11 Eylül 2001 saldırısından bu yana onlarca terör zanlısının tutuklu bulunduğu Küba adasındaki Guantanamo Üssü’nden askeri bir yetkili, hasta bir mahkumun mahkemeye naklinde kullanılması için ‘mobil hücre’ hazırladıklarını açıkladı. Nashwan Al Tamir ismiyle de bilinen hasta mahkum Abdul Hadi Al Iraqi, 2007’de tutuklandı. İleri düzey bel fıtığından şikayetçi olan 57 yaşındaki Al Iraqi’nin durumu, çok sayıda ameliyat olmasına rağmen kötüye gidiyor.
Miami Herald gazetesi dün yayınladığı haberinde, hareketli hücrenin içinde Iraqi’nin uzanacağı medikal bir yatağın bulunduğunu ve eğer mahkeme zorunlu tutarsa, mahkumun geceyi mahkeme salonunda bu hücre içerisinde geçirebileceğini yazdı.
Guantanamo Askeri Başsavcısı Johnathan Rudy, söz konusu hücrenin içine Al Iraqi’yi sorgulamak için video kameralar ve telefon hattı konulmasını talep etti. Hapishane Başgardiyanı Col. Steven G. Yamashita, hücrenin iki ay sonra Guantanmo’ya teslim edileceğini açıkladı.
Mahkeme belgelerine göre, 1980’lerde Irak ordusunda asker olan Abdul Hadi Al Iraqi, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ettiğinde diğer askerlerle birlikte terhis edildi, sonra Irak direnişine katıldı. Pentagon, Iraqi’nin ismini, ABD askerlerine ateş açmak ve ABD askerlerinin geçtiği güzergaha mayın döşemek suçarıyla listesine yazdı. 2006 yılında Türkiye’de tutuklanan Iraqi, 2007 yılında Guantanamo Üssü’ne nakledildi.
Iraqi’nin önceki hafta mahkemede kaskatı bir şekilde rehabilitasyon kolduğunda oturduğunu, üstüne hapishane üniformasını, başına kalın bir bere ayaklarına da kaymayan medikal çorap giydiğini aktaran gazete, mahkumun ayakta durmakta çok zorluk çektiğini ve bu durumlarda dört tekerlekli yürüteci kullandığını ifade ederek, askerlerin kendisine yardımcı olduğunu aktardı.
Gazeteye göre, Iraqi’nin davası hakim için gizemli dava. Guantanamo’daki benzer durumlarda, hakim mahkumların mahkeme salonuna zorla getirilmesini emrediyor. Ancak Iraqi davasının hakimi Michael Libretto, eğer aynı şekilde davranılırsa, mahkumun durumunun daha da kötüye gidebileceği konusunda uyarıda bulundu.
2016 yılında hakim Steve Gabavics, Amerikan destroyeri ‘Cole’a yapılan saldırının lideri Abdul Rahim Al Nashiri’nin, hapishaneden mahkeme salonuna nakledilmesi uzun sürmesine rağmen, geceyi mahkemede geçirmesine izin vermemişti. Hakim gerekçesini şöyle açıklamıştı: “Bu durum, güvenlik riskleri barındırıyor ve ekasker ve personel ataması gerektiriyor”
Miami Herald gazetesi, Iraqi’nin bel ağrılarını ve kas spazmlarını (kramp) azalması için Percocet ve Diazepam gibi ilaçlar kullandığını yazdı. Bir defasında mahkeme sırasında Iraqi’de kas spazmı oluştu ve yaklaşık bir saat sürdü. Ambulans çağırarak mahkumu acil kısmına naklettiren mahkeme, oturumu sonlandırmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz sene, ABD hükümetinin kanalı Al Hurra, şunları aktarmıştı: “Yıllardır süren davalar tartışmaya yol açıyor ve bir sonu olmayacakmış gibi görünüyor. 11 Eylül saldırılarının ‘beyni’ olarak bilinen Halid Şeyh Muhammed de dahil çok sayıda sanık, kaderlerinin ne olacağını merak ediyor”
Kanal şu ifadelere de yer vermişti “ Sayısız yasal ve dava müzakereleri ile ilgili hatalar nedeniyle yıllarca süren gecikmeden sonra ‘gerçek’ davaların ne zaman başlayacağı ve ne zaman biteceği belirsizliğini koruyor.”
İki yıl önce, açılış celsesi için hazırlık toplantısına getirildiği sırada kadın polis memurları tarafından kelepçelenen Iraqi, kadın polisler tarafından korunmayı reddetti. Iraqi, “Oturuma katılma ya da katılmama özgürlüğü” verilmesini talep etti. Ancak o dönemki savcılık temsilcileri ve hakim Peter Rubin, mahkumun talebini reddederek şunları söyledi: “Iraqi’ye erkek polisler eşlik ederse, bu kadın polislere karşı ayrımcılık olur. Görevini yerine getiren askeri kadın polislerin hakları var ve onlar ‘askeri görevli’.
Iraqi, o dönem avukatı Brent Rochefort aracılığıyla gazetecilere söylediği sözlerle bir karışıklığa daha yol açmışı: “Bu askeri komisyonun ve ABD’nin yasal bir temeli olmalı. Mahkemenin gerçekleştirdiği kanunlara ve yasal gerekliliklere uygun olan işlemleri dünyaya açıklaması gerekir.”
Iraqi’nin her zaman orijinal ismi olan “Al Tamir”i kullanan avukatı, ABD hükümetinin yasal olarak “Bu davanın sonucuna bakılmaksızın, Al Tamir’i sonsuza kadar hapis cezasına mahkum edebilir” kararına atıfta bulunarak, “Kaderinin ne olacağını bilmek sanığın hakkıdır” diye konuştu.
Avukat şöyle devam etti: “Al Tamir’in (Iraqi) Guantanamo hapishanesinde sonsuza dek alıkoyması, mahkumun geleceğe dair bir umudunu yok ediyor. “Al Tamir, Washington ya da herhangi bir ABD eyaletinde federal bir mahkemede temsil edilirse, hayatının geri kalan kısmını hapiste geçirip geçirmeyeceğini öğrenebilir” şeklinde konuşan Rochefort, “Bu durumun netleşmemesi sanığın anayasal haklarından mahkum edilmesi demektir” ifadesini kullandı. Avukat, ABD’den davanın sonuçlarını bir kenara bırakarak, Iraqi hakkındaki niyetini açıklamasını istedi.
Guantanmo’daki bir mahkuma mobil hücre
Guantanamo’daki önceki celsede Abdul Hadi Al Iraqi (sağda) (AP)
Guantanmo’daki bir mahkuma mobil hücre
Guantanamo’daki önceki celsede Abdul Hadi Al Iraqi (sağda) (AP)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة