Taliban: Molla Ömer’in oğlu yaşıyor

Taliban’ın geçtiğimiz pazartesi günü düzenlediği intihar saldırısı sonrasında Vardak’taki askeri istihbarat üssü önündeki Afgan askerleri (EPA)
Taliban’ın geçtiğimiz pazartesi günü düzenlediği intihar saldırısı sonrasında Vardak’taki askeri istihbarat üssü önündeki Afgan askerleri (EPA)
TT

Taliban: Molla Ömer’in oğlu yaşıyor

Taliban’ın geçtiğimiz pazartesi günü düzenlediği intihar saldırısı sonrasında Vardak’taki askeri istihbarat üssü önündeki Afgan askerleri (EPA)
Taliban’ın geçtiğimiz pazartesi günü düzenlediği intihar saldırısı sonrasında Vardak’taki askeri istihbarat üssü önündeki Afgan askerleri (EPA)

Afganistan ABD'nin ülkeye müdahalesinden (2001-2004) bu yana en şiddetli çatışma dönemini yaşıyor. Kabil hükümeti ve ABD kuvvetleri ile Taliban güçleri arasındaki savaşın şiddetlenmesinin sebebinin ise paradoksal olarak ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad ve Taliban siyasi heyeti arasındaki barış müzakereleri olduğu belirtiliyor.
Taraflar müzakerelerde ellerini güçlendirmek için sahadaki etkinlik alanlarını arttırmaya çalışıyorlar
.
Afganistan hükümeti, 22 Ocak’ta Kandehar Vilayeti’nde 3 terör hücresinin ele geçirildiğini açıkladı. Afganistan resmi kaynakları ise başkent Kabil’in batısındaki Vardak Vilayeti merkezinde bulunan Meydanşehr bölgesinde Afgan istihbaratı tarafından kullanılan askeri bir üssün imha edildiğini duyurdu.
Afganistan hükümeti, patlak veren çatışmalar sırasında 12 istihbarat çalışanının yaşamını yitirdiğini açıkladı. Ancak daha sonra bu oran 45’e, 65’e ve bazı resmi kaynaklara göre de 70’e yükseldi.
Kaynaklar, çatışmalarda 100 kişinin de yaralandığını duyurdu. Haber sitelerinin Afganistan ordusundan aktardığına göre, Taliban’ın bomba yüklü bir araçla düzenlediği saldırıda 126 istihbarat personeli yaşamını yitirdi. Çok sayıda kişinin bulunduğu bir alanda patlamanın yaşandığı ve onlarca kişinin öldüğü belirtildi.
Patlama, 2 Taliban militanının üsse girmesinin ardından yaşanırken, birçok istihbarat personeline de ateş açıldığı ifade edildi.
Taliban ise, Vardak Vilayeti’ndeki askeri üsse saldırı düzenlenen 3 unsurunun görüntülerini paylaşırken, unsurların Helmend, Zabul ve Gazne’den olduğunu açıkladı.
Afganistan Savunma Bakanlığı’nda üst düzey bir yetkiliden alıntı yapan bir ABD Savunma Bakanlığı kaynağı, Taliban saldırısında 8’i istihbarat lideri olmak üzere 126 istihbarat personelinin öldürüldüğünü açıkladı. Kaynak, Taliban’ın Afgan güçler arasında daha fazla kayıpların yaşanmasını ve saflarını terörize etmeyi amaçladığını söyledi. Afganistan’da yayın yapan TOLOnews haber ajansı ise, üsse giren Taliban militanlarının Afgan askeri üniforması giydiğine dikkati çekti. Aktarılana göre, Kabil’in yaklaşık 50 km güneyindeki Vardak Vilayeti’nde yer alan Meydanşehr bölgesinde istihbarat üssüne giren Taliban militanları, bomba yüklü bir araç kullanıyordu. Vardak meclis üyesi Abdul Vahid Ekberzey’e göre 3 Taliban unsurunun bulunduğu Toyota marka bir araç da söz konusu otomobili takip ediyordu.
Yerel meclis başkanı Ahtar Muhammed Tahiri ise yaptığı açıklamada, “Bu, büyük bir kayıp. İstihbarat personelleri, rekor sayılarda ölen Afgan polisi ve askerlerinden daha donanımlı ve eğitimliydi. Saldırganlar, Afgan özel kuvvetleri üniformaları giyerek üslere baskın düzenledi” dedi.
Öte yandan Ulusal Güvenlik Müdürlüğü (Afganistan İstihbaratı), ülkenin güneyindeki Kandehar Vilayeti’ndeki operasyonlar sırasında 3 terör ağının ele geçirildiğini açıkladı. Afganistan’da yayın yapan Hama Press haber ajansına göre ağlar, geçtiğimiz hafta düzenlenen operasyonlarda ele geçirildi. Terör ağlarının, istihbarat ajanları tarafından tutulan 30 silahlı saldırgandan oluştuğu belirtilirken, tutuklu militanların bombalı saldırılar, intihar eylemleri ve silahlı saldırılar da dahil olmak üzere büyük yıkıcı faaliyetlerde yer aldığı ifade edildi. Bölge valilik bürosu ise Kandehar Vilayeti’ndeki silahlıların, özellikle güvenlik bileşenlerini, güvenlik kontrol noktalarını ve lojistik konvoyları hedef alan saldırılar düzenlediğini söyledi.
Öte yandan Taliban sözcüsü Zebihullah Mucahid, İran Haber Ajansı’nın Taliban lideri Molla Muhammed Ömer’in oğlu Molla Muhammed Yakub’un öldürüldüğüne ilişkin haberlerini yalanladı. Mucahid, Afgan istihbarat ajanlarını ve ABD’nin Afganistan Temsilcisi Zalmay Halilzad’ı, Molla Muhammed’in öldürüldüğü söylentilerinin arkasında olmakla suçladı.
Taliban sözcüsü, “Şükürler olsun ki bu söylentinin doğruluk payı yok. Molla Muhammed Yakub’un sağlık durumu iyi ve hiçbir şekilde yaralı değil. Güvenli bir alanda yaşıyor” dedi. İran Haber Ajansı IRNA, Taliban hareketinin kurucusu ve ilk lideri Molla Ömer’in oğlu Molla Muhammed Yakub’un  Pakistan’da öldürüldüğünü açıklamıştı.
Ajans, Molla Yakub’un Afganistan sınırı yakınlarındaki Peşaver bölgesinde kimliği bilinmeyen kişiler tarafından öldürüldüğünü belirtmişti. IRNA, silahlıların Molla Yakub’u kaçırdığını ve daha sonra onu öldürdüğünü duyurmuştu.
Ancak Afganistan’da Taliban lideri yardımcısı olan Seraceddin Hakkani’nin yakın bir arkadaşı, Molla Yakub’un Peşaver’de öldürüldüğü iddialarının asılsız olduğunu vurguladı. Kaynak, “Molla Yakub, Peşarve’de değildi. Afganistan’da yaşıyor ve Pakistan topraklarında değil. Çalışma alanları da Afganistan’ın güneyidir” dedi. Seraceddin Hakkani’nin yakın arkadaşı Dr. Mahmud Hanafi, Molla Muhammed Yakub’a dair çıkarılan bu söylentilerle amaçlananın, Taliban’ın birçok cephede ilerleme kaydetmesini engellemek olduğunu belirtti. Dr. Hanafi, ABD Temsilcisi Zalmay Halilzad ve Taliban temsilcileri arasında geçtiğimiz ay Abu Dabi’de Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan heyetlerin de katılımıyla düzenlenen müzakere turunda yer almıştı.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

ABD ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine düzenlenen Beşinci KİK-ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti kapsamında bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı.

Zirvede başta ekonomi, ticaret ve yatırım olmak üzere bölgesel güvenlik ve siyasi durumla ilgili çeşitli dosyalar ele alınıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, bu zirvenin ABD ile iş birliğinin bir uzantısı olduğunu ve ABD ile Körfez ilişkilerinin stratejik bir ortaklık teşkil ettiğini vurguladı. Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yapan Muhammed bin Selman, 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Bu zirve bizi ABD'ye bağlayan stratejik ilişkinin bir uzantısıdır. Ülkelerimizin ve halklarımızın arzularını karşılamak üzere ilişkilerimizi güçlendirmek ve geliştirmek için birlikte çalışma isteğimizi yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.

7u8
Körfez liderleri ve temsilcilerinin Riyad'daki KİK-ABD Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'la çektirdikleri toplu fotoğraf (Reuters)

Bölgedeki zorlukların büyüklüğünden bahseden Muhammed bin Selman, “Bölgemizin yaşadığı zorlukların büyüklüğünün farkındayız… Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için kalıcı bir çözüm bulunmalı” dedi.

Muhammed bin Selman, Filistin sorununa Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Veliaht Prens bölgedeki zorluklara da değinerek, bölgedeki zorlukların büyüklüğünün farkında olduğunu vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.

Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesi de memnuniyetle karşıladığını ifade eden Muhammed bin Selman, “Bunun gerilimin kontrol altına alınmasına ve sükûnetin sağlanmasına katkıda bulunacağını umuyoruz” dedi.

Ukrayna konusunda ise “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.

KİK ülkeleri ABD ile yakın ticaret ve yatırım bağlarına sahip; aralarındaki ticaret hacminin 2025 yılında 180 milyar doları aşması öngörülüyor.

Kral Abdulaziz Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, bölgedeki ve dünyadaki ekonomik durumun yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, ateşkes ve yardım girişi ele alınacak. Gazze Şeridi’ne yardım girişi için yeni bir mekanizma önerilecek. Ayrıca ABD'nin İran'la yürüttüğü nükleer müzakereler ve iki taraf arasında yaşananların ayrıntıları ile bölgeye barış getirmenin yolları da ele alınacak.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi.

İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirterek, Tahran’ın nükleer silah elde edemeyeceğini, İran'la bir anlaşma yapmak istediğini, ancak İran'ın terörü desteklemeyi bırakması gerektiğini vurguladı.

gthyjuık
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Suriye konusunda ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump, “Suriye ile ilişkileri normalleştirmek Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Riyad'da yaptığımız görüşmeyle başladı” dedi.

dfrgthy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış bir gelecek için gerçek bir şans olduğunu belirtti.

Mevcut zirve, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, İran-ABD müzakereleri, ‘İran ekseni’ olarak adlandırılan yapının gerilemesi ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi arasındaki perde arkası gerilimler gibi bölgedeki önemli değişikliklerin arka planında gerçekleşiyor.

KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, çeşitli siyasi, ekonomik, ticari ve yatırım alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü ilişkilere ve ortak çıkarlara dayanıyor. Siyasi, askeri, ekonomik ve diğer yönler de dahil olmak üzere uzmanlık alanlarındaki uygulamaları takip etmek üzere ortak çalışma grupları için örgütsel bir çerçeve oluşturulmuş ve söz konusu ortaklık bu yönlerin ötesine geçerek kültür ve eğitim alanlarını da kapsamıştır.

Suudi Arabistan daha önce dört zirveye ev sahipliği yaptı. Zirvelerin ilki Mayıs 2015'te Camp David'de gerçekleşti. İkincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü ise Trump'ın ilk döneminde katılımıyla Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirildi. Dördüncüsü ise Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla gerçekleşti.