En ucuz ve en pahalı internet kullanan ülkeler belli oldu

En ucuz ve en pahalı internet kullanan ülkeler belli oldu
TT

En ucuz ve en pahalı internet kullanan ülkeler belli oldu

En ucuz ve en pahalı internet kullanan ülkeler belli oldu

Dünyadaki en ucuz ve en pahalı internet kullanım ücretleri belli olurken, Hindistan’ın ortalama 1 GB veri için sadece 0,26 dolar harcadığı görüldü.
Medya takibinin öncü kurumlarından Ajans Press, internet kullanım ücretlerine yönelik yapılan araştırmayı inceledi. Ajans Press'in İngiltere Merkezli Cable firmasından ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, dünyadaki en ucuz internetin Hindistan'da olduğu görüldü. Böylelikle Hindistan'ın ortalama 1 gb veri için sadece 0,26 dolar harcadığı saptandı. Hindistan'ı bu bağlamda 1 gb veri için 0,27 dolar harcayan Kırgızistan takip etti.
Türkiye listenin başlarında yer alıyor 
Türkiye ise bu listenin başlarında yer alırken, 1 GB veri için ortalama 2,25 dolar harcadığı kaydedildi. Buna karşın en pahalı internetin Afrika ülkesi olan Zimbabve'de olduğu görülürken, 1 gb veri için 75,20 dolar harcadıkları belirlendi. Zimbabve'yi 65,83 dolar ile de Ekvator Ginesi takip ettiği kayıtlara geçti.
İnternet başlığı altında 91,9 yazılı haber yapıldı
ITS Medya ve Ajans Press'in gerçekleştirdiği medya araştırmasında, konuyla alakalı yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. 2017 yılında internet başlığı altında 165 bin 54 haber çıkışı belirlenirken, bu rakam 2018 yılı içerisinde 91 bin 934 olarak görüldü. 2019'un başında bu yana çıkan haber adetleri ise 27 bin 245 olarak kayıtlara geçti. 



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging