İsrail, Rusya, İran ve Suriye arasındaki 9 denklem

Suriye hava savunma bataryaları, İsrail’in Şam’daki İran hedeflerini bombalamasına karşılık veriyor (AFP)
Suriye hava savunma bataryaları, İsrail’in Şam’daki İran hedeflerini bombalamasına karşılık veriyor (AFP)
TT

İsrail, Rusya, İran ve Suriye arasındaki 9 denklem

Suriye hava savunma bataryaları, İsrail’in Şam’daki İran hedeflerini bombalamasına karşılık veriyor (AFP)
Suriye hava savunma bataryaları, İsrail’in Şam’daki İran hedeflerini bombalamasına karşılık veriyor (AFP)

İsrail’in 30 Ocak 2013’te Şam yakınlarına bombalı saldırı gerçekleştirdiğini açıklamasından bu yana yapılan saldırıların en kapsamlı ve şiddetli olanı geçen yıl Şubat ayında meydana geldi. Ancak Pazar günü yapılan İsrail baskınları, Tel Aviv, Şam, Tahran ve Moskova için yeni anlamlar taşıyor ve savaşan tarafların son 5 yıl içerisinde oyunun kurallarını değiştirmek istediklerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Mevcut tırmanışı farklı kılan dokuz neden:
1 - İsrail'in açıklamaları
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, önceki gün İsrail’in güneyinde yeni bir havaalanının açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Hava kuvvetleri, İran’ın Suriye’deki mevzilerinden İsrail’i hedef alan bir roket fırlatmasının ardından Suriye’deki İran hedeflerine güçlü bir darbe vurdu. Böyle bir düşmanca eyleme izin vermeyeceğiz. İran’ın ve İran düşmanlığının bir aracı olan Suriye güçleri aleyhinde hareket ediyoruz” ifadelerini kulandı.
Netanyahu, bir hafta önce gerçekleştirilen haftalık kabine toplantısında da, “Sadece 36 saat önce, hava kuvvetlerimiz Şam Uluslararası Havaalanında, içinde İran silahları bulunan depolara saldırdı. Son saldırıların yoğunlaşması, taahhüt ettiğimiz gibi Suriye'deki İran varlığına karşı hareket etmekte oldukça kararlı olduğumuzu gösteriyor. İran'ın askeri olarak kökleşmesini engellemek için inanılmaz başarılar elde ettik. İsrail ordusu İran'a ve ona tabi olan Hizbullah’a yönelik yüzlerce saldırı gerçekleştirdi” açıklamasında bulunmuştu.
İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot ise New York Times gazetesine verdiği röportajda, “Sorumluluğumuzu ilan etmeden veya herhangi birinden teşekkür beklemeden binlerce hedefi vurduk” dedi.
Netanyahu'nun söz konusu baskınları tekrar ve tekrar duyurmasının seçimlerle bağlantılı olduğu düşünülüyor.
2 – ABD’nin geri çekilmesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararını açıklamasının ardından gerçekleştirilen söz konusu baskınlar, İsrail’in İran’ın mevzilenmesini önlenmesi, nitelikli silahların Hizbullah’a ulaştırılmasının önüne geçilmesi ve İran üslerinin kurulmasının engellenmesi konusunda kırmızı çizgiler koymaya devam etmek istediğine dair bir işaret gönderme isteğini yansıtıyor.
ABD yetkilileri İsrail'in güvenliğini sağlamak niyetinde olduklarını teyit ettiler. Bu mesele, aynı zamanda ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un içerisinde bulunduğumuz ayın 7‘sinde Tel Aviv’e yaptığı ziyarette tartışılan konular arasındaydı.
3 - Suriye’nin cevabı
Suriye resmi haber ajansı SANA, Suriye hava savunma birimlerinin Pazar gecesi düşman hedeflere karşılık verdiğini okuyucularına duyurdu.   
SANA tarafından Pazar gecesi aktarılanda, “İsrail, çeşitli silahlar kullanarak Lübnan topraklarını, işgal altındaki Filistin topraklarını ve Taberiye Gölü’nü hedef aldı. Suriye hava savunması, düşmanca hedeflerin çoğuna karşı koymayı başardı ve İsrail tarafından Suriye topraklarına yönelik başlatılan düzinelerce roketi imha etti. “Hava savunma sistemlerimiz, güney bölgesini hedef alan İsrail hava saldırısına tam bir verimlilikle cevap verdi ve saldırıları engelledi” denildi.
Bombalamalar konusunda bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliğini bozan Şam, saldırılara karşılık verilmeye çalışıldığını açıkladı.
4 - Rusya’nın tutumu
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Pazartesi günü yapılan açıklamada, İsrail'in Pazartesi günü erken saatlerde Suriye topraklarına baskın düzenlediğini belirterek, dört Suriye askerinin öldürüldüğünü ve diğer 6 kişinin ise yaraladığını kaydetti.
İnterfaks haber ajansı tarafından yayınlanan bakanlık açıklamasında, Suriye hava savunma sisteminin 30'dan fazla hedefi yok etmeyi başardığı belirtildi. Açıklamada, Şam Uluslararası Havalimanı'ndaki altyapının kısmen hasar gördüğüne dikkat çekilirken, İsrail hava kuvvetlerinin Suriye'ye üç yönden üç kez baskın düzenlediklerini kaydetti.
5 - Rus-İsrail koordinasyonu
Baskınlar, geçen hafta Tel Aviv'de gerçekleştirilen Rus-İsrail toplantılarının ardından geldi. İsrail ordusu sözcüsü yaptığı açıklamada, “Toplantılar iyi ve profesyonel bir atmosferde gerçekleşti. Toplantılar kapsamında İran mevzilerine yönelik İsrail askeri operasyonları ve Hizbullah’ın silahlanması meseleleri tartışıldı. Yapılan resmi açıklamada, “iki taraf arasında anlaşmaya varıldığı ve ortak harekete geçilmesinin kararlaştırıldığı” belirtildi.
İsrail kaynakları, Moskova ve Tel Aviv arasındaki ilişkilerde krizin sona erdiğinden bahsetmenin mümkün olduğunu söyledi. Moskova ve Tel Aviv arasındaki kriz, Eylül ayı ortalarında Suriye füzeleri ile bir Rus casus uçağının düşürülmesinin ve mürettebatın hayatını kaybetmesinin ardından patlak vermişti.
6 - İran açıklaması
İran Hava Kuvvetleri Komutanı Aziz Nasirzade, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin kuvvetlerinin İsrail ile bir savaşa girmeye ve onu yeryüzünden silmeye hazır olduğunu belirtti. Sputnik haber ajansı tarafından aktarılan Nasirzade’nin açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:
“Düşman, İran'a karşı durmaya cesaret edemiyor. İsrail tehditlerine cevap vermeye hazırız. İran, İsrail’le savaşa hazır. Silahlı kuvvetlerimiz, İsrail’in yıkımını göreceğimiz güne hazır.”
Sputnik, Nasirzade’nin açıklamalarının “İsrail hava kuvvetleri tarafından Suriye'de yapılan bir dizi baskınlara yanıt olarak geldiğini” belirtti. Ajansın bir güvenlik kaynağından aktardığına göre, başkent Şam ve Şam kırsalına yönelik ateşlenen füzelere karşı koymak için 15'ten fazla hava savunma füzesi atıldı.
7 - Suriye ordusunun hedef alınması
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Ordu, Suriye’deki İran mevzilerine karşı sert ve sıkı bir şekilde hareket etmeye devam edecek. Suriye rejiminin kendi bölgesinde gerçekleşen olaylardan sorumlu olduğunu düşünüyoruz ve aleyhimizde gerçekleştirilen saldırılarla ilgili olarak kendilerini uyarıyoruz. İran'ın Suriye'deki Kudüs Gücü hedeflerini vurmaya başladık. Bu hedefler arasında silah depoları, bir İran istihbarat bölgesi, İran’a ait bir eğitim kampı ve Şam Uluslararası Havaalanında bulunan bir depo bulunuyor” dedi. Ayrıca Suriye hava savunmasının çevresinin hedeflenmesinin, savaş uçaklarına karşı karadan havaya füzelerin fırlatılmasının ardından geldiğini ve İran mevzilerinin hedeflenmesinin ise Suriye içerisindeki İran kuvvetlerinin karadan karaya bir füze ile İsrail topraklarını hedef almasının ardından gerçekleştiğini bildirdi. Ordu sözcüsü bunun yanı sıra, “İran’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği saldırının, İran’ın Suriye’de mevzilenmesinin ardındaki niyetleri hakkında ve bölgesel istikrarı tehdit etmesi hususunda bir başka kanıt olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
8 - Bölgesel boyut
Baskınlar, Netanyahu’nun ülkesi ile Çad Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başladığına dair açıklamasının ardından ve Pazar günü yaptığı açıklamada “İsrail'in tarih yazdığını” kaydetmesi ile eş zamanlı olarak gerçekleşti. Ayrıca Lübnan’da devam eden siyasi bölünme, hükümetin oluşumuna ilişkin donukluk ve Beyrut'taki Arap Ekonomi Zirvesi ile aynı zamana denk geldi.
9 - Ateşkes anlaşması
İsrail’in gerçekleştirmiş olduğu baskınlar ve Rusya’nın bu baskınlara verdiği cevaplar, 1974 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasının akıbetine ilişkin birtakım soruları gündeme getirdi. Nitekim Rusya geçen yılın ortasında çalışmalara yeniden başladı ve Suriye hükümet güçlerinin ülkenin güney ve güneybatısının kontrolünü ele geçirmesinin ardından Rus polis kuvvetlerinin eşlik ettiği BM Barış Gücü askerlerini (UNDOF) Golan Tepeleri'ne konuşlandırdı.



Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
TT

Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)

Beyaz Saray, ABD'deki muhafazakarlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen bankaları cezalandırmak için harekete geçti.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre hazırlanan başkanlık emri taslağı, Eşit Kredi Fırsatı Yasası'nı (Equal Credit Opportunity Act), antitröst kurallarını ve tüketicilere mali koruma sağlayan kanunları ihlal ettiği öne sürülen kurumların soruşturulmasını öngörüyor. 

Amerikan gazetesi siyasi düşünce veya dini inançlara bağlı olarak ayrımcılık yapan bankaların cezalandırılmasının hedeflendiğini bildiriyor. 

Müşterilerinin hesaplarını bu gerekçelerle kapattığı tespit edilen bankalar para cezaları, uzlaşma kararları ve diğer disiplin tedbirleriyle karşı karşıya kalacak. 

WSJ'nin kaynaklarına göre, başkanlık emri bu hafta içinde imzalanabilir. Ancak planların değişmesinin mümkün olduğu da haberde belirtiliyor. 

Bank of America'nın Uganda'da faaliyet gösteren bir Hıristiyan örgütünün hesaplarını kapatması üzerine bu hamlenin yapıldığı tahmin ediliyor.

ABD'nin en büyük ikinci bankasına tepki gösterenler, bu kararın örgütün dini inançları nedeniyle alındığını savunurken Bank of America, ülke dışında faaliyet gösteren küçük işletmelere hizmet vermediğini öne sürmüştü. 

Muhafazakarlar uzun yıllardır siyasi ve dini inançları nedeniyle bankaların kendilerine hizmet vermediğini iddia ediyor. 

Wall Street devlerinin "woke" kapitalizmi benimsemesinin, sağcıların iş yapmasını zorlaştırdığı dile getirilen en önemli iddialardan biri. 

Mart'ta Trump Organisation, Capital One'ın kendileriyle çalışmayı durdurduğunu belirterek ülkenin en büyük 9. bankasına dava açmıştı. 

Dava dilekçesinde "ifade ve girişim özgürlüğüne yönelik net bir saldırı" ifadesi kullanılmıştı. 

Joe Biden döneminde bankaların kendilerini sistemden dışladığını savunan kripto para şirketleri de Beyaz Saray'ın yeni hamlesinden umutlu olanlar arasında. 

Bankalarsa kararlarının yasalar, düzenlemeler ve mali risk değerlendirmelerine dayandığını savunuyor. Kripto para konusunda gerekli yasal çerçeve çizilmeksizin bu konuda faaliyet gösteren şirketlerle çalışmalarının kendileri ciddi risklere sokacağını vurguluyorlar.

Independent Türkçe, WSJ, Telegraph