Theresa May merakla beklenen 'B planını' açıkladı

Theresa May milletvekilleri ile görüşmeden önce konuşma yaptı (AFP)
Theresa May milletvekilleri ile görüşmeden önce konuşma yaptı (AFP)
TT

Theresa May merakla beklenen 'B planını' açıkladı

Theresa May milletvekilleri ile görüşmeden önce konuşma yaptı (AFP)
Theresa May milletvekilleri ile görüşmeden önce konuşma yaptı (AFP)

İngiltere Başbakanı May, hükümetin anlaşmasız Brexit’i dışarıda bırakması yönündeki taleplerle ilgili olarak, bunun yolunun parlamentonun bir Brexit anlaşmasını onaylaması olacağını dile getirdi.
Theresa May, AB ile vardığı Brexit anlaşmasının geçen hafta parlamentoda reddedilmesinin ardından dün akşam saatlerinde "B planını" açıkladı. Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası'nda milletvekillerine hitap eden İngiltere Başbakanı May, geçen haftaki oylamanın ardından hükümetinin Brexit yaklaşımının değişmesi gerektiğinin ortaya çıktığını söyledi.
May: Temaslar yapıcı 
Oylamanın ardından milletvekilleriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini belirten May, temasları "yapıcı" olarak nitelendirdi. Görüşmelerde kendisine iletilen kaygıları dikkate aldığını belirten May, bunların başında anlaşmasız Brexit seçeneğiyle ilgili kaygının geldiğini vurguladı.
Anlaşmasız Brexit ihtimalinin masadan kaldırılması yönündeki talepleri yanıtlayan May, "Anlaşmasız Brexit'i dışarıda bırakmanın yolu, parlamentonun bir anlaşmayı onaylamasıdır. Hükümet de bunu amaçlıyor" dedi. Anlaşmasız Brexit'i engellemenin diğer yolunun sadece Brexit'in iptali olacağını belirten May, "Bu, referandum sonucuna karşı gelmek olur ve bunun izlenmemesi gereken yol olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Brexit tarihini ertelemenin ise sorunları çözmeyeceğini, sadece erteleyeceğini savunan May, AB'nin de bu seçeceği destekleme ihtimalinin son derece az olduğunu kaydetti.
May’in yeni referandum talebi
Brexit konusunda yeni bir referandum yapılması taleplerine de değinen May, "Görevimiz ilk referandumun sonucunu hayata geçirmektir. İkinci referandumun yapılması, bu ülkede referandumları nasıl yaptığımızla ilgili önemli sonuçlar doğuracaktır. Özellikle de İngiltere'yi parçalamaya çalışanların elini güçlendirecektir" görüşünü dile getirdi.
Yeni referandumun da Brexit tarihini ertelemeyi gerektireceğini belirten May, bu durumda da ülkenin mayısta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine girmeye mecbur kalacağını söyledi.
Yeni Brexit referandumunun demokrasiye inancın altını boşaltacağını savunan May, bunun da ülkedeki sosyal dokuya zarar vereceği görüşünü dile getirdi.
May iddiaları yalanladı
Hükümetin, Brexit anlaşmasındaki "tedbir maddesi" krizini aşmak için Belfast Anlaşması'nı değiştireceği yönündeki iddiaları da yalanlayan May, "Hükümet Belfast Anlaşması'nı yeniden açmayacaktır, bu aklımdan bile geçmemiştir ve geçmez" ifadesini kullandı.
May, "tedbir maddesi" ile ilgili kaygıları gidermek için bu konudaki itirazları dinleyeceğini ve bunları dikkate alarak AB tarafıyla görüşeceğini kaydetti.
Hükümetin AB ile bundan sonra yapacağı görüşmelerde İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda temsilcilerinin görüşlerine daha fazla yer vereceğini de söyleyen May, parlamentodaki komisyonların, iş dünyasının, sendikaların ve sivil toplumun da görüşlerini alacağını ifade etti.
İngiltere'de yaşayan AB vatandaşlarının anlaşmasız Brexit durumunda da ülkedeki kazanılmış haklarını koruyacaklarını belirten May, süresiz oturum işlemleri için belirlenen 65 sterlinlik başvuru ücretlerinin de kaldırılacağını bildirdi.
May, parlamentoya bugün, bundan sonra izlenecek yola ilişkin "nötr" bir önerge sunacaklarını ve bunun da 29 Ocak'ta oylanacağını sözlerine ekledi.
İşçi Partisi’nden tepki
Ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn ise May'in geniş tabanlı danışma planını "göz boyama" diye nitelendirdi.
Corbyn, partisinin 29 Ocak’taki oylamada anlaşmasız Brexit seçeceğini masadan kaldırmaya dönük değişiklik teklifi vereceğini bildirdi.
Corbyn, Brexit konusunda yeni referandum taleplerini de değerlendirmeye alacaklarını söyledi.
İskoçya sorunu
May’den sonra söz alan İskoçya Ulusal Partisi Sözcüsü Ian Blackford da İskoçya’nın önünde başka seçenekler olduğunu söyledi.
Blackford, "Brexit için oy vermedik. Oy vermediğimiz bir Muhafazakar Parti hükümetinin İngiltere’nin bizi dışarı sürüklemesine izin vermeyeceğiz. İngiltere’yi kurtaramayabiliriz ama İskoçya’yı kurtarabiliriz. Brexit kaosundan çıkış yolumuz bağımsız bir İskoçya'dır" dedi.
Blackford, İngiltere kendi içine dönerken İskoçya'nın Avrupa’nın parçası olarak kalmaya devam etmek istediğini kaydetti.
İskoçya'da 2014'te bir bağımsızlık referandumu yapılmış ancak ülkenin İngiltere ile birliğinin devamı yönünde sonuç çıkmıştı.
432 oyla reddedildi 
May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması geçen hafta İngiliz parlamentosunda yapılan oylamada 202'ye karşı 432 oyla reddedilmişti. Normal sürecin işlemesi halinde İngiltere 29 Mart'ta AB'den resmen ayrılmış olacak. İngiltere'de 23 Haziran 2016'da yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı alınmıştı.



ABD ve Çin ekonomileri ‘ayrışmanın’ eşiğinde mi?

Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
TT

ABD ve Çin ekonomileri ‘ayrışmanın’ eşiğinde mi?

Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)
Pekin'deki Leapmotor showroomu (EPA)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce yaptığı bir konuşmada, Washington'un Çin'den kopmaya çalışmadığını, iki ekonomi arasındaki ‘tam ayrılığın’ her iki ülke için de ‘felaket’ olacağını söylemişti.

Bu açıklamadan bir hafta sonra ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bir ifadesini ödünç alarak ABD'nin ‘riskleri azaltma’ politikası izlediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre bu söylem, ABD'nin Çin'in yükselişini kısıtlamak için teknolojiyle ilgili ihracat kontrolleri gibi önlemler aldığı yönündeki Çin eleştirilerini çürütmeyi amaçlıyordu.

Biden yönetimi yetkilileri, şüpheli bir Çin casus balonunun ABD üzerinde uçmasının ardından dibe vuran ilişkileri dengelemeye çalışırken bile Çin'in ABD'nin ulusal ve ekonomik güvenliğini korumak için önlemler almaya devam edeceğini anlamasını istedi.

Gerilen ilişkiler bu hafta Başkan Joe Biden'ın Çin'den ithal edilen elektrikli arabalara ve diğer temiz enerji ürünlerine uygulanan gümrük vergilerini sert bir şekilde arttırmasıyla yeniden gündeme geldi.

Pekin, ABD Başkanı'nı ‘Çin'le kopuş arayışında olmama’ sözünden dönmekle suçlarken, eleştirmenler de Biden'ı Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde önemli seçim savaş alanları olan Pensilvanya ve Michigan gibi eyaletlerde mavi yakalı işçilere dalkavukluk yapmakla suçladı.

Bazıları ise Demokrat başkanın gümrük vergilerini, bu yılki Beyaz Saray yarışında Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'tan daha sert görünmek için bir silah olarak kullanıp kullanmadığını sorguladı. 2018'de Çin'e karşı bir ticaret savaşı başlatan Trump, kısa süre önce Çin'den ABD'ye yapılan tüm ithalata yüzde 60 vergi getirme sözü vermişti.

Washington'daki uzmanlar, ABD sanayisini korumak için gümrük vergilerinin kullanılmasının yararlarını tartışırken, bu hafta açıklanan önlemleri bir ‘ayrışma’ ya da yeni bir ticaret savaşının işareti olarak değerlendirenlerin sayısı azdı.

Center for a New American Security düşünce kuruluşunda ticaret uzmanı olan Emily Kilcrease, Pazartesi günü elektrikli araçlar ve bataryalar da dahil olmak üzere diğer temiz teknoloji ürünleri için açıklanan yüksek vergilerin ‘riskten arındırma gündeminin yoğunlaştırılması’ olduğunu belirtti.

Riskten arındırma, Pekin'den gelen güvenlik tehditlerini azaltmaktan ABD'nin Çin tedarik zincirlerine olan bağımlılığını çeşitlendirmeye kadar her şeyi kapsayan bir terim.

Kilcrease, “Biden, ABD-Çin rekabetinin merkezinde yer alan sektörleri hedef aldı, ancak yeni bir faktör ekledi: tarifeler. İhracat kontrolleri gibi varsayılan politika araçları, Çin'in halihazırda önemli bir kapasiteye sahip olduğu teknoloji alanlarında tamamen etkisizdir ve bazı durumlarda aşırı kapasiteye sahiptir” ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminde Beyaz Saray'ın eski ticaret yetkililerinden biri olan Clete Willems ise yeni önlemlerin belirli sektörlere odaklanmasını yansıtmak için farklı bir terim kullandı. Willems, “Tam ayrıştırma ile sadece riskten arındırma arasında çok büyük bir uçurum var. Bu stratejik ayrıştırmadır” dedi.

Pazartesi gününe kadar Biden, Çin'in yarı iletkenler gibi gelişmiş ABD teknolojisini elde etmesini önlemek için büyük ölçüde güvenlikle ilgili önlemlere odaklanmıştı. Sullivan, yapay zekâ gibi kilit sektörlere odaklanan bu dar stratejiyi ‘yüksek çitli küçük bahçe’ yaklaşımı olarak tanımladı.

Salı günü bazılarının sorduğu soru, Biden'ın Trump'la birlikte ABD'nin sanayi kuşağında kur yaptığı mavi yakalı seçmenlere hitap etme konusunda rota değiştirip değiştirmediğiydi.

Trump'ın ticaret savaşı sırasında 300 milyar dolar değerinde Çin malına uyguladığı gümrük vergilerinin yasal olarak gözden geçirilmesinden sonra, gümrük vergileri getirildiğinde eleştiren Biden, vergileri olduğu gibi korudu, ancak temiz enerji ürünlerine başka vergiler ekledi.

Willems, “Gördüğünüz şey, açıkça siyasi olarak motive edilmiş çok sayıda sembolizmdir” dedi.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde ticaret uzmanı olan Emily Benson, Biden'ın yeni tarife rejiminde hedeflenen her bir ürüne bakmanın önemli olduğunu belirtti. Örneğin, elektrikli otomobil ithalatını caydırmak, Çin otomobil sektörü ile ABD ekonomisinin ‘başlangıçta büyük ölçüde iç içe geçmediği’ göz önüne alındığında, bir ayrıştırma örneği değildi.

Benzer şekilde, Çin yarı iletkenlerine uygulanan gümrük vergilerinin ikiye katlanarak yüzde 50'ye çıkarılmasının etkisi sınırlı olacaktır, çünkü ABD çok az çip ithal ediyor. Buna karşın, çip içeren bitmiş ürünlerin hedef alınması, ayrışmaya doğru yeni bir adım olacak.

Dış İlişkiler Konseyi'nde (Council on Foreign Relations) ticaret uzmanı olan Brad Setser, gümrük vergilerinin en iyi açıklamasının Washington'un Çin'in ABD'de gelişmekte olan temiz enerji sektörünün bazı bölümlerinde yer edinmesini engellemeye çalışması olduğunu ifade etti.


