Cezayir’de Amazigh dili tartışması

Cezayir’de Amazigh dili tartışması
TT

Cezayir’de Amazigh dili tartışması

Cezayir’de Amazigh dili tartışması

Cezayir Cumhurbaşkanlığına bağlı Cezayir Yüksek İslam Konseyi ülkedeki Amazigh azınlığın anadilini Arapça harflerle yazmasına çağrıda bulunması ülkede tartışmaya neden oldu. Çağrıya Amazigh kabileleri karşı çıkıyor. Kabileler kendi alfabelerine geçiş yapabilmek için öncelikle Latin harflerini kullanmak istiyorlar.
Cezayir’in Amazighlerin kimlikleriyle uzlaşma nedeniyle, 12 Ocak’daki Amazigh yılbaşı kutlamalarında Yüksek İslam Konseyi Başkanı Buabdullah Gulamullah, bir kez daha ülkede tartışmalara yol açan bir açıklama yaptı. Gulamullah, önceki gün Amazighlerin yoğun olarak yaşadığı Tizi Ouzou’da, “Amazigh dilinin tanıtımı ve geliştirilmesi için Arap alfabesini kullanması gerekir. Bununla gurur duymalıyız. Abdulhamid bin Badis’in gurur duyduğu gibi. O, ‘biz Arap Amazighleriz, dilimiz Arapça, dinimiz İslam demişti” açıklamalarında bulundu.
Konsey Başkanı şunları söyledi: “Latin harflerinin lehçelerinde baskın olduğunu söyleyenlere şunu deriz: Hiçbir gün baskılara boyun eğmedik. Tarihi ve bilimsel kanıtlar ispat etmiştir ki bu dil için aydınlık bir gelecek isteniyorsa bu, dilin Arap alfabesiyle yazılmasından geçer. Bu benim görüşüm. Ancak buna karar verecek olan “Amazigh Dil Akademisi”dir. 7 Şubat 2016’da Amazigh dili Arapça yanında resmi dil kabul edildi.
Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın Amazigh Dil Akademisi kurma ve 2018 yılında Amazighlerin yılbaşını kabul etmesi ülkede ciddi bir bölünmeye neden oldu. Amazighleri Cezayir’in bir parçası olarak kabul edenler, kararı mücadelenin taçlandırılması olarak görürken diğerleri Cumhurbaşkanının beşinci kez seçilmesi için Amazighleri kullandığını düşünüyor.
Amazigh dilinin eğitim alanında kullanılması için mücadele eden basının "Berberi milliyetçisi" dediği Amazigh kabilelerin yaşadığı bölgenin özerkliğini savunan kesim ile denklemin diğer tarafında bulunan Arap Milliyetçileri ise Arapça dışında bir dili kabul etmiyor. Ancak Cezayir’de hala resmi yazışmalarda Fransızca kullanılıyor.
Bu arada üniversite hocaları ve aydınlar ünlü sosyolog Nasır Cabi’nin Batna Üniversitesi’nde yapacağı “Kuzey Afrika’da Amazigh Hareketi” başlıklı konferansının engellenmesini kınayan bildiriye imza attılar.
Üniversite, Amazigh yılının kutlanmasıyla ilgili bir konferans düzenledi ancak “güvenlik" bahanesiyle program iptal edildi. Buna karşı yapılan açıklamada fikir özgürlüğüne yönelik kısıtlamalara karşı her kesimin karşı koyması çağrısında bulunuldu.
Minimum rakamlarla Berberiler olarak tanınan Amazigh etnisitesi Fas’ta 14 milyon, Cezayir’ de 9 milyon ve dağıldığı diğer bölgelerde daha küçük boyutlu kitleler halinde hayatlarına devam ettikleri biliniyor. Ancak köken üzerinden tahmini nüfus sayımları, Berberi nüfusunun Kuzey Afrika'da yaklaşık olarak 23 milyon ile 50 milyon civarında bir nüfusa sahip olabileceğini gösteriyor.



Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
TT

Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)

Gazze Şeridi'ne karadan ve havadan yardım girişine izin verilmesine yönelik ani kararın ardındaki nedenlere ilişkin açıklamalar farklılık gösterse de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararını verdi. Netanyahu, yaklaşık iki milyon Filistinlinin hayatını tehdit eden kıtlık uyarıları üzerine, savaşı durdurmak ve daha fazla yardımın girmesine izin vermek için, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedefleyen bir plan benimsedi.

İsrail medyası, Netanyahu'nun konuyla ilgili bir karar almak üzere bugün hükümetiyle bir toplantı yapacağını ve ayrıca ‘savaşın üç hedefini nasıl gerçekleştireceği’ konusunda orduya talimat vermek üzere güvenlik kabinesini toplayacağını bildirdi.

İsrail Başbakanı, ‘birlikte durmaya ve birlikte savaşmaya devam ederek savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmenin... düşmanı yenmenin, esirleri kurtarmanın ve Gazze Şeridi'nin bundan sonra İsrail için herhangi bir tehdit oluşturmamasını sağlamanın’ gerekliliğini vurguladı.

Netanyahu üzerindeki baskı artıyor

Analistler, Netanyahu'nun askeri gerginliği artırma eğiliminin, savaşın ilan edilen hedeflerine ulaşmak için belirli bir vizyonun olmadığına ve kararsızlığa işaret ettiğini düşünüyor. Bazı analistler ise Filistinli grupların son günlerde Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin görüntülerini yayınlamasının ve bu esirlerden birinin kendi mezarını kazdığını söylemesinin, özellikle de aşırı sağcı bazı bakanların Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verdiği için onu eleştirmelerinin ardından, Başbakan üzerindeki baskıyı artırmış olabileceğini düşünüyor. Bunların başında elbette Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich geliyor. Onlar söz konusu kararı Hamas’a bir hediye olarak nitelendirdiler ve böyle bir karar alınmaması gerektiğini ifade ettiler.

Ancak askeri gerilimin ardındaki gerçek neden ne olursa olsun, yerel medya İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in bu öneriye karşı çıktığını bildirdi. Yisrael Hayom gazetesi, ordudaki önemli bir kaynaktan, Genelkurmay Başkanı'nın Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesine karşı çıktığını ve bunu ‘stratejik bir tuzak’ olarak gördüğünü aktardı.

İsrail Yayın Kurumu da güvenlik güçlerinin, esirlerin zarar görmesinden endişe duydukları için ordunun daha önce faaliyet göstermediği bölgelerde çatışmanın genişlemesine karşı çıktıklarını belirtti. Ancak Netanyahu'nun isteği tartışmaya açık olmayan bir şekilde kesin görünüyor. Yerel basında yer alan haberlere göre Netanyahu, Zamir'e “Eğer bu sana uymuyorsa, görevinden istifa etmelisin” şeklinde kesin bir mesaj gönderdi. Bu durum, birkaç saat içinde yapılacak toplantı öncesinde siyasi ve güvenlik düzeylerinde derin anlaşmazlıklar ve bölünmeler olduğunu gösteriyor.

İsrail'in en etkili gazetecilerinden ve karar alma çevrelerine yakın isimlerden Amit Segal, Başbakanlık Ofisi’nden bir kaynağın “Karar verildi... Gazze Şeridi'ni işgal edeceğiz” dediğini aktardı.

dfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu yükselen dumanlar (Reuters)

Segal'ın aktardığına göre yetkili, “Hamas, tam bir teslimiyet olmadan esirleri serbest bırakmayacak. Şimdi harekete geçmezsek esirler açlıktan ölecek ve Gazze Şeridi Hamas’ın kontrolü altında kalacak” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post’tan aktardığına göre, savaşın genişlemesi, halihazırda Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 75'ini kontrol eden ordunun geri kalan bölgeleri de kontrol altına almasına ve esirlerin tutulduğu düşünülen yerlerde operasyonlar düzenlemesine yol açacak.

İsrail ordusu uyarıyor

New York Post gazetesine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin, yoğun nüfuslu sivil bölgelerde ve çatışmalardan etkilenmemiş az sayıdaki şehirde askeri varlığın sürdürülmesinin, Hamas hareketinin kalan hücrelerini aramak ve yerlerini belirlemek için yıllar alacağı konusunda uyarıda bulundu.

Böyle bir adım, esirlerin hayatını tehlikeye atabilir. Çünkü son zamanlarda Hamas'ın üyelerine, ellerinde bulunan esirleri İsrail askerleri yaklaşırsa öldürme emri verdiği yönünde haberler çıktı.

Bu gelişmeler ve görüş ayrılıkları, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştirmesiyle tanınan Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın görevden alınması için oybirliğiyle alınan kararın ve İsrail Yüksek Mahkemesi'nin bu kararı daha sonra dondurmasının ardından, siyasi ve hukuki bir krizin ortasında geliyor.

sdfrgty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu meydana gelen yıkımdan (AP)

Diğer yandan Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi, Komite Başkanı Yuli Edelstein'in görevden alınmasına ilişkin kararı onayladı. Bu karar, Netanyahu'nun hükümette kalması için bunu şart koşan Haredi (Ultra-Ortodoks Yahudi) partilerinin talebine yanıt olarak alındı. Edelstein, zorunlu askerlikle ilgili bir yasa tasarısı sunmakta ısrarcıydı ve bu partiler bunu şiddetle reddediyordu.

Netanyahu’nun son açıklamalarının, Hamas’a baskıyı artırarak hareketi yeniden müzakere sürecine çekmeye ve bazı taleplerinden vazgeçirmeye yönelik bir hamle olabileceği yorumları yapılırken, çok sayıda uzman İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde askeri operasyonlarını daha da yoğunlaştırma kapasitesini sorguluyor. Savaşın 23’üncü ayına yaklaşılmasına rağmen Netanyahu’nun hedeflerinin hâlâ hayata geçirilememiş olması, bu kapasiteye dair soru işaretlerini artırıyor.