Dünyanın en derin yüzme havuzu Polonya’da açılacak

Dünyanın en derin havuzu yüzücülerin yanı sıra dalış yapanlar için de hizmet verecek (Facebook/Deepspot)
Dünyanın en derin havuzu yüzücülerin yanı sıra dalış yapanlar için de hizmet verecek (Facebook/Deepspot)
TT

Dünyanın en derin yüzme havuzu Polonya’da açılacak

Dünyanın en derin havuzu yüzücülerin yanı sıra dalış yapanlar için de hizmet verecek (Facebook/Deepspot)
Dünyanın en derin havuzu yüzücülerin yanı sıra dalış yapanlar için de hizmet verecek (Facebook/Deepspot)

Polonya’da sonbaharda açılacak havuz dünyanın en derin yüzme havuzu olacak.
The Independent'tan Helen Coffey'in haberine göre, başkent Varşova’nın 40 kilometre güneybatısında bulunan Msxczonow şehrinde yapımı devam eden Deepspot dalış havuzu 45 metre derinliğe sahip.
27 Olimpik yüzme havuzuna denk havuz 8 bin metre küp suyla dolacak.

Havuz yüzücülerin yanı sıra profesyonel ve yeni başlayan dalgıçların da yeteneklerini geliştirmesine imkan sunacak.
Yüzme sporuyla uğraşmayanları da çekebilmek için havuzda bir su altı tüneli bulunacak. Ayrıca havuzun izlenebileceği konferans ve otel odaları ile eğitim alanları da yer alacak.
Dünyanın şu andaki en derin yüzme havuzu İtalya’nın Montegrotto Terme bölgesinde bulunuyor. Y-40 Deep Joy isimli havuz 42 metre derinliğe sahip.

Ancak Deepspot bu unvanını uzun süre taşıyamayacak. Deepspot açıldıktan yaklaşık 6 ay sonra İngiltere’de daha derin bir havuz hizmete girecek. Colchester’da inşası devam eden Blue Abyss havuzunun derinliği 50 metre olacak.
Avrupa’nın ilk su altı restoranı unvanı Norveç’te bulunuyor. Norveç dilinde “merak etmek” anlamı da gelen ‘Under’ isimli restoran ülkenin güney ucunda Kuzey Denizi’nde su altına inşa edildi.

Mimarlık firması Snoehetta tarafından yapılan restoran 20 Mart’ta hizmete girdi. İlk etapta restoran sahibinin ailesi ve dostlarını ağırlayan restorana müşteri alımı nisanda başlayacak.
Restorana şu ana kadar 7 bin kişi rezervasyon yaptırdı.

40 kişiyi ağırlayacak bir odanın bulunduğu su altı restoranı devasa penceresiyle deniz altı hayatını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news