​Netanyahu, Putin’e İran haritası ile gitti

Rusya-İsrail arasında ilişkileri normalleştirme ve işbirliğini güçlendirme çabaları (AP)
Rusya-İsrail arasında ilişkileri normalleştirme ve işbirliğini güçlendirme çabaları (AP)
TT

​Netanyahu, Putin’e İran haritası ile gitti

Rusya-İsrail arasında ilişkileri normalleştirme ve işbirliğini güçlendirme çabaları (AP)
Rusya-İsrail arasında ilişkileri normalleştirme ve işbirliğini güçlendirme çabaları (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile kapalı kapılar ardında bir görüşme gerçekleştirdi.
İki taraf da geçtiğimiz Eylül ayında Suriye'de Rus keşif uçağının düşürülmesinin ardından ilişkileri normalleştirmek istiyor. Kremlin, toplantının ana gündem maddesinin Suriye'deki duruma diyalog yolu ile çözüm aramak olduğunu belirtirken, İsrail tarafından yapılan açıklamada ise gündemin İran'ın bölgede konuşlandığı yerler olduğunu ve Tel Aviv yönetiminin bu hususa çok önem verdiğini vurguladı. Rus medyasının Netanyahu'ya yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Netanyahu, Suriye'deki İran mevzilerinin haritasını Rusya liderine teslim ederek, Suriye hava sahasında Rusya ve İran'ın güvenlik ve askeri koordinasyon içerisinde hareket etmesinin öneminin altını çizdi. 
Rusya ile görüşmelere devam etme konusunda açık kapı bırakan Netanyahu, “İsrail, İran'ın Suriye'deki varlığı ile mücadeleye devam edecek" diyerek "İran tehdidini bertaraf etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. 
Netanyahu, Putin'in "Aramızdaki doğrudan temas, bölgemizdeki sorunların, çatışmaların önüne geçmek ve istikrar ile güvenliği sağlamak için çok önemli" dediğini aktardı. Putin, konuyla ilgili "Rus-İsrail ilişkilerinin derinleşmesinden duyduğu memnuniyeti" dile getirmekle yetinirken, Sovyetler Birliği'nden göç eden Yahudilerin "İsrail'in yükselişine önemli katkılarda bulunduklarına ve bugün Rusya ile İsrail arasında bir bağlantı olduğuna" işaret etti. 
Rusya lideri, Moskova’nın bu rolü takdir ettiğini belirterek "Onlar sadece İsrail vatandaşı değil aynı zamanda Rusya vatandaşı” olarak niteledi. Bu ifadeler, İsrail medyasının bahsettiği gibi Netanyahu'nun bu ziyaretin kendisine iç politika malzemesi olarak destek sağlamasını umduğunu ve bu sinyalin de o amaca hizmet ettiğini ortaya koydu. 
Netanyahu, Putin'i II. Dünya Savaşı'nda Leningrad Kuşatması kurbanlarının anma törenine katılmak üzere Kudüs'e davet etti. Putin'in bu daveti kabulü, Netanyahu'nun seçim amacına da hizmet edecek. 
Ancak İran meselesi görüşmenin zorlayıcı bir maddesiydi. Netanyahu, görüşme öncesi yaptığı açıklamada "Bu toplantının ana gündemi İran'ın Suriye topraklarındaki mevcudiyetini önlemek. Bizi yok etmeye çalıştığını ilan eden bir devletten bahsediyoruz. Ve biliyorsunuz ki, bu konuda harekete geçtiğimizi söyledim. Kesinlikle bu doğru" açıklamalarını kullandı. 
Netanyahu, Rus ve İsrail orduları arasındaki anlaşmazlığı ve çatışmayı gidermenin ziyaretinin asıl hedefi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Rus ve İsrail orduları arasında koordinasyonu sağlayarak Putin'le bu zamana kadar yaptığımız gibi işbirliğimizi sürdürmek hedeflerimden birisi. Çünkü bu zamana kadar başardık, bundan sonra da bu başarının devamını sağlamak önemli."
İsrail Başbakanı'na Moskova ziyareti sırasında Knesset üyesi Zeev Elkin, İsrail Güvenlik Konseyi Başkanı Meir Ben Shabat ve Askeri İstihbarat Başkanı Binbaşı Tamir Hayman eşlik etti.
Rus gazetesi Kommersant, Netanyahu’nun “İsrail’in Suriye’de vuracağı İran hedeflerinin haritasını Moskova’ya getirdiğini” yazdı. Gazeteye göre, partisinin itibarının zedelenmesi ve yolsuzluk suçlamaları konusunda adalete teslim olma tehdidiyle karşı karşıya kalan Netanyahu, Suriye'de İran'ı vurmak için Putin'den yeşil bir ışık bekledi. 
