​Brüksel patlamalarının 3. yıldönümünde terörden korunma tecrübelerinden yararlanma

22 Mart 2016 yılında Maalbeek metro istasyonun önündeki yolun kapatılması ve güvenlik güçlerinin konuşlandırılması
22 Mart 2016 yılında Maalbeek metro istasyonun önündeki yolun kapatılması ve güvenlik güçlerinin konuşlandırılması
TT

​Brüksel patlamalarının 3. yıldönümünde terörden korunma tecrübelerinden yararlanma

22 Mart 2016 yılında Maalbeek metro istasyonun önündeki yolun kapatılması ve güvenlik güçlerinin konuşlandırılması
22 Mart 2016 yılında Maalbeek metro istasyonun önündeki yolun kapatılması ve güvenlik güçlerinin konuşlandırılması

3 yıl önce bugün Belçikalılar, güne Brüksel şehrindeki Avrupa Birliği’nin (AB) ofisine yakın olan Maalbeek metro istasyonu ve havalimanında meydana gelen patlama haberleri ile başladı. Onlarca kişinin hayatını kaybettiği patlamalarda yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Olaydan birkaç gün önce 2015 yılının Kasım ayında Paris’te meydana gelen patlamaların kurtulan tek saldırganı Salah Abdusselam’ın (Salah Abdeslam) yakalanmasının mutluluğunu yaşayan bu küçük ülkede panik ve kargaşa hali hâkim oldu. Belçika halkı Abdusselam’ın Paris’te yanında bombalı kemeri hala taşıyor ve her an patlatabilecek olmasından endişe duyuyordu. Ancak Abdusselam’ın yakalanmasından yalnızca üç gün sonra alınan tüm önlemlere rağmen Belçika’yı sarsan patlamalar meydana geldi.
Brüksel patlamalarının 3. yıldönümünde, bilgilerin tam bir titizlik içerisinde toplanması ve önemli bölümlerinin kaybolmasını önlemek için terörizmle mücadelede işbirliği yapmak üzere Devlet Güvenlik Teşkilatı ve Askeri İstihbarat tarafından ortak bir çalışma grubu oluşturulacağı açıklandı.
Belçika Devlet Güvenlik Teşkilatı’nın binasında bir bölüm tahsis edilen ortak çalışma ekibi bu ayın başında çalışmalarına başlamıştı.
Belçika Askeri İstihbarat Müdürü Claude Van de Voorde, yaptığı açıklamada, “Bilgilerin kaybolmaması için çok kısa iletişim kanallarını korumak istiyoruz. Ortak Çalışma grubu, her şeyi araştıracak. Tüm bilgileri toplayacak. Bu nedenle merkezi iletişim noktası olacak” ifadelerini kullandı. Voorde, ayrıca analistlerin her iki istihbarat teşkilatından gelecek tüm terörizm raporlarını bundan böyle sistematik olarak alacaklarını belirtti. Bu raporların, ajanlardan, bilgi verenlerden ve yabancı istihbarat ajanslarından gelen bilgileri içerebilir.



İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
TT

İran-İsrail düellosu Trump'ı bekliyor

srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)
srail polisi, dün, Tel Aviv yakınlarında bulunan Herzliya'daki bir bölgede İran hava saldırılarından yükselen dumanlar arasında (AFP)

Bütün gözler, bugün altıncı gününe giren İran-İsrail düellosunda nerede duracağını görmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın üzerinde.

Trump'ın Kanada'daki G7 zirvesinden erken ayrılması, “Tahran'ı derhal boşaltın” çağrısı yapması ve ardından ulusal güvenlik ekibiyle toplantıya gitmesi, savaş ya da müzakere yolunu zorlayan kararlar alacağına dair soru işaretleri yarattı. ABD basınında Trump'ın savaşa girmeyi ve İran'ı vurmayı düşündüğü yönünde haberler yer alırken, Reuters'in üç ABD'li yetkiliden aktardığına göre ABD ordusu Ortadoğu'ya daha fazla savaş uçağı konuşlandırıyor ve İsrail ile İran arasındaki savaş şiddetlenirken bölgedeki ABD askeri güçlerini arttırıyor.

Trump ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantının ardından İran'a karşı sert bir tutum sergileyerek dün şunları söyledi: "Artık İran'ın hava sahası üzerinde tam kontrolümüz var. Tahran'ın çok sayıda gözetleme ve hava savunma sistemi vardı ama bunlar bizim Amerikan tasarımı ve üretimi teknolojilerimizle boy ölçüşemez." Truth Social aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Lider Ali Hamaney'in tam yerini biliyoruz. Kolay bir hedef ama ABD'li sivillere ya da askerlere zarar vermemek için şimdi hedef almayacağız... Sabrımız tükeniyor." Sözlerini bir uyarı tonuyla bitirdi: “Kayıtsız şartsız teslim olun.”

İsrail Hava Kuvvetleri dün şafak vakti İran'daki Devrim Muhafızları ve düzenli ordu üslerine “büyük saldırılar” düzenleyerek İsfahan, Tebriz, Natanz, Necefabad ve Şira'da karadan karaya füze ve insansız hava araçlarına ait onlarca depo, tesis ve rampayı hedef aldı.

En ağır saldırılar akşam saatlerinde İran Hava Kuvvetleri'nin ana üssü olan İsfahan'ın merkezindeki 8. Muharip Hava Üssü'ne düzenlendi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre birkaç saat içinde İran Devrim Muhafızları Tel Aviv ve Hayfa'ya beş ila sekiz balistik füze atarak karşılık verdi ve ateş yoğunluğunun azaltılmasını Demir Kubbe'yi şaşırtan “küçük patlamalara” dayanan “taktiksel bir değişiklik” olarak tanımladı. İran, İsrail'in Askeri İstihbarat Müdürlüğü ve bir Mossad operasyon merkezini hedef aldığını belirtti.

İran daha sonra güney İsrail'e füze fırlattı ve nükleer tesise ev sahipliği yapan Dimona şehri de dahil olmak üzere birçok şehirde hava saldırısı sirenleri çaldı.

Daha sonra İran Genelkurmay Başkanı Abdürrahim Musevi televizyonda yayınlanan mesajında güçlü bir karşılık verileceği sözünü vererek, "Şu ana kadar gerçekleştirilen operasyonlar caydırıcılık amaçlı bir uyarı niteliğindedir. Cezalandırıcı operasyonlar yakında gerçekleştirilecektir" ifadelerini kullandı. İran yargı sözcüsü Aşgar Cihangir, Lider Ali Hamaney'in “henüz bir savaş hali ilan etmediğini” vurguladı.

İsrail'de ordu, hedeflerine ulaşmadan önce İran'la savaşı durdurmak için herhangi bir müzakereye başlamayı reddettiğini göstererek, “gizli ve benzeri görülmemiş” olduğunu ve ‘sürpriz’ oluşturacağını, “İranlılara zarar vereceğini” söylediği yeni hedeflere saldırarak askeri operasyonu genişletme niyetini doğruladı. İsrail Genelkurmay Başkanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin dün basına yaptığı açıklamalarda ordu, operasyonları genişletme arzusunu İran rejiminin liderlerini takip etmeye, nükleer kapasitelerini, füze ve insansız hava araçları cephaneliğini ve savunma sistemlerini yok etmeye odaklanan “kazanımlarını tüketmemeye” bağladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Hamaney'e uyarıda bulunarak “Tahran'ın İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürmesi halinde, Irak'ın merhum Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin ile aynı kaderi paylaşabileceğini” ifade etti.