​Avustralya mültecilere kapıları kapatıyor

Avustralya Başbakanı Scott Morrison (AFP)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison (AFP)
TT

​Avustralya mültecilere kapıları kapatıyor

Avustralya Başbakanı Scott Morrison (AFP)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison (AFP)

Avustralya Başbakanı Scott Morrison ve üst düzey iki bakan, ülke dışındaki kamplarda göçmenlerin tedavi olma amacıyla ülkeye girişlerinin engellenmesi ve sıkı göç kurallarının korunması gerektiğini düşünüyor.
Mültecilerin ülkeye girişini yasaklayan Avustralya, katı göç politikası ile denizde yakalanan sığınmacıları Papua Yeni Gine ve Naura’daki kamplara gönderiyor.
Katı göç politikasına karşı çıkanlar, göç yasasını değiştirmek adına yeni bir yasa tasarısı sundu. Tasarı ile Papua Yeni Gine ve Nauru’dan gelen sığınmacıların sağlık durumunun değerlendirilmesinin yapılabilmesi için ülkeye giriş sağlanabilir. Avustralya Doktorlar Birliği kanun tasarısına destek verirken, hükümet bu durumun sığınmacılar tarafından istismar edileceğinden endişe duyuyor.
Başbakan ve bakanlardan tepki
Başbakan Morrison geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Avustralya sınırını tıp komitelerinin eline bırakamayız” açıklaması yaptı. Avustralya Göç Bakanı David Coleman ve Savunma Bakanı Christopher Pyne kanun tasarısına karşı olduklarını ifade etti.
Pyne konu ile ilgili yaptığı açıklamada, hükümetin Christmas Adası'ndaki gözaltı merkezini yeniden açmak zorunda kalacağını, bunun maliyetinin ise 1.4 Avustralya dolarına (992.32 milyon dolar) mal olacağını söyledi. Bakan tasarının geçmesi durumunda Papua Yeni Gine ve Nauru’dan yaklaşık bin sığınmacının hemen hepsinin, tıbbi değerlendirme için Avustralya’ya gelmesinin isteneceğini belirtti.
ABC televizyon kanalına dün röportaj veren Savunma Bakanı, sağlık sebebi veya başka yollarla sığınmacıların Avustralya’ya girebileceğini iddia etti.
Göçmen Bakanı ise konu ile ilgili olarak, tasarının Endonezya’ya giden binlerce sığınmacının insan kaçakçılarına Avustralya’ya geri dönmek adına para ödemelerine yol açacağını ifade ederek, problem yaşanan teknelerde birçok sığınmacının hayatını kaybettiğine vurgu yaptı.
Binlerce kişi denizde boğuldu
Sky News’e röportaj veren Coleman, bin 200 kişinin denizde boğulduğuna dikkati çekerek, gelen 50 bin kişiden 8 bininin gözaltı merkezine yerleştirildiğini ifade etti.
Avustralya Doktorlar Birliği Başkanı Tony Barton açıklamasında, hükümetin acil bakıma muhtaç olanlar için Avustralya’ya geçici transfer edilmelerine izin verilmesi gerektiğini belirterek, bunun için uygun mekanizmalar getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Parlamentoda yarın tasarının oylanabileceği ifade edilirken, iktidardaki koalisyon ve yedi bağımsız milletvekili ile tasarının kabul edilebilme ihtimalinin yüksek olduğu dile getirildi.
Hükümet, Mayıs ayında gerçekleşecek genel seçimler sebebiyle popülaritesini arttırabilmek adına bu tarz radikal kararlarla vatandaşlardan oy almayı planlıyor.



G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
TT

G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)

G20 ülkelerinin liderleri, Güney Afrika'da düzenlenen ve ABD'nin boykot ettiği zirvede, artan jeopolitik bölünmeler ve tırmanan uluslararası rekabet ortamında, bloğun ekonomik krizleri ele almadaki rolünün azaldığı konusunda uyarıda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump'ın yokluğundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Bunun çalışmalarımızı engellemesine izin vermemeliyiz. Görevimiz, karşı karşıya olduğumuz zorlukların üstesinden gelmek için orada olmak ve birlikte çalışmaktır" dedi. Bu arada Çin Başbakanı Li Çiang, "tek taraflılığın ve ticaret korumacılığının" yayılmasını eleştirerek "küresel dayanışmanın" durumunu sorguladı.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Trump'ın yokluğunu önemsiz göstermeye çalışarak, grubun uluslararası iş birliği için önemli bir platform olmaya devam ettiğini ve "çok taraflılığın önemini vurguladığını" belirtti.

 


Amerika, Avrupa'ya, blok ülkelerinin Rus askeri üretimiyle baş edemeyeceğini söyledi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (solda) ABD Ordu Bakanı Dan Driscoll ile el sıkışıyor (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (solda) ABD Ordu Bakanı Dan Driscoll ile el sıkışıyor (AFP)
TT

Amerika, Avrupa'ya, blok ülkelerinin Rus askeri üretimiyle baş edemeyeceğini söyledi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (solda) ABD Ordu Bakanı Dan Driscoll ile el sıkışıyor (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy (solda) ABD Ordu Bakanı Dan Driscoll ile el sıkışıyor (AFP)

Politico, dün bir Avrupalı ​​yetkilinin, ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll'un Avrupalı ​​büyükelçilere, Avrupa'nın Rusya'nın askeri üretimine ayak uyduramayacağını söylediğini aktardı. Bu, Ukrayna'da bir çözüm zamanının geldiğini ima ediyor.

İsmi açıklanmayan Avrupalı ​​yetkiliye göre Driscoll, büyükelçilere mükemmel bir anlaşma olmadığını, ancak daha sonra değil, acilen bir anlaşmaya varılması gerektiğini söyledi.

ABD Kara Kuvvetleri Bakanı, Ukrayna'nın Rusya ile savaşta kaybettiği toprakları geri alamayacağını, özellikle de Avrupalı ​​yetkililerin Ukrayna'nın kötü durumda olduğuna inandığını vurguladı.

Senato Demokrat Lideri Chuck Schumer, dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın Ukrayna barış planının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e istediği her şeyi verdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Axios haber sitesinden aktardığına göre kaynaklar, ABD'nin Cenevre'de Ukrayna ve Avrupa Birliği ülkeleriyle Trump'ın Rusya-Ukrayna çatışmasını sona erdirme planı hakkında görüşmelerde bulunacağını bildirdi.


ABD'nin uyarısı sonrası altı havayolu şirketi Venezuela'ya uçuşları iptal etti

Venezuela'daki Simon Bolivar Uluslararası Havalimanı'nın pistinde park halindeki uçaklar, (EPA)
Venezuela'daki Simon Bolivar Uluslararası Havalimanı'nın pistinde park halindeki uçaklar, (EPA)
TT

ABD'nin uyarısı sonrası altı havayolu şirketi Venezuela'ya uçuşları iptal etti

Venezuela'daki Simon Bolivar Uluslararası Havalimanı'nın pistinde park halindeki uçaklar, (EPA)
Venezuela'daki Simon Bolivar Uluslararası Havalimanı'nın pistinde park halindeki uçaklar, (EPA)

Venezuela Havayolları Sendikası'na göre, ABD Federal Havacılık İdaresi'nin bölgedeki önemli ABD askeri yığınağının ardından "artan askeri faaliyet" riskleri konusunda uyarıda bulunmasının ardından dün altı havayolu şirketi Venezuela'ya uçuşlarını iptal etti.

Venezuela Havayolları Sendikası Başkanı Marisela de Loaiza, İspanyol havayolu Iberia, Portekiz havayolu TAP, Şili havayolu LATAM, Kolombiya havayolu Avianca, Brezilya havayolu GOL ve Trinidad havayolu Caribbean'ın ülkeye uçuşlarını askıya aldığını, ancak askıya alma süresini belirtmediğini söyledi.

Bu arada, Panama havayolu Copa, İspanyol havayolu Air Europa ve Plus Ultra, Türk Hava Yolları ve Venezuela havayolu Laser uçuşlarına devam ediyor.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FHA), cuma günü Venezuela hava sahasındaki sivil uçaklara, "Venezuela ve çevresinde kötüleşen güvenlik durumu ve artan askeri faaliyetler" nedeniyle "dikkatli olmaları" çağrısında bulundu.

"Bu tehditler, uçuş, varış ve kalkış dahil olmak üzere tüm irtifalardaki uçaklar ve/veya yerdeki havaalanları ve uçaklar için potansiyel bir tehlike oluşturabilir" ifadelerini kullandı.

Washington, uyuşturucuyla mücadele operasyonu olduğunu iddia ettiği operasyon kapsamında Karayipler'e bir uçak gemisi saldırı grubu, diğer savaş gemileri ve gizli uçaklar konuşlandırdı, ancak Karakas asıl amacın Venezuela'da rejim değişikliği olduğundan endişe ediyor.

Uçaklara yönelik uyarı, Maduro liderliğindeki bir uyuşturucu kartelinin ABD tarafından terör örgütü ilan edilmesinden sadece birkaç gün önce geldi. Bazıları, bu kararın Maduro hükümetine karşı askeri bir harekatın habercisi olduğuna inanıyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ABD güçleri, eylül ayı başından bu yana Karayipler'de uyuşturucu taşıdığı iddia edilen 20'den fazla gemiye saldırılar düzenleyerek 80'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Ancak ABD, hedef aldığı teknelerin uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığına veya ülke için tehdit oluşturduğuna dair somut bir kanıt sunmadı ve bu operasyon ve beraberindeki askeri yığınak sonucunda bölgesel gerginlikler tırmandı.