Uluslararası Kriz Grubu’ndan Sudan’da akan kanın durması için 3 öneri

Uluslararası Kriz Grubu’ndan Sudan’da akan kanın durması için 3 öneri
TT

Uluslararası Kriz Grubu’ndan Sudan’da akan kanın durması için 3 öneri

Uluslararası Kriz Grubu’ndan Sudan’da akan kanın durması için 3 öneri

Brüksel merkezli bir araştırma şirketi olan Uluslararası Kriz Grubu, ABD’den, akan kanın durması için Sudan’a müdahale etmesi çağrısında bulundu. Grup tarafından Sudan’daki protestolar hakkında yayımlanan raporda Batılı ülkelerden Sudan’da göstericilere yönelik şiddete son verilmesi için Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’e baskı yapmaları istendi.
Raporda bağışçı ülkelerden Sudan hükümeti ile yapacakları tüm işbirliklerinin göstericilere karşı takınılan tavra bağlı olduğuna vurgu yapmaları istenirken, ABD’den Sudan’ın isminin terör listesinden kaldırılmasının barışçıl göstericilere yapılan muameleye bağlı olduğu konusunda daha açık olması talep edildi. Raporda ayrıca ABD’den birçok milis ve grup lideri için uyarıda bulunması, ekonomik yaptırımları yürürlüğe sokması ve gösterilerin bastırılmasına karışan herkesin bankadaki hesapların dondurulması talep edildi.
Uluslararası Kriz Grubu Birleşmiş Milletler’in (BM), mahkeme tüzüğünün 16. maddesine göre uluslararası ceza mahkemesinden Darfur konusunda el-Beşir’e yöneltilen suçlamaların dondurulması veya ertelenmesini talep etmesini önerdi. Sudanlı meşhur tüccar Muhammed İbrahim bir haftadan az bir süre önce bu öneriyi dile getirmiş ve el-Beşir’in bir sene içerisinde yönetimi bırakması şartıyla uluslararası ceza mahkemesinin aldığı kararın ertelenmesini talep etmişti.
Sudan hükümetine 3 teklif
Uluslararası Kriz Grubu tarafından yayımlanan raporda Sudan hükümetinin önüne üç teklif konuluyor. Birincisi gösterilerle mücadele etmeye devam etmek. Bu durumda Sudan isminin teröre destek veren ülkeler arasından kaldırılması, birikmiş borçların affedilmesi ve ülkeye yatırımların çekilmesi hayalleri sonsuza kadar yok olacak.
İkinci senaryo ise protesto gösterilerinin iktidardaki Ulusal Kongre Partisi (NCP), güvenlik birimi veya ordu aracılığı ile el-Beşir’in görevinden azledilmesine neden olması. Ancak hâlihazırda ülkede herhangi bir darbe girişiminin başarılı olması, Beşir’in partisi veya ordu tarafından izole edilmesi bölgedeki yeni bir siyasi durumun ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle uluslararası toplum bunun yaşanması durumunda ülkede istikrarsızlığın ve çatışmaların artmasından endişe duyuyor.
Üçüncü senaryo da Beşir’in kendi isteği ile yönetimi bırakması ki bu yönetim piramidini değiştirecek. Özellikle de Beşir’in bazı müttefikleri ve üst düzey yetkililer, Beşir’i 2020’da yapılacak seçimlerde aday olmaması konusunda ikna etmeye çalışıyor. Bu senaryo göstericiler tarafından kabul edilebilir ancak raporda 3.senaryonun çok da imkân dâhilinde olmadığı ifade ediliyor. Çünkü Beşir başkanlığı bırakması durumunda ardından gelen hükümetin kendisini sorgulamasından korkuyor.
Beşir hükümeti birçok halk protestosu ile karşı karşıya kalmış (Eylül 2013- Kasım 2018) ve gösterilerde şiddet olayları yaşanmıştı. Uluslararası kurumların yayımladığı raporlara göre gösterilerde yaşanan çatışmalarda en az 250 kişi öldü. Bazı gözlemciler ise mevcut gösterilerin daha önceki gösterilerden devamlılık konusunda farklılık arz ettiğini belirtiyor.



İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
TT

İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)

 

İsrail ordusu dün, Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanlarında Husilere ait hedefleri ve Ras el-Hatib’deki elektrik santralini vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee yaptığı açıklamada, İsrail’in onlarca savaş uçağıyla Husilere ait altyapı tesislerini bombaladığını ve tahrip ettiğini söyledi. Adraee açıklamasında, “Bu saldırılar, Husi rejiminin İsrail Devleti'ne, vatandaşlarına ve sivil altyapısına karşı topraklarına yönelik insansız hava araçları (İHA) ve karadan karaya füzeler fırlatılması da dahil olmak üzere tekrarlanan saldırıları çerçevesinde gerçekleştirildi” dedi.

İsrail ordusu, hedeflerinin arasında Husilerin 2023 yılının kasım ayında ele geçirdiği ‘Galaxy Leader’ adlı ticari geminin de bulunduğunu açıklarken, Husilerin gemide uluslararası sularda deniz araçlarını izlemek için bir radar sistemi kurduğunu öne sürdü. İsrail basını, saldırı sırasında Yemen'e 53 bomba atıldığını bildirdi.

Husiler, Galaxy Leader'ın İsrail gemisi olduğunu ve ticari gemilerin İsrail'e gitmesini engellemek amacıyla Kızıldeniz'den Hudeyde'ye götürdüklerini açıklamıştı. İsrail ise geminin İngiltere'ye ait olduğunu ve Japonya tarafından işletildiğini duyurmuştu.

Husilerin kontrolündeki medya kuruluşları, İsrail'in Hudeyde, Ras Isa ve Salif limanları ve Ras Hatib’deki elektrik santraline karşı hava saldırıları düzenlendiğini doğruladı. İsrail saldırıları sonucunda ölen veya yaralananların olduğu yönünde henüz bir haber gelmedi.

İsrail ordusu dün akşam Yemen'deki Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinin tahliye edilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinde bulunanlara, terörist Husi rejiminin kontrolü altında bulunanlara acil uyarı. İsrail ordusu, bu bölgelerde yürütülen askeri faaliyetler nedeniyle yakın zamanda bu bölgelere hava saldırıları düzenleyecektir. Güvenliğiniz için, belirtilen bölgelerde bulunanların yanı sıra bu bölgelere yakın demirlemiş gemilerin de derhal tahliye edilmesini tavsiye ederiz” ifadelerini kullandı.

Deniz güvenlik kaynakları dün sabah, ‘Magic Seas’ adlı Liberya bandıralı Yunan yük gemisinin önce sekiz küçük tekne tarafından silahlı ve roketli saldırıya uğradığını, ardından da dört deniz aracı tarafından saldırı düzenlendiğini bildirdi.

İran ile ittifak halindeki Yemenli Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Kızıldeniz’de seyrüsefer halinde olan nakliye gemilerine karşı 100'den fazla saldırı düzenledi. Husiler, bu saldırıları İsrail ile Hamas arasındaki savaşta Filistinlilerle olan dayanışmalarının bir göstergesi olarak nitelendiriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler bu süre zarfında iki gemiyi batırdı, bir gemiyi ele geçirdi ve en az dört denizciyi öldürdü. Bu saldırılar küresel seyrüsefer trafiğini aksattı ve denizcilik şirketlerini rotalarını değiştirmek zorunda bıraktı. Bu durum, ABD'yi bu yıl Husilere karşı yoğun saldırılar düzenlemeye itti.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz mayıs ayında, ülkesinin Yemen'deki Husilere ait hedefleri bombalamayı durdurduğunu açıkladı ve milislerin Ortadoğu'daki önemli seyrüsefer güzergahlarından akışı engellemeyi bırakmayı kabul ettiğini belirtti.

Husiler geçtiğimiz haziran ayında, Washington'ın İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına katılması halinde, Kızıldeniz'deki ABD gemilerini hedef alacakları tehdidinde bulunsa da ABD'nin geçtiğimiz ay İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından şimdiye kadar bu tehdidi gerçeğe dönüştürüp dönüştürmeyeceklerini açıkça ifade etmediler.