Kudüs sokaklarını kapatan İsrailli protestocular hükümetin düşmesini talep etti

Göstericiler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini protesto etmek için Kudüs'te bir yolu kapattı. (Reuters)
Göstericiler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini protesto etmek için Kudüs'te bir yolu kapattı. (Reuters)
TT

Kudüs sokaklarını kapatan İsrailli protestocular hükümetin düşmesini talep etti

Göstericiler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini protesto etmek için Kudüs'te bir yolu kapattı. (Reuters)
Göstericiler İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini protesto etmek için Kudüs'te bir yolu kapattı. (Reuters)

Görgü tanıkları bugün (Pazar) Kudüs'ün, Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için Hamas'la bir esir takası anlaşması yapılmaması halinde Binyamin Netanyahu hükümetinin düşmesi ve erken seçime gidilmesi çağrısında bulunan İsrailliler tarafından düzenlenen gösterilere sahne olduğunu bildirdi.

Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) konuşan bir görgü tanığı, yüzlerce göstericinin Kudüs girişlerindeki ana yolları kapatarak trafiği engellediğini ve polisin göstericileri dağıtmaya çalıştığını söyledi.

scdfb g
Kudüs girişinde Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen protesto sırasında polis memurları bir adamı yoldan kaldırmaya çalışıyor. (Reuters)

Bir başka görgü tanığı da Kudüs'e onlarca araçla gelen protestocuların seçim sandığını andıran bir maketle erken seçim çağrısı yaptıklarını ifade etti.

İsrail'de muhalefet, Netanyahu hükümetinin düşmesi ve erken seçime gidilmesi çağrısında bulunan gösterilere öncülük ediyor.

dcvfrbt
Bir seçim sandığı maketinin içindeki protestocular (Reuters)

İsrail Savaş Kabinesi bu akşam Refah'taki operasyonu ve Kudüs'teki durumu görüşmek üzere bir toplantı yapacak. Toplantıda alınan kararların bugün İsrail'e gelmesi beklenen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan'a sunulması bekleniyor.


Hızlı yayılan varyantlar nedeniyle büyük bir yeni koronavirüs dalgası riski altında mıyız?

Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
TT

Hızlı yayılan varyantlar nedeniyle büyük bir yeni koronavirüs dalgası riski altında mıyız?

Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)
Doktorlar bir koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor. (Reuters)

Bir dizi bilim insanı, yeni bir koronavirüs varyantı sınıfının tehlikesi konusunda uyarıda bulunarak, bunların yaz aylarında yeni bir enfeksiyon dalgasına neden olabileceğini belirtti.

Bu yeni varyantlar hakkında ne biliyoruz?

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre, Omicron ailesinin bir parçası olan FLiRT olarak bilinen bu varyantlar, vücudun bağışıklık tepkisinden kaçma ve insandan insana hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasıyla karakterize ediliyor.

Bu varyantlar öksürük, ateş, baş ağrısı ve kas ağrıları gibi önceki Omicron varyantlarına benzer semptomlara neden oluyor.

Sağlık uzmanları, bu varyantların özellikle yaz aylarında insanların çok fazla dışarı çıkması ve seyahat etmesi nedeniyle bir yaz virüsü dalgasına neden olabileceğinden korkuyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre, son günlerde FLiRT varyantlarının KP.2 olarak bilinen alt türlerinden biri ABD'de baskın hale geldi. Bu tür, ülkedeki koronavirüs vakalarının dörtte birinden fazlasını oluştururken, bir diğer tür olan KP.1.1 ise vakaların yaklaşık yüzde 7'sinde görüldü.

bgrtnhy
Paris'te halka açık bir parkta bulunan iki koronavirüs modeli (Reuters)

Vanderbilt Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. William Schaffner, “Laboratuvarlardan FLiRT varyantlarının şu ana kadar diğer mikron altı varyantlar kadar hızlı bulaşabilir göründüğünü ve önceki bağışıklıktan kaçma konusunda diğer türlerden daha iyi olduğunu öğrendik. Ancak önceki varyantlardan daha ciddi bir hastalık üretiyor gibi görünmüyorlar” ifadelerini kullandı.

Bu varyantlara karşı aşılar ne kadar etkili?

FLiRT varyantları nispeten yeni olduğundan, mevcut aşıların bunlara karşı etkili koruma sağlayıp sağlamayacağını göstermek için yeterli veri bulunmuyor.

Schaffner, laboratuvar çalışmalarının şimdiye kadar aşıların bu yeni varyantlara karşı sadece kısmi koruma sağlayabileceğini gösterdiğini söyledi.

Bununla birlikte Schaffner, aşı olmanın yine de virüsün ciddi semptomlarını önleyebileceğini vurguladı.

Hangi önleyici tedbirler sizi bu varyantlardan koruyabilir?

KOVID-19'un diğer türleri ve varyantları gibi, ellerinizi sık sık yıkayarak, kalabalık yerlerde maske takarak ve sebze, meyve ve sağlıklı yiyecekler yemeye dikkat ederek kendinizi bu varyantlardan koruyabilirsiniz.

Uzmanlar ayrıca endişe verici semptomlar yaşamanız halinde evde kalmanızın önemini vurguluyor.


Bahreyn Bildirisi ve Gazze’de ertesi günün ötesine bir bakış

Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife (ortada) 16 Mayıs'ta Manama'da düzenlenen 33’üncü Arap Birliği Liderler Zirvesi öncesinde Arap liderlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi (BNA)
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife (ortada) 16 Mayıs'ta Manama'da düzenlenen 33’üncü Arap Birliği Liderler Zirvesi öncesinde Arap liderlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi (BNA)
TT

Bahreyn Bildirisi ve Gazze’de ertesi günün ötesine bir bakış

Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife (ortada) 16 Mayıs'ta Manama'da düzenlenen 33’üncü Arap Birliği Liderler Zirvesi öncesinde Arap liderlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi (BNA)
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa el-Halife (ortada) 16 Mayıs'ta Manama'da düzenlenen 33’üncü Arap Birliği Liderler Zirvesi öncesinde Arap liderlerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi (BNA)

Elie el-Kasifi

Bahreyn'de 16 Mayıs Perşembe günü düzenlenen Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirisinin belki de en dikkat çekici özelliği bölgedeki, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki olaylarla etkileşim içinde olması ve yansıtmasıydı. Zira İsrail'in Filistin Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaş, her kısmi gelişmenin savaşın sona ermesi ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde savaş sonrası siyasi ve güvenlik düzenlemeleriyle bağlantılı olan bir aşamaya gelmiş durumda. Diğer bir deyişle sonuç bildirisi, savaşla ilgili güncel olayları, başta İsrail'in Refah'tan çekilmesi çağrısı olmak üzere Filistin-İsrail çatışmasına yönelik uzun vadeli bir yaklaşımla, yani savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimiyle başlayan ve çatışmanın kapsamlı bir şekilde çözülmesiyle sona eren ‘ertesi gün’ olarak bilinen yaklaşımla bir ara getirdi.

Gazze’deki savaşta yaşanacak her türlü gelişme ne İsrail'in hedeflerinden ne de Hamas'ın planlarından ayrı tutulabilir. Burada sorulması gereken asıl soru, Filistin ulusal hareketinin hayatta kalma mücadelesinden var olma mücadelesine geçip geçmediği, yani siyasi ve askeri kanadının İsrail'in kendisini ortadan kaldırma tehdidinin artık geride kaldığını düşünerek hareket edip etmediği sorusudur. Hamas şimdi, Filistinlilerin yaşadığı tüm gerilimlerle ve çatışmalarla birlikte, ertesi gün düzenlemelerinde nasıl yer alacağını planlamak zorunda. Ne olursa olsun Hamas, savaştan sonra Gazze Şeridi'nin geleceğine ve kendi geleceğine ilişkin vizyonunu henüz ‘resmi’ olarak ifade etmiş değil. Sadece Hamas’ın üst düzey isimlerinden Halil el-Hayya, Hamas’ın İsrail ile beş yıllık bir ateşkesi kabul etmeye ve İsrail'in iki devletli çözümü kabul etmesi halinde silah bırakmaya hazır olduğu yönünde bir açıklaması var. Ancak Hayya’nın açıklaması aynı zamanda Hamas'ın halen manevra aşamasında olduğunun reddedilemez bir kanıtıydı. Halihazırda savaş henüz bitmediği ve uzun bir yıpratma savaşına dönüşebileceği için bu bekleniyordu.

Çatışan taraflarına uzatılan el

Ancak kesin olan bir şey varsa o da Bahreyn’deki Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirisinin dolaylı da olsa tüm bu zorlukları kabul etmiş, hatta uygulanmasından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) birinci derecede sorumlu tutulacağı bir çözüm için yol haritası çizerek ve çatışan taraflara el uzatarak bu zorlukları öngörmüş olmasıdır. İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın derhal durdurulması ve İsrail işgal güçlerinin Şeridin tüm bölgelerinden çekilmesi ihtiyacını vurgulayarak başlayan sonuç bildirisi, Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik her türlü girişimin reddedildiği bir kez daha teyit edilmesiyle devam etti ve iki devletli çözüm hayata geçirilinceye kadar işgal altındaki Filistin topraklarında BM öncülüğünde uluslararası barış gücü konuşlandırılması çağrısıyla sona erdi. BMGK’nın iki devletli çözümün uygulanması için net adımlar atma konusundaki sorumluluğunun altı çizilen sonuç bildirisinde “Siyasi süreç ve müzakereler için bir zaman sınırı koyulması gerektiğini vurguluyoruz. Bunu BMGK’nın 4 Haziran 1967 öncesi sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan, yaşayabilir ve toprakları bütün bir Filistin devleti kurulması için BM Şartı'nın VII. Bölüm’ü kapsamında alacağı kararlar takip etmeli” ifadeleri yer aldı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki ateşkes çabalarını engellemesi ve Refah'a kara saldırılarını genişleterek askeri gerilimi tırmandırmaya devam etmesinin kınandığı bildiride, İsrail ordusunun Refah’tan çekilmesi talep edildi. Bildiride ayrıca başta Hamas olmak üzere tüm Filistinli gruplara, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çatısı altında bir araya gelmeleri ve Filistin halkının meşru haklarını elde etme, bağımsız ulusal devletlerini kurma özlemlerini gerçekleştirme çabaları çerçevesinde kapsayıcı bir ulusal proje ve birleşik bir stratejik vizyon üzerinde anlaşmaları çağrısı yapıldı.

33. Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin sonuç bildirisinde İsrail'e öncelikle savaşı durdurması, ardından kapsamlı bir çözümü kabul etmesi için açıkça siyasi baskı uygulandı.

Sonuç bildirisindeki bu kilit noktalar, bildirinin mükemmel bir siyasi açıklama olduğunu teyit etti. Diğer bir deyişle bu, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında ve başta Netanyahu ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında olmak üzere İsrail hükümeti üyeleri arasında anlaşmazlıkların arttığı bir dönemde, bu dönemin unsurlarını yakalayan, bunlarla etkileşime geçen ve özellikle savaşın ve devamının sorumluluklarını düzenlemek, taraflara açıktan ve üstü kapalı mesajlar göndermek ve krizden çıkış vizyonunu, yani ‘ertesi gün’ vizyonunu ortaya koymak açısından bu unsurlar temelinde hareket eden bir bildiridir.

Arap ülkelerinden baskı

Bahreyn Bildirisi, Hamas ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması amacıyla Mısır’da yapılan son müzakerelere atıfla İsrail’i ateşkes çabalarını engelleyerek Gazze'deki askeri gerilimi tırmandırmaktan sorumlu tuttuğu için bir referans teşkil etti. Ayrıca bildiride İsrail özellikle Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafının kontrolünü ele geçirmesinin ardından, Gazze'deki insani felakete müdahale etmek için yeterli miktarda insani yardımın girişini engellemekle suçlandı. Dolayısıyla bildiri, İsrail'e önce savaşı durdurması, ardından kapsamlı bir çözümü kabul etmesi, aksi takdirde, ABD'nin desteğiyle bölgeye daha fazla entegre olmaya bölgeyle daha çok bütünleşmeye çalıştığı bir dönemde ABD’nin söylemiyle ‘bölgede giderek daha da yalnızlaşacağı’ açık bir siyasi baskı oluşturdu.

Bildiri, Mısır’ın birkaç gün önce Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya müdahil olacağını açıklayarak, İsrail ile barış anlaşmasını yeniden gözden geçirme tehdidinde bulunarak ve İsrail ordusunun işgali devam ettiği sürece Refah Sınır Kapısı’nı açmayı reddederek İsrail'e yaptığı baskıyı da tamamlıyor. Daha önce de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin yönetimine katılma davetini reddetmişti. Tüm bunlar, iki devletli çözüm uygulanana kadar işgal altındaki Filistin topraklarında BM öncülüğünde uluslararası barış gücü çağrısında bulunan bildiride ele alınan ‘ertesi gün’ tartışmalarına ve anlaşmazlıklarına işaret ediyor.

rgbfnyh
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 33. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere 15 Mayıs'ta Bahreyn'in başkenti Manama'ya gelişinde böyle karşılandı (AFP)

Bildiride özellikle İsrail'in ertesi güne ilişkin bazı planlarında öngörüldüğü üzere Gazze Şeridi'ne Arap güçlerinin konuşlandırılması fikrini reddeden Arap ülkelerinin savaşın ertesi gününe ilişkin yaklaşımı da ortaya koyuldu. Arap ülkeleri, özellikle Tel Aviv iki devletli çözümü kabul etmeden önce Gazze Şeridi’ne güçlerini konuşlandırmayı reddediyorlar. Bildiri, bir yandan bu yaklaşımı aktarırken diğer yandan dolaylı olarak ertesi günle ilgilenen ve Hamas yönetiminin ortadan kaldırılmasının ardından ‘yenilenmiş’ bir Filistin hükümetinin Gazze Şeridi'nin yönetimini almasını, Arap güçlerinin de bu süreçte geçici olarak sorumluluklar üstlenmesini isteyen ABD'ye hitap ediyor.

Gazze’deki savaş, Arap ülkelerini 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşananların tekrarlanamayacağı konusunda önemli bir sonuca ulaştırmış gibi görünüyor.

Bildiride Hamas’ın Filistin düzeyinde bir sonraki aşamayla doğru bir şekilde ilgilenebilmesi için net ve benzersiz bir yol haritası çizildi. Bu çerçevede Hamas’a iki seçenek sunuldu. Buna göre Hamas ya Filistin halkının tek meşru temsilcisi olan FKÖ’ye katılıp iki devletli çözüme dayalı bir ulusal proje üzerinde anlaşacak ya da bekasına yönelik bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu bir dönemde Arap ülkelerinin verdiği ortak desteği kaybedecek. Bunun yanında bildirideki İsrailli rehinelerin ve Filistinli tutukluların serbest bırakılması çağrısı da Hamas'a Gazze Şeridi'nde ateşkese varmak yerine İsrailli rehineler kartı üzerine bahse girmenin ucu açık bir seçenek olamayacağı mesajı verdi.

Nitelikli bir siyasi ek

Bahreyn’deki zirvede ayrıca Filistin meselesinin iki devletli çözüm temelinde çözüme kavuşturulması amacıyla BM himayesinde uluslararası bir konferans düzenlenmesi için ortak bir çağrı yapıldı. Arap ülkelerinin dışişleri bakanları derhal harekete geçmeye, Batılı ülkelerin ve diğer ülkelerin dışişleri bakanlarıyla iletişim kurarak Filistin devletini bir an önce tanımaları için çalışmaya teşvik edildi.

Bu iki husus öncelikle yeni olduğundan, ikinci olarak ise Arap ülkelerinin Filistin-İsrail çatışmasına nihai çözüm getirmeye yönelik yaklaşımlarını pratik adımlara dönüştürme konusundaki kararlılıklarını yansıttığından bildiride nitelikli bir siyasi ek oluşturdu. Gazze’deki savaş, Arap ülkelerini 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşananların tekrarlanamayacağı konusunda önemli bir sonuca ulaştırmış gibi görünüyor.

Bu durum, bildiri metninde Filistin'deki olayları bölgedeki istikrarla ilişkilendiren çeşitli paragraflarda yansıtılıyor. Bu da Arap ülkelerinin Filistin meselesine ilişkin vizyonunu, ana başlığı istikrar arzusu olan ve tüm bölgeyi kapsayan daha geniş kapsamlı bir vizyonun parçası haline getiriyor. Bahreyn Bildirisi’nde ‘istikrar’ kelimesinin 11 kez geçmesi, Arap ülkelerinin bölgenin şiddet ve sürekli çatışma döngüsü içinde kalacağına dair artan korkularını açıkça ortaya koydu.

jıkol
Bahreyn'in başkenti Manama'da 16 Mayıs'ta 33'üncüsü düzenlenecek olan Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne katılacak Arap ülkelerinin liderleri karşılama mesajı yazan bir reklam panosu

Bahreyn Bildirisi, bir yandan Ortadoğu'da savaşın yayılmasından duyulan korkuyu ifade ederken diğer taraftan Arap ülkelerindeki diğer meseleleri ve krizleri, kontrol altına alınmaları, etkilerinin sınırlandırılması ve yayılmalarının önlenmesi açısından ele alıyor. Fakat Arap ülkelerinin bir sonraki aşamaya dair önceliğinin, bölgede barış sürecinin yeniden başlatılması için uluslararası siyasi zeminin hazırlanmasının ilk adımı olarak İsrail'in Gazze Şeridi'de yürüttüğü savaşın durdurmak olduğu da açık. Ancak Arap ülkelerine göre yeni başlatılacak sürecin daha önceki süreçlerden farklı olarak İsrail'in zorbalık mantığını ortadan kaldıran ve Filistin meselesini başta İran'ın müdahalesi olmak üzere dış müdahalelerden arındıran iki devletli bir çözüme dayalı nihai bir çözümün önün açması gerekiyor. Öte yandan tüm bu girişimler, Suriye'de demografik değişikliklere yol açacak her türlü girişimin reddedildiği vurgulanan Bahreyn Bildirisi’nde de belirtildiği üzere, Arap ülkelerinin yüksek çıkarlarıyla çelişen yabancı gündemleri takip eden, uygulayan ve bölgede giderek büyüyen ‘milis imparatorluğu’ tarafından gölgeleniyor. O halde bölgedeki meselelerin ve krizlerin birbiriyle ne denli ilişkili olduklarına dair herhangi bir şüpheye yer var mı?

*Bu makale Şarku'l Avsa tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.


Selena Gomez'in yeni filmi Cannes'ı kasıp kavurdu

130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
TT

Selena Gomez'in yeni filmi Cannes'ı kasıp kavurdu

130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)
130 dakikalık drama, 77. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışıyor (Pathé)

Fransız yönetmen Jacques Audiard, dün gece Cannes'a dönerek dünyayı Emilia Perez'le tanıştırdı. Yönetmenin yeni filmi seyirciler tarafından coşkuyla karşılandı

Başrollerini Zoe Saldaña, Selena Gomez ve Karla Sofía Gascón'un paylaştığı İspanyolca müzikal drama Emilia Pérez, Cannes Film Festivali'nde bu yıl en büyük alkışı aldı.

11 dakika ayakta alkışlandı

31 yaşındaki Gomez, yeni filminin tam 11 dakika boyunca alkışlanarak ıslık ve tezahüratlarla karşılanması karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.

dvferbt
Prömiyerde ABD'li aktris Gomez'e Venezuelalı aktör Edgar Ramirez ve Zoe Saldana eşlik etti (AFP)

Film sona erip jenerik akmaya başladığında, daha ışıklar yanmadan "Bravo" sesleri yükselmeye başladı. Saldaña ve Gascón gözyaşları içinde kalırken Gomez de yüzünü elleriyle kapatmıştı.

İzleyiciler filmi ayakta alkışlarken yönetmen Jacques Audiard, balkondan şapkasını sallayarak teşekkür etti. Yönetmen sözlerini bitirdikten sonra alkışlar iki dakika daha devam etti. 

"Hiç bu kadar iyi olmamıştı"

Müzikalin başrol oyuncuları Saldaña ve Édgar Ramírez de kucaklaşarak başarıyı kutladı.

Filmde beden uyum operasyonu olmak isteyen bir uyuşturucu karteli liderini canlandıran Gascón için de büyük alkış koptu. 

Filmde Zoe Saldaña hayal kırıklığına uğramış bir avukatı, Selena Gomez uyuşturucu baronunun karısını, Édgar Ramírez de tehlikeli bir aşığı canlandırıyor. 

Hollywood Reporter yazarı David Rooney, müzikalin melodram ve kara filmi buluştururken Almodóvarvari bir mizahı benimsediğini yazdı. Rooney, Gascon'u "harika bir keşif" diye nitelendirirken Saldaña için de "Hiç bu kadar iyi olmamıştı" ifadelerini kullandı.

Audiard senaryoyu sık sık birlikte çalıştığı Thomas Bidegain ve Léa Mysius ile birlikte yazdı. 

72 yaşındaki yönetmen, daha önce Yeraltı Peygamberi (Un Prophète), Pas ve Kemik (De Rouille et D'os) ve Paris, 13. Bölge (Les Olympiades) gibi filmlere imza atmıştı.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter, Deadline


Marvel'dan Örümcek Adam müjdesi

Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
TT

Marvel'dan Örümcek Adam müjdesi

Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)
Spider-Man: The Animated Series'de Örümcek Adam'ı Amerikalı oyuncu Christopher Daniel Barnes seslendirmişti (Fox)

Marvel yöneticisisinden Örümcek Adam (Spider-Man) hayranlarına müjde: Peter Parker ve Mary Jane geri dönebilir. 

Marvel yetkilisi Brad Winderbaum, 1994'le 1998 arasında ekranlara gelen meşhur animasyon Spider-Man: The Animated Series'in X-Men '97'yle aynı çizgide devam edebileceğinin ipuçlarını verdi.

10 bölümden oluşan X-Men '97, 1992'den 1997'ye kadar Fox Kids'de izleyiciyle buluşan X-Men: The Animated Series'in devamı niteliğinde.

Disney+'ta 20 Mart'ta gösterime giren X-Men '97, mutantların liderleri Profesör Charles Xavier'ı kaybetmelerinin ardından yaşadığı yeni zorlukları anlatıyor. 

Marvel Stüdyoları Yöneticisi, izlenme rekorları kıran X-Men '97'deki kameosuyla ekranlara gelen Örümcek Adam'ın kendi çizgi dizisinin yeniden canlanma ihtimaline değindi.

ScreenRant'in sorularını yanıtlayan Marvel Stüdyoları Televizyon, Yayın ve Animasyon Başkanı Brad Winderbaum, Spider-Man '98'in gerçekleşme olasılığıyla ilgili heyecan verici bir açıklama yaptı.

"Belki bir gün"

Sözlerine "Onları tekrar ekranda birlikte görmek inanılmaz" diye başlayan Winderbaum, şöyle devam etti:

Keşke Madam Web'le olan tüm o macerayı anlatabilsek! Belki bir gün... Biz hayranlar bunu kesinlikle hayal edebiliriz.

Spider-Man: The Animated Series, 19 Kasım 1994'ten 31 Ocak 1998'e kadar Fox Kids'de 5 sezon boyunca gösterilmişti.

65 bölümden oluşan dizi, Empire State Üniversitesi öğrencisi Peter Parker'ın Örümcek Adam kostümü altındaki sorumluluklarıyla özel hayatındaki sorunlar arasında denge kurmaya çalışmasını konu alıyordu.

Independent Türkçe, ScreenRant, Variety


İnek, domuz ve geyiklerin atası bulundu

Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
TT

İnek, domuz ve geyiklerin atası bulundu

Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)
Militocodon lydae adlı türün, hepçil beslendiği tahmin ediliyor (Denver Doğa ve Bilim Müzesi)

İnek, domuz ve geyiklerin içinde yer aldığı toynaklı hayvanların atası bulundu. Bulgular, dinozorların yok olmasından sonra ortaya çıkan memelilerin geçmişine ışık tutuyor. 

Bilim insanları ABD'nin Colorado eyaletinde kafatası ve çene kemiğini keşfettikleri hayvanın, toynaklılar takımının atası olduğunu düşünüyor. Militocodon lydae adı verilen hayvanın 270 ila 450 gram ağırlığında, yaklaşık bir fare boyutunda olduğu tahmin ediliyor. 

Dinozorların yok olmasından yaklaşık 610 bin yıl sonraya tarihlenen fosiller, bu memeli türünün 65 milyon yıl kadar önce yaşadığına işaret ediyor. İlk primatlar olarak kabul edilen Purgatorius da 56 ila 66 milyon yıl önceye denk gelen Paleosen dönemde ortaya çıkmıştı.

Journal of Mammalian Evolution adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, üç boyutlu yeniden yapılandırma yaparak ve kemikleri diğer fosil örnekleriyle karşılaştırarak Militocodon lydae'nin bazı modern hayvanlarla ilişkisine ışık tuttu.

Bu hayvanın dişlerini öğütme değil, kesme ve ezme amaçlı kullanması; inek, domuz ve geyik gibi canlıların atası olduğuna işaret ediyor. Bu canlıların yer aldığı toynaklılar takımı at, gergedan, zürafa, koyun ve su aygırı gibi çeşitli hayvanları barındırıyor.

Görsel kaldırıldı.
Militocodon lydae'nin kafatası fosili, bu döneme ait yeterli kalıntı bulunamamasından dolayı önem arz ediyor (Journal of Mammalian Evolution)

Öte yandan araştırmacılar bu türün toynaklıların atası olduğunun yeni keşif ve çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. 

Dinozorların yok olmasından sonra ortaya çıkan hayvanlara ait pek fosil bulunamaması, bu döneme dair araştırmalar önünde engel teşkil ediyor. Bu nedenle yeni bulgular, bu dönemde ortaya çıkan Periptychidae familyası hakkında önemli boşlukların doldurulabilmesi açısından önem taşıyor. 

Araştırmaya liderlik eden Tyler Lyson bu döneme ait bir kalıntı bulmalarını şöyle değerlendiriyor: 

Bir memeliye ait kafatası fosilinin keşfi ve tanımlanması, Dünya'daki son kitlesel yok oluştan sonra memeli türlerinin arttığı ilk dönemin belgelenmesinde önemli bir adım.

Independent Türkçe, Science Alert, Cosmos Magazine, Journal of Mammalian Evolution


Oleksandr Usyk'e kaybeden Tyson Fury: Hakemler Ukrayna'nın tarafını tuttu

Tyson Fury (solda), profesyonel kariyerinin ilk yenilgisini alırken Oleksandr Usyk (sağda) ise yenilmezliğini sürdürdü (Reuters)
Tyson Fury (solda), profesyonel kariyerinin ilk yenilgisini alırken Oleksandr Usyk (sağda) ise yenilmezliğini sürdürdü (Reuters)
TT

Oleksandr Usyk'e kaybeden Tyson Fury: Hakemler Ukrayna'nın tarafını tuttu

Tyson Fury (solda), profesyonel kariyerinin ilk yenilgisini alırken Oleksandr Usyk (sağda) ise yenilmezliğini sürdürdü (Reuters)
Tyson Fury (solda), profesyonel kariyerinin ilk yenilgisini alırken Oleksandr Usyk (sağda) ise yenilmezliğini sürdürdü (Reuters)

Britanyalı Tyson Fury, Oleksandr Usyk'in kendisini açık farkla yenerek tartışmasız ağırsıklet unvanını kazanmasının ardından hakemleri ülkesi "savaşta" olduğu için Ukraynalı'ya yardım etmekle suçladı.

Usyk, 18 Mayıs Cumartesi günü Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde Fury'ye karşı bölünmüş kararla galip geldi. Usky iki puan kartında 115-112 ve 114-113 kazanırken üçüncü kartta da Fury 114-113'e kazandı. 

9. rauntta Usyk, Fury'ye kötü bir şekilde zarar verdiğinde dövüşün bitirilmemesi Fury için şans olarak değerlendirilebilir. 37 yaşındaki Usyk, 35 yaşındaki Fury'yi fena halde sarstı ancak hakem Britanyalı'ya tuhaf bir geri sayım hakkı tanıyarak muhtemelen onu nakavttan kurtardı. Buna rağmen Fury, hak ettiği zaferin elinden alındığını düşünüyor.

Fury mağlubiyetinin ardından ringde yaptığı açıklamada, "Ülkesi savaşta, bu yüzden savaştaki ülkenin tarafını tutuyorlar" dedi. Fury, profesyonel kariyerinin ilk yenilgisini alırken Usyk ise yenilmezliğini sürdürdü.

Fury, "Bu dövüşü kazandığıma inanıyorum, o da birkaç raund aldı ama çoğunu ben kazandım" diye ekledi.

İkimiz de iyi bir dövüş ortaya koyduk. Onun ülkesi savaşta, bu yüzden savaştaki ülkenin yanında yer alıyorlar. Hiç şüpheniz olmasın, bana göre o dövüşü ben kazandım. Rövanş anlaşmamız var. İyi bir delikanlıya karşı bölünmüş kararla kaybettim. Ekimde tekrar dövüşeceğiz. Tebrikler, Oleksandr.

Usyk'in galibiyeti onu, 1999'da Evander Holyfield'ı yenerek kazandığı bu unvanı, 2000'de kemerlerinin birinden vazgeçmek zorunda kalarak kaybeden Lennox Lewis'ten bu yana ilk tartışmasız ağırsıklet şampiyonu yaptı.

Independent Türkçe


Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hata

Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
TT

Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hata

Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)
Ünlü seyahat bloggerı Chelsea McCormack, özellikle mutfakta hangi eşyaların olduğuna ve ev kurallarına dikkat edilmesini öneriyor (Unsplash)

Yazın yaklaşmasıyla birlikte pek çok kişi tatil planları yapmaya başladı. Ancak bütçelere fazla gelen otel fiyatları, alternatif arayışlarını beraberinde getiriyor.

Pek çok kişi, seyahatini Airbnb gibi platformlarla daha ucuza mal etmeye çalışıyor. Diğer yandan sahte yorumlar ve puanlar, hangi mekanın daha iyi olduğunu bulma çabasında suları bulandırıyor. 

ABD'nin Washington Post gazetesinin seyahat muhabiri Natalie B. Compton, kendi deneyimlerinden yola çıkarak Airbnb'den ev kiralarken yapılmaması gereken 5 hatayı sıraladı. 

  1. Yatak eksikliği: 2018'de Paris'e gittiğinde geceliği 60 dolar ev bulunca orayı hemen tuttuğunu anlatan Compton, fotoğraflara bakarken bir şeyi fark etmediğini söylüyor. Büyük pencerelerin, evin bulunduğu yerin ve fiyatın etkisiyle dikkatini çekmeyen bu durum, ona bel ağrısı olarak dönmüş. Çekyatta ya da koltukta uyumamak için buna dikkat etmeniz gerekiyor. 
  2. Merkezi yer ararken kendini barlar sokağında bulmak: Gece hayatı için Beyrut gibi yerlere gidebilirsiniz. Merkezi bir yerde ev tutmak da güzel olabilir. Peki ya sesler hiç dinmiyorsa? Kulaklarınızı tıkaçla kapasanız bile müziğin titrettiği duvarlar uykunuza engel olabilir.  Benzer bir şekilde kiraladığınız yer et ve balık pazarının yakındaysa burnunuz bayram etmeyecektir. İçeri doluşabilecek sinekler de cabası…
  3. Penceresizlik: Vietnam'ın başkenti Hanoi'nin merkezinde 30 dolara oda bulmak gayet iyi ama penceresiz olmasını göz önüne alıyorsanız. Bu eksikliğin özellikle uzun vadede yıpratıcı olabileceğini düşünmek lazım. 
  4. Sıcak havada klimasız kalmak: Seyahat muhabiri Natalie B. Compton, Hawaii'nin Maui adasında gittiğinde bir karavanda kalmaya karar verdiğini belirtirken nerede uyuyabileceğine ve muhtemel park yerlerine baktığını ancak klimayı hiç düşünmediğini söylüyor. Bunun sonucunda sauna etkisini derinden yaşamış. Tropik havaların etkili olduğu yerlerde hiç yapılmaması gereken bir hata…
  5. Banyo ve tuvaletin durumu: Tatil, sevgilinizle ayrı bir güzelliğe ulaşabilir. Uzun yürüyüşlerin ardından odanıza ulaştığınızda duşla serinlemek de iyi fikir. Ancak tuvaletin ses izolasyonu yoksa çiftlerin arası biraz gerilebilir. 

Independent Türkçe, Washington Post, One Chel of an Adventure


İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki romantik komediye ateş püskürdü

Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)
Gelinin Annesi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden sadece 13 puan alabildi (Netflix)

Netflix izleyicileri, yayın platformuna yeni eklenen romantik komediyle ilgili demediğini bırakmadı. 

Yayın devinde 9 Mayıs'ta gösterime giren Gelinin Annesi (Mother of the Bride) Brooke Shields, Miranda Cosgrove, Chad Michael Murray ve Benjamin Bratt gibi isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip.

Romantik komedide ayrıca Suits'ten tanınan Rachael Harris'in yanı sıra Michael McDonald, Wilson Cruz ve Tasneem Roc da rol alıyor. 

Yapımcılığını 58 yaşındaki Shields'ın üstlendiği ve Kötü Kızlar'la (Mean Girls) Çılgın Cuma (Freaky Friday) gibi komedilere imza atan Mark Waters'ın yönettiği romantik komedinin çekimleri 6 hafta boyunca Tayland'da gerçekleştirildi. 

Brooke Shields, 30 yaşındaki eski Nickelodeon yıldızı Miranda Cosgrove'un canlandırdığı Emma'nın gergin annesi Lana rolünde. 

Netflix, 18 yaşından küçük izleyicilere uygun olmadığını belirttiği filmin konusunu şöyle özetliyor:

Bir anne üzerine titrediği kızının düğünü için tropik bir adaya gider. Ancak damadın babasının, onlarca yıldır görmediği eski sevgilisi olduğunu keşfetmesi uzun sürmez.

Netflix izleyicileri filmin gittikçe karmaşıklaşan finalinden yakınmak için sosyal medyaya akın etti.

"Bu yıl izlediğim en kötü film"

Öfkeli bir izleyici şöyle yazdı:

Kimse filmi gelin ve damadın üvey kardeş olmasıyla bitirmenin garip olduğunu düşünmedi mi?

Başka bir izleyici de şöyle isyan etti:

Bu yıl izlediğim en kötü film Gelinin Annesi. Gelinin annesi ve damadın babası nasıl olur da çocukların düğün gününde nişanlanır?

"Bu senaryoyu kim yazdı?"

Bir diğer izleyici de Twitter'da yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı:

Bu evli çocukları üvey kardeş yapmaz mı? Bu senaryoyu kim yazdı?

Filmden memnun kalmayan başka bir seyirciyse öfkesini şu sözlerle dile getirdi:

Gelinin Annesi çok garipti. Yani iki eski sevgilinin çocukları evleniyor ve sonra o eski sevgililer bir kez daha denemeye karar veriyor ve sonunda dönüp nişanlanıyorlar... Sanki bu çocuklarını üvey kardeş yapmayacakmış gibi.

Bir izleyici de şöyle yazdı:

Gelinin Annesi'ni izliyorum ve konunun ensest olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.

Bir izleyici de senaryonun yapay zeka kullanılarak yazılmış olabileceğini öne sürdü:

Netflix'teki Gelinin Annesi o kadar kötü ki iyi anlamda kötü bile değil. Senaryoyu yapay zeka yazmış olabilir.

"12 yaşında bir çocuk yazmış"

Başka biri vaktini çaldığı için filme öfkelendi:

Gelinin Annesi çok aptalcaydı. Hayatımın 90 dakikasını nereden geri alabilirim?

Son olarak hayal kırıklığına uğramış bir izleyici, filme ateş püskürerek şunları yazdı: 

Gelinin Annesi şimdiye kadar izlediğim en kötü filmlerden biri. İzlediğim için çok utandım. Yemin ederim 12 yaşında bir çocuk yazmış.

Independent Türkçe, Daily Mail, Metro