Yapımı 6 yıl süren Çamlıca Camii'nin açılış tarihi belli oldu

Yapımı 6 yıl süren Çamlıca Camii'nin açılış tarihi belli oldu
TT

Yapımı 6 yıl süren Çamlıca Camii'nin açılış tarihi belli oldu

Yapımı 6 yıl süren Çamlıca Camii'nin açılış tarihi belli oldu

Çamlıca Camii’nin yapımı tamamlandı. Yapımı 6 yıl süren cami, Regaip Kandili olan 7 Mart Perşembe günü açılacak.
Yapımına 2013 yılında başlanan Çamlıca Camii tamamlandı. Cami, Regaip Kandili'ne denk gelen 7 Mart Perşembe günü açılacak. Camide ilk ezan ise Perşembe sabahı okunacak. Caminin açılış haberini Üsküdar Belediye Başkanı ve yeniden Başkan Adayı olan Hilmi Türkmen, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla duyurmuştu. İstanbul'un en yüksek rakımlı tepesi olan Çamlıca'da 6 yılda inşa edilen caminin hazırlığında sona gelindi.
Son hali görüntülenen caminin halıları yerleştirildi. 63 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği şekilde tasarlanan cami, Cumhuriyet tarihinin en büyük cami kompleksi olma özelliğini taşıyor. 6 minareli olan camide Türk İslam eserlerinin yer aldığı 11 bin metrekarelik bir müze ile 3 bin 500 metrekare büyüklüğünde sanat galerisi bulunuyor. Cami kompleksinde aynı zamanda sanat atölyeleri, kütüphaneler, konferans salonları ve 3 bin 500 araç kapasiteli katlı otopark da mevcut.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergün Külünk, “Camimizi ‘şükürler olsun tamamladık' deme noktasına geldik. Çünkü şu an sizlerle halının üzerine halının üzerinde röportaj yapıyoruz. Halı sermek demek caminin işinin bitmiş olması demektir. Bizim için farklı bir çalışma oldu halıyı serdikten sonra. Caminin içerisindeki sistemin yarın çalışabilmesi için elektrik sistemi, ısıtma, soğutma, aydınlatma havalandırma ve en önemlisi akustik sistemleri biz birkaç aydır test ediyoruz.
Değişik insan seslerini değişik tonlardaki seslere göre test ediyoruz. Hala devam ediyor. Genel anlamda camimizi tamamladık. Şu anda camimizin de içinde bulunmuş olduğu külliye kompleksinin diğer elemanları sanat galerisi, konferans salonu, kütüphane, sanat atölyeleri otoparklar ve çevre peyzaj çalışmalarımızı eş zamanlı tamamlamaya gayret ediyoruz. Artık aylarla değil günlerle ifade edilen gelecekte camimizde ibadet edilecek noktaya geleceğiz. Bu durumu sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Sonra kendilerinin tenzip buyuracağı tarihte resmi açılışımızı yapacağız.
Bu proje klasik Osmanlı camisi bir proje. Neo klasik tarzda yapılmış Selçuklu Osmanlı çizgilerini barındıran cami projesi. Şu an Türkiye'de yapılmış en büyük cami projesi olduğunu söyleyebiliyoruz. Ana kubbemiz 34 metre çapında 72 metre yüksekliğinde. 6 minareden meydan geliyor 4 minaremiz 107. 1 metre yüksekliğinde. 2 minaremiz 90 metre yüksekliğinde. Sadece halı serili alanda 25 bin insan namaz kılabilecek. Avlu ve dış avlu ile beraber bu rakam 63bin kişiye kadar çıkabilecek.
Bu rakamlarla Türkiye'nin en büyük camisi. Dünyada ölçeğinde de sayısal olarak literatüre giren bir cami olduğunu söyleyebiliriz. Mimar arkadaşlarımız, tasarımcı arkadaşlarımız usta Sinan'ın cami mimarisine getirdiği altın oranı burada uygulamasıyla çok büyük yapıyı estetik ölçüsünde hayata geçirmeye gayret ettik. Biz o mimariyi bugünkü teknolojiyle uyguladık. Rabbimize şükrediyoruz bize bugünleri gösterdiği için ve bu projeyi ülkemiz insanının, dünya insanının kullanımına arz etmek için çok az bir zaman kaldı” dedi



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.