Arap Dışişleri Bakanları Tunus'ta buluştu

Arap Dışişleri Bakanları Tunus'ta buluştu
TT

Arap Dışişleri Bakanları Tunus'ta buluştu

Arap Dışişleri Bakanları Tunus'ta buluştu

Arap Dışişleri Bakanları'nın başkent Tunus’taki toplantıları, pazar günü Arap liderler tarafından sunulacak nihai karar taslaklarını gözden geçirmek için bugün (29 Mart) başladı.
Arap Birliği Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Halid el-Habas, Dışişleri Bakanları düzeyindeki Birlik Konseyinin, bugün toplantı sırasında Arap liderlerin sunacağı kararları ele alacağını söyledi. Karar taslağının, Filistin meselesi, Suriye, Libya, Yemen krizleri, Arap ulusal güvenliği ve diğer kilit meseleler de dahil olmak üzere bölgesel krizin konularına dair çok sayıda maddeyi içerdiği ifade edildi.
El-Habas, yaptığı açıklamada “Filistin meselesi, her zamanki gibi önceliğe sahip. Ortak Arap tutumu, Golan Tepeleri meselesi ve Golan’ın İsrail’e ait olduğunu onaylayan son ABD kararı da dahil birçok konuya ilişkin güçlü ve sağlam bir tutum sergileyecek. İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği Golan Tepeleri’nin Arap kimliğini teyit eden bu konuda uluslararası kararların önemine dikkati çekecek” diyerek Türkiye ve İran’ın Arap içişlerine müdahalelerini reddettiklerini vurguladı. Yetkili, zirvenin Arap ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını dengesizleştirmeye çalışan ülkelere de önemli bir mesaj niteliği taşıdığını kaydetti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Halid el-Habas, Tunus’taki Arap zirvesinin, önceki Arap zirvelerine yeni eklemeler yapacağını, bölgenin birkaç yıldır maruz kaldığı bu zorluklara karşı güvenlik ve istikrarı sağlamak için halkların, ülkelerin ve Arap Birliği’nin beklentilerine destek vereceğini ifade etti.
Habas, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in Tunus ziyaretine de değinirken, “Suudi Arabistan Kralı’nın ziyareti, Arap dayanışmasının güçlendirilmesi, Tunus’a destek sağlanması ve ortak ilgi alanlarının ele alınması çerçevesinde olacak. Arap Zirvesi’nin gündeminde, siyasi ve güvenlik konuları başta olmak üzere bölgedeki en önemli meseleleri içeren yaklaşık 20 madde bulunacak” dedi. Önerilen meselelerin, dış ve bölgesel müdahaleler ve bunların bölgesel meseleler üzerindeki etkisi ışığında çok karmaşık olduğuna dikkati çeken el-Habas, hem terörle mücadele hem de Arap ulusal güvenliğinin devamı bağlamında söz konusu zorlukların üstesinden gelmek için ortak bir Arap çabası sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Arap Birliği Genel Sekreterliği, ABD Başkanının kararına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) çabalarını yakından takip ediyor, ancak Washington’un veto kullanmasını bekliyor. Dolayısıyla yayınlanan bilgilere pek itimat etmiyor. Fakat ABD Başkanının krizleri çözmekten ziyade alevlendirdiği göz önüne alındığında duruma dikkat çekmek oldukça önemli.
Diğer taraftan Tunus’taki Arap Zirvesi Sözcüsü Muhammed el-Hamiri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Kralının Tunus ziyaretinin, tarihi olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendireceğini belirtti. 11’den fazla Arap liderin zirveye katılacağına dikkati çeken el-Hamiri, zirvenin, barış süreci, iki devletli çözüm, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması açısından önemli olduğunu belirtti. Yetkili ayrıca, zirvenin safların birliği ve Filistin davasının canlandırılmasına odaklanacağını vurguladı. Muhammed el-Hamiri, “Tunus Devlet Başkanı el-Beci Kaid el-Sibsi, Arap dayanışmasının Arap bölgesinin maruz kaldığı anlaşmazlıklar ve krizlerin birçoğunun çözümü olduğunu vurgulayacak. Arap Birliği siteminin geliştirilmesi ve Libya’daki siyasi sürecin desteklenmesinin yanı sıra Arap ulusal güvenliğinin sağlanmasına vurgu yapacak” dedi. Golan meselesinin de gündemde olacağını vurgulayan el-Hamiri, zirve sırasında ABD kararının reddedileceğini belirterek, söz konusu kararın, BM ve uluslararası yasalara aykırı olduğu göz önüne alınarak Golan’ın işgal altında bir bölge olarak kabul edileceğinin altını çizdi.



Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
TT

Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)

Binlerce Arap aşiret savaşçısı, Dürzi gruplara karşı Bedevileri desteklemek üzere Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetine akın ederken, pazar gününden bu yana devam eden ve yüzlerce kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olan çatışmaların tırmanmasını önlemek için “devletin vilayete geri dönmesi” üzerine bahis oynanıyor gibi görünüyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre İsrailli bir yetkili, "Güneybatı Suriye'de devam eden istikrarsızlık nedeniyle İsrail, (Suriye) iç güvenlik güçlerinin önümüzdeki 48 saat boyunca Süveyda eyaletine sınırlı girişine izin vermeyi kabul etti" dedi. Bu, hükümet güçlerinin birkaç gün önce eyalete girdiğinde bombalanması ve Başbakan Ahmed eş-Şara hükümetinin onları geri çekmesine yol açan İsrail'in tutumunda bir değişikliği temsil ediyor. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, İsrail'in tutumundaki değişikliğin Amerikan baskısı sonucu olduğunu belirtti.

Ancak dün akşam itibarıyla hükümet güçleri, Arap kabilelerinin şehre doğru ilerlemeye çalışmasıyla çatışmaların tırmandığı Süveyda'ya henüz dönmedi.

Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanlığı 650'den fazla ölü ve yaralı olduğunu bildirirken, AFP’nin haberine göre Suriyeli bir doktor, Süveyda hastanesine pazartesi gününden bu yana 400'den fazla ceset geldiğini söyledi.