiydi, ancak bu dönüşümün cuma günü de devam etmesi gerekiyor” dedi.

Zirve öncesinde Trump ve yönetiminin üst düzey yetkilileri gerginliği azaltmaya çalıştı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bunun ‘açıkça fikir alışverişi için yapılan bir toplantı’ olduğunu söyledi ve başkanın ‘Putin'i gözlemleyerek bir değerlendirme yapması’ gerektiğini ifade etti.

Bu hafta bir radyo programında konuşan Rubio şunları söyledi: “İnsanlar şunu anlamalı... Başkan Trump için bu toplantı bir taviz değil.”

Trump, daha önemli bir Putin toplantısı için ‘yolu hazırlamak’ istediğini söyledi. Söz konusu toplantıya Zelenskiy ve muhtemelen diğer Avrupalı liderler de katılacak.

Ancak Trump yine de Putin ile şiddetli bir anlaşmazlık ya da Moskova ile Beyaz Saray'ı zayıf gösterecek aşırı uzlaşmacı bir anlaşma yoluyla başarısızlık izlenimi vermekten kaçınmak isteyecek.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nden Luke Coffey, “Trump bu konunun ülke içinde nasıl algılanacağının tamamen farkında. Trump gözlerini açık tutmalı ve bazı kesin kırmızı çizgiler çizmeli” şeklinde konuştu.

Trump'ın Putin ile daha önceki görüşmelerdeki sicili, Kremlin'in Trump'ı alt edip taleplerini kabul ettireceği yönündeki endişeleri artırıyor.

Brookings Enstitüsü'nden Georgetown Üniversitesi profesörü Angela Stent, Putin'in ‘eski bir KGB ajanı ve judo şampiyonu olduğunu, altı veya yedi ABD başkanıyla çalışma konusunda geniş deneyime sahip olduğunu ve Trump ile nasıl başa çıkılacağını bildiğini’ söyledi. Stent, “Bunun tersi için aynı şeyin geçerli olduğunu sanmıyorum” dedi.

Son günlerde Trump, Alaska Zirvesi konusunda Avrupalı ve Ukraynalı liderleri rahatlatmak için yardımcısı J.D. Vance'i kullandı.

Ancak Beyaz Saray, herhangi bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna'ya güçlü güvenlik garantileri vermeye hazır olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Trump yönetimi, ateşkesin Kiev'in aleyhine ve Moskova'nın lehine toprak takası üzerine kurulup kurulmayacağı konusunda da bir açıklama yapmadı ki bu öneri Putin tarafından Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a geçen hafta yapılan görüşmelerde sunulmuştu.

Beyaz Saray yetkilileri zirvenin Ukrayna'daki ateşkes üzerinde odaklanacağını söylerken, Rusya zirvenin ekonomik iş birliği ve silahlanmanın sınırlandırılmasını da kapsayabileceğini ima etti. Bu konular aracılığıyla Trump, Putin'e bazı yeni teşvikler sunmaya yönelebilir.

Burns, “Bu toplantıyı düzenlemenin tek doğru yolunun, masaya tek bir konuyu getirmek olduğunu düşünüyorum. Bu konu da Ukrayna'nın geleceği ve Rusya'nın Ukrayna konusunda vereceği tavizler; Ukrayna'nın Rusya'ya vereceği tavizler değil” ifadelerini kullandı.

Stent, “Trump'ın Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerde tereddüt etmesi, her iki tarafı da şaşırtmak için kullandığı bir taktik olabilir” dedi.

Ancak ABD Başkanı ile Rus mevkidaşı arasındaki önemli toplantı öncesinde, bu strateji Kiev ve Avrupa'nın çoğunu gergin bir durumda bıraktı.

sdfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)

Halen iyimser olan Trump şu ifadeleri kullandı: “Başkan Putin'in barışı sağlayacağına inanıyorum. Başkan Zelenskiy'nin barışı sağlayacağına inanıyorum. İkisinin anlaşıp anlaşamayacağını göreceğiz. Eğer anlaşabilirlerse bu harika olacak.”

Trump, “Son altı ayda altı savaşı çözdüm ve bununla gurur duyuyorum. Bunların en kolayının bu savaş olacağını düşünmüştüm. Ama aslında en zoru bu oldu” dedi.