Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu
TT

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap, lise deposunda bulundu

Reşat Nuri Güntekin’in, eşi için imzaladığı kitap Erzincan’da ki bir lisenin deposunda bulundu. 
Cumhuriyet dönemi edebiyatında önemli bir yeri olan "Çalıkuşu, Yeşil Gece, Anadolu Notları ve Miskinler Tekkesi" gibi eserlere imza atmış roman, öykü ve oyun yazarı olan Reşat Nuri Güntekin’in, eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı kitabı "Miskinler Tekkesi" isimli kitap, Erzincan’da ki Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin deposunda bulundu. 
Erzincan’da Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından oluşturulan kütüphane için depoda bulunan kitapların tasnifi sırasında roman, öykü ve oyun yazarı olan Reşat Nuri Güntekin’in, eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı Miskinler Tekkesi isimli kitaba rastlanıldı. 30 Ekim 1946 yılında Reşat Nuri Güntekin tarafından eşi için imzalanan kitapta ‘En sevdiğim kitap en sevdiğim insana, yani Hadiye’ye’ diye de kendisi tarafından bir not düşülmüş. 
73 yıl önce Reşat Nuri Güntekin’in eşi Hadiye Güntekin için imzaladığı kitabı ‘Miskinler Tekkesi’ isimli kitabı tasnif sırasında bulan Erzincan’da Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ise merak ettikleri Reşat Nuri Güntekin’in kitaplarını okumaya başlarken, Okul Müdürü Gökmen Güler ise kitabı koruma altına aldı. 



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters