Arıların matematik bildiği ortaya çıktı

Arıların matematik bildiği ortaya çıktı
TT

Arıların matematik bildiği ortaya çıktı

Arıların matematik bildiği ortaya çıktı

Josh Gabbatiss – The Independent
Bilim insanları, arılara renkli şekiller üzerinden toplama ve çıkarma yapmayı öğretti.
Yapılan yeni bir araştırma, arıların temel matematik kavramlarını anlayabildiğini ortaya koydu. Araştırma, küçük bir beynin düşük zeka anlamına gelmediğini de göstermiş oldu.  
Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden bilim insanları, eğitim sürecinden geçirdikleri bir grup arının toplama ve çıkarma yapabildiklerini keşfetti.
Yeni araştırma kapsamında Dr. Scarlett Howard liderliğindeki ekip öncelikle arılarına, toplama ya da çıkarma için renkleri semboller olarak tanımayı öğretti. Spesifik olarak, mavi “daha fazla” ve sarı “daha az” anlamına geliyordu.
Ardından arılara “Y” şeklindeki labirentlere girmeleri öğretildi. Arıların bu labirentlerde iki şekil dizisi arasından seçim yapması gerekiyordu. Bu durumların her birinde, arılar eğer doğru seçimi yaparlarsa şekerli su ile ödüllendirildiler. Öte yandan yanlış seçim sonucunda acı bir tadı olan kininli suya maruz bırakıldılar.
Labirentlerin girişinde arılar, mavi ya da sarı renklerinde 1 ila 5 şekille karşılaştırıldılar. Daha sonra artı eksi 1 hata payı ile orijinal şekil sayısına ya da yanlış şekil sayısına doğru uçabilecekleri bir odaya yöneldiler. İlk olarak mavi ile karşı karşıya geldiklerinde toplama, sarı ile karşı karşıya geldiklerinde ise çıkarma yapmaları gerekti.
Araştırmacılar 100 deneme boyunca, 14 arıyı eğiterek ortalama yüzde 75 oranında doğru seçeneği seçmelerini sağladı.  
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Dr. Howard deneyleri, insanların matematik sembollerini kavramlarla ile ilişkilendirmeyi ilk kez öğrenmeleriyle karşılaştırdı. Howard, “Çocukken artı işaretinin iki ya da daha fazla miktarı toplamanız gerektiği anlamına geldiğini, eksi işaretinin ise çıkarma yapmanız gerektiği anlamına geldiğini öğreniyoruz” ifadelerini kullandı.
Araştırmaya katkıda bulunan Profesör Adrian Dyer ise şunları söyledi:
“Bulgularımız, ileri seviyede sayısal idrak yetisinin, daha önceki tahminlerin aksine, doğadaki hayvanlar arasında çok daha yaygın olarak bulunabildiğini ileri sürüyor. Eğer matematik için iri bir beyin gerekmiyorsa, yapay zekanın yeni problemler karşısında hızlı öğrenmesini geliştirmek için, hem uzun vadeli kuralların, hem de çalışma hafızasının karşılıklı ilişkisini tasarımlara dahil etmenin yeni yolları da olabilir.”
Bu, arıların sayılarla arasının iyi olduğunu kanıtlayan ilk araştırma değil. Daha önceki deneyler, arıların 4’e kadar sayabildiğini, hatta sıfır kavramını anlayabildiğini göstermişti.
Dr. Howard ve ekibi tarafından yürütülen araştırma, arıların daha az şekilli bir hedefi seçmeleri için teşvik edildiklerinde, şekilleri olmayan bir hedefin iki ya da üç şekilli bir hedeften daha azına sahip olduğunu anladıklarını ortaya çıkardı.   
Bu, insanlar bile sıfır kavramını değerlendirmenin diğer sayılara göre daha zor olduğunu düşünürken,  omurgasız bir hayvanın ilk kez sıfır soyut kavramını anladığını gösteriyor.
Bu tür hesaplamalara girişebilme yeteneği arılar için hemen faydalı olmayabilir ancak gelişmiş beyin gücü, çiçeklerde yiyecek ararken farklı renk ve şekil kombinasyonlarını hatırlamada onlara yardım edebilir.
Bu becerilere sahip hayvanların beyinlerinde karmaşık süreçleri yürütmesi ve karışık kuralları hatırlayıp, bu kuralları yeni çözümlere uygulaması gerekiyor. Matematik de bu nedenle uzun zamandır insanlara özgü bir beceri olarak düşünülüyordu ancak son yıllarda yapılan deneyler, bu becerinin hayvanlar aleminde de bulunduğu gösterdi. Şempanze, papağan ve güvercinler, toplama ve çıkarma yapma kapasitesi kanıtlanan canlılardan bazıları olarak biliniyor.
Yeni araştırmanın sonuçları Science Advances dergisinde yayımlandı.



NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
TT

NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

NASA, saatte 177 bin kilometreden daha hızlı bir şekilde galaksimizde ilerleyen, yıkıcı etkiler yaratma potansiyeline sahip bir "zombi yıldız"ı takip ediyor.

Son derece yoğun cisim, Samanyolu'nda bilinen 30 magnetarda biri. Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan ölü yıldız kalıntılarını ifade ediyor.

Sadece 20 kilometre çapa sahip Magnetar SGR 0501+4516'nın Güneş'ten daha fazla kütlesi var ve manyetik alanı, Dünya'nın manyetosferinden yaklaşık 1 trilyon kat daha güçlü.

Magnetar, Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar tarafından keşfedildi ve NASA bu "kaçak" cismi, "çizgi roman kahramanlarının süper güçlerine sahip" diye tanımlıyor.

NASA'nın Hubble Misyonu ekibi keşfi detaylandırdıkları blog yazısında, magnetarın evrenin bilinmeyen bir bölümünden geldiğini ancak evrenin en büyük gizemlerinden bazılarına ışık tutabileceğini belirtiyor.

Ekip, "Bir kişi magnetarın 600 mil (yaklaşık bin kilometre) yakınına gelse gökcismi, vücuttaki her atomu parçalayan, bilimkurgu filmlerinin meşhur ölüm ışınına dönüşür" diye yazıyor.

Bu kaçak magnetar, Samanyolu Galaksisi'ndeki örnekler arasında, başlangıçta tahmin edildiği gibi süpernova patlamasıyla oluşmama ihtimali en yüksek magnetar adayı. O kadar tuhaf ki hızlı radyo patlamaları diye bilinen olayların ardındaki mekanizmaya dair ipuçları bile sunabilir.

Görsel kaldırıldı.Magnetar adı verilen ultra güçlü manyetik alana sahip bir nötron yıldızının radyo dalgaları (kırmızı) yaymasının, bir sanatçı tarafından tasviri. Magnetarlar, hızlı radyo patlamalarını yaratan başlıca adaylar arasında yer alıyor (Bill Saxton/NRAO/AUI/NSF)


Gökbilimciler daha önce Magnetar SGR 0501+4516'nın komşu bir süpernovanın çekirdeğinin çökmesiyle oluştuğunu düşünüyordu ancak yeni gözlemler doğum yeri hakkında şüpheler uyandırdı.

Bu keşif magnetarın ya 20 bin diye bildirilen yaşından çok daha yaşlı olduğu ya da iki nötron yıldızının birleşmesiyle oluştuğu anlamına geliyor.

Keşfi yapan ekibe liderlik eden Ashley Chrimes, "Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan nötron yıldızlarıdır (yıldızların ölü kalıntıları)" diyor.

Magnetarları benzersiz kılan şey, Dünya'daki en güçlü mıknatıslardan milyarlarca kat daha güçlü olan aşırı kuvvetli manyetik alanları.

İspanya'nın Barselona kentindeki Uzay Bilimleri Enstitüsü'nden Nanda Rea ise şöyle ekliyor:

Magnetarların doğum oranları ve oluşum senaryoları, yüksek enerji astrofiziğinde en acil sorular arasında yer alıyor. Bunların, gama ışını patlamaları, son derece parlak süpernovalar ve hızlı radyo patlamaları gibi evrenin en güçlü geçici olaylarının çoğu üzerinde etkisi var.

Araştırma ekibi, magnetarın Samanyolu'ndaki güzergahını ve kökenini daha iyi anlamak için gözlemlerine devam edecek.


 Independent Türkçe, independent.co.uk/space