Bangladeş: DEAŞ'lı Begüm vatandaşımız değil

​Şamima Begüm (solda) ve beraberindeki iki İngiliz kadının DEAŞ’a katılmadan önce 23 Şubat 2015 tarihinde Gatwick Havalimanı’ndaki güvenlik kamerası görüntüleri (AFP)
​Şamima Begüm (solda) ve beraberindeki iki İngiliz kadının DEAŞ’a katılmadan önce 23 Şubat 2015 tarihinde Gatwick Havalimanı’ndaki güvenlik kamerası görüntüleri (AFP)
TT

Bangladeş: DEAŞ'lı Begüm vatandaşımız değil

​Şamima Begüm (solda) ve beraberindeki iki İngiliz kadının DEAŞ’a katılmadan önce 23 Şubat 2015 tarihinde Gatwick Havalimanı’ndaki güvenlik kamerası görüntüleri (AFP)
​Şamima Begüm (solda) ve beraberindeki iki İngiliz kadının DEAŞ’a katılmadan önce 23 Şubat 2015 tarihinde Gatwick Havalimanı’ndaki güvenlik kamerası görüntüleri (AFP)

Bangladeş, DEAŞ mensubu Şamima Begüm'ü "Bangladeş vatandaşı olabileceği gerekçesiyle" İngiliz vatandaşlığından çıkartan Londra yönetimini kınadı.
2015 yılında Suriye’ye giderek DEAŞ terör örgütüne katılan Bangladeş asıllı İngiliz Vatandaşı Şamima Begüm, İngiltere yönetimi tarafından "başka bir ülkenin vatandaşı olabileceği" gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarılmıştı.
Bangladeş Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Begüm'ün Bangladeş vatandaşlığına sahip olmadığını ve ülkeye dönüşünün söz konusu olmadığı belirtildi.
Açıklamada, “Bangladeş, Şamima Begüm’ün Bangladeş vatandaşı olmadığını bir kez daha hatırlatır. Begüm, İngiltere doğumlu olup hiçbir zaman Bangladeş’e çifte vatandaşlık talebinde bulunmamıştır. Ayrıca aile bağları olmasına rağmen Bangladeş’i hiçbir zaman ziyaret etmemiştir. Bu nedenle Bangladeş’e girişi söz konusu değildir” ifadelerine yer verildi.
İngiltere hükümeti, yeni doğan bebeğinin sağlığı için İngiltere'ye dönmek istediğini söyleyen Begüm'ü İngiliz vatandaşlığından çıkarmıştı. Ancak böyle bir karar, bireyin başka ülke vatandaşlığına sahip olması halinde gerçekleşebiliyor. Aksi halde bir kişiyi devletsiz bırakmak uluslararası hukukun ihlali sayılıyor.
Bangladeş Dışişleri Bakanlığı, Begüm'ün, 'Bangladeş vatandaşı olarak tanımlanmasının yanlış ve kaygı verici olduğunu' söyledi.
Bakanlık ayrıca, Bangladeş'in 'terör ve şiddet içerek radikal hareketlere hiç hoşgörü göstermediğini' duyurdu.
Şamima Begüm'ün annesinin Bangladeş vatandaşı olduğuna inanılıyordu. Ailenin avukatları BBC'ye açıklamalarında, bu durumun Begüm'ün de doğrudan bu ülkenin vatandaşlığına sahip olabileceği anlamına gelebileceği yorumunu yapmıştı.
İngiliz resmi yayın kurumu BBC'ye konuşan Begüm, 'yalnızca bir ülkenin vatandaşlığına sahip olduğunu ve İngiltere'nin kendisine danışmadan vatandaşlığını iptal etmesinin yanlış olduğunu' söyledi.
Begüm, "Bangladeş'te doğmadım. Daha önce Bangladeş'i hiç görmedim. Doğru düzgün Bengalce de konuşmuyorum, dolayısıyla nasıl Bangladeş vatandaşı olduğumu söyleyebilirler" diye konuştu.
Şamima Begüm, Suriye'nin kuzeyinde kaldığı kampta hafta sonu bir erkek bebek dünyaya getirdi. Bebeğin Hollanda vatandaşı babasının da başka bir muhalif örgüte katıldığı düşünülüyor.
İngiltere İçişleri Bakanı Sacid Javid ise Avam Kamarası'ndaki konuşmasında ismini anmadan Begüm'ün durumuna ilişkin "Çocuklar acısını çekmemeli. Bir ebeveynin İngiliz vatandaşlığını kaybetmesi çocuğunun haklarını etkilemez" dedi.
Bakan Javid, bir kişinin vatandaşlığını kaybetmesinin ancak çok olağandışı durumlarda gerçekleşebileceğini söyledi ve örnek olarak da "bir bireyin temel değerlere sırtını dönmesi ve terörü desteklemesini" verdi.
Muhalif İşçi Partisi'nden Diane Abbott ise İçişleri Bakanı Javid'i Uluslararası İnsan Hakları Deklarasyonu'nu ihlal etmekle itham etti.
BBC'ye konuşan Begüm, "İngiltere'nin büyük, çok büyük bir hata yaptığımı anlamasını umuyorum. Gençtim ve saftım" dedi.
Suriye'ye gittiğinde 15 yaşında olan Begüm, IŞİD'le ilgili fikirlerinin Hollanda vatandaşı kocasının tutuklanıp işkence gördükten sonra değiştiğini söyledi.
Begüm'ün ailesinin avukatı Tasnime Akunjee, İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın Şamima Begüm'ü 'devletsiz bırakma' kararına karşı tüm yasal yolları kullanacaklarını söyledi.
Begüm daha önce ITV News televizyon kanalına verdiği röportajda İçişleri Bakanlığı'nın kararında 'üzüldüğünü' söylemiş ama kocası aracılığıyla Hollanda vatandaşlığına başvurmayı deneyebileceğini söylemişti.



Rusya’dan çekilen Batılı şirketler geri mi dönüyor?

Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
TT

Rusya’dan çekilen Batılı şirketler geri mi dönüyor?

Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)
Putin, Batılı şirketlerinin faaliyetlerinin Rus firmaların çıkarlarıyla çatışmaması gerektiğini söylemişti (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaşı nedeniyle ülkeden çekilen yabancı firmaların geri dönüşü için gerekli koşulların hazırlanması talimatını verdi.

Putin, ticari lobicilik faaliyetleri yürüten Delovaya Rossiya adlı kuruluşla düzenlediği toplantının ardından pazartesi günü yaptığı açıklamada, “dost olmayan” ülkelerden şirketlerin tekrar Rusya’da faaliyet gösterme ihtimalini gündeme getirdi.

Rus lider, ülkesinde ileri gelen iş insanlarının çağrısı üzerine yabancı firmaların yeniden iş yapmasına olanak sağlanması için rapor hazırlanmasını istedi.

1 Temmuz’a kadar sunulması beklenen raporda, hem Rus iş insanlarının talepleri hem de yabancı firmaların faaliyetleri incelenecek.

Rusya Başsavcısı İgor Krasnov da geçen hafta yaptığı açıklamada, ülkeye geri dönecek yabancı şirketlerin yakından takip edileceğini bildirmişti.

Ülke pazarına yeniden adım atacak firmaların, Rus şirketlerinin çıkarlarına hizmet edecek şekilde çalışmasını istediklerini söylemişti.

Putin de geçen ay yaptığı açıklamada Rusya’nın çıkarlarına uygun olmayan Batılı şirketlerin tekrar pazara girmesine izin vermeyeceğini söylemişti.

Rusya aleyhine faaliyetlerde bulunan firmalara farklı yaklaşılması gerektiğini savunan Putin, "Batılı şirketlerin Rusya’ya dönmek için özür dilemeleri yeterli olmayacak" demişti.

Rusya’dan ayrılan firmalarla ilgili bilgileri derleyen Leave Russia sitesinin verilerine göre, Putin’in emriyle Şubat 2022’de başlayan Ukrayna savaşının ardından aralarında McDonalds, Unilever, Renault ve Ford gibi büyük isimlerin yer aldığı 500’e yakın şirket ülkedeki faaliyetlerini tamamen durdurmuştu.  

Diğer yandan Kremlin, yabancı firmalara ait toplam 31 milyar ruble (yaklaşık 15,7 milyar TL) değerindeki varlığa da el koymuştu.

Independent Türkçe, RT, TASS, Reuters