Mauritius Başbakan Yardımcısı: Suudi Arabistan bölgesel istikrarın odağı konumunda

Showkutally Soodhun (Fotoğrafçı: Yezid es- Semrani)
Showkutally Soodhun (Fotoğrafçı: Yezid es- Semrani)
TT

Mauritius Başbakan Yardımcısı: Suudi Arabistan bölgesel istikrarın odağı konumunda

Showkutally Soodhun (Fotoğrafçı: Yezid es- Semrani)
Showkutally Soodhun (Fotoğrafçı: Yezid es- Semrani)

Mauritius Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve iktidardaki Militan Sosyalist Hareket Partisi Genel Başkanı Showkutally Soodhun, Suudi Arabistan’ın bölgesel istikrarın merkezi olduğunu vurguladı. Soodhun, Afrika hükümetlerinin ve halklarının, İran’ın kendi arzularını ve gündemlerini dayatmak için bölgeye sızdığının farkında olduğunu söyledi.
Soodhun, Şarku'l Avsat’a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
“İran’ın kendine özel bir gündemi var. Afrika Kıtası’na yayılarak etki etmek için üzerinde çalıştığı projelerle gerçekleştirmeyi hedeflediği istekleri bulunuyor. Ancak halk, İran’ın Kıta’daki faaliyetlerinin farkında ve teyakkuz halinde.”
Soodhun, Arap ülkelerinin çoğunun İran’ın devletlerin egemenliğini ihlal ederek insan halkları konusunda kaderlerini belirleme haklarına el koyma çabalarını ortaya çıkardığını söyledi.
Suudi Arabistan’ın bölgesel ve küresel güvenlik ile istikrarı sağlamadaki rolüne dikkat çeken Soodhun, Riyad’ın Yeni Delhi ile iş birliğinin etkili olduğu Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (CNUDM) atıfta bulundu. Bunun ülkelerini korumalarına yardımcı olan bir girişim olduğunu belirtti.
Soodhun açıklamalarının devamında şunları söyledi:
“Tahran çok sayıda ülkede ihlallerde bulunuyor. Bu ne Suudi Arabistan ne de Mauritius’un kabul edebileceği bir şey. Bu nedenle İran’ın ülkemizde büyükelçiliği yok. İran’ı umursamıyor ve korkmuyoruz. Gerçek şu ki insanlar Suudi Arabistan'ın dünyada barış, güvenlik ve istikrarı sağlamadaki rolünü biliyor.”
Soodhun, İran’ın Yemen’e müdahalesini ve Husilere verdiği desteği de kınadı. Suudi Arabistan’ın tüm gücüyle Yemen halkının güvenliğini ve onurunu korumaya çalıştığını ifade etti.
Mauritius Büyükelçiliği
Soodhun, Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretin amacını da şu şekilde aktardı:
“Bu ziyareti, Suudi Arabistan’ın Mauritius’a büyükelçilik açma isteği üzerine gerçekleştirdim. Başbakanımız beni buraya Riyad ve hükümetine bu adımdan ve ilgiden dolayı teşekkürlerini sunmam için gönderdi. Ayrıca büyükelçilik ve ilgili binalarının inşası için tahsis edilen alanı da iletmek için geldim.”
Mauritius Başbakan Yardımcısı, iki ülke arasında ekonomik, siyasi, güvenlik ve diğer alanları teşvik etmek için çeşitli anlaşmalar imzalandığını söyledi. Mauritius, geçen temmuz ayında hastane, kurumsal binalar, konut ve Afrikalı yetkililer için karma konutlar inşa etmek için Suudi Arabistan'dan kredi almıştı. İki ülke 50 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.
Suudi Arabistan diplomasisi
Soodhun, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Mauritius’a yardım çabalarına da övgüde bulundu. Veliaht Prens’in öncülüğünde Riyad’ın gerçek bir savaşın eşiğine gelen Pakistan ve Hindistan arasında barış sağlama çabalarına dikkat çekti.
Soodhun ayrıca Suudi Arabistan’ın Etiyopya ve Erite arasındaki arabuluculuk rolünün de önemini vurguladı.
Showkutally Soodhun açıklamalarında Avrupa hükümetlerinin Suudi Arabistan’ın yanında durduklarını açıklamasının ve herhangi bir temele dayanmayan, mantığa veya tarafsızlığa uymayan kara para aklama ile terörizmin finansmanını reddetmenin önemini vurguladı.
Hacılara ev sahipliği
Mauritius Hac Yetkilisi olarak da görevini sürdüren Başbakan Yardımcısı Soodhun, Suudi Arabistan tarafından hacıların ve ziyaretçilerin rahatı ve kutsal yerlerin bakımı için gösterilen çabalara da işaret etti.
Soodhun açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Krallık’ın hatta tüm Ortadoğu bölgesinin kalbi ve ruhudur. ‘Hayatın kalbi’ olarak adlandırılmayı hak ediyor. Yeni neslin rehber, lider ve destekçisidir. Vizyon 2030 projesi Suudi Arabistan'ın daha iyi bir gelecek için istediği değişiklikleri yansıtıyor.”
Turist sayısı yüzde 300 arttı
Showkutally Soodhun açıklamasının devamında Mauritius Turizm Bakanı’nın bu ay 50 kurumu temsil eden bir heyetle birlikte ticaret, yatırım, turizm ve kültürel alanlardaki ikili ilişkileri güçlendirmek amacıyla Suudi Arabistan’ı ziyaret edeceğini aktardı. Ayrıca Suudi Arabistan'dan gelen turist sayısının şu anda yüzde 300 oranında arttığı bilgisini verdi.
Heyete turizm potansiyelini keşfetmek ve Mauritius'u bir turizm merkezi olarak tanıtmak için turizm ve otelcilik alanından yetkililerin de eşlik edeceğini belirtti.
Showkutally Soodhun, halihazırda soruşturulmakta olan eski başbakanla ilgili dava dışında ülkesinde yolsuzluğun sıfır olduğunu vurguladı.



Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Suudi Arabistan’ın kredi notunu ‘Aa3’ olarak teyit etti ve görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. Kuruluş, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıl güçlü ekonomik büyüme göstermesine olumlu bakıyor; özellikle ekonomik çeşitlendirme çabaları sayesinde petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyümeyi destekliyor.

Moody’s, Suudi Arabistan’a yönelik düzenli not gözden geçirmesinde, ülke ekonomisinin gücüne ve mali politikalarının istikrarına dikkat çekerek, Aa3 notunun büyük ekonomik hacim, yüksek gelir düzeyi ve güçlü kamu bütçesi ile desteklendiğini vurguladı. Kuruluş ayrıca, ülkenin ekonomik çeşitlendirme programlarında kaydettiği ilerlemeyi de öne çıkardı.

Moody’s’in Aa3 notunu teyit etmesi ve durağan görünümü, Suudi Arabistan’ın kredi değerliliğinin istikrarlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, kuruluşun Kasım 2024’te ülke notunu A1’den Aa3’e yükseltmesinin ardından geldi; yükseltme, ekonomik reformlarda sağlanan ilerlemeye dayanıyordu. Diğer büyük uluslararası derecelendirme kuruluşları da Suudi Arabistan’ın güçlü kredi profilini onaylıyor. Standard & Poor’s ve Fitch, ülkeye A+ notu ve durağan görünüm verirken, bu yüksek dereceler ülkenin mali ve dış pozisyonunun gücünü ve artan ekonomik esnekliğini teyit ediyor.

Ekonomik ivme ve beklenen büyüme

Ekonomik momentum güçlü seyrini sürdürüyor; özellikle petrol dışı sektörler güçlü büyüme oranları yakalamaya devam ediyor. Moody’s, Suudi Arabistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) 2025’te yaklaşık yüzde 4 oranında büyümesini bekliyor; bu oran, 2024’teki yüzde 2’lik büyümenin üzerine çıkıyor. 2026 yılında ise büyümenin yüzde 4,5’e ulaşması öngörülüyor. Bu dönemde petrol sektörü, OPEC+ ittifakının üretimi artırmaya başlamasıyla birlikte yeniden büyüme eğilimine girecek.

frg
Riyad'da açık havada futbol maçı izleyen insanlar (Reuters)

Suudi Arabistan hükümeti, gelecek yıl için ekonomik büyüme tahminini önceki yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,6’ya yükseltmişti. Bu artış, büyük ölçüde petrol dışı sektörlerin beklenen büyümesine dayanıyor. Moody’s de açıklamasında, petrol dışı faaliyetlerin büyük projelerin kesintisiz şekilde yürütülmesini desteklediğine dikkat çekti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Suudi ekonomisinin 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yüzde 4’e yükseltti. IMF, bu büyümenin arkasında petrol dışı sektörlerdeki önemli genişleme ve OPEC+ çerçevesinde kademeli petrol üretim kesintilerinin bulunduğunu belirtti. Kuruluş, Suudi Arabistan ekonomisinin şoklara karşı güçlü bir dayanıklılık gösterdiğini vurguladı ve enflasyonun yaklaşık yüzde 2 seviyesinde istikrarlı kalacağını öngördü.

Kredi derecelendirme gücü

Suudi Arabistan’ın ekonomik gücü, büyük ekonomik hacmi, yüksek kişi başı gelir seviyesi ve düşük üretim maliyetleriyle birlikte bol hidrokarbon kaynaklarına dayandırılıyor. Moody’s’in açıklamasına göre, ülkenin güçlü kurumları ve iyi yönetim yapısı, 2016’dan bu yana uygulanan kapsamlı reform ajandasındaki önemli ilerlemeyi destekliyor. Mali gücü ise nispeten düşük kamu borç yükü, borçlanma maliyetlerini karşılayabilme kapasitesi ve güçlü devlet mali varlıklarına dayanıyor.

frg
Kral Abdullah Finans Bölgesi'ndeki (KAFD) Riyad tren istasyonu dışında yürüyen insanlar (Reuters)

Buna karşın, Suudi Arabistan’ın risklere maruz kalabilirliği, daha çok siyasi risklerden kaynaklanıyor; bu riskler, bölgesel jeopolitik dinamiklerin zorluklarını yansıtıyor.

Moody’s, petrol fiyatlarının yüksek harcamaları destekleme kapasitesinin azaldığını belirtmesine rağmen, hükümetin ekonomik dönüşüm sürecini desteklemek amacıyla ekonomik dalgalanmalara karşı mali politika uyguladığını vurguladı.

Durağan görünüm

Moody’s, durağan görünümün, ülkenin kredi notunu etkileyen risklerin dengede olduğunu gösterdiğini belirtti. Kuruluş, büyük ölçekli çeşitlendirme projelerinin daha fazla ilerlemesinin, özel sektörü çekebileceğini ve petrol dışı ekonominin mevcut tahminlerden daha hızlı şekilde gelişmesini teşvik edebileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim geçen ay yaptığı açıklamada, ülkenin doğrudan ve dolaylı olarak petrol bağımlılığının yüzde 90’dan yüzde 68’e gerilediğini, bugün petrol dışı faaliyetlerin ise GSYİH’nin yüzde 56’sını oluşturduğunu duyurmuştu.


Suudi Arabistan, yapay zekâ modellerinde dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, yapay zekâ modellerinde dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında yeni bir başarıya imza atarak, Stanford Üniversitesi İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü’nün (HAI) 2025 Yapay Zekâ Endeksi’ne göre, büyük dil modellerinde ABD ve Çin’in ardından üçüncü; yapay zekâ alanındaki istihdam oranında da Hindistan ve Brezilya’nın ardından üçüncü sırada yer aldı.

Stanford Üniversitesi’nin küresel yapay zekâ göstergesinde Suudi Arabistan’ın çeşitli kategorilerde kaydettiği belirgin ilerleme, ülkeyi yapay zekâ alanında dünyanın ilk on ülkesi arasına taşıdı. Bu sonuçlar, Vizyon 2030 doğrultusunda veriye dayalı ekonomi ve yapay zekâ teknolojilerinde ülkeyi lider ülkeler arasına yükseltmeyi hedefleyen Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zekâ Kurumu’nun (SDAIA) yürüttüğü çalışmaların etkisini ortaya koyuyor.

Yapay zekâ modellerinde ve yapay zekâ istihdamının büyüme oranında dünya üçüncülüğü, ülkenin yüksek yenilik kapasitesine ve ileri model geliştirme yeteneğine işaret ediyor. Bu modeller arasında, Arapça üretilen içeriklerde dünyanın en güçlü üretken yapay zekâ modellerinden biri olarak gösterilen ‘ALLAM’ modeli de bulunuyor. Ülke ayrıca, yapay zekâ teknolojileriyle ilişkili yeni istihdam fırsatlarını genişletmeye devam ediyor.

Aynı endekste Suudi Arabistan, yapay zekâ yeteneklerini çekmede dünya yedincisi olurken, gelişmiş teknoloji ekosistemi ve küresel uzmanlar için cazip düzenleyici ortamıyla da öne çıktı. Ülke, yapay zekâ konusunda kamuoyu farkındalığı ve bilimsel atıf sayıları kategorilerinde de dünya sekizincisi oldu.

Bu başarılar; yapay zekâ araştırmalarına yapılan yatırımların, bilgi toplumunun güçlendirilmesine yönelik projelerin ve geniş katılımlı eğitim programlarının etkisini yansıtıyor. Bu programlar arasında, yapay zekâ alanında bir milyon kişiyi yetkinleştirmeyi hedefleyen ‘SAMAI’ girişimi de yer alıyor ve toplumun farklı kesimlerinden yoğun ilgi görüyor.

Bu sıralamalar, Suudi Arabistan’ın veri ve yapay zekâ alanlarında uluslararası alanda örnek gösterilen bir model haline geldiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda ülkenin insan kaynağını geliştirme ve teknolojik farkındalığı artırma çabalarının, Vizyon 2030’un hedefleriyle uyumlu şekilde, kapsamlı bir dijital dönüşüme ve ulusal ekonominin güçlenmesine katkı sunduğunu gösteriyor.


Katar, İsrail'e Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi engellememesi çağrısında bulundu

Katar, İsrail'e Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi engellememesi çağrısında bulundu
TT

Katar, İsrail'e Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi engellememesi çağrısında bulundu

Katar, İsrail'e Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi engellememesi çağrısında bulundu

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İsrail’in Gazze’de iki rehinenin cesedinin hâlâ bulunamadığını gerekçe göstererek ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Bakanlık Sözcüsü Macid el-Ensari bugün yaptığı basın açıklamasında, “İsrail’in bu iki cesedi gerekçe göstererek anlaşmanın uygulanmasını aksatmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Sözcü, aynı zamanda Filistin tarafının, İsrail’in bahane üretmesini önlemek adına cesetlerin bulunması için çalıştığını ifade etti.

ABD arabuluculuğunda varılan ve 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına göre Hamas, elinde tuttuğu 48 rehinenin tamamını -aralarında 20 canlı rehinenin de bulunduğu- teslim etmeyi taahhüt etmişti. Hamas şimdiye kadar 46 rehineyi teslim etti; son iki rehinenin cesedi ise hâlâ Gazze’de bulunuyor.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının mevcut çabasının planın ilk aşamasından ikinci aşamasına geçişi sağlamak olduğunu belirterek, bu adımın Gazze’deki savaş halini tamamen sona erdirecek kalıcı bir barışa kapı açacağı değerlendirmesinde bulundu.

Ensari, “Ateşkesin ikinci aşamasına geçişte büyük zorluklar bulunuyor, ancak şu anda öncelik, anlaşmayı yeterince uzun süre koruyarak tüm bölgesel aktörlerin, uluslararası toplum ve ABD ile birlikte siyasi bir çözüm üzerinde çalışmasını sağlamak” dedi.

Ensari, Doha ile Tel Aviv arasında olası bir normalleşmenin yalnızca Filistin meselesinde kapsamlı bir çözüm sağlanması durumunda gündeme gelebileceğini vurguladı.

Diğer yandan İsrail’deki Rehine ve Kayıp Aileleri Forumu, dün Tel Aviv’de son iki rehinenin cesetlerinin Gazze’den geri getirilmesini talep eden bir gösteri düzenledi.

İsrail, iki ceset tamamen teslim edilmeden ikinci aşamaya geçmeye yanaşmıyor. Filistinli kaynaklar ise Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, söz konusu cesetleri bulmanın zorluk taşıdığını belirtti. Bu zorluk, İsrail’in rehine sorumlularını hedef alması ve ilgili bölgelerde geniş çaplı bombardıman ve yıkım operasyonları yürütmesinden kaynaklanıyor.

Ateşkes planının ikinci aşamasında öngörülen maddeler arasında, Gazze yönetiminin geçici bir otoriteye devredilmesi, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması, İsrail ordusunun sarı hattan tamamen çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılması yer alıyor.