Rus kaynaklar ise, geçtiğimiz Eylül ayında Suriye rejiminin İsrail saldırıları yüzünden Rus uçağını düşürmesinin geride kaldığını belirterek, Moskova’nın amacının Rus-İsrail ilişkilerini güçlendirerek askeri ve güvenlik koordinasyonu sağlamak olduğunu kaydetti.
Kremlin’in basın ofisinden yapılan açıklamada, Rusya liderinin ikili işbirliği konusuna odaklanacağı belirtilirken "Temel olarak ticaret, ekonomi ve insani alanların yanı sıra Filistin-İsrail meselesi de dahil olmak üzere Ortadoğu’daki durumla ilgili görüş alışverişinde bulunacak" denildi.
Rus medyasının Netanyahu'nun Moskova ziyareti ve İran'ın Suriye'deki varlığı ile Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in son günlerde yaptığı Tahran ziyaretini birbiriyle bağdaştırması dikkati çekti. Nezavisimaya Gazeta gazetesi, "Şam, Moskova'nın kucağından İran’ın kucağına doğru meylediyor" ifadelerine yer verdi. Esed'in ziyaretinin, bir yandan Şam-Moskova ile diğer yandan da Şam-Tahran arasındaki yakınlaşmanın arka planında gerçekleştiğini ifade eden gazete, İran'ın dini lideri Ali Hamamey'in Esed'e "güvenli bölge"nin ABD komplosu olduğunu söylemesine değindi. Bu ziyaretten sadece bir gün önce, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov güvenli bölge ile ilgili, "Şam'ın konumunu göz önünde bulundurularak en önemli ölçüde Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını dikkate alınmalı" ifadelerini kullanmıştı.
Moskova'nın meseleye itiraz etmemesini açıkça belirten Lavrov, ülkesinin Türkiye ile Suriye sınırındaki tampon bölgeye askeri polisi yerleştirmeye hazır olduğunu kaydetti.
Rus kaynaklar, İsrail’in İran'ın Suriye'deki mevcudiyetine karşı bölgeyi yakından takip ettiğini ifade ederek bir yandan Rusya ile bir yandan da Washington öncülüğündeki uluslararası koalisyonla koordine halinde olduğunu vurguladı. 
Gizli çelişkilerin yalnızca "Astana'da değil, Moskova ve Şam arasında da ortaya çıkmaya başladığını iddia eden gazete İsrail’in Suriye’deki İran mevzilerine yönelik yönelik hava saldırılarının 'cezalandırılmadan' devam ettiğini yazdı. Suriye savunmasının düşük kabiliyetlerine dikkat çekilen haberde, Moskova'nın Şam'a İsrail saldırılarına karşı modern askeri teknikler kullanması için yeşil ışık yakıp yakmadığı henüz netleşmedi. Bunun yanı sıra, Moskova Tel Aviv ile aktif temaslarını sürdürmeye devam ediyor.
Gazete, askeri uzman Yuri Natkashev'den aktardığına göre, "Şam, Tahran'ın çıkarlarının taleplerine tam olarak uymaya başlarsa, Suriye ile İsrail arasındaki yeni bir savaştan kaçınılamaz. Ancak Rusya böyle bir karşılaşmayı istemiyor, çatışmayı önlemek içinden elinden geleni yapacaktır. Bu aşamada, Esed'in İran'la daha çok yakınlaşması Rusya'nın korkusu olarak göze çarpıyor."
Öte yandan, Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Suriyeli Mültecilerin Geri Dönüşü Koordinasyon Merkezi, ABD’nin kontrolünde bulunan Rukban mülteci kampından çıkmak isteyenlerin ABD tarafından engellendiğini duyurdu.
Moskova'nın "Rus-Suriye ortak beyanı" olarak nitelendirdiği açıklamada, "El-Tanf bölgesindeki ABD kuvvetleri çıkışları engelliyor. ABD'li komutanlar, 'Kampı terk etmek imkansız' diyerek Suriye hükümeti tarafından kontrol edilen bölgede onları yıkım, zorbalık ve hapis bekliyor" diyor. 
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İnsani yardım ilkelerine dayanarak Suriye hükümeti ile anlaşan Rusya, 1 Mart 2019'da Rukban kampında kalan mültecileri gerçek ikamet yerlerine götürmek için konvoy düzenleyerek, BM ile anlaşarak ABD'den önce bölgeye tahliye konvoylarının girmesi sağlanacak ." 
Ortak açıklamada, Rusya ve Suriye ABD’ye Suriye’den çekilme çağrısı yaparak, Suriye birliklerinin Rukban'daki kamptan mültecileri tahliye etmek için güvenliği sağlayacağını ve  yeni bir hayata geçiş yapacakları ifade edildi.
Açıklamada, "Suriye topraklarında yasadışı bir şekilde askerleri mevcudiyetini sürdüren ABD'yi bölgeden çekilmeye çağırıyoruz" denildi.



Axios: Trump ‘uzun soluklu bir savaşa’ girmekten korktuğu için Fordo Nükleer Tesisi’ni vurmakta tereddüt ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlik sırasında, 12 Haziran 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlik sırasında, 12 Haziran 2025 (AP)
TT

Axios: Trump ‘uzun soluklu bir savaşa’ girmekten korktuğu için Fordo Nükleer Tesisi’ni vurmakta tereddüt ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlik sırasında, 12 Haziran 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlik sırasında, 12 Haziran 2025 (AP)

ABD merkezli haber sitesi Axios, ABD yönetiminden bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde Başkan Donald Trump’ın İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ne karşı olası bir askeri saldırının gerçekten gerekli olmasını ve ABD'yi Ortadoğu'da uzun soluklu bir savaşa sürüklememesini sağlamaya çalıştığını bildirdi.

Axios’a konuşan yetkililer, Washington ile Tahran arasında özellikle İran'ın gelişmiş nükleer faaliyetleri konusunda tırmanan gerilimin gölgesinde Trump'ın bu askeri seçeneğin yansımalarını çok dikkatli bir şekilde incelediğini açıkladı. Axios, Trump'ın yardımcılarının kendisine, nükleer tesisisin bombalanması halinde ABD’nin Fordo Nükleer Tesisi’ne girebileceğini söylediğini aktardı.

Haberde Trump’ın askeri seçeneği kategorik olarak reddetmediği, ancak ABD’nin kaynaklarını tüketebilecek ve ülkeyi bölgedeki uzun soluklu bir savaş atmosferine geri döndürebilecek açık bir çatışmaya girmekten kaçınmaya büyük öncelik verdiği belirtildi.

Yeraltında inşa edilen Fordo Nükleer Tesisi, İran'ın nükleer silah üretmeye yakın olduğunun bir göstergesi olarak görülen ve Tahran'ın reddettiği yüksek seviyelerde uranyum zenginleştirme kabiliyeti nedeniyle ABD ve İsrail'in giderek artan endişelerine neden oldu.