İklim değişikliği yoksulların besinlerini zehirliyor

İklim değişikliği yoksulların besinlerini zehirliyor
TT

İklim değişikliği yoksulların besinlerini zehirliyor

İklim değişikliği yoksulların besinlerini zehirliyor

İklim değişikliği, dünyanın en fakir insanlarının gıdalarını zehirlerken, zehirli besinler de tehlikeli gazları atmosfere salarak, küresel sıcaklığıartırıyor.
The Independent'tan Josh Gabbatiss'in haberine göre, uzmanlar, aşırı hava koşullarının temel gıdalar üzerindeki olumsuz etkisi konusunda uyararak, bu koşulların başka tehlikeler de yaratabileceğini söyledi.
Kuraklığın arttığı dönemlerde, mısır, fasulye ve manyok gibi bitkiler, su ihtiyacını nitrat ve hidrojen siyanür kullanarak gideriyor. Bu kimyasalların salınımı da hem insanlar hem de hayvanlar için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
Sıcak iklimlerde yer alan ve gelişmekte olan ülkelere özgü gibi görünse de, sıcaklıkların yükselmeye devam etmesi halinde, bu sorunlar kuzey ülkelerine de sıçrayacak. 
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı’nın eski çalışanlarından Profesör Jacqueline McGlade, konuyla ilgili şunları aktardı: 
“Bugüne dek iklim değişikliği hakkında birçok uyarıda bulunduk. Artık bunları dikkate almak zorundayız. Çünkü ana besin kaynaklarımız iklim değişikliğine adapte olmaya çalışıyor. İşte bu adaptasyon, insanlar ve çiftlik hayvanları için çok tehlikeli.”
McGlade, Etiyopya’daki yoksul çiftçilerin ve hayvanlarının gizemli ölümleriyle bu alana ilgi duymaya başladığını söyledi.
Ülkedeki kuraklığın körlük, denge kaybı gibi nörolojik sorunları ve bunlara bağlı ölümleri açıklamaya yetmemesi sonucu, araştırmacılar, kuraklığın mahsullere zarar verdiği ve insanları yol kenarlarındaki yabani otları tüketmeye zorladığı bölgelere odaklandı.
Sonunda, kuraklığın bitkilerin savunma mekanizmasını harekete geçirdiği ve su ihtiyacını hidrojen siyanürle giderdiği keşfedildi.
McGlade ve ekibi, elde ettikleri bulguları, BM’ye 2016’da sundukları raporda bir araya getirdi.
Rapor, iklim değişikliğinin besin sistemi üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.  
Bu etkiye bağlı olarak, sebzelerdeki aflotoksin miktarının da artacağı düşünülüyor. Zehirli bir madde olan aflotoksini, kuraklık koşullarında mısır ve diğer sebzelerde yetişen mantarlar üretiyor.
Avrupa Gıda Standartları Ajansı, kanserle de bağlantılı olan bu toksinin bağışıklık sistemi ve vücut gelişimine zarar verdiğini ayrıca küresel sıcaklığın yalnızca 2 derece artması halinde Avrupa’daki besin güvenliğinin de tehlikeye gireceğini ifade etti.
Sonuçlar her ne kadar iç açıcı görünmese de, McGlade bölgeye özgü yabani bitkilerin ısı ve hastalık toleransının daha yüksek olmasını umuyor.
Etiyopya’da 4 bin yıldır yetiştirilen buğday ve mısır türleri üzerine çalışan, Uluslararası Biyoçeşitlilik Araştırmaları’ndan Dr. Carlo Fadda da, bazı çeşitlerin hastalıklara ve kuraklığa daha dayanıklı olduğunu belirtti. Fadda’ya göre bu çeşitler, kuraklığın şiddetli olduğu yıllarda bile verimliliğini koruyabiliyor.
Uzmanlar, hastalık ve kuraklık izleme sistemleriyle bu çeşitlerin esnek yapısını birleştirerek toksik bitkilerin yaratacağı zarardan kaçınmayı amaçlıyor.



Bu yılın Baby Reindeer'ı: Netflix'in mini dizisi 17 günde tarih yazdı

13 Mart'ta yayına giren Adolescence'ta Christine Tremarco (solda) ve Stephen Graham (sağda) da rol alıyor (Netflix)
13 Mart'ta yayına giren Adolescence'ta Christine Tremarco (solda) ve Stephen Graham (sağda) da rol alıyor (Netflix)
TT

Bu yılın Baby Reindeer'ı: Netflix'in mini dizisi 17 günde tarih yazdı

13 Mart'ta yayına giren Adolescence'ta Christine Tremarco (solda) ve Stephen Graham (sağda) da rol alıyor (Netflix)
13 Mart'ta yayına giren Adolescence'ta Christine Tremarco (solda) ve Stephen Graham (sağda) da rol alıyor (Netflix)

İlk yayına girdiğinde bu yılın Baby Reindeer'ı diye anılan Adolescence, büyük bir pazarlama kampanyası olmadan Netflix'te büyük izlenme rakamlarına ulaşmayı başardı. 

Sadece üç hafta içinde Adolescence, Netflix'in tüm zamanların en popüler dizileri arasına girmeyi başardı. 

9. sıradan listeye giriş yaptı

24-30 Mart tarihlerinde 30,4 milyon kez seyredilen mini dizi, toplamda 96,7 milyon izlenmeye ulaştı. Adolescence böylece, tüm zamanların en popüler İngilizce dizileri listesinde 9. sıraya yükselerek Bridgerton'ın ikinci sezonunu tamamen listeden çıkardı ve Stranger Things'in üçüncü sezonunu da 10. sıraya itti.

Bu başarıyı daha da etkileyici kılan şey, Adolescence'ın bu rakama yalnızca 17 gün içinde ulaşmış olması. Netflix, en popüler dizilerini 91 günlük izlenme süresiyle değerlendiriyor. Yani Adolescence'ın tırmanışını sürdürebilmesi için önünde iki aydan fazla bir süre var.

4 bölümden oluşan dizinin yükselişinin devam etmesi çok muhtemel çünkü listedeki 7. ve 8. sıralarda yer alan The Night Agent'ın ilk sezonuyla ve Kandıramazsın Beni (Fool Me Once) yaklaşık 98 milyon izlenmeye sahip. Adolescence'ın gelecek hafta her iki yapımı da geçmesi ve daha da üst sıralara yükselmesi bekleniyor. 

100 milyon bandı çok yakın

Listenin 3. ila 6. sıralarındaki dizilerin tamamı 100 milyon izlenme bandında yer alıyor. Deadline'ın aktardığına göre Adolescence için bu rakamlara ulaşmak son derece mümkün görünüyor. 

Yayın devinin verilerine göre Adolescence, dünya çapında büyük bir hit oldu ve 93 ülkenin tamamında en çok izlenen 10 yapım arasında kendine yer buldu.

Öte yandan, Shonda Rhimes'ın The Residence dizisi, haftalık İngilizce dizi listesinde ikinci sıraya yerleşti. 

Netflix'teki ilk tam haftasında 8,8 milyon izlenme elde eden dedektiflik hikayesi için bu rakamlar biraz sönük kalıyor. Platformun diziye ikinci sezon onayı verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline