​Antik Mısır’da kutlamada da yasta da dans ediliyordu

​Antik Mısır’da kutlamada da yasta da dans ediliyordu
TT

​Antik Mısır’da kutlamada da yasta da dans ediliyordu

​Antik Mısır’da kutlamada da yasta da dans ediliyordu

Dans, dini bir ritüel ve Firavunların yaşamında hayati bir zorunluluktu. Kral, kraliçe ve firavun ailesinden soyluların mezarlarının yanı sıra tapınakların üzerinde de karışık dans figürleri bulunuyordu.
29 Nisan Dünya Dans Günü’nün yaklaşmasıyla birlikte Uksur Araştırma Merkezi, her sabah yapılan ve Afrika çalısının ortasından atlıyormuş gibi görünen savaş dansı ve genç kızların dikkat çekici zarif hareketlerle yaptığı dansı içeren bir çalışma yayınladı.
Mısırlı araştırmacı Wissam Davud tarafından hazırlanan çalışmada, ‘Dört Rüzgar Şarkısı’nın binlerce yıl önce Eski Mısır’ın orta döneminde genç kızlar tarafından oynandığı bilinen ilk akrobatik dans sahnesi olduğu işaret edildi.
Çalışmaya göre Eski Mısır'da dans, tapınaklardaki dini törenlerin bir parçası ve yaşamın bir gereğiydi. Aynı zamanda dünyevi eğlencenin de bir parçası olan dans, Bayramlar ve cenaze törenleri gibi dini ve dünyevi eğlencelerde de yerini alıyordu. Ölülerin defin töreni sırasında yapılan Moo dansında orman yapraklarından yapılmış egzotik taçlar giyen dansçılar harika figürler sergiliyordu.
Wissam Davud, firavunun tanrı Hathor’un evine dans etmek için geldiğini ve Hathor’un oğullarının da dans törenlerine katıldığını aktardı. Davud, Mısır halkının doğum ve eğlence törenlerinde özel dansçılar olduğunu ifade ederek firavun mezarlarında ve mabet duvarlarında bunların resmedildiğini söyledi.
Çalışmada, Mısır'daki ilk dans sahnelerinin, Mısır’ın batı çölündeki tarih öncesi çağlara kadar uzanan mağaralarda ve çevresindeki dağlarda bulunduğu işaret edildi. Avlanma ve ibadetlerin ritüelleriyle ilişkilendirilen ayin danslarının resimlerinin tarih öncesi çağlardaki ev eşyaları üzerinde de olduğu kaydedildi.



Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
TT

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyindeki gizemli özelliklerin, yüzeyinin altında bir hareketliliğe işaret edebileceğini öne sürdü.

Yeni bir araştırmaya göre, yüzeydeki neredeyse yuvarlak şekiller Venüs'ün aktif bir tektoniğe sahip olduğunu gösteriyor olabilir. Bulgular yeni olsa da bunları keşfetmek için kullanılan veriler aslında 30 yıldan eski ve ilk kez NASA'nın Magellan görevi tarafından bulunmuştu.

Bu davranış, Dünya'daki tektonik levhalara benziyor. Bunlar yoğun bir iç tabakanın üzerinde hareket eden ve yüzeyi sürekli değiştiren devasa kabuk parçalarıdır. Venüs'te tektonik levhalar yok ancak araştırmacılar yine de yüzeyin altındaki erimiş madde tarafından değiştirildiğini öne sürüyor.

Araştırmacılar yüzeydeki deformasyonları anlamak için Venüs'teki koronaları inceledi. Çapları onlarca ila yüzlerce kilometre arasında değişen bu koronalardan gezegende yüzlerce var ve gezegenin mantosundan yükselen maddenin üstteki kabuğu itmesiyle oluştukları düşünülüyor.

Bulgular sadece komşu gezegene ışık tutmakla kalmayıp bize Dünya'nın tarihi hakkında da bilgi verebilir.

Maryland Üniversitesi Baltimore County kampüsü ve NASA'nın Maryland eyaletindeki Greenbelt kentinde yer alan Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde çalışan ve çalışmanın başyazarı olan Araştırma Görevlisi Gael Cascioli, "Bugün Dünya'da koronalar yok ancak gezegenimiz gençken ve levha tektoniği kurulmadan önce var olmuş olabilirler" diyor.

Yerçekimi ve topografya verilerini birleştiren bu araştırma, halihazırda Venüs'ün yüzeyini şekillendiren muhtemel yeraltı süreçlerine dair yeni ve önemli bir fikir veriyor.

Veriler, gezegenin yörüngesine 1990'larda girmesine rağmen Venüs'ün yerçekimi ve topografyası hakkında en iyi verileri elde eden Magellan görevi tarafından toplandı. Bu veriler koronalar hakkında ayrıntılar içerse de elde edildikleri dönemde bunların nedeni gizemini koruyordu.

Araştırmacılar bunlar için bir dizi açıklama önerdi. Ancak yeni araştırmada koronaların alttan gelen erimiş manto materyaliyle oluşması durumunda ne olacağını inceleyen ayrıntılı modeller yapıldı ve daha sonra bu simülasyonlar, gezegenden gelen gerçek verilerle karşılaştırıldı.

Sonuçlar eşleşiyor gibi görünüyor. Araştırmacılar, çalışmadaki 75 koronadan 52'sinin altında görünüşe göre manto malzemesinin yüzdüğünü ve muhtemelen yüzeyi etkilediğini tespit etti.

Bilim insanları Magellan verilerine, NASA'nın 2031'den önce fırlatılması beklenmeyen ve gezegenin yerçekimi ve diğer ayrıntıları hakkında yeni detaylar sağlayacak VERITAS görevinin de yakında eklenmesini umuyor. Bu sadece koronaları değil, daha genel olarak gezegenin jeolojisini anlamaya da katkı sağlayabilir.

Yeni çalışma hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan "A spectrum of tectonic processes at coronae on Venus revealed by gravity and topography" (Venüs'teki koronalarda yerçekimi ve topografyayla ortaya konan tektonik süreçlerin spektrumu) başlıklı makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe