Dindar insanlar daha mutlu

Dindar insanlar daha mutlu
TT

Dindar insanlar daha mutlu

Dindar insanlar daha mutlu

Dindarlar, inançsız insanlara göre daha az sigara içiyor ve daha az alkol kullanıyor.
The Independent'te yer alan yeni bir çalışmaya göre, dini bir topluluğa aktif olarak katılan ve dindar yaşayan insanlar daha mutlu olma eğilimi gösteriyor.
Tarafsız bir bilgi kuruluşu olan Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırmada, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Avustralya dahil olmak üzere 20’den fazla sayıda ülkeye ait anket verileri analiz edildi.  Dindar olan ve dindar olmayan kişilerin yaşamları karşılaştırıldı.
Elde edilen sonuçlara göre, dini pratikleri uygulamayan veya bir topluluğa aktif olarak katılmayan yetişkinlere kıyasla, dini açıdan aktif insanlar genellikle daha mutlu ve ‘sivil katılım’ konusuna daha ilgili. Yani seçimlerde oy kullanma veya topluluk gruplarına katılma gibi faaliyetler yapma olasılıkları daha fazla.
Ayrıca araştırma dini cemaatlere dahil olmanın, daha sağlıklı yaşam tarzı seçimleriyle paralel olduğunu, dindarların inançsız insanlara göre daha az sigara içtiklerini ve alkol kullandıklarını ortaya koydu.
Bununla birlikte, araştırmalar dindar insanların “egzersiz sıklığı ve obezite oranları” açısından daha sağlıklı olmadığını ve genel sağlık durumlarının daha iyi olduğuna dair beyanda bulunmadıklarını ortaya koydu, bu sebeple dindar olmanın sağlığa faydaları diğer yaşam alanlarını kapsamıyor.
Din ve mutluluk arasındaki bağı anlamak için araştırmacılar, insanları “aktif dindarlar” ya da en azından ayda bir kez dini törenlere katılanlar, kendisini bir dine ait olarak tanımlayan fakat dini törenlere daha az katılan “pasif dindarlar” ve son olarak da kendilerini bir dinin üyesi olarak tanımlamayanları “dini bağı olmayanlar” şeklinde üç kategori altında sınıflandırdı.
Çalışmada çoğunlukla dinin, dini törenlere en fazla katılımı teşvik ettiği Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkelerin anket verileri baz alındı. Ancak, bazı Afrika ve Asya ülkelerinden ve bölgelerinden gelen veriler de analiz edildi.
Araştırmacılar, ABD'deki aktif dindar yetişkinlerin üçte birinden fazlasının kendilerini çok mutlu olarak tanımladığını ve analiz edilen 12 ülkede, bir dinle bağı olmayan insanlara kıyasla, dini gruplar içinde aktif olan insanların, “istatistiksel açıdan ciddi oranda” daha mutlu olduğunu buldu. 
Genel olarak incelenen dokuz ülkede, dinle alakadar olan insanların, aktif olmayan dindar yetişkinlerle karşılaştırıldığında daha mutlu oldukları da ortaya çıktı.
Araştırma kapsamındaki ülkelerin hiçbiri, dini etkinliklere aktif olarak katılan insanların dindar olmayanlara kıyasla daha az mutlu olduğunu göstermedi. Ancak bazı ülkelerde dini bağlılık ve mutluluk arasındaki ilişkide çok az fark olduğu görüldü.
Araştırmacılara göre sonuçlar “çarpıcı” olsa da, “bu istatiksel rakamlar dini törenlere katılmanın doğrudan insanların yaşamını iyileştirmekten sorumlu olduğunu göstermiyor”.
Mutluluk ve din arasındaki bağlantıyı anlamak için daha fazla çalışma gerekiyor.
Yapılan ankette, pek çok dindar kişinin aynı zamanda diğer dini olmayan etkinliklere de gönüllü olarak katıldığı sonucu çıkmıştı.
Ancak yeni yapılacak araştırmalar bunun tam tersi olan şu sonucu da ortaya koyabilirler: Mutlu insanlar daha fazla dini etkinliklere katılıyorlar çünkü genel olarak mutsuz insanlara göre daha fazla sosyal etkinliğe katılma eğilimine sahipler.
Daha mutlu insanların dini etkinliklere katılma sebepleri, mutsuz insanlarla karşılaştırıldığında etkinliklere genel olarak daha fazla katılmasıyla bağlantılı olabilir.  
Dini etkinliklere katılan insanlar sırf kurdukları sosyal bağlantılardan dolayı da mutlu olmuş olabilirler.
2010'dan bu yana Pew Araştırma Merkezi’nin Dünya Değerler Araştırması Derneği ve Uluslararası Sosyal Araştırma Programı’nın yaptığı anketlerin baz alındığı bu çalışma, Ulusal İstatistik Ofisi'nin refah programına ilişkin önceki çalışması ile birlikte, mutluluk ve din arasındaki bağlantıyı inceleyen en son araştırma olma özelliğini taşıyor.  



Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
TT

Neandertaller 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at avlamış

Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)
Neandertallerin tahta mızrakları kullanarak topluca avlandığı düşünülüyor (Volker Minkus/Aşağı Saksonya Eyaleti Anıtları Koruma Dairesi)

Bilim insanları, Neandertallerin 200 bin yıl önce tahta mızraklarla at sürülerini avladığını öne sürdü. Yeni çalışma modern insanların en yakın akrabasının geçmişinde az bilinen bir döneme ışık tutuyor.

Almanya'nın Schöningen bölgesindeki arkeolojik kazı alanında 1994'te yapılan çalışmalarda, Paleolitik dönemden kalma bugüne kadarki en sağlam tahta mızraklar keşfedilmişti. 

İlk başta 400 bin ve sonra 300 bin yıl önceye tarihlenen mızrakları, modern insanlar (Homo sapiens) ve Neandertallerin ortak atası Homo heidelbergensis'in yaptığı düşünülüyordu. 

Ancak bulguları hakemli dergi Science Advances'ta 9 Mayıs Cuma günü yayımlanan çalışmaya göre mızraklar daha yeni ve muhtemelen Neandertaller tarafından kullanıldı.

Yeni bir yönteme başvuran bilim insanları, mızraklarla aynı tortu tabakasında bulunan salyangoz kabuklarının amino asit analizini yaparak silahları tarihledi. Bulgular aletlerin yaklaşık 200 bin yıl önce yapıldığına işaret ediyor.

Neandertallerin kullandığı anlaşılan bu silahlar, bozulmamış haldeki en eski tahta mızrak olma özelliğini koruyor. 

Araştırmacılar Neandertaller hakkındaki bilgilerin büyük bölümü 60 bin ila 40 bin yıl önceden geldiği için yeni çalışmanın önem arz ettiğini söylüyor.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden makalenin ortak yazarı Dr. Jarod Hutson "Schöningen, Neandertal davranışının daha eski yönünü gösteriyor ve bu da bir boşluğu dolduruyor ve 200 bin yıl önce Neandertallerin hayatında neler olup bittiğine dair çok net bir resim veriyor" diyor.

Dr. Hutson örneğin mızrakların "bu kadar eski bir şey için epey gelişmiş" seviyede olduğunu belirtiyor.

Kazı alanında, kesilerek öldürülmüş yaklaşık 50 atın kalıntıları da keşfedilmişti. Bilim insanları Neandertallerin bu hayvanları mızrakla avladığını düşünüyor. 

Araştırmacılar bölgenin, at ailelerinin hedef alındığı bir pusu ve avlanma alanı olduğunu öne sürerek makalede şöyle yazıyor:

Bu rutin başarı seviyesine ulaşmak için Schöningen'deki av saldırıları, ortak bir dizi hedefle tam bir işbirliği içinde gerçekleştirilmiş olmalı. 

Bu kadar koordineli bir avlanma stratejisinin varlığı, yaklaşık 200 bin yıl önce ciddi bir organizasyon ve iletişim becerisine işaret ediyor.

Ekip, bu dönemde yeni yeni ortaya çıkan Homo sapiens'le Neandertallerin birbirine daha önce düşünülenden daha fazla benzediğini tahmin ediyor.

Ancak bazı uzmanlar bulgulara şüpheyle yaklaşarak mızrakların ne zaman ve kim tarafından kullanıldığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Göttingen Üniversitesi'nden arkeolog Thomas Terberger, yer almadığı çalışma hakkında "Şu an için argümanları ilgi çekici buluyorum ama kesinlikle ikna edici değiller" diyor. 

Independent Türkçe, IFLScience, Interesting Engineering, AP, Science Advances