Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Avad bin Avf istifa etti

Sudanlı protestocular ordu genel merkezinin önünde Cuma Namazı kıldı. (AFP)
Sudanlı protestocular ordu genel merkezinin önünde Cuma Namazı kıldı. (AFP)
TT

Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Avad bin Avf istifa etti

Sudanlı protestocular ordu genel merkezinin önünde Cuma Namazı kıldı. (AFP)
Sudanlı protestocular ordu genel merkezinin önünde Cuma Namazı kıldı. (AFP)

Dün Sudanlı protestocuların baskısı, Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Avad bin Avf’ın istifa etmesine yol açtı. Avf’ın yerine Orgeneral Abdulfettah el-Burhan getirildi. Ayrıca Askeri Geçiş Konseyi Başkan Yardımcılığı’na da Orgeneral Kemal Abdulmaruf atandı. Söz konusu gelişmeler, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in devrilmesinden bir gün sonra yaşandı.
Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, gerek siyasi çevreler gerekse de protestocular nezdinde kabul gören bir isim.  Protestolara öncülük eden Sudan Meslek Grupları Birliği (SPA) bu adıma yönelik olarak ‘kitlelerin iradesinin zaferi’ değerlendirmesinde bulundu. Ancak aynı zamanda göstericileri, bir sonraki duyuruya kadar ordu merkezinin önündeki protestolara devam etmeye çağırdı. Bu adımın atılmasından önce Sudanlılar, muhaliflerin ve devrimcilerin sivil hükümet kurma isteklerini açıklamalarına rağmen yönetime el koyan ordunun ayrılmasını talep ederek ordunun genel merkezi önündeki protestolarını sürdürdü.
Askeri Geçiş Konseyi, istifa kararından önce yaptığı açıklamada Darfur’daki savaş suçlarından dolayı yargılanması talep edilen devrik lider Ömer el Beşir’i Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne teslim etmeyeceklerini duyurdu.
Başkentten ve yakındaki şehirlerden on binlerce vatandaş, Cuma Namazı’nı kılmak için oturma eyleminin gerçekleştiği alanda toplandı. SPA’nın çağrısıyla Askeri Geçiş Konseyi’ne karşı çıkan protestocular, yeni askeri liderliğe karşı sloganlar attı ve askerin iktidarı bırakmasını talep etti. Öğleden sonra kalabalıklaşmaya devam eden protestocuların sayısının yaklaşık bir milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Olağanüstü hal ilanı ve darbe konseyi tarafından dayatılan gece sokağa çıkma yasağı, önceki gece oturma eylemi gerçekleştiren protestocuları dağılmasını sağlamadı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir gösterici açıklamasında şunları aktardı:
“Askeri Geçiş Konseyi devrilinceye ve sivil hükümet kuruluncaya kadar protestolara gece gündüz devam edeceğiz. Beşir'i devirdiğimiz gibi Avad bin Avf’ı da devireceğiz. Dünden bu yana sokağa çıkma yasağını ihlal ettik. Sivil geçiş hükümeti kuruluncaya kadar oturma eylemini sürdüreceğiz.”
Sudan'da Askeri Geçiş Konseyi'nin yetkilendirdiği Siyasi Komite Başkanı Orgeneral Ömer Zeynelabidin dün Hartum'da gerçekleştirdiği bir basın toplantısında sivil hükümetin muhalefet liderleri ve genç protestoculardan oluşacağını vurguladı. Zeynelabidin açıklamasına şöyle devam etti:
“Sivil bir hükümet olacak. Süreçten uzak durarak hükümetin oluşuma katılmayacağız ve hükümete isimler sunmayacağız. Savunma Bakanı silahlı kuvvetlerden oluşacak. Konsey, İçişleri Bakanı seçimine katılacak.”
Zeynelabidin, iktidar için barışçıl bir ortam yaratmayı amaçlayan silahlı hareketler de dahil olmak üzere tüm siyasi güçlerle diyaloga geçileceğini belirterek görevleri arasında siyasi oluşumlar ile görüşmeler yürütmek de olduğunu söyledi. Zeynelabidin ayrıca daha önce ülkeyi yöneten Ulusal Kongre Partisi’ni feshetmeyeceklerini ancak gazetecilerle gerçekleştirilmesi planlanan diyaloga katılımlarını kabul etmediklerini söyledi. “Partiyi diyaloga davet etmedik çünkü ülkede yaşanan her şeyin sorumlusu onlardı. Bu şartlarda partiyi nasıl davet edebiliriz?” diyen Zeynelabidin güvenlik ve istikrarının sağlanmasının mutlak bir öncelik olduğunu vurguladı.
Zeynelabidin, iktidarı seçilen hükümete devredeceklerini belirttiği açıklamasında “Önceliğimiz ülkedeki güvenlik ve istikrardır. İktidarda kalma gibi bir derdimiz yok. ABD yaptırımlarını kırmak için çalışacağız" diye konuştu. Göstericilerin koruma atlında olduğunu ancak başkalarının özgürlüğünün ihlal edilmesine izin vermeyeceklerini belirten Zeynelabidin "Darbeci değiliz, halka ihanet etmeyeceğiz" dedi.
Savunma Bakanı’nın başkanlık ettiği Yüksek Güvenlik Komitesi’nin, protestoların ve oturma eylemlerinin başladığı sırada oluşturulduğuna dikkat çeken Zeynelabidin, Komite’nin görevinin protestocuları razı edecek çözümlere ulaşmak olduğunu söyledi. “Onlara konunun kapsamlı çözümlere ihtiyaç olduğunu aktardık. Komite, çıkmaza girdiğimiz anda Sudan’da bir değişiklik yapmaya karar verdi” ifadesini kullandı.
Zeynelabidin, Komite’nin görevinin ülkenin güvenliğini ve istikrarını sağlamak olduğuna dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hazır çözümlerimiz yok. Çözümler siyasi, ekonomik ve sosyal ufku belirleyen protestocular tarafından ortaya atılıyor. Herhangi bir ideolojiye sahip değiliz. Bizler askeri kuruluşun ve güvenlik sisteminin bir parçasıyız. Konsey, protestocuların taleplerini korumaya çalışıyor. Askeri konseyin görevi barışçıl bir şekilde diyalogu yürütmek ve halkın umutlarını ve özlemlerini gerçekleştirmektir. Biz bu umutları koruyor ve tek elle çalışıyoruz. Vatandaşların taleplerinin karşısında değiliz. Bilakis bu taleplerinde onlarla birlikteyiz.”
Anayasanın askıya alınması ve ülkede olağanüstü hal ilan edilmesi kararları ile ilgili dikkat çekici bir esneklik gösteren Zeynelabidin, “Siyasi çevreler bu kararın iptal edilmesini istediği takdirde biz de uygulayacağız” dedi.
Zeynelabidin, açıklamasının devamında Beşir rejiminin sembol isimlerin hepsinin tutuklandığı bilgisini verdi.
Yolsuzlukla mücadele edileceği ve yolsuzluk yapanların kovuşturulacağı sözü veren Zeynelabidin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temel görevlerimizden biri olan yolsuzlukla mücadeleyi hayata geçirmek için geldik. Diyalogdaki kardeşlerimizle birlikte yolsuzluğa son vereceğiz ve yolsuzluğu kanıtlanmış herkesi kaosa mahal vermeden yargılayacağız. Adaletin olmazsa olmaz olduğuna inanıyor ve barış ve özgürlük sloganlarına bağlı olduğumuzu teyit ediyoruz.”
Zeynelabidin, (Devrik) Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in yargılanması amacıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) teslim etmeyeceklerini ifade ederek “Ömer el-Beşir'i biz yargılayacağız” ifadesini kullandı. İktidar partisi liderlerinin tutuklandığı haberlerini de doğrulayan Zeynelabidin, “Beşir gözetimimiz altında” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan SPA Sözcüsü Reşid Said dün askeri konsey tarafından yapılan çağrıların grup tarafından reddedildiğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Prensip olarak, askeri bir darbenin neticesinde oluşturulan söz konusu askeri konseyi tanımıyoruz. Eğer diyalog talebinde bulunuyorsa devam eden öldürme talimatlarına bir son vermelidir. Askeri konsey, devrilen Devlet Başkanı Ömer el-Beşir tarafından oluşturulan Yüksek Güvenlik Komitesi tarafından kuruldu ve herhangi bir istişarede bulunmaksızın iktidarı ele geçirdi. Konsey liderleri hata yaptı. Aldıkları tüm kararlardan geri çekilmek zorundalar. Halkın iradesine el koyamazlar. Askeri konseye karşı kapıyı kapattık. Çünkü onlar güvenlik komitesini temsil ediyor.”
Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Hamideti, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanlığı'nın sosyal medya hesabında yayınlanan açıklamasında “Ülke tarihi ve zor bir aşamadan geçiyor. Silahlı kuvvetler ve diğer düzenli güçlerin şemsiyesi altında ortak hareket etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"Sudan halkının rıza göstermeyeceği her türlü çözümü reddediyoruz" diyen Hamideti açıklamasının devamında silahlı kuvvetlerin bir parçası olarak kalacağını, ülkenin birliği için çalışacağını, insan haklarına saygı göstereceğini ve Sudan halkını koruyacağını taahhüt etti.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.