Gök bilimciler evrenin geniş bir haritasını oluşturdu: Yüzbinlerce bilinmeyen galaksi var

Kara delikler çevrelerindeki maddeleri yutarken çevresine bir ışıma yayıyor (NASA)
Kara delikler çevrelerindeki maddeleri yutarken çevresine bir ışıma yayıyor (NASA)
TT

Gök bilimciler evrenin geniş bir haritasını oluşturdu: Yüzbinlerce bilinmeyen galaksi var

Kara delikler çevrelerindeki maddeleri yutarken çevresine bir ışıma yayıyor (NASA)
Kara delikler çevrelerindeki maddeleri yutarken çevresine bir ışıma yayıyor (NASA)

Gök bilimciler, daha önce varlığı bilinmeyen yüzbinlerce galaksiyi gösteren büyük gökyüzü haritasını açıkladı. Bu harita keşfedilmesi beklenenlerin sadece küçük bir yüzdesine ışık tutuyor.
The Independent'tan Andrew Griffin'in haberine göre 200’den fazla gök bilimciden oluşan uluslararası ekip tüm gökyüzünü içeren yeni bir radyoelektrik ışıma araştırmasının ilk bölümünü yayınladı.
Araştırmada kullanılan Düşük Frekans Dizisi (LOFAR) teleskopu yardımıyla evrenin derinlikleri hiç olmadığı kadar hassas bir şekilde görüntülendi.
Daha önce keşfedilmemiş galaksilerden yüzbinlerce bulundu. Bu devasa yıldız dizisi, kara delikler ve galaksi kümelerinin nasıl geliştiği dahil evrenin en büyük gizemlerinden bazılarına ışık tutabilir.
Radyo gökbilimi, normalde göremeyeceğimiz evrene ilişkin süreçleri bilim insanlarının görebilmesini sağlıyor. Yeni çalışmanın bir parçası olarak araştırmacılar, bu teknolojiyle kuzey yarım küreye ulaşan radyoelektrik ışımanın dörtte birini inceleyebildi ve elde ettikleri verilerin yaklaşık yüzde 10'unu yayınladı.
Yeni araştırma, sayıları 300 bini bulan uzak galaksilerin haritasını ortaya koyuyor. Dünyaya ulaşırken milyarlarca ışık yılı yol kat eden bu sinyaller yeni araştırmada kataloglandı.
Bu yeni harita, araştırmacıların evrenin en gizemli kısımlarına ilişkin bilinmeyenlerin aydınlatılmasına katkıda bulunabilir. Örneğin, kara deliklerin konumları ve başlangıçlarının bulunması ve başka nesneleri nasıl yuttukları konusu deşifre edilebilir.
 Araştırmacılardan Leiden Üniversitesi'nden Huub Röttgering şöyle diyor:
“Bir radyo teleskopuyla gökyüzüne bakarsak, çoğunlukla dev kara deliklerin çevresinden yayılan ışımaları görüyoruz. LOFAR teleskopuyla şu gizemli soruyu cevaplamayı umuyoruz: bu kara delikler nereden geliyor? Bildiğimiz şey kara deliklerin feci yiyiciler olduğu.  Üzerlerine gaz çöktüğünde, radyo frekanslarıyla saptanabilen muazzam miktarda madde yayıyorlar.”
Bu teleskop, evren genelinde milyonlarca ışık yılı uzaklığındaki galaksi kümelerini birbirine bağlayan gizemli ışınımların bulunmasını sağlayabilir. Bu tuhaf ışınımların, galaksilerin birleşmesi sonucu hız kazanan parçacıklardan geldiği düşünülüyor.
 



